Çekin pis ellerinizi adaletin üstünden» çorlu tren katliamında torununu yitiren dede mahkeme sonrasında adaletsizliğe öfkesini bu sözlerle dile getirdi. Bu ülkenin mahkemelerinden adalet çıkmaz. Mahkeme salonlarında görünen hâkimler- savcılar olsa da asıl olarak onları konuşturan, karar aldıran tekellerin çıkarlarıdır. Tüm düzen işleyişi zenginlerin yoksullar üzerindeki hâkimiyetini sağlamak içindir, mahkemeler de bunun önemli bir unsurudur. Kendi adalet mücadelemizi yükseltmek zorundayız. M. Koçak adil yargılanma talebi ile başlattığı ölüm orucunun 161. gününde, Mustafa`nın eylemi bir kişilik lakin misyonu itibariyle önemli bir görev üstleniyor. Hak alma mücadelesini önünü açıyor. Adaletsizliğe uğrayanların sesi soluğudur Mustafa. Bundandır ki herkesin Mustafa’nın taleplerinin savunucusu olması gerekir. Kazanılan her hak ve mevzi tüm halk içindir. Adalet sisteminin görevi(mahkemeler, kolluk kuvvetleri, hapishane vs...)halkın adalet mücadelesinin önünü kesmek içindir. Çünkü onlar da biliyorlar nasıl bir sisteme hükmettiklerini; göz göre göre işlenen iş cinayetleri, kaza denilen katliamlar… Her ne pahasına olursa olsun halk adalet istemek, hesap sormak için kendilerine ulaşmamalı. Kendilerini koruyan duvarda küçük de olsa bir delik açılmasına müsaade etmiyorlar. Çünkü o duvarın arkasında burjuvazinin kokuşmuş ahlaksız düzeni var. Anadolu topraklarında adalet mücadelesi yürüten, yol açan, yol gösterenler var. Mustafa Koçak kendisi ile birlikte tüm adaletsizliğe uğrayanlar için ölüm orucunda, Mustafa’yı sahiplenmek, ülkemizdeki adalet mücadelesini sahiplenmek, yükseltmektir.
Ya Adalet Ya Ölüm!
