1 mayıs FOSEM Fransa Gebze Hacıahmet Isparta Maraş Mektuplarımızla Tecriti Kıralım Muharrem Karataş Polonya Sevgi Erdoğan Vefa Evi TAYAD Tokat UTMP Zürich adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya açıklamalar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa bağcılar belgesel belçika beykoz beşiktaş boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler galatasaray gazi gençlik gerilla giresun grup yorum gözaltı gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere istanbul isveç isviçre italya izmir işçi meclisi kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba kültür sanat kütahya küçükçekmece kınık kıraç lubnan malatya maltepe mardin mersin munzur muğla nurtepe okmeydanı ortaköy piknik radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler taksim tavır dergisi tekirdağ tiyatro trabzon tuzla türkiye videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi çanakkale çayan çayan mahallesi çağlayan çekmece çerkezköy ömürtepe örnektepe İngiltere İsviçre şiir şiirler şişli

Grup Yorum ile Meksika Ziyareti Röportajı


Grup Yorum Meksika Komünist Partisinin 100. Yılı etkinliklerinde Meksika’ya gitti.
Halkın Sesi TV olarak Grup Yorum üyeleri ile Meksika ziyareti hakkında yapmış olduğumuz röportajı yayınlıyoruz.

Halkın Sesi TV:  Meksika'ya Neden Gittiniz, Kimin Davetlisiydiniz?
Umut Gültekin:
Merhaba. Meksika’ya gidişimiz bir davet üzerine gelişti. Biz Peru’dayken bizi MOVADEF (Siyasi Tutsakların Koordinasyon Platformu ) davet etti.
Bizim oradaki anlatımlarımızdan etkilenerek, bizi Meksika'da da görmek istediklerini dile getirdiler. Meksika Komünist Parti'sinin 100'cü yıl kutlamasına böylece davet edildik. Bunun üzerine biz tabi ki çok sevindik çünkü bizim için de önemliydi orada bulunmak. Çünkü şu anda emperyalizm bizi bütün dünyada tecrit etmeye çalışıyor. Bağımızı sadece Türkiyeli halklarla değil bütün dünya halkları ile koparmak istiyor. Süresiz açlık grevi direnişimizin duyulmasını istemiyorlar. Sanatçıların sanatlarını özgürce yapabilmek için bugün bedenlerini açlığa yatırmış olmaları çok meşru bir talep. Büyük bir haksızlık, adaletsizlik var ve dünyanın her yerinde teşhir oluyorlar bütün halk kesimleri nezdinde, politik ya da apolitik.
Tabi ki mesele özgürce sanat yapmak değil sadece. Mesele Grup Yorum'un ezilen halkların safında olması ve bunun şarkılarını söylemesi. Sadece şarkılarla da değil fiilen de bizzat direnmesi sanatçılar için çok güçlü bir örnek. Bizim 34 yıllık tarihimizin, dünya halkları nezdinde ne denli etkileyici ve umut verici olduğunun farkındalar. Böyle bir örnek, böyle bir sanat anlayışı bilinsin istemiyorlar. "Örgütlü Ve Devrimci Sanat Anlayışı Tasfiye Edilmeli" bunun içinde ellerinden geleni yapıyorlar.
Artık sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada tecrit ve kriminalize etme politikaları uygulanıyor. Daha yeni Köln'deki keyfi yasaklamayı hatırlıyoruz. Albümlerimizi ve fotoğraflarımızı delil diye toplayıp tüm basında yalan haberler ile yayınladılar.



Enternasyonalizm bu yanı ile de çok önemlidir. Bu tecriti dünya halkları ile birlikte kıracağız. Bunu biliyoruz. Gittiğimiz her yerde sahiplenme çok güçlü. Kendimizi anlatmaya başladığımızda insanlar ağızları açık dinliyorlar ve aynı zamanda da hikâyemizden moral, coşku alıyor, heyecan duyuyorlar. Bunun için Meksika çok önemliydi.
Biz orada kendimizi, 34 yıllık tarihimizi ve ülkemizdeki direnişleri anlattık. Sanatçılardan avukatlara, avukatlardan memurlara kadar herkesin Türkiye faşizmi tarafından nasıl saldırıya uğradığını anlattık. Mustafa Koçak’ın ölüm orucu direnişini anlattık. Bir iftiracının yalan beyanları üzerine 29 yaşındaki bir genç (Mustafa benim ile yaşıt) müebbet hapis cezasına çarptırıldı, savunma hakkı tanınmadı. Diri diri tabuta konulduğunu ve Mustafa'nın bu adaletsizliği kabul etmeyip buna karşı onurlu bir direniş başlattığını anlattık.
Halkın avukatlarının toplamda 159 yıla kadar varan hapis cezalarına çarptırıldıklarını anlattık. 155 bin Kamu Emekçisinin ihraç edildiğini anlattık. Grup Yorum'a, bize yönelik saldırıları anlattık. Tüm adaletsizliklerin karşısında süren direnişleri ve bu direnişlerin içeriklerini anlattık. "Adalet İstiyoruz" kampanyasının Türkiye ve Avrupa’da sürdüğünü anlattık.
Büyük bir şaşkınlıkla ve hayranlıkla dinledi Meksikalı halkımız. Meraklıydılar bizde tam bu yüzden oraya gitmeliydik. Meksika'da "Grup Yorum Halktır, Grup Yorum'a Özgürlük" sloganları attırdık. Meksikalı halklarımız hem Grup Yorum'u hem de Türkiye’deki direnişleri öğrenmiş oldular. Bununla birlikte enternasyonalizmi büyütme açısından olumlu ilişkiler kurduk. Meksikalı kurumları Anti Emperyalist Cephe'nin yapacağı sempozyuma davet ettik. Olumlu cevaplar aldık.
Gitme nedenimiz temelinde Meksikalı halkımıza Grup Yorum'u tanıtmaktı, direnişlerimizi duyurmaktı. Bu anlamıyla da başarılı olduğunu düşünüyoruz. Çünkü iletişime girdiğimiz kurumlar etkilendiler. Faşizme karşı direnmenin somut bir örneğini öğrendiler.
Türkiye’deki faşizmin hangi boyutta olduğunu gördüler. Faşizm ve emperyalizm, halkın yararına ne varsa hepsine düşmandır. Evet bu sınıfsal bir zorunluluğudur kapitalist sistemin ama hangi boyutlarda olduğunu bizden ve bizim pratiğimizden yakından dinlemişler oldular. Emperyalizmi sadece ve sadece omuz omuza vererek yenebiliriz, başka yolu yok. Bu yüzden tüm dünya halklarına birleşelim çağrısı yaptık. Mutlaka biz kazanacağız. Nuriye ve Semih'in direnişiyle yüz binlerce polisin ve milyonlarca askerin ne kadar çaresiz kaldıklarının söyleyerek, örgütlenmiş bir halk karşısında hiç bir güç duramaz dedik. Büyük bir ilgi, büyük bir coşku taşıdık Meksika’ya.
Halkın Sesi TV:  Etkinliğin Amacı Neydi?

Mesut Eröksüz: Meksika Komünist Partisinin 100. Yıl Kutlamaları
Meksika’da katıldığımız birinci etkinlik Meksika Komünist Partisi’nin düzenlediği 100. Yıl Kutlama Etkinliği idi. Meksika’nın başkenti (Mexico City) Meksika Şehri’nde merkezde bulunan bir meydanda düzenlenen etkinlikte Meksika’dan ve diğer Güney Amerika ülkelerinden çeşitli sanatçılar, tiyatro grupları ve konuşmacılar yer aldı. Bizimde konserlerimizde ve albümlerimizde yıllardır çalıp söylediğimiz, öncelikle Güney Amerika ezilen halklarının sonrada bütün dünya ezilen ve direnen halkların marşları haline gelmiş “El Pueblo”, “Enternasyonal” ve “Comandante Che Guevara  ile birlikte İspanyolca marşlar ve geleneksel şarkılar seslendirildi. Böylelikle bizde bu enternasyonalist şarkı ve marşların önemini ve evrenselliğine tekrar şahit olmuş olduk. Biz de sahneye çıkmadan önce büyük bir coşkuyla eşlik ettik bu güzel marşlara.
Sıra bize geldiğinde oldukça heyecanlıydık. Birde bağlamacımız Ali’nin sınırdan Avrupa’ya geri yollanılmasından kaynaklı ve Meksika’lı halka kültürümüzün ve müziğimizin önemli bir yerinde olan bağlamamızın sesini duyuramayacağımızın, az da olsa burukluğu vardı üzerimizde. Ama ne yapıp edip, vokallerimizi ön plana alarak tekrar düzenledik şarkılarımızı ve ön çalışmalarımızın verdiği özgüvenle sahnede yerimizi aldık.
Konuşmalarımızı İngilizce yaptık ve orada tanıştığımız bir çevirmen arkadaşımız İspanyolca çevirilerimizi yaptı. Bizi coşkuyla karşılayan kitle, yıllardır ve özellikle son zamanlarda üzerimizde olan baskılara rağmen hiç durmadan yolumuza devam ediyor olmamızı hayranlıkla karşıladılar. Hatta üyelerimizin bu baskılar karşısında haklı talepleri için nasıl açlıklarıyla direndiklerini duyduklarında, yine bir ilke imza atmamızın heyecanıyla alkışlarla bizi sahneden uğurladılar.
Emperyalizmin ülkelerindeki yerel kaynakları nasıl sömürdüklerini, halklarını nasıl ucuz emek gücü olarak kullandıklarını ve buna karşı tek çözümün devrim ve sosyalizm olduğunu halklara anlatmayı hedefleyen kutlama sabah 10:00’da başlayıp akşam 20:00’a kadar sürdü. Çeşitli Güney Amerika’lı devrimci-sosyalist kurum ve örgütler stantları ile destek verdiler MKP’nin 100. Yıl kutlamasına.
Bizim de orada olmamız ayrı bir anlam kattı etkinliğe. Dünya halklarının kardeşliği ve enternasyonalizm ete kemiğe bürünmüştü. Bu anlamda bizce hedefine ulaşan bir etkinlik oldu.
ILPS Konferansı
Meksika, Şili, Arjantin ve Peru’ dan katılan çeşitli devrimci-sosyalist örgütlerin ve ILPS (Uluslararası Halkların Mücadelesi Lig’i) örgütlenmesinin öncülüğünde 2-4 Aralık 2019 Aralık’ta düzenlenen, Ezilen Halkların Mücadelesi ve Devrimci Tutsaklara Özgürlük Konferansı’na da Grup Yorum olarak katıldık.
3 Gün boyunca, devrimci tutsakların yıllarca Güney Amerika’nın zindanlarında yaşadıkları baskılar anlatıldı ve emperyalizm ve işbirlikçi faşist devletleri tarafından nasıl zulüm gördüklerini ve buna çözüm olarak neler yapılması gerekildiği konusunda konuşmalar ve forumlar düzenlendi. 
Ülkemizden pek de farklı nedenlerden, devrim için demokratik veya silahlı mücadele veren devrimcilerin, tutsak edildiklerini gördük. Aynı ülkemizdeki gibi yoğun işkence ve tecrit edilen tutsakların mücadelelerinin aslında birbirine ne denli bağlı olduğunu ve enternasyonalist mücadele sunucunda birçok engelin aşılabileceğini anladık.
Toplantının 2. Gününde ise kürsüde yerimizi alarak Grup Yorum’u, Türkiye Devrimci Hareketi’nin tarihini ve devrimci tutsakların eşi benzeri olmayan direnişlerle dünya devrimci tutsaklarına ve direnen halklara nasıl örnek olduklarını anlattık. 1984, 1996 Ölüm Oruçlarına ve 2000-2007 büyük direnişe vurgu yaparak, emperyalizme ve onun işbirlikçilerine karşı bulunduğumuz her alanı nasıl birer direniş mevziisine çevirdiğimizi ve direnişlerde elde ettiğimiz kazanç ve zaferleri anlattık.
 3. Gün sonuç bildirgesi hazırlandı ve bildirgede devrimci tutsaklarla dayanışma temelinde, enternasyonalist çerçevede neler yapılması gerektiğine dair kararlar alındı. Çektiğimiz dayanışma videoları ile oradaki örgüt ve kurumlarla yaptığımız sohbet ve röportajlarla, Grup Yorum olarak hem kendimizi dünyaya daha iyi tanıtmak hem de Güney Amerika’lı devrimcilerle sağlam ilişkiler kurma anlamında iyi bir yol kat ettik. Bu konuda çalışmalarımızı hızlandırdık, emperyalizmin ve ülkemizdeki faşizmin çabalarını boşa çıkarmaya devam edeceğiz. Sesimizi duymayan kalmayacak...
Halkın Sesi TV:  Hangi Etkinliklere Katıldınız Nasıl Geçti?
Sena Erkoç: Meksika Komünist Partisinin 100. Yıldönümü nedeniyle uluslararası düzenlenen Konser ‘de biz de Grup Yorum olarak yer aldık.
Konserden önce çeşitli günlerde katılımcılarla birlikte hazırlanan etkinlikler de vardı. Konser öncesinden bir gün anaokuluna giderek orada bir dinleti yaptık.
Bizimle birlikte Peru ve Meksika'dan da iki tiyatrocu ve de siyasi tutsaklarla dayanışma komitesi oradaydı. Ana okulda çocuklara şarkı söyledik ve etkinlik bir kaç dakika içerisinde tam anlamıyla bir şenliğe dönüştü. Bayram gibi güzel bir hava vardı. Bize ritim tuttular alkışlarıyla, heyecanlı heyecanlı bizi dinlediler ve her şarkının sonunda devam etmemizi istediler. İkinci şarkımızda tüm çocuklar birbirlerinin ellerinden tutarak çember kurup oynadılar. Biz de onlara katıldık... Meksika'daki çocuklarımız nezdinde tüm dünya'daki halk çocukları için söyledik şarkılarımızı...
Katıldığımız ikinci etkinlik de Meksika Komünist Partisinin 100. Yıl Konferansıydı. Burada biz de kendimizden, Grup Yorum, bize yönelik baskılardan ve Türkiye'deki devrimci mücadelen bahsettik.
Halkın Sesi TV:  Orada Yorum'u Tanıyorlar Mıydı Sizi Nasıl Karşıladılar?

Umut Gültekin: Grup Yorum'u büyük oranda tanıyan kimse yoktu, tek tük bilenler vardı onlarda bizim geleceğimizi bildiklerinden kaynaklı araştırmışlardı. Onun dışında bilen yoktu ama biz kendimizi anlattıkça konserlerimizin büyüklüğünden albümlerimizin sayısından direnişlerimizden bahsettikçe ilgileri de arttı ve daha çok merak duydular.
Bizim bulunduğumuz her yerde kendimizi anlattık ve Meksika'da ulaşabildiğimiz herkes, bugün grup Yorum ‘un kim olduğunu öğrendi. Zaten biraz anlatınca merakları büyüyor ve araştırmaya başlıyorlardı. Bunun üzerine üst üste sorular soruluyordu. Konserimizde de şarkılarımızın içeriklerini anlatınca, ilgi duyuluyordu. Orada birçok sanatçı vardı ama biz hikâyemizi anlattığımızda ilginin odağı oluyorduk. Tercümanımız iyi değildi, neyi ne kadar tercüme etti bilmiyoruz. Ben bir kaç yerde örneğin yanlış çevirdiğini düşünüyorum ama emin olamadığım için bir şey söyleyemedim. Sohbet ettiğim bir adam bana açlık grevi direnişinin geçmişte olmuş diye tercüme edildiğini söyledi. Bunu tekrar söyleyin ve düzeltin dedi. Ben bu arkadaşa öncesinde daha ayrıntılı anlatmıştım süresiz açlık grevi direnişimizi ve beni uyarmasaydı geçmişte yaşanmış diye anlaşılacaktı. Bunun gibi birçok yanlış tercümeler oldu. Örneğin polislerin Ali'ye buradan Amerika’ya mı devam uçacağını sık sık sormuş olmalarına ilişkin, tercüme eden kız, Latin Amerika demiş. Bunu ben daha sonra videonun tekrarını izlediğimde fark ettim ve bu çeviri de doğru çevrilmiş olamaz. Bu deneyim bize daha dikkatli olmayı ve yapabiliyorsak dili öğrenip kendimiz anlatmalıyız düşüncesini oluşturdu. Kendimizi anlatmak için buradan on bin kilometre uzaklığa gittik ve tercümanımız iyi olmadığı için eksik anlattık. Bu olmamalı. Bunu daha iyi örgütleyebilmeliyiz. İyi bir ders oldu bu anlamda ve bir daha ki sefere çok daha iyi yapacağız. Kendimizi daha iyi ifade edebilmenin yollarını bulacağız. Çok önemli bizim orada doğru anlaşılmamız. Sonuç olarak kendimizi buna rağmen anlatabildiğimizi düşünüyoruz.
Yeni ilişkiler kurduk. Anti Emperyalist Cephe'nin düzenleyeceği sempozyuma kurumları davet ettik ve en önemlisi enternasyonal dayanışmanın önemini onlara pratiğimizle göstermiş olduk. On bin kilometre yol yaparak dünyanın öbür ucuna uçup onlara kendimizi anlattık ve onların sorunlarını dinledik. Ortak düşman emperyalizme karşı mücadeleyi enternasyonalizmle büyütmeliyiz dedik. Grup Yorum'u bugün Meksika’nın solcuları çok iyi tanıyor.

Halkın Sesi TV:  Grup Yorum’un Süresiz Açlık Grevi Direnişini Biliyorlar Mıydı? Öğrenince Tepkileri Nasıl Oldu?
Muzaffer Demir: Bizim konuştuğumuz insanlar bilmiyorlardı ama onlara anlatınca büyük bir şaşkınlıkla karşıladılar. Sorular sordular, neden açlık grevi yapıyorsunuz; bunun başka bir yolu yok mu ve ne zaman başladı soruları öne çıkıyordu? Anlattıkça bizi daha da dikkatli dinleyip büyük bir merakla sorular sorup bizim hakkımızda daha fazla bilgi edinmek istediler ve Perulu Siyasi Tutsaklarla Dayanışma Komitesi ile yapacakları ortak toplantıya davet ettiler.
Biz oraya gittik kendimizi, açlık grevini, Helin İbrahim Bahar Barış ve Ali'yi anlattık.
Onlarda bizimle ortak bir video çekmek istediler İngilizce ve İspanyolca Grup Yorum'a Özgürlük sloganlarını attılar.
30 Kasım’da verdiğimiz konserde açlık grevini anlattık ve orada bulunan insanlar hep bir ağızdan sloganlar attılar ”Grup Yorum'a Özgürlük”. O anlar çok güzeldi bizler için.
Yoldaşlarımızın sesini her yerde ve herkese duyuracağız ve duyurmaya da devam edeceğiz.
3 Aralıktaki Ezilen Halkların Mücadelesi ve Devrimci Tutsaklara Özgürlük etkinliğinde de açlık grevini anlattık ve toplu şekilde Grup Yorum'a Özgürlük sloganını haykırdık ve o anların çekimini yaptık.
Halkın Sesi TV: Nasıl bir süreçti sizin için?
Sena Erkoç: Meksika'da geçirdiğimiz süre içerisinde öncelikle Meksika halkını tanıma fırsatımız oldu. Özellikle Meksikalı bir ailede kalmamız bizim için çok öğreticiydi. Ortak değerlerimizi onların kültürünü tanıma olanağımız oldu. Bizim için birer aile oldular. Bizi en iyi şekilde ağırladılar. Bir kez daha gördük dünya halklarının ortak değerlerini.
Başka bir kıtada Grup Yorumu, çalışmalarımızı ve şu an ki sürecimizi anlatmak da çok gurur verici ve heyecanlıydı. Gittiğimiz her yerde kendimizi anlattık, açlık grevi direnişimizi bir kez de Meksika'dan haykırdık. Dayanışma videoları çektik, Peru'daki siyasi tutsaklar için biz de dayanışma mesajları içeren videolar çektik, onlar için şarkılarımızı söyledik, diğer kurumlarla röportaj yaptık, sanatçılarla görüştük, devrimci sanat üzerine sohbetler ettik. Diğer ülkelerin katılımcılarından kendi ülkelerindeki süreçleri dinledik.
Meksika yolculuğumuz bu anlamıyla çok verimli ve dolu dolu geçti. Ortak değerler ve aynı amaç için farklı ülkelerden bir araya geldik ve yaptığımız çalışmalarla enternasyonal dayanışmanın önemini bir kez daha yaşamış olduk. Meksika'dan ayrılırken de hepimiz birbirimize enternasyonal dayanışmayı büyüteceğimizin sözünü verdik.

[blogger]

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.