Dev-Genç’liler
26 Aralık Perşembe günü Kadıköy’de Mustafa Koçak’a Adalet talebiyle her ay
düzenlenen panellerden birini gerçekleştirdi.
Açılış
konuşmasında kısaca neden bir arada olunduğuna ve Mustafa’nın direnişine dikkat
çekildikten sonra sinevizyon ile panele başlandı. Sinevizyonda gerek
Mustafa’nın avukatı Ezgi Çakır’ın anlatımıyla hukuki sürecine, gözaltında
yaşadıklarına; gerekse tutuklanmasının ardından yaşadıklarına ve ölüm orucuna
gelene dek faşizmin azgınca sürdürdüğü saldırılara değinilmişti. Ardından
Mustafa’nın anne ve babasının yaptığı eylemlilikler ve bu eylemlilikler içerisindeki
açıklamaları izlendi.
“Oğlumu
bu tabuta mı koyacaksınız? Mustafa’mı bu tabuta mı koyacaksınız?” diye haykıran
bir ananın yiğit evladı Mustafa’nın direnişini anlattı ardından sahneye çıkan
arkadaşımız. Avukatın sesinden yaşanan gayri-hukuki süreç dinlendiği için,
arkadaşımız direnişine dair belli anlatımlar yaptı. Ardından söz alan
arkadaşımız:
“Bugün
Türkiye’de yalnızca Mustafa adaletsizliğe uğramıyor. Ama adaletsizliğe karşı
ölümüne direniyor. Aynı şekilde OHAL döneminde çıkarılan KHK’larla 150 bine
yakın kamu emekçisi ihraç edilmiş, işinden edilmişti. O dönemde de, yalnız
başına bir kadın- Nuriye Gülmen-Ankara’da elinde bir kartonla alana çıkmış ve devamında
324 günlük açlık greviyle sürecek bir direnişine başlamıştı. Nuriye Gülmen’in direnme
gücünü aldığı, faşizmin OHAL duvarını yıkıp geçmesini sağlayan kaynakla
Mustafa’nın direnişini yaratan kaynak aynı kaynak, gelenek aynı gelenektir.” diyerek
direnişlerin yaratıcısının aslında güçlü bir ideoloji olduğundan, bu noktada
zaferlerle sonuçlanan ölüm orucu direnişlerinden bahsetti.
Ardından
“Mustafa için ne yaptık, ne yapmalıyız?” diye sormak ve bu sorunun cevabını
vermek amacıyla söz alan arkadaşımız, Mustafa Koçak’ı anlatmak, halka taşımak
için yapılan kitle çalışmalarından bahsetti. Yapabileceklerimiz noktasında
öneriler geldi akabinde. Bir arkadaşımız, basınla olan iletişim ve basının
Mustafa’yı haber yapması üzerine bir soru yöneltti. Esasında sol basınla çok
defa iletişime geçilmek için uğraşıldığına, ayrıca ailenin de bu noktada
istekte bulunduğuna ancak basının Mustafa’nın direnişine yeterince yer
vermediğine dair konuşuldu. Salonda bulunan 20 kişinin de yapabilecekleri
olduğu ifade edildikten sonra sıra direniş türkülerine geldi.
“Bir
Mevsim Aç Olacağız, Her Mevsim Onurlu Olmak İçin!”
Hep
beraber yakılan türkülerde Mustafa’nın sıcaklığı sarıp sarmaladı salondakileri.
Direnç çiçeği ve Bir Mevsim söylendikten sonra panel sona erdi.
