Kahramanlık, tarihsel dönüm noktalarında, tarihin çağrısına
kulak vererek olunması gereken yerde olmaktır!
Kahramanlık, tarihsel anlarda, halkın çıkarlarını savunmak
için öne çıkmak, önder olmaktır!
Nuriye ve Semih işte böyle bir anda tarihin çağrısına kulak
verdiler. Halkın çıkarlarını savunmak için büyük fedakarlıklar uğruna öne
çıktılar, önder oldular. Esra sevdasını da kuşanarak hemen omuz başlarında
yerini aldı. TAYAD'lı Mehmet ve Feridun amcalar TAYAD'lılık onurunu ve
misyonunu kuşanarak saflara katılmakta gecikmedi. Ve tüm Yüksel Direnişçileri,
en büyüğünden en küçüğüne kadar tarihin bu çağrısına tereddüt göstermeden büyük
bir kararlılıkla uydular.
Tarihsel bir direniş yarattılar.
Türkiye ve dünya halklarının elinde yeni bir direniş bayrağı
oldular.
Faşist AKP ve OHAL' ine karşı, tek bir geri adım atmadan, 9
Mart 2017 günü başladıkları Açlık Grevi direnişlerini, 324. gününde iradi
olarak bitirdiler. Açlık Grevini bitirdikleri gün, 9 Ekim 2014' te başladıkları
Yüksel Direnişi ise 444. günündeydi.
Evet, onlar, çoklarının direnilmez dediği, yılgınlık
eğilimlerine kapıldığı bir ortamda, 324 günü açlıkla geçen 444 gün baş eğmez
bir direniş yarattılar.
Neticede OHAL komisyonunun işe geri dönme taleplerini
reddetmesi ama mahkeme yolunu açması ile açlık grevi direnişlerine son vererek
zaferlerini ilan ettiler. Direnişi gerek Yüksel Direnişi mevziisinden gerek
mahkeme önünde ve gerekse çok çeşitli biçimlerde işlerine geri dönme talepleri
kabul edilinceye kadar sürdürmeye devam edeceklerini açıkladılar.
Direnişin bu kazanımı bile tek başına her türlü mahkeme
yolunun kapatıldığı OHAL kararlarında açılan büyük bir gediktir. Yüz binden
fazla ihraç edilen kamu emekçileri ve işçiler için yeni bir umut kapısıdır.
Direnme mevziisidir. Taleplerini dile getirme kürsüsüdür.
Ama direnişin kazanımı bunun çok ötesindedir.
Direniş esas olarak siyasi açıdan büyük bir zafer
kazanmıştır.
Faşist AKP' nin ve OHAL' in karşısında direnilebileceğini
göstermiş, tüm Anadolu Halklarına bir umut, bir direniş azmi ve kararlılığı
aşılamıştır.
Bu direniş, dünyanın dört bir yanındaki halklara ulaşmış,
emperyalizmin ve faşizmin kudurmuş saldırganlığı karşısında direnme umudunu
yeşertip güçlendirmiştir.
Bu direniş, faşizmi yenebileceğimizi, halkın iktidarı
yolunda her şart altında yürüyebileceğimizi göstermiştir.
Bu direniş, faşizmin asla halkı teslim alma yeteneğinde
olmadığını göstermiştir.
Ve en nihayet bu direniş, sansür duvarlarını parçalamış,
gerçeklerle yalanı, doğrularla çarpıtmaları, at izi ile it izini ayrıştırmada,
halkın çıkarlarını savunduğunu iddia eden sahtekarlarla, halkın davasının
gerçek temsilcilerini ayrıştırmada güçlü bir adım olmuştur.
Bunlar kuşkusuz büyük bir zaferdir!
Bunlar kuşkusuz büyük bir kahramanlıktır!
Halkımız faşizme ve emperyalizme karşı yürüttüğü mücadele
tarihinde, Nuriye, Semih, Esra, TAYAD'lı Mehmet ve Feridun amcalar ve tüm
Yüksel Direnişçileri nezdinde yeni kahramanlar kazanmıştır.
Avrupa Halk Meclisleri olarak, Kahramanlarımızı ve
kahramanlarımızın zaferini selamlıyoruz.
Ve diyoruz ki, Nuriye, Semih ve Esra kahramanlaşmadan önce
halktan birileriydi, bizden birileriydi, içimizden birileriydi. Bu nedenle halkımızın
tüm evlatlarının da yeri geldiğinde kahramanlaşabileceğini bizlere gösterdiler.
Umut oldular, sevda oldular, güç oldular, onur oldular!
Şimdi bunları kuşanmak ve başta Yüksel Direnişçileri olmak
üzere, halkımızın AKP faşizmine ve emperyalizme karşı bağımsızlık, demokrasi,
sosyalizm mücadelesini zafere taşımak; bu yolda her gün yeni mevziiler kazanmak
boynumuzun borcudur!
Tüm halkımızı bu onurlu görevde Halk Meclislerinde
örgütlenmeye ve mücadelemizi zafere taşımak için öne atılmaya çağırıyoruz!
Kahrolsun Faşizm Ve
Emperyalizm, Yaşasın Mücadelemiz!
Nuriye, Semih, Esra,
Mehmet, Feridun Ve Tüm Yüksel Direnişçileri Onurumuzdur!
Zafer Yolunda
Kahramanlarımızı Selamlıyor, Yeni Ufuklara Yürüyoruz!
Halkız Haklıyız
Kazanacağız!
28.01.2018
Avrupa Halk
Meclisleri