Stalin Demek Sosyalizm'de Israr İnanç Ve
Kararlılık Demektir!
Stalin Demek Emperyalizme Karşı Zafer
Demektir, Emperyalizmin Yenilgisi Demektir
Stalin demek, devrim demektir. Emperyalizm, özellikle Avrupa solu
içinde kar-devrimciliği “anti-
Stalinizm” çerçevesinde örgütledi. Çünkü, Stalin’i reddetmek, devrimin
temel öğretilerini, ML’nin temel
öğretilerini reddetmek demekti. Bunun başında da zor yoluyla devrim ve
proletarya diktatörlüğü geliyordu.
Yani, zor yoluyla devrimi reddetmek devrim için savaş, yani halkın
iktidarı için savaşı reddetmekti.
Proletarya diktatörlüğünü reddetmek ise burjuvaziye karşı halkın
iktidarını korumayı reddetmek, iktidar
burjuvaziye teslim etmeyi savunmaktır.
Tarih Yalanlarla Yazılamaz Gerçekler
Devrimcidir!
Yalan İftira Ve Demogojiler İle Stalin
Ve Sosyalizm Karalanamaz!
Tarihi bireyler yapmaz, tarih kişilerin, kahramanların eseri değildir.
Tarih, sınıf mücadelelerinin tarihidir. Tarih kitlelerin eseridir. Bireyler ve
kahramanlar bu çerçevede ele alınırsa, onlara gerçek değerleri verilmiş olur.
Lenin de, Stalin de, Troçki-Kamenev-Zinovyev hainleri de, Sovyetler
Birliği’ndeki gelişmeler ve Moskova Mahkemeleri de bu açıdan ele alındığında
gerçek anlamlarını bulmuş olacaktır.
Moskova Yargılamaları Devrimle Karşı
Devrimin Çatışmasıdır!
Lenin'in ölümüyle birlikte;
partiden defalarca ihraç edilip diledikleri aflardan sonra affedilen ancak
karşı devrimci hain tavırlarını sürdüren iktidar hırsıyla yanıp tutuşan
Zinovyev, Kamanev gibi o dönemin önde gelen isimleri, Stalin ve o dönemin
Sovyet devriminin önderlerinin tökezlemeleri, başarısız olmaları için
ellerinden gelen her şeyi yapmışlardır.
Özellikle Lenin'in ölümünü bir boşluk olarak gören bu hainler Stalin ve
diğer önderlerin başarısız olmalarını onları “altedebilecekleri” en uygun
zamanı düşünüp, planlayıp fırsat kollamaya başlamışlardı. Sadece fırsat
kollamakla kalmamış örgütlenmiş ve haince eylemler gerçekleştirmişlerdir.
Bu halk düşmanı karşı-devrimci grubun amacı, zengin köylülüğün yeniden
oluşumuna hizmet etmektir. Bu grubun programında kollektif ve Sovyet
ekonomilerinin tasfiye edilmesi, sosyalist işletmelerin kapitalistlere
devredilmesi yer alıyordu.
- Yine Moskova duruşmaları
iddia edildiği gibi milyonlarca insanının idamıyla sonuçlanmadı. Verilen idam
cezalarının büyük bir kısmı iptal edilmiş, çok küçük bir kısmı uygulanmıştır.
Halkına, vatanına ihanet etmiş
örgütlenmeler olmasına rağmen Avrupa "solcuları" tarafından
idam cezaları ağır olarak nitelendiriliyor. Bu duruşmaların normal bir dönemde
değil faşizmin saldırısının hemen öncesinde yapıldığınıda yani olağanüstü bir
süreçte yapıldığını unutmamak gerekir.
- Sovyetler Birliğinde cezaların ömür boyu sürdüğü yalanı da doğru
değildir. 1939 Sovyet mahkemelerinin istatistiklerine göre beş yıla kadar olan
cezalar yüzde 95,9, beş ile on yıl arası
cezalar yüzde 4, on yıldan fazla olanlar ise yüzde 0,1’dir. Bunlar
arasında hırsızlar, katiller vb. adi suçlular da vardır.
Tarihi gerçekler ortadadır, bu dönem boyunca, proletarya iktidarı
tarafından başka yerlere sürülen kulakların sayısı 30 bindir. 20 bin kulak da
kendiliğinden yerlerini terk ederek başka bölgelere kaçmışlardı. 1935-38
yılları arasında, ülke çapında tutuklanıp yargılananların toplam sayısı ise 140
bindir.
- Moskava Duruşmaları halka, basına, yabancı ülke yetkililerini ve
radyodan, gazeteden tüm Sovyet halkına canlı olarak ulaştırılıyordu.
Kimilerinin iddia ettiği gibi en ufak bir kötü muamele olsa tutukluların tek
bir iması bile emperyalist haydutların “demokrasi” çığırtkanlığına
dönüşebilecekti ama olmadı. Bırakalım kötü muameleye uğramalarını, ifadelerinde
bazı tutuklular görevlilere işkence ettiklerini(konuşmama, oyalama vs.)
söylüyorlardı.
Herşey çok açık sürdürülmüştür. Dünyanın 17 radyosundan canlı
yayınlıyorlar moskova yargılamalarını ve iddianamesi 40'a yakın dile çevrildi.
- Bir başka yalan ise Moskova Duruşmasında yargılanan kişilerin
“kendilerine empoze edilen bütün suçlamaları kabul etmek zorunda kaldıkları”
iddiasıdır. Tutanakları okuduğumuzda durumun çok farklı olduğunu görüyoruz.
Çünkü sanıklar kendilerine yönlendirilen her iddiayı kabul etmemektedirler. Bu
da sanıkların ifadelerinin zorla verildiği iddiasını çürüten bir delil niteliği
taşımaktadır. Buharin’in Moskova Duruşmalarında verdiği aşağıdaki ifadesi
burjuva aydınları yalanlar niteliktedir.
“Ben soruşturma makamının ve yoldaş hakimler, sizin önünüzde neden
teslimiyet gerekliliğine vardığımı anlatmak istiyorum. Bizler yeni hayatın sevinçlerine
karşı en adi araçlarla mücadele ettik. Ben Vlademir İlyiç’in hayatına suikast
suçlamasını reddediyorum ama karşı devrimci arkadaşlarım ve onların başında da
ben, Stalin tarafından muazzam başarılarla sürdürülen Lenin’in eserlerini
yıkmak istedik. (Buharin, Duruşma Tutanağı, Moskova 1938, 847-848)
Troçki, Zinovyev, Kamenev: Sovyet
Halkına Ve Sovyetler Birliği’ne İhanet Etmişlerdir!
- Bolşevik partisi içinde, Troçkist-Zinovyev bloğuna ve Buharincilere
karşı verilen mücadele
yıllarca sürdü.İdeolojik-politik nitelikte olan bu mücadele süresince,
Troçkistler ve Buharinciler görüşlerini parti içinde savunup, görüşlerini
partiye ve parti platformlarına sunma olanağına sahip oldular.
1920'li yılların ortalarında Troçkistlerin görüşleri, üç defa parti
içerisinde oylamaya sunuldu.750 bin parti üyesinin bulunduğu o dönem,
Troçkistlerin
aldıkları en fazla oy, 4 bin civarında oldu. Stalin, parti içi
mücadeleyi Marksist-Leninist ilklere uygun olarak ele aldı ve yürüttü. Bu
ilkeli ve kararlı mücadelenin sonucudur ki, parti, Troçkistlerin ve
Buharincilerin değil, Stalin'in ve Bolşeviklerin görüşleri etrafında
kenetlendi.
Leninist parti öğretisinin kararlı bir savunucusu ve geliştiricisi
olarak Stalin, komünist partisinin, ancak, saflarını revizyonist unsurlardan
temizleyerek güçleneceğini savundu.
- Zinovyev'ler, Kamenev'ler, Buharin'ler ve yandaşları, bu güçlerle ve
Hitler faşizmiyle, Alman emperyalizmiyle işbirliği içerisinde, Sovyet sistemini
yıkmaya çalıştıkları için cezalandırıldılar. Yoksa, Stalin'in
"muhalifleri" oldukları ya da farklı görüşlere sahip bulundukları
için değil.
Zinovyev, Kamanev ekibine dahil olan Reingold isimli bir komplocunun
ifadeleri de yaşananların ve yargılananların “muhalif” olmaktan çok ötede
olduğunu iddiaların ne kadar haklı olduğunu kanıtlar niteliktedir.
"Çember kapandı! Siyasi soytarılık, platformlar, tartışmalar ve muhalefetmaskaralığı
artık bitti! Muhalefetin yerine devlete karşı komplo, tartışma veplatformun
yerine mermi ve bomba geçti." (Moskova Yargılamaları, Syf.179)
Karşı devrimci, komplocu bu katil örgütün 1932-1936 yılları boyunca
sürdürdüğü faaliyetlerin amacını sanıklardan Mraçkovski mahkeme önünde şöyle
anlatıyordu;
"Parti politikasının çökeceğine dair beklentimiz boşa çıkmıştı. O
zamana kadar kullanılan mücadele yöntemleri olumlu sonuç vermedi. Geriye
mücadelenin sadece bir yolu kalıyordu; hükümet ve parti önderlerinin yok
edilmesi yolu. "Esas görev, Stalin ’i ve partinin diğer önderlerini
temizlemekten oluşuyordu."
- Son olarak Moskova mahkemelerinin doğruluğuna ve haklılığına ilişkin
bir ispat istenirse en büyük ispat 1941 yılıdır. 1941 de Alman faşizmi sosyalist
Sovyetler Birliği’ne saldırdığında içeride hain, fırsatçı, karşı devrimci bir
örgütlenme bulamaz.
Bu mahkemeler olmasaydı, hainler cezalarını bulmasaydı, faşizmin
bulunmaz nimeti olacaklardı. Bu mahkemeler olmasaydı 2. Emperyalist Paylaşım
savaşında Alman faşizmine karşı yürütülen destansı direniş yaratılamazdı.
İhanet, hainlik, işbirlikçilik cezasız kalamaz, kalmamalı!
Katliamlar Ve Zulüm Emperyalizmin İşidir
Emperyalizmin Katyn Katliamı Yalanı
Emperyalistlerin ve Rusyalı işbirlikçi hainlerin, faşistlerin SSCB ve
Stalin'e karşı sürdürdükleri en büyük yalan
ve karalama kampanyalarından biri, belki de en büyüğüdür “Katyn(Katin)
Ormanları Katliamı”.
Polonya, Sovyetler Birliği'ne sınır bir ülke. Sınırı korumak için
emperyalistler Polonya ile Sovyetlerin arasını açmak istiyor. Katyn katilamı
yalanı asıl olarak bu nedenle söyleniyor.
- Sözde “1940 yılında Sovyet ordusu tarafından tutsak alınmış olan
Polonya subayları, polisleri ve sivillerinden 10 bin ya da 25 bin kişi Smolensk
yakınlarındaki Katın ormanlarında güya Stalin'in emri ile kurşuna dizilmişler.”
Aslında bugün emperyalizm ve işbirlikçilerinin sürdürdüğü bu yalan Hitler'in
propaganda bakanı Göbbels'in başarısız olmuş yalan ve demagoji kampanyasıydı.
Şimdi emperyalistler ve işbirlikçileri Göbbels'in bıraktığı yerden bu yalanı
sürdürmeye devam ediyorlar.
Ancak Faşist Göbbels’in “Stalin 10 bin kişiyi katletme emri verdi”
yalanı emperyalistler eliyle sürdürülünce sayı iki katına çıktı ve “22 bin kişi
katledildi” şeklinde sürdürülmeye başlandı. Katyn'de 10 bin Polonyalı subayın
"katledilmesi", Almanya'daki okullarda, onyıllardır Bolşevikler'in
"kan dökücülüğüne" kanıt olarak, gösterilmektedir. Auschwitz nasıl
Hitler faşizmi için bir insanlık suçu ise, "Katyn katliamı"nın da
Stalin ve Bolşevikler'in işlediği bir "insanlık suçu" olduğu
yalanıyla genç beyinler zehirlenmeye tarih yalanlarla yeniden yazılmaya
çaşılmaktadır. Kuşkusuz on yıllardır, burjuva ideologlarının Hitler faşizmi ile
bir sorunları olmadı. Onlar, "Hitler kötüdür ama Stalin de kötü",
"faşizm kötü ama sosyalizm de kötüdür" diyerek asıl olarak Stalin ve
sosyalizm düşmanlığını sürdürdüler.
- Almanya 1941'de SSCB'ye de
saldırdı. Kızıl Ordu ilk iki yıl boyunca faşizme karşı direndi. Direnişin
ilerleyen süreçlerinde SSCB birçok noktadan olduğu gibi Polonya'dan da çekilmek
zorunda kaldı. Almanlar Moskova önlerine kadar gelmişlerdi. Savaş sürerken Nazi
Almanya Nisan 1943'te Katın ormanında kurşuna dizilmiş Polonyalıların toplu
mezarlarının bulunduğunu açıkladı ve Kızılhaç'ı çağırdı. Tarihler 1943 ü
gösteriyordu. SSCB halkı faşizmin ordusunu Stalingrad’da dize getirmişti. Kızıl
Ordu’yla başedemeyeceklerini anlayan faşist Almanya’nın Propaganda Bakanı
Joseph Goebbels Sovyetler Birliği’ni zor duruma düşürüp anti-faşist koalisyonu
bozmak, Polonyalıları da Sovyetlere karşı kışkırtmak için bu yalanı yaymıştı.
Stalingrad zaferi savaşın dönüm noktası idi. İşte tam da bu noktada Göbbels
ekibi işe girişti. Göbbels'in hazırlattığı posterlerde “Sovyetler kazanırsa her
yer Katın olacak” diye yazılıyordu.
- Eylül 1943'te Smolensk faşistlerden temizlendikten sonra Sovyet
hükümeti Katın olayını soruşturmak üzere iki komisyon kurdu.
- Komisyon Ocak 1944'te
bulgularını açıklamak için yabancı gazeteciler ve aralarında ABD elçisinin
kızının da bulunduğu birçok kişiyi olay yerine çağırdı. Burada kurşuna
dizilenlerin Nazilerin eliyle öldüğü gösterildi.
Örneğin kullanılan silah Alman tabancası Walter idi. Ellerini bağlamak
için kullanılan ip Alman malı idi. Kısa süre sonra Sovyet Orduları
mezarlıkların bulunduğu bölgeyi geri aldı ve Katin ormanlarında yeni
araştırmalar yapıldı. Polonyalı subayların Alman Gecko tabancalarla kurşuna
dizildikleri anlaşılırken, öldürülme tarihlerinin de faşistlerin ileri sürdüğü
gibi 1940 değil, 1941 sonbaharı olduğu ortaya çıktı.
Mezarlar açıldığında, görülmüştü ki, katledilenler elbiseleri ile
gömülmüştü ve elbiselerin ceplerinden 1941 yılına ait belgeler-kimlikler
çıkmıştı. Alman faşistleri katlettikleri Polonyalıların üstünü alelacele aramış
ama bu belgeleri almayı unutmuşlardı anlaşılan. Bu belgeler bile tek başına
Alman faşistlerini yalanlamaktadır. Zira bu durum Nazi işgaline kadar savaş
esirlerinin yaşadığını göstermektedir.
Yapılan otopsilerde ayrıca teknik, mikroskobik birçok ayrıntı da rapor
edilmiştir. Bu otopsiler ve raporların hazırlanması sırasında onlarca bağımsız
gözlemci ve basın hazır bulunmuştur. 1944 yılında Moskova'da "Batılı"
uzman gözlemcilerin de hazır bulunmasıyla 925 cesede yapılan otopside Adli Tıp
uzmanlarından özel bir komisyon kuruldu. Raporlar, sadece büyük yalanı
belgeliyordu. Katyn katliamının sorumlusunun Alman faşistleri olduğu belgelendi
ve tüm dünyaya ilan edildi. Katın olayı savaş bittikten sonra da Nürnberg
duruşmalarında görüşüldü ve yine SSCB kazandı.
Nurnberg mahkemelerinde bu bulgular Amerikalı, İngiliz hakimler
tarafından da doğrulandı.
Ortaya çıkan belgelere ve sonuca hiçbir emperyalist ülke o dönem itiraz
etmedi. Ve bu konu böylece "kapandı."
- Ancak Amerikan emperyalizmi 1950'li yıllardan sonra Stalin ve
sosyalizme yönelik saldırılarını tırmandırırken bu yalan da tekrar ısıtılıp
gündeme getirildi.
Tüm Saldırılara Rağmen Tarih İncelemeleri Gerçek Deliller Katliamı
SSCB’nin Yapmadığı Belgelemiştir
Emperyalizm Ve İşbirlikçilerinin Tüm Çabaları Boşunadır...
Sonuç olarak;
1- Yalan, iftira ve Demagojiler ile
Stalin ve sosyalizm karalanamaz.
2- Katliam yapmak milyonlarca insanı
katletmek Emperyalizmin ve faşizmin işidir
3- Katyn Ormanı katliamı ve onlarca
toplama kampı katliamları faşizmin eseridir.
4- Katyn Katliamı yalanını Faşizmin
propaganda bakanı başlattı, emperyalizm sürdürüyor.
Stalin Demek Emperyalizme Karşı Zafer
Demektir, Emperyalizmin Yenilgisi Demektir!
Stalin Faşizme Karşı Emperyalizme Karşı
Demektir, Emperyalizmin Yenilgisi Demektir.
Stalin Faşist Almanya ile neden bir saldırmazlık antlaşması imzalamak
zorunda kalmıştır? Başta İngiliz ve Fransız emperyalistleri olmak üzere bütün
emperyalist devletler 1930'lar boyunca SSCB'nin Avrupa'da kollektif güvenlik
antlaşması tekliflerini reddettiler ve Hitleri yatıştıralım politikası içine girdiler.
Hitler Avrupayı ilhak ettiğinde, Çekoslovakyayı işgal ettiğinde ses
çıkarmadılar. Bütün çabaları sonuçsuz kalan Sovyetler Birliği Almanya ile
saldırmazlık antlaşmas yapmak zorunda kaldı.
Saldırmazlık anlaşması Sovyetlere 1 yıl gibi bir süre kazandırıyor.
Saldırıyı geciktirerek, hazırlık sürecini uztmış oluyor. Bu anlaşmada bunun
için yapılmıştır.
Stalin'in politikasının doğruluğu ya da yanlışlığının öçtü, bu
politikanın, Sovyetler Birliği'nin
önderlerlerinin kazınılmaz olduğunu bildikleri gelecekte saldırıya
karşI savunma yetisini güçlendirdiği mi yoksa zayıflattığı mı sorusunun
yanıtında yatmaktadır..
Edward Carr gibi tescilli anti-sovyet yazarlar bile, Alman-Sovyet
saldırmazlık paktının imzalanmasının Sovyetler Birliği'ne, Alman işgalini karşılaştırılamaz
ölçüde daha güçlü bir savunma konumunda karşılma olanaağı verdiğini kabul etti.
Burjuva aydınları, basını bu antlaşmayı Fransa ve İngiltereyi şoke etti
şeklinde yazdılar. Yine aynı Fransa ve İngiltere Eylül 1939'da Almanya
Polanyayı işgal ettiğinde tam 7 ay boyunca Alman faşizmine karşı tek bir kurşun
dahi atmadılar.
Bu saldırmazlık anlaşması üzerinden Stalin'e olan saldırının amacı asıl
olarak Hitler ve Stalin'i eşitlemek içindir. İkiside aynı diktatör, katil
olarak göstermek içindir halklara.
Diğer bir yalan ise "gizli ek protokol" . Bu gizli protokol
dedikleri, sözde saldırmazlık antlaşmasının gizli bir ek protokolü varmış ve
burada Almanya ile SSCB Polonya'yı bölüşüyorlarmış, Besarabya da SSCB'ye
bırakılıyormuş. Böyle bir belgenin örjinali
hiç bir zaman gösterilememiş. İlk kez 1946'da ABD'de bir yerel gazetede yer
alan bir habere göre sözde Berlin'de çekilen mikrofilmlerde böyle bir protokül
bulunmuş. O zamanlar bu iddiayı ciddiye alan olmamış. Ancak 1980'lerde halk
düşmanı Gorbi'nin başa geçmesi ile birlikte Avrupa'da tekrar gizli protokol
konusu işlenmeye başlandı. Bütün bu karalamaların amacı Stalin'in prestiji yok
etmektir. Emperyalist zorbalar ne zaman Stalin adını duysalar halatir tir
titremeye devam ediyorlar. Stalin her dönem emperyalistlerin korkulu rüyası
olmuştur.
Emperyalizmin yalanlarına inanmamamız için yeterince kara bir tarihi
vardır emperyalizmin.
Emperyalist hiçbir yalanı, onların gerçek yüzünü gizleyemez.
Anti-Stalinizme karşı bulunduğumuz her yerde mücadele etmeye devam
edeceğiz. Anti-Stalinizm ile mücadele devrim mücadelesinin bir parçasıdır.
Devrimci mücadelenin en önemli ayağı ideolojik mücadeledir!
Stalin'i Redetmek Marksizmi Leninizmi
Redetmektir!
Bugün Stalinist Olmak Sosyalizm İçin
Emperyalizme Ve Faşizme Karşı Savaşmaktır!
Stalin Dünya Halklarının Önderidir,
Bizim Önderlerimizdendir!
Önder Stalin'e Sözümüzdür; Dünyayı Bir
Kez Daha Türkiye'den Sarsacağız!
Halk Cephesi-Türkiye
* METNİN İNGİLİZCESİ
Stalın Means Belıef In Socıalısm! Stalın
Means Insıstence In Socıalısm!
Stalın Means Determınatıon In Socıalısm!
Stalın Is The Name Of Vıctory Agaınst
Imperıalısm! Stalın Is Defeat Of Imperıalısm!
Imperialism, especially within European left, organized
counter-revolutionism within the frame of “anti-Stalinism”. Because rejecting
Stalin meant rejecting the fundamental teachings of the revolution, the
fundamental teachings of ML. That is, to refuse a revolution by force was to
refuse war for the revolution, that is, to refuse war for the people's power.
Hıstory Cannot Be Wrıtten Wıth Lıes: The
Truths Are Revolutıonary!
Stalın And Socıalısm Cannot Be Smeared
Wıth Lıes, Slander, And Demagoguery.
Individuals do not make history, history is not the work of people or
heroes. History, is the history of class struggles. History is the work of the
masses. If individuals and heroes are considered within this frame, then they
will be given their true worth. In this framework, the Moscow Trials will have
found their true meaning.
The Moscow Trıals Is The Clashıng Of
Revolutıon And Counter-Revolutıon
With Lenin's death, the prominent figures of that period, such as
Zinoviev and Kamanev, who were repeatedly expelled from the party and forgiven
after their self-criticization, but who were in a state of ambition to continue
their counter-revolutionary treacherous attitude, did everything in their power
to make Stalin stumble and fail.
These traitors, especially those who saw Lenin's death as an opening,
began to think, plan and look for opportunities where they could make Stalin
and the other leaders fail. Not only did they look for opportunities, they
organized and carried out treacherous actions.
-The Moscow Trials did not result in the execution of millions of
people as alleged. The majority of the death sentences imposed were annulled
and a very small portion of the sentences were imposed.
-It is not true that the sentences in the Soviet Union lasted a
lifetime. According to the statistics of the Soviet courts of 1939, the number
of sentences for up to five years was 95.9%, the sentences for five to ten
years was 4%, and those with more than ten years was 0.1%. Historical facts are
evident, a total of 140,000 were arrested and tried nationwide.
-The Moscow Trials were broadcasted live to the public, the press,
foreign officials, on the radio, and newspapers to the entire Soviet people.
Even the slightest mistreatment, as some have claimed, could have turned into a
“democracy” cry from the imperialist bandits, but this didn’t work. Everything
continued very clearly and openly. The Moscow trials and indictments have been
translated into nearly 40 languages, and was broadcasted live to 17 radio
channels around the world.
-Another lie is the claim that the people tried at the Moscow trial
“had to accept all the charges imposed on them”. When we read the minutes of
the trials, we see that the situation is very different. Because the defendants
do not accept all the claims directed at them.
Trotsky, Zınovıev, Kamenev: Have
Betrayed The Sovıet People And The Sovıet Unıon!
-Stalin handled and conducted the internal struggle in accordance with
Marxist-Leninist principles. It is the result of this principled and determined
struggle that the party clung around the views of Stalin and the Bolsheviks,
and not the Trotskyists and Bukharins.
As a determined advocate and developer of the doctrine of the Leninist
party, Stalin argued that his communist party would only be strengthened by
clearing its ranks from revisionist elements.
-The Zinovievs, Kamenevs, Bukharins and their supporters were punished
for trying to destroy the Soviet system in collaboration with these revisionist
forces, the fascism of Hitler, and German imperialism. It’s not because they
were Stalin's "opponents" or had different views.
One of the defendants, Sergey Mrachkovsky, explained the purpose of the
activities of this counter-revolutionary conspiratorial killer organization
during 1932-1936;
"Hopes for the collapse of the policy of the Party must be
regarded as doomed. The methods of struggle applied up to now have not produced
positive results. Only one path of struggle remained, and that was the path of
removing by violence the leaders of the Party and the Government."
-Without these courts, if the traitors had not found their punishment,
they would have been the blessing of fascism. Without these courts, the epic
resistance against German fascism in the Second Imperialist Sharing war (WW2)
would not have been born.
Massacres And Oppressıon Are The Work Of
Imperıalısm
The Lıe Of Imperıalısm: The Katyn
Massacre
One of the lies and defamation, perhaps the biggest, campaigns of the
imperialists, Russian collaborators, and the fascists against the USSR and
Stalin is the "Katyn massacre".
Poland is a country that borders the Soviet Union. To protect the
border, the imperialists want to open a gap between Poland and the Soviets.
This is exactly why the "Katyn massacre" lie is being told.
-Allegedly, “10 - 25 thousand Polish officers, policemen and civilians
taken prisoner by the Soviet army in 1940, were killed by a firing squad in the
Katyn forest near Smolensk due to Stalin's order.” In fact, this lie spread by
imperialism and its collaborators today, was a failed campaign of lies and
demagoguery by Hitler's propaganda minister, Joseph Goebbels. Now the
imperialists and their collaborators continue this lie from where Goebbels left
off. However, when the lie of the fascist Goebbels that “Stalin ordered the
massacre of 10 thousand people” was continued by the imperialists, the number
was doubled and “22 thousand people were massacred”. The "murder" of
10,000 Polish officers in Katyn has been cited in schools in Germany for
decades as evidence for the Bolsheviks' “bloodshed”. They poison young brains
and try to rewrite history with lies. They compare the fascism of Hitler with the
Soviets and say that just as Auschwitz is a crime against humanity committed by
the fascism of Hitler, the "Katyn massacre" is a "crime against
humanity" committed by Stalin and the Bolsheviks. Beyond doubt, for
decades, bourgeois ideologies have had no issues with the fascism of Hitler.
They maintained hostility towards Stalin and socialism by saying "Hitler
is bad, but Stalin is also bad" and "fascism is bad but socialism is
also bad."
-Germany attacked the USSR in 1941. Fascist Germany's Propaganda
Minister Joseph Goebbels, who realized that they could not deal with the Red
Army, spread this lie to bring the Soviet Union to a difficult position and to
disrupt the anti-fascist coalition and to provoke the Polish against the
Soviets. The victory of Stalingrad was the turning point of the war. At exactly
this is point is where the Goebbels team started their campaign. In the posters
that Goebbels prepared, it said “If the Soviets win, everywhere will be Katyn”.
-In September 1943, after Smolensk was cleared of the fascists, the
Soviet government established two commissions to investigate the Katyn case.
-In January 1944, the Commission called many people to the scene of the
incident to explain its findings, these people included foreign journalists and
the daughter of the US ambassador. It was shown that those who were shot here
were killed by the Nazis.
For example, the weapon used was the German pistol Walther. The rope
used to tie their hands was made in Germany. Soon, the Soviet Armies recaptured
the cemetery and further exploration of the Katyn forests was conducted. It was
understood that the Polish officers were shot with German Gecko pistols, and
that the dates of their murder turned out to be the fall of 1941, and not the
1940s as the fascists claimed.
When the graves were opened, it was seen that those massacred were
buried with their clothes and the documents-IDs with the dates of 1941 were
found in their pockets. This situation shows that these prisoners of war were
alive until the Nazi occupation. In the autopsies, many technical and
microscopic details were also reported. In 1944, a special commission of
Forensic Medicine experts was established in Moscow in the autopsy of 925 bodies
with the presence of "Western" expert observers. It was documented
that Germany's fascism was responsible for the Katyn massacre and this was
announced to the world. The Katyn incident was discussed at the Nuremberg
trials after the war ended and the USSR won again.
- But as American imperialism escalated its attacks on Stalin and
socialism after the 1950s, this lie was reborn and brought back to the agenda.
Despite All the Attacks, Historical Investigations Document the Fact
That the USSR Did Not Carry Out This Massacre.
All the Efforts of Imperialism and Their Collaborators Are in Vain…
Sovıet Unıon-Germany Non-Aggressıon
Treaty
Why did Stalin have to sign a non-aggression treaty with Fascist
Germany? During the 1930s, all imperialist states, particularly the British and
French imperialists, rejected the USSR's offer of a collective security treaty
in Europe, and entered a policy of appeasing Hitler. When Hitler annexed
Europe, invaded Czechoslovakia, they did not make a sound. The Soviet Union,
whose efforts were unsuccessful, had to make a non-aggression agreement with
Germany.
The non-aggression agreement gains the Soviets a period of around one
year. By delaying the attack, it prolongs the preparation process. This
agreement was made for this.
The bourgeois intellectuals and the press wrote that this shocked
France and Britain. The same France and Britain did not fire a single bullet
against German fascism for seven months when Germany invaded Poland in
September 1939.
The purpose of the attack on Stalin through this non-aggression
agreement is primarily to equalize Hitler and Stalin. It’s to show the people
that they’re both the same dictator, that they’re both the same murderer.
Another lie is the "secret additional protocol" of the
treaty. Allegedly, this protocol was for Germany and the USSR to divide Poland,
leaving Bessarabia to the USSR. The original of such a document has never been
shown. Announced for the first time in a 1946 article in a US newspaper, it
said that such a protocol was found in microfilms supposedly shot in Berlin. At
the time, no one took this claim seriously. However, in the 1980s, when the
enemy of the peoples Mikhail Gorbachev came to power, this secret protocol
began to be discussed again in Europe. The purpose of all these slanders is to
destroy Stalin's prestige. Imperialist tyrants still shake every time they hear
Stalin's name. Stalin has always been the fearful dream of the imperialists.
Imperialism has a massive dark history, which is enough for us to not
believe in the lies of imperialism.
No imperialist lie can conceal their true face.
We will continue to fight against anti-Stalinism wherever we are. The
struggle against anti-Stalinism is part of the struggle for revolution. The
most important pillar of the revolutionary struggle is the ideological
struggle!
Rejectıng Stalın Is Rejectıng
Marxısm-Lenınısm!
To Be Stalınıst Today Is To Fıght
Agaınst Imperıalısm And Fascısm For Socıalısm!
Stalın Is The Leader Of The Peoples Of
Thıs World, One Of Our Leaders!
It Is Our Promıse To Stalın, We Wıll
Shake Thıs World Once Agaın From Turkey!
People's Front - Turkey
