1 mayıs FOSEM Fransa Gebze Hacıahmet Isparta Maraş Mektuplarımızla Tecriti Kıralım Muharrem Karataş Polonya Sevgi Erdoğan Vefa Evi TAYAD Tokat UTMP Zürich adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya açıklamalar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa bağcılar belgesel belçika beykoz beşiktaş boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler galatasaray gazi gençlik gerilla giresun grup yorum gözaltı gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere istanbul isveç isviçre italya izmir işçi meclisi kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba kültür sanat kütahya küçükçekmece kınık kıraç lubnan malatya maltepe mardin mersin munzur muğla nurtepe okmeydanı ortaköy piknik radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler taksim tavır dergisi tekirdağ tiyatro trabzon tuzla türkiye videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi çanakkale çayan çayan mahallesi çağlayan çekmece çerkezköy ömürtepe örnektepe İngiltere İsviçre şiir şiirler şişli

Halk Cephesi'nin Stalin'in 140. Doğum Günü Etkinliklerinde Okuduğu Metin(Türkçe-İngilizce)


Stalin Demek Sosyalizm'de Israr İnanç Ve Kararlılık Demektir!
Stalin Demek Emperyalizme Karşı Zafer Demektir, Emperyalizmin Yenilgisi Demektir
Stalin demek, devrim demektir. Emperyalizm, özellikle Avrupa solu içinde kar-devrimciliği “anti-
Stalinizm” çerçevesinde örgütledi. Çünkü, Stalin’i reddetmek, devrimin temel öğretilerini, ML’nin temel
öğretilerini reddetmek demekti. Bunun başında da zor yoluyla devrim ve proletarya diktatörlüğü geliyordu.
Yani, zor yoluyla devrimi reddetmek devrim için savaş, yani halkın iktidarı için savaşı reddetmekti.
Proletarya diktatörlüğünü reddetmek ise burjuvaziye karşı halkın iktidarını korumayı reddetmek, iktidar
burjuvaziye teslim etmeyi savunmaktır.
Tarih Yalanlarla Yazılamaz Gerçekler Devrimcidir!
Yalan İftira Ve Demogojiler İle Stalin Ve Sosyalizm Karalanamaz!
Tarihi bireyler yapmaz, tarih kişilerin, kahramanların eseri değildir. Tarih, sınıf mücadelelerinin tarihidir. Tarih kitlelerin eseridir. Bireyler ve kahramanlar bu çerçevede ele alınırsa, onlara gerçek değerleri verilmiş olur. Lenin de, Stalin de, Troçki-Kamenev-Zinovyev hainleri de, Sovyetler Birliği’ndeki gelişmeler ve Moskova Mahkemeleri de bu açıdan ele alındığında gerçek anlamlarını bulmuş olacaktır.
Moskova Yargılamaları Devrimle Karşı Devrimin Çatışmasıdır!
   Lenin'in ölümüyle birlikte; partiden defalarca ihraç edilip diledikleri aflardan sonra affedilen ancak karşı devrimci hain tavırlarını sürdüren iktidar hırsıyla yanıp tutuşan Zinovyev, Kamanev gibi o dönemin önde gelen isimleri, Stalin ve o dönemin Sovyet devriminin önderlerinin tökezlemeleri, başarısız olmaları için ellerinden gelen her şeyi yapmışlardır.
Özellikle Lenin'in ölümünü bir boşluk olarak gören bu hainler Stalin ve diğer önderlerin başarısız olmalarını onları “altedebilecekleri” en uygun zamanı düşünüp, planlayıp fırsat kollamaya başlamışlardı. Sadece fırsat kollamakla kalmamış örgütlenmiş ve haince eylemler gerçekleştirmişlerdir.
Bu halk düşmanı karşı-devrimci grubun amacı, zengin köylülüğün yeniden oluşumuna hizmet etmektir. Bu grubun programında kollektif ve Sovyet ekonomilerinin tasfiye edilmesi, sosyalist işletmelerin kapitalistlere devredilmesi yer alıyordu.
  - Yine Moskova duruşmaları iddia edildiği gibi milyonlarca insanının idamıyla sonuçlanmadı. Verilen idam cezalarının büyük bir kısmı iptal edilmiş, çok küçük bir kısmı uygulanmıştır. Halkına, vatanına ihanet etmiş  örgütlenmeler olmasına rağmen Avrupa "solcuları" tarafından idam cezaları ağır olarak nitelendiriliyor. Bu duruşmaların normal bir dönemde değil faşizmin saldırısının hemen öncesinde yapıldığınıda yani olağanüstü bir süreçte yapıldığını unutmamak gerekir.
- Sovyetler Birliğinde cezaların ömür boyu sürdüğü yalanı da doğru değildir. 1939 Sovyet mahkemelerinin istatistiklerine göre beş yıla kadar olan cezalar yüzde 95,9, beş ile on yıl arası
cezalar yüzde 4, on yıldan fazla olanlar ise yüzde 0,1’dir. Bunlar arasında hırsızlar, katiller vb. adi suçlular da vardır.
Tarihi gerçekler ortadadır, bu dönem boyunca, proletarya iktidarı tarafından başka yerlere sürülen kulakların sayısı 30 bindir. 20 bin kulak da kendiliğinden yerlerini terk ederek başka bölgelere kaçmışlardı. 1935-38 yılları arasında, ülke çapında tutuklanıp yargılananların toplam sayısı ise 140 bindir.

- Moskava Duruşmaları halka, basına, yabancı ülke yetkililerini ve radyodan, gazeteden tüm Sovyet halkına canlı olarak ulaştırılıyordu. Kimilerinin iddia ettiği gibi en ufak bir kötü muamele olsa tutukluların tek bir iması bile emperyalist haydutların “demokrasi” çığırtkanlığına dönüşebilecekti ama olmadı. Bırakalım kötü muameleye uğramalarını, ifadelerinde bazı tutuklular görevlilere işkence ettiklerini(konuşmama, oyalama vs.) söylüyorlardı.
Herşey çok açık sürdürülmüştür. Dünyanın 17 radyosundan canlı yayınlıyorlar moskova yargılamalarını ve iddianamesi 40'a yakın dile çevrildi.
- Bir başka yalan ise Moskova Duruşmasında yargılanan kişilerin “kendilerine empoze edilen bütün suçlamaları kabul etmek zorunda kaldıkları” iddiasıdır. Tutanakları okuduğumuzda durumun çok farklı olduğunu görüyoruz. Çünkü sanıklar kendilerine yönlendirilen her iddiayı kabul etmemektedirler. Bu da sanıkların ifadelerinin zorla verildiği iddiasını çürüten bir delil niteliği taşımaktadır. Buharin’in Moskova Duruşmalarında verdiği aşağıdaki ifadesi burjuva aydınları yalanlar niteliktedir.
“Ben soruşturma makamının ve yoldaş hakimler, sizin önünüzde neden teslimiyet gerekliliğine vardığımı anlatmak istiyorum. Bizler yeni hayatın sevinçlerine karşı en adi araçlarla mücadele ettik. Ben Vlademir İlyiç’in hayatına suikast suçlamasını reddediyorum ama karşı devrimci arkadaşlarım ve onların başında da ben, Stalin tarafından muazzam başarılarla sürdürülen Lenin’in eserlerini yıkmak istedik. (Buharin, Duruşma Tutanağı, Moskova 1938, 847-848)
Troçki, Zinovyev, Kamenev: Sovyet Halkına Ve Sovyetler Birliği’ne İhanet Etmişlerdir!
- Bolşevik partisi içinde, Troçkist-Zinovyev bloğuna ve Buharincilere karşı verilen mücadele
yıllarca sürdü.İdeolojik-politik nitelikte olan bu mücadele süresince, Troçkistler ve Buharinciler görüşlerini parti içinde savunup, görüşlerini partiye ve parti platformlarına sunma olanağına sahip oldular.
1920'li yılların ortalarında Troçkistlerin görüşleri, üç defa parti içerisinde oylamaya sunuldu.750 bin parti üyesinin bulunduğu o dönem, Troçkistlerin
aldıkları en fazla oy, 4 bin civarında oldu. Stalin, parti içi mücadeleyi Marksist-Leninist ilklere uygun olarak ele aldı ve yürüttü. Bu ilkeli ve kararlı mücadelenin sonucudur ki, parti, Troçkistlerin ve Buharincilerin değil, Stalin'in ve Bolşeviklerin görüşleri etrafında kenetlendi.
Leninist parti öğretisinin kararlı bir savunucusu ve geliştiricisi olarak Stalin, komünist partisinin, ancak, saflarını revizyonist unsurlardan temizleyerek güçleneceğini savundu.
- Zinovyev'ler, Kamenev'ler, Buharin'ler ve yandaşları, bu güçlerle ve Hitler faşizmiyle, Alman emperyalizmiyle işbirliği içerisinde, Sovyet sistemini yıkmaya çalıştıkları için cezalandırıldılar. Yoksa, Stalin'in "muhalifleri" oldukları ya da farklı görüşlere sahip bulundukları için değil.
Zinovyev, Kamanev ekibine dahil olan Reingold isimli bir komplocunun ifadeleri de yaşananların ve yargılananların “muhalif” olmaktan çok ötede olduğunu iddiaların ne kadar haklı olduğunu kanıtlar niteliktedir.
"Çember kapandı! Siyasi soytarılık, platformlar, tartışmalar ve muhalefetmaskaralığı artık bitti! Muhalefetin yerine devlete karşı komplo, tartışma veplatformun yerine mermi ve bomba geçti." (Moskova Yargılamaları, Syf.179)
Karşı devrimci, komplocu bu katil örgütün 1932-1936 yılları boyunca sürdürdüğü faaliyetlerin amacını sanıklardan Mraçkovski mahkeme önünde şöyle anlatıyordu;
"Parti politikasının çökeceğine dair beklentimiz boşa çıkmıştı. O zamana kadar kullanılan mücadele yöntemleri olumlu sonuç vermedi. Geriye mücadelenin sadece bir yolu kalıyordu; hükümet ve parti önderlerinin yok edilmesi yolu. "Esas görev, Stalin ’i ve partinin diğer önderlerini temizlemekten oluşuyordu."

- Son olarak Moskova mahkemelerinin doğruluğuna ve haklılığına ilişkin bir ispat istenirse en büyük ispat 1941 yılıdır. 1941 de Alman faşizmi sosyalist Sovyetler Birliği’ne saldırdığında içeride hain, fırsatçı, karşı devrimci bir örgütlenme bulamaz.
Bu mahkemeler olmasaydı, hainler cezalarını bulmasaydı, faşizmin bulunmaz nimeti olacaklardı. Bu mahkemeler olmasaydı 2. Emperyalist Paylaşım savaşında Alman faşizmine karşı yürütülen destansı direniş yaratılamazdı.
İhanet, hainlik, işbirlikçilik cezasız kalamaz, kalmamalı!
Katliamlar Ve Zulüm Emperyalizmin İşidir
Emperyalizmin Katyn Katliamı Yalanı
Emperyalistlerin ve Rusyalı işbirlikçi hainlerin, faşistlerin SSCB ve Stalin'e karşı sürdürdükleri en büyük yalan  ve karalama kampanyalarından biri, belki de en büyüğüdür “Katyn(Katin) Ormanları Katliamı”.
Polonya, Sovyetler Birliği'ne sınır bir ülke. Sınırı korumak için emperyalistler Polonya ile Sovyetlerin arasını açmak istiyor. Katyn katilamı yalanı asıl olarak bu nedenle söyleniyor.
- Sözde “1940 yılında Sovyet ordusu tarafından tutsak alınmış olan Polonya subayları, polisleri ve sivillerinden 10 bin ya da 25 bin kişi Smolensk yakınlarındaki Katın ormanlarında güya Stalin'in emri ile kurşuna dizilmişler.” Aslında bugün emperyalizm ve işbirlikçilerinin sürdürdüğü bu yalan Hitler'in propaganda bakanı Göbbels'in başarısız olmuş yalan ve demagoji kampanyasıydı. Şimdi emperyalistler ve işbirlikçileri Göbbels'in bıraktığı yerden bu yalanı sürdürmeye devam ediyorlar.
Ancak Faşist Göbbels’in “Stalin 10 bin kişiyi katletme emri verdi” yalanı emperyalistler eliyle sürdürülünce sayı iki katına çıktı ve “22 bin kişi katledildi” şeklinde sürdürülmeye başlandı. Katyn'de 10 bin Polonyalı subayın "katledilmesi", Almanya'daki okullarda, onyıllardır Bolşevikler'in "kan dökücülüğüne" kanıt olarak, gösterilmektedir. Auschwitz nasıl Hitler faşizmi için bir insanlık suçu ise, "Katyn katliamı"nın da Stalin ve Bolşevikler'in işlediği bir "insanlık suçu" olduğu yalanıyla genç beyinler zehirlenmeye tarih yalanlarla yeniden yazılmaya çaşılmaktadır. Kuşkusuz on yıllardır, burjuva ideologlarının Hitler faşizmi ile bir sorunları olmadı. Onlar, "Hitler kötüdür ama Stalin de kötü", "faşizm kötü ama sosyalizm de kötüdür" diyerek asıl olarak Stalin ve sosyalizm düşmanlığını sürdürdüler.
 - Almanya 1941'de SSCB'ye de saldırdı. Kızıl Ordu ilk iki yıl boyunca faşizme karşı direndi. Direnişin ilerleyen süreçlerinde SSCB birçok noktadan olduğu gibi Polonya'dan da çekilmek zorunda kaldı. Almanlar Moskova önlerine kadar gelmişlerdi. Savaş sürerken Nazi Almanya Nisan 1943'te Katın ormanında kurşuna dizilmiş Polonyalıların toplu mezarlarının bulunduğunu açıkladı ve Kızılhaç'ı çağırdı. Tarihler 1943 ü gösteriyordu. SSCB halkı faşizmin ordusunu Stalingrad’da dize getirmişti. Kızıl Ordu’yla başedemeyeceklerini anlayan faşist Almanya’nın Propaganda Bakanı Joseph Goebbels Sovyetler Birliği’ni zor duruma düşürüp anti-faşist koalisyonu bozmak, Polonyalıları da Sovyetlere karşı kışkırtmak için bu yalanı yaymıştı. Stalingrad zaferi savaşın dönüm noktası idi. İşte tam da bu noktada Göbbels ekibi işe girişti. Göbbels'in hazırlattığı posterlerde “Sovyetler kazanırsa her yer Katın olacak” diye yazılıyordu.
- Eylül 1943'te Smolensk faşistlerden temizlendikten sonra Sovyet hükümeti Katın olayını soruşturmak üzere iki komisyon kurdu.
-  Komisyon Ocak 1944'te bulgularını açıklamak için yabancı gazeteciler ve aralarında ABD elçisinin kızının da bulunduğu birçok kişiyi olay yerine çağırdı. Burada kurşuna dizilenlerin Nazilerin eliyle öldüğü gösterildi.

Örneğin kullanılan silah Alman tabancası Walter idi. Ellerini bağlamak için kullanılan ip Alman malı idi. Kısa süre sonra Sovyet Orduları mezarlıkların bulunduğu bölgeyi geri aldı ve Katin ormanlarında yeni araştırmalar yapıldı. Polonyalı subayların Alman Gecko tabancalarla kurşuna dizildikleri anlaşılırken, öldürülme tarihlerinin de faşistlerin ileri sürdüğü gibi 1940 değil, 1941 sonbaharı olduğu ortaya çıktı.

Mezarlar açıldığında, görülmüştü ki, katledilenler elbiseleri ile gömülmüştü ve elbiselerin ceplerinden 1941 yılına ait belgeler-kimlikler çıkmıştı. Alman faşistleri katlettikleri Polonyalıların üstünü alelacele aramış ama bu belgeleri almayı unutmuşlardı anlaşılan. Bu belgeler bile tek başına Alman faşistlerini yalanlamaktadır. Zira bu durum Nazi işgaline kadar savaş esirlerinin yaşadığını göstermektedir.
Yapılan otopsilerde ayrıca teknik, mikroskobik birçok ayrıntı da rapor edilmiştir. Bu otopsiler ve raporların hazırlanması sırasında onlarca bağımsız gözlemci ve basın hazır bulunmuştur. 1944 yılında Moskova'da "Batılı" uzman gözlemcilerin de hazır bulunmasıyla 925 cesede yapılan otopside Adli Tıp uzmanlarından özel bir komisyon kuruldu. Raporlar, sadece büyük yalanı belgeliyordu. Katyn katliamının sorumlusunun Alman faşistleri olduğu belgelendi ve tüm dünyaya ilan edildi. Katın olayı savaş bittikten sonra da Nürnberg duruşmalarında görüşüldü ve yine SSCB kazandı.
Nurnberg mahkemelerinde bu bulgular Amerikalı, İngiliz hakimler tarafından da doğrulandı.
Ortaya çıkan belgelere ve sonuca hiçbir emperyalist ülke o dönem itiraz etmedi. Ve bu konu böylece "kapandı."
- Ancak Amerikan emperyalizmi 1950'li yıllardan sonra Stalin ve sosyalizme yönelik saldırılarını tırmandırırken bu yalan da tekrar ısıtılıp gündeme getirildi.
Tüm Saldırılara Rağmen Tarih İncelemeleri Gerçek Deliller Katliamı SSCB’nin Yapmadığı Belgelemiştir
Emperyalizm Ve İşbirlikçilerinin Tüm Çabaları Boşunadır...

Sonuç olarak;
1- Yalan, iftira ve Demagojiler ile Stalin ve sosyalizm karalanamaz.
2- Katliam yapmak milyonlarca insanı katletmek Emperyalizmin ve faşizmin işidir
3- Katyn Ormanı katliamı ve onlarca toplama kampı katliamları faşizmin eseridir.
4- Katyn Katliamı yalanını Faşizmin propaganda bakanı başlattı, emperyalizm sürdürüyor.

Stalin Demek Emperyalizme Karşı Zafer Demektir, Emperyalizmin Yenilgisi Demektir!
Stalin Faşizme Karşı Emperyalizme Karşı Demektir, Emperyalizmin Yenilgisi Demektir.
Stalin Faşist Almanya ile neden bir saldırmazlık antlaşması imzalamak zorunda kalmıştır? Başta İngiliz ve Fransız emperyalistleri olmak üzere bütün emperyalist devletler 1930'lar boyunca SSCB'nin Avrupa'da kollektif güvenlik antlaşması tekliflerini reddettiler ve Hitleri yatıştıralım politikası içine girdiler. Hitler Avrupayı ilhak ettiğinde, Çekoslovakyayı işgal ettiğinde ses çıkarmadılar. Bütün çabaları sonuçsuz kalan Sovyetler Birliği Almanya ile saldırmazlık antlaşmas yapmak zorunda kaldı.
Saldırmazlık anlaşması Sovyetlere 1 yıl gibi bir süre kazandırıyor. Saldırıyı geciktirerek, hazırlık sürecini uztmış oluyor. Bu anlaşmada bunun için yapılmıştır.
Stalin'in politikasının doğruluğu ya da yanlışlığının öçtü, bu politikanın, Sovyetler Birliği'nin
önderlerlerinin kazınılmaz olduğunu bildikleri gelecekte saldırıya karşI savunma yetisini güçlendirdiği mi yoksa zayıflattığı mı sorusunun yanıtında yatmaktadır..

Edward Carr gibi tescilli anti-sovyet yazarlar bile, Alman-Sovyet saldırmazlık paktının imzalanmasının Sovyetler Birliği'ne, Alman işgalini karşılaştırılamaz ölçüde daha güçlü bir savunma konumunda karşılma olanaağı verdiğini kabul etti.

Burjuva aydınları, basını bu antlaşmayı Fransa ve İngiltereyi şoke etti şeklinde yazdılar. Yine aynı Fransa ve İngiltere Eylül 1939'da Almanya Polanyayı işgal ettiğinde tam 7 ay boyunca Alman faşizmine karşı tek bir kurşun dahi atmadılar.
Bu saldırmazlık anlaşması üzerinden Stalin'e olan saldırının amacı asıl olarak Hitler ve Stalin'i eşitlemek içindir. İkiside aynı diktatör, katil olarak göstermek içindir halklara.
Diğer bir yalan ise "gizli ek protokol" . Bu gizli protokol dedikleri, sözde saldırmazlık antlaşmasının gizli bir ek protokolü varmış ve burada Almanya ile SSCB Polonya'yı bölüşüyorlarmış, Besarabya da SSCB'ye bırakılıyormuş.  Böyle bir belgenin örjinali hiç bir zaman gösterilememiş. İlk kez 1946'da ABD'de bir yerel gazetede yer alan bir habere göre sözde Berlin'de çekilen mikrofilmlerde böyle bir protokül bulunmuş. O zamanlar bu iddiayı ciddiye alan olmamış. Ancak 1980'lerde halk düşmanı Gorbi'nin başa geçmesi ile birlikte Avrupa'da tekrar gizli protokol konusu işlenmeye başlandı. Bütün bu karalamaların amacı Stalin'in prestiji yok etmektir. Emperyalist zorbalar ne zaman Stalin adını duysalar halatir tir titremeye devam ediyorlar. Stalin her dönem emperyalistlerin korkulu rüyası olmuştur.
Emperyalizmin yalanlarına inanmamamız için yeterince kara bir tarihi vardır emperyalizmin.
Emperyalist hiçbir yalanı, onların gerçek yüzünü gizleyemez.
Anti-Stalinizme karşı bulunduğumuz her yerde mücadele etmeye devam edeceğiz. Anti-Stalinizm ile mücadele devrim mücadelesinin bir parçasıdır. Devrimci mücadelenin en önemli ayağı ideolojik mücadeledir!
Stalin'i Redetmek Marksizmi Leninizmi Redetmektir!
Bugün Stalinist Olmak Sosyalizm İçin Emperyalizme Ve Faşizme Karşı Savaşmaktır!
Stalin Dünya Halklarının Önderidir, Bizim Önderlerimizdendir!
Önder Stalin'e Sözümüzdür; Dünyayı Bir Kez Daha Türkiye'den Sarsacağız!
Halk Cephesi-Türkiye

* METNİN İNGİLİZCESİ

Stalın Means Belıef In Socıalısm! Stalın Means Insıstence In Socıalısm!
Stalın Means Determınatıon In Socıalısm!
Stalın Is The Name Of Vıctory Agaınst Imperıalısm! Stalın Is Defeat Of Imperıalısm!
Imperialism, especially within European left, organized counter-revolutionism within the frame of “anti-Stalinism”. Because rejecting Stalin meant rejecting the fundamental teachings of the revolution, the fundamental teachings of ML. That is, to refuse a revolution by force was to refuse war for the revolution, that is, to refuse war for the people's power.
Hıstory Cannot Be Wrıtten Wıth Lıes: The Truths Are Revolutıonary!
Stalın And Socıalısm Cannot Be Smeared Wıth Lıes, Slander, And Demagoguery.
Individuals do not make history, history is not the work of people or heroes. History, is the history of class struggles. History is the work of the masses. If individuals and heroes are considered within this frame, then they will be given their true worth. In this framework, the Moscow Trials will have found their true meaning.
The Moscow Trıals Is The Clashıng Of Revolutıon And Counter-Revolutıon
With Lenin's death, the prominent figures of that period, such as Zinoviev and Kamanev, who were repeatedly expelled from the party and forgiven after their self-criticization, but who were in a state of ambition to continue their counter-revolutionary treacherous attitude, did everything in their power to make Stalin stumble and fail.
These traitors, especially those who saw Lenin's death as an opening, began to think, plan and look for opportunities where they could make Stalin and the other leaders fail. Not only did they look for opportunities, they organized and carried out treacherous actions.
-The Moscow Trials did not result in the execution of millions of people as alleged. The majority of the death sentences imposed were annulled and a very small portion of the sentences were imposed.
-It is not true that the sentences in the Soviet Union lasted a lifetime. According to the statistics of the Soviet courts of 1939, the number of sentences for up to five years was 95.9%, the sentences for five to ten years was 4%, and those with more than ten years was 0.1%. Historical facts are evident, a total of 140,000 were arrested and tried nationwide.
-The Moscow Trials were broadcasted live to the public, the press, foreign officials, on the radio, and newspapers to the entire Soviet people. Even the slightest mistreatment, as some have claimed, could have turned into a “democracy” cry from the imperialist bandits, but this didn’t work. Everything continued very clearly and openly. The Moscow trials and indictments have been translated into nearly 40 languages, and was broadcasted live to 17 radio channels around the world.
-Another lie is the claim that the people tried at the Moscow trial “had to accept all the charges imposed on them”. When we read the minutes of the trials, we see that the situation is very different. Because the defendants do not accept all the claims directed at them.
Trotsky, Zınovıev, Kamenev: Have Betrayed The Sovıet People And The Sovıet Unıon!
-Stalin handled and conducted the internal struggle in accordance with Marxist-Leninist principles. It is the result of this principled and determined struggle that the party clung around the views of Stalin and the Bolsheviks, and not the Trotskyists and Bukharins.
As a determined advocate and developer of the doctrine of the Leninist party, Stalin argued that his communist party would only be strengthened by clearing its ranks from revisionist elements.
-The Zinovievs, Kamenevs, Bukharins and their supporters were punished for trying to destroy the Soviet system in collaboration with these revisionist forces, the fascism of Hitler, and German imperialism. It’s not because they were Stalin's "opponents" or had different views.
One of the defendants, Sergey Mrachkovsky, explained the purpose of the activities of this counter-revolutionary conspiratorial killer organization during 1932-1936;
"Hopes for the collapse of the policy of the Party must be regarded as doomed. The methods of struggle applied up to now have not produced positive results. Only one path of struggle remained, and that was the path of removing by violence the leaders of the Party and the Government."
-Without these courts, if the traitors had not found their punishment, they would have been the blessing of fascism. Without these courts, the epic resistance against German fascism in the Second Imperialist Sharing war (WW2) would not have been born.
Massacres And Oppressıon Are The Work Of Imperıalısm
The Lıe Of Imperıalısm: The Katyn Massacre
One of the lies and defamation, perhaps the biggest, campaigns of the imperialists, Russian collaborators, and the fascists against the USSR and Stalin is the "Katyn massacre".
Poland is a country that borders the Soviet Union. To protect the border, the imperialists want to open a gap between Poland and the Soviets. This is exactly why the "Katyn massacre" lie is being told.
-Allegedly, “10 - 25 thousand Polish officers, policemen and civilians taken prisoner by the Soviet army in 1940, were killed by a firing squad in the Katyn forest near Smolensk due to Stalin's order.” In fact, this lie spread by imperialism and its collaborators today, was a failed campaign of lies and demagoguery by Hitler's propaganda minister, Joseph Goebbels. Now the imperialists and their collaborators continue this lie from where Goebbels left off. However, when the lie of the fascist Goebbels that “Stalin ordered the massacre of 10 thousand people” was continued by the imperialists, the number was doubled and “22 thousand people were massacred”. The "murder" of 10,000 Polish officers in Katyn has been cited in schools in Germany for decades as evidence for the Bolsheviks' “bloodshed”. They poison young brains and try to rewrite history with lies. They compare the fascism of Hitler with the Soviets and say that just as Auschwitz is a crime against humanity committed by the fascism of Hitler, the "Katyn massacre" is a "crime against humanity" committed by Stalin and the Bolsheviks. Beyond doubt, for decades, bourgeois ideologies have had no issues with the fascism of Hitler. They maintained hostility towards Stalin and socialism by saying "Hitler is bad, but Stalin is also bad" and "fascism is bad but socialism is also bad."
-Germany attacked the USSR in 1941. Fascist Germany's Propaganda Minister Joseph Goebbels, who realized that they could not deal with the Red Army, spread this lie to bring the Soviet Union to a difficult position and to disrupt the anti-fascist coalition and to provoke the Polish against the Soviets. The victory of Stalingrad was the turning point of the war. At exactly this is point is where the Goebbels team started their campaign. In the posters that Goebbels prepared, it said “If the Soviets win, everywhere will be Katyn”.
-In September 1943, after Smolensk was cleared of the fascists, the Soviet government established two commissions to investigate the Katyn case.
-In January 1944, the Commission called many people to the scene of the incident to explain its findings, these people included foreign journalists and the daughter of the US ambassador. It was shown that those who were shot here were killed by the Nazis.
For example, the weapon used was the German pistol Walther. The rope used to tie their hands was made in Germany. Soon, the Soviet Armies recaptured the cemetery and further exploration of the Katyn forests was conducted. It was understood that the Polish officers were shot with German Gecko pistols, and that the dates of their murder turned out to be the fall of 1941, and not the 1940s as the fascists claimed.
When the graves were opened, it was seen that those massacred were buried with their clothes and the documents-IDs with the dates of 1941 were found in their pockets. This situation shows that these prisoners of war were alive until the Nazi occupation. In the autopsies, many technical and microscopic details were also reported. In 1944, a special commission of Forensic Medicine experts was established in Moscow in the autopsy of 925 bodies with the presence of "Western" expert observers. It was documented that Germany's fascism was responsible for the Katyn massacre and this was announced to the world. The Katyn incident was discussed at the Nuremberg trials after the war ended and the USSR won again.
- But as American imperialism escalated its attacks on Stalin and socialism after the 1950s, this lie was reborn and brought back to the agenda.
Despite All the Attacks, Historical Investigations Document the Fact That the USSR Did Not Carry Out This Massacre.
All the Efforts of Imperialism and Their Collaborators Are in Vain…
Sovıet Unıon-Germany Non-Aggressıon Treaty
Why did Stalin have to sign a non-aggression treaty with Fascist Germany? During the 1930s, all imperialist states, particularly the British and French imperialists, rejected the USSR's offer of a collective security treaty in Europe, and entered a policy of appeasing Hitler. When Hitler annexed Europe, invaded Czechoslovakia, they did not make a sound. The Soviet Union, whose efforts were unsuccessful, had to make a non-aggression agreement with Germany.
The non-aggression agreement gains the Soviets a period of around one year. By delaying the attack, it prolongs the preparation process. This agreement was made for this.

The bourgeois intellectuals and the press wrote that this shocked France and Britain. The same France and Britain did not fire a single bullet against German fascism for seven months when Germany invaded Poland in September 1939.
The purpose of the attack on Stalin through this non-aggression agreement is primarily to equalize Hitler and Stalin. It’s to show the people that they’re both the same dictator, that they’re both the same murderer.
Another lie is the "secret additional protocol" of the treaty. Allegedly, this protocol was for Germany and the USSR to divide Poland, leaving Bessarabia to the USSR. The original of such a document has never been shown. Announced for the first time in a 1946 article in a US newspaper, it said that such a protocol was found in microfilms supposedly shot in Berlin. At the time, no one took this claim seriously. However, in the 1980s, when the enemy of the peoples Mikhail Gorbachev came to power, this secret protocol began to be discussed again in Europe. The purpose of all these slanders is to destroy Stalin's prestige. Imperialist tyrants still shake every time they hear Stalin's name. Stalin has always been the fearful dream of the imperialists.
Imperialism has a massive dark history, which is enough for us to not believe in the lies of imperialism.
No imperialist lie can conceal their true face.
We will continue to fight against anti-Stalinism wherever we are. The struggle against anti-Stalinism is part of the struggle for revolution. The most important pillar of the revolutionary struggle is the ideological struggle!
Rejectıng Stalın Is Rejectıng Marxısm-Lenınısm!
To Be Stalınıst Today Is To Fıght Agaınst Imperıalısm And Fascısm For Socıalısm!
Stalın Is The Leader Of The Peoples Of Thıs World, One Of Our Leaders!
It Is Our Promıse To Stalın, We Wıll Shake Thıs World Once Agaın From Turkey!
People's Front - Turkey

[blogger]

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.