1 mayıs FOSEM Fransa Gebze Hacıahmet Isparta Maraş Mektuplarımızla Tecriti Kıralım Muharrem Karataş Polonya Sevgi Erdoğan Vefa Evi TAYAD Tokat UTMP Zürich adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya açıklamalar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa bağcılar belgesel belçika beykoz beşiktaş boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler galatasaray gazi gençlik gerilla giresun grup yorum gözaltı gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere istanbul isveç isviçre italya izmir işçi meclisi kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba kültür sanat kütahya küçükçekmece kınık kıraç lubnan malatya maltepe mardin mersin munzur muğla nurtepe okmeydanı ortaköy piknik radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler taksim tavır dergisi tekirdağ tiyatro trabzon tuzla türkiye videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi çanakkale çayan çayan mahallesi çağlayan çekmece çerkezköy ömürtepe örnektepe İngiltere İsviçre şiir şiirler şişli

Devrim İşçi Hareketi:CHP ve Canan Kaftancıoğlu Yalancıdır


Yalan ve Demagoji Burjuvazinin Halkların Bilincini Bulandırma, Çarpıtma Araçlarıdır!
Hiçbir Yalanın Gerçekler Karşısında Hükmü Yoktur!
02.12.2019 tarihinde CHP Medya ve iletişim Birimi CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından Mahir Kılıç'ın 194 gündür süren direnişi üzerine bir açıklama gerçekleştirildi. Yapılan açıklamada CHP İstanbul İl Başkanlığı ve Canan Kaftancıoğlu'nun bu direnişe dair sorumlu olmadıklarına vurgu yapılarak haklı bir direnişi yalan ve demagoji ile çarpıtmaya çalışmışlardır.
Mahir Kılıç, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışırken kadro davası açıp kazanan ve daha sonrasında taşerona karşıyız diye meydanlarda nutuk atan CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin işten attığı 258 işçiden sadece bir tanesidir. Bu işten atmalara karşı ise 8 arkadaşı ile birlikte direnişi seçmiş ve Mahir bu direnişte 184 gün açlık grevi yapmıştır. Bu direnişin sonucu olarak Karşıyaka Belediyesi’nde iş başı yapacağına dair anlaşmaya varılmış ve çeşitli kurumların imzalarının olduğu bir protokol imzalanmıştır. Ancak aradan geçen aylara rağmen CHP sözünü tutmadı, bunun üzerine Mahir “kandırıldım ne yapayım” demedi. Özünün geldiği topraklarda yaşamış bir halk önderi olan Seyid Rıza gibi “ben sizin yalan ve hilelerinizle baş edemedim bu bana dert olsun, ama bende sizin önünüzde boyun eğmeyeceğim bu da size dert olsun” diyerek tekrar direnişe başlamıştır. Direniş mevziisini bu kez CHP Genel Merkezi önü yapmıştır. CHP Genel Merkezi önünde oturma eylemi olarak başlayan ve açlık grevi olarak devam eden eyleminde defalarca gözaltına alınmıştır. Gözaltılarla yıldıramadıkları Mahir'in direnişi karşısında CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu sorunu çözeceğini söylemiştir. Bu aşama da Mahir'in avukatları ile Canan Kaftancıoğlu'nun avukatları görüşmüştür. Yapılan görüşme sonrası ise 2 madde de anlaşma sağlanmıştır. Maddeler;
1. Mahir Kılıç'ın şimdiye kadar tüm haklarının ödenmesi.
2. Geçici olarak Çiğli Belediyesi’nde işbaşı yapması ve 31 Mart seçimleri sonrası ise İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde ki işine iade edilmesi. (Aziz Kocaoğlu’nun kazanması durumunda Çiğli Belediyesi’nde devam edecekti)
Mahir bu süre içinde Çiğli Belediyesi’nde iş başı yapmak için defalarca işe gitmiş ama bir türlü iş başı yaptırılmamıştır. Bu gelişmeler anlaşma sağlanan Kaftancıoğlu’nun avukatına iletildi ama cevap '' merak etmeyin' oldu. 31 Mart seçimleri sonrası ise Mahir'in İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde ki işine iade ve iş başı yaptırılması için görüşmeleri yapan avukat defalarca arandı ama bir sonuç alınamayınca Canan Kaftancıoğlu ile Mahir'i avukatları bizzat görüşmüşlerdir. Bu görüşmede ise Canan Kaftancıoğlu “Ben Böyle bir söz vermedim” diyerek sözlerini inkâr etmiş, Mahir'in var olan işten de çıkarıldığı ve böylesi bir durum karşısında ise direnmekten başka çaresi kalmadığı belirtilince “direnin ben direnenleri severim” şeklinde ukalaca bir tavır sergilemiştir.
Mahir'e Çiğli Belediyesi’ndeki işten ise seçimler sonrası hiçbir açıklama yapılmadan Mahir işten çıkarılmıştır. Bunun üzerine ise Mahir, CHP İstanbul İl binası önünde oturma eylemine başlamış ve sonrasında açlık grevine başlayarak direnişini sürdürmektedir.
CHP İstanbul İl Binası önünde kendinin “İnsan Hakları Savunucusu, Kadın Hakları Savunucusu” olduğunu iddia eden Kaftancıoğlu’nun gözleri önünde adım adım bedeni erimektedir. Kadına yönelik şiddette karşı Halkevleri gibi kurumların panellerine katılıp “Kadın Hakları Savunucusu” nutukları atmıştır. Bu konuşmasından daha bir ay önce CHP önünde yapılacak basın açıklamasına polisi saldırısına onay vermiştir. En temel bir hak olan basın açıklaması yapma hakkını engelletmiş, bir kadın ve üç erkek devrimciye bu saldırıda işkence yapılmasını bu tavrı ile onaylamıştır. Deniz Aydın'ın vücudunun her tarafı bu saldırı sonrası morluklar içinde kalmış ve kolundaki liflerde yırtılma meydana gelmiştir. Deniz Aydın,  Canan Kaftancıoğlu'nun geçmişte görev yaptığı TİHV de bu işkenceyi belgelemiştir. (ekte fotoğraflar var) Taylan Gültekin'in burun kemiğinde kırıklar meydana gelmiştir. Mahir'in eşi ve çocukları ise Mahir'in eriyen bedenini izleyerek her gün işkenceye maruz kalmaktadır. Bunu ise kendine solcu diyen, insan hakları savunucu olduğunu iddia eden Canan Kaftancıoğlu’nun onayı ile yaşamaktadırlar.
Canan Kaftancıoğlu ve CHP direnişi ilk başlarda görmezden gelmeye, sanki kaplarının önünde bir emekçi erimiyormuş gibi davranmaya çalışmışlardır. Direnişin haklılığı ve meşruluğu karşısından sahiplenme büyüdükçe ezilmişledir. Bu defa ise yalan ve demagoji ile yok sayamadıklarını çarpıtmaya çalışmaktadırlar. Biz bu tavrın yabancısı değiliz, burjuvazi ile savaşımız dün başlamadı. Biz ezenle-ezilen arasındaki amansız çarpışmada ezenlerin hangi yöntemleri kullanarak halkların bilincini bulandırmaya çalıştıklarını iyi biliriz. Yalan ve demagoji egemenlerin çaresizliği, çözümsüzlüğü ve gerçekleri çarpıtma manevralarıdır. Bununla halkların bilincini bulandırmaya ve iktidarlarını korumaya çalışırlar. Burjuvazinin tarih derslerinde bunun için Bedrettin bir bozguncu olarak gösterilir. Doğaldır ki bu günde Mahir'in direnişi karşısında CHP Mahir'i bir bozguncu ve haksız biri olarak göstermeye çalışmaktadır. Mahir gibi yüzlerce insanın kapıları önünde direnmesinden duydukları korkudur elbette bunu CHP ve Kaftancıoğlu'na yaptıran. Fakat halkların tarihi Bedrettin’i ne kadar haklı görüyorsa Mahir'de o kadar haklı bir direnişçi olarak tarihe geçirmiştir.
Canan Kaftancıoğlu ve CHP “biz söz vermedik” diyerek şuanda bir emekçinin açlığına eriyen bedenine kayıtsız kalmaktadır. Söz vermedik demeleri bir yalandan ibarettir. Verdikleri sözlere, mesleğini halkı için yapan ve bundan kaynaklı tutsak düşmüş olan devrimci avukat Nadide Özdemir bizzat şahittir. Canan Kaftancıoğlu'nun avukatı bizzat şahittir. Canan Kaftancıoğlu'nun avukatı bu sözleri bizzat Canan'ın talimatı ile verdiğini yapılan telefon görüşmelerinde ve yüz yüze görüşmelerde inkâr etmemiştir. Bu konuda whatsap görüşmeleri hali hazırda elimizde mevcuttur. Fakat biz burjuva politikacılar gibi elimizde şu var bu var teraneleri atmadık bu zamana kadar ve bundan sonrada yapmayacağız. Biz haklılığımızdan aldığımız güç ile direniriz, direnişimizin haklılığı ise eriyen bedenimizdir. Karda kışta, sıcakta bir kaldırımda süren direnişimizdir. Bir insan haklılığına inanmazsa Mahir'in yaşadığı ve sürdürdüğü koşullarda direniş yapamaz. Mahir gücünü haklılığından alan onurlu bir emekçidir.
Canan Kaftancıoğlu ve CHP bürokratları sizler haklı bir direnişin karşısında acizleştiniz. Sizler bir gün bile aç kalamazken Mahir 103 gündür aç... Sizler ziyafet sofralarında el ele kol kola kaz etlerini kırmızı şaraplar ile yerken Mahir ömründen yiyor. Ama açlığının onurlu yarınlar mücadelesi olduğunun bilinci ile aç Mahir. Açlığımız onurumuz, açlığımız umudumuz, açlığımız geleceğimizdir. Mahir’in açlığı bütün bir halkın onurlu bir yaşam mücadelesinin, açlığın yoksulluğun bitirilmesi mücadelesinin bir parçasıdır. Açlığımızla zaferi kazanacağız! Yalan ve demagojilerinizin haklı direnişimiz karşısında hükümsüzdür!
Direne Direne Kazanacağız!
Zaferi Haklılığımıza ve Meşruluğumuza Olan İnançla Kucaklayacağız!
Devrimci İşçi Hareketi

[blogger]

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.