19-22 Aralık 2000'de Türkiye hapishanelerinde devrimci
tutsakları teslim almak için benzeri görülmemiş bir katliam planı hayata
geçirildi. Binlerce düşman askeriyle dört duvar arasında bulunan özgür
tutsaklara yapılan saldırı sonucu 28 devrimci tutsak katledildi, yüzlercesi
yaralandı. 6 devrimci kadını diri diri yakıldı. Yine de kana doymadılar. F tipi
tecrit hücrelerinde saldırılarını devam ettirdiler.
Tüm bunların bir hedefi vardı. Emperyalizm ya düşünce
değişikliği ya ölüm diyordu. Onun sözcüleri Türkiye'de IMF politikalarını
hayata geçirebilmek için hapishaneler sorununu çözmemiz gerekiyor diyordu.
Çünkü devrimci tutsaklar halkın umudu geleceği en direngen damarıydı.
Sömürülerini rahatlıkla yapabilmek için bu umudu yok etmek istiyorlardı. Özgür
Tutsakları büyük bir engel olarak görüyorlardı. Sonucu ne olursa olsun bu sorun
muhakkak çözülmeliydi! Ama çözemediler. 122 şehitle barikat olduk,
politikalarını boşa çıkardık.
Tüm dünyada herkes silahlı mücadeleyi bırakırken,
düşmanla uzlaşmaya çalışırken devrimci hareket tek başına büyük bedelleri
göğüslemek pahasına direnmeyi, umudu büyütmeyi tercih ediyordu. Tek başına da
kalsak direnmenin onurunu koruyacaktık. Bunu da layıkıyla yaptık. 19-22 Aralık
katliam saldırısını bir direniş destanına çevirdik. Günlerce fedalarla barikat
barikat direndik. Çok kez öldük ama
yenilmedik, teslim olmadık. Reformist, oportünist sol ellerini kaldırıp düşmana
teslim olurken tek başımıza devrim umudunu korumak adına bedenimizi meşaleye
çevirdik.
19-22 Aralık sol açısından bir dönüm noktası oldu. Ya
faşizm gerçekliğine göre devrimcilik yapacaktık ya da direnmemenin teorisi
yapıp akıllı solcu olacaktık. 19-22 Aralık direnişimiz bizi daha da güçlü kılarken,
direnmeyenleri çürüttü, bitirdi. Dün bunu söyledik. Bugün bunun sonuçlarını
yaşıyoruz. Bugün devrimci hareket
dışında "sol" tek bir direniş bile örgütleyemiyor. Devrimci hareket
en zor koşullarda bile direnilebileceğini 19 Aralık'ta gösterdiği gibi bugün de
gösteriyor. Dün teslim olanlar bugün kendinde direnme gücü bulamıyor.
Direnenler yine tek başına kalmak pahasına gücünü tarihsel ve siyasal
haklılığından alarak direnmeye devam ediyor.
19-22 Aralık'ta katledilen devrim şehitlerini asla
unutmadık. Her yıl dönümünde düşmanımız korkuyla hesap soracağımızı bekleyecek.
Onların korkularını büyüteceğiz. Diri diri yakılan yoldaşlarımızı asla
unutmayacağız. Hesabını sorduk, soracağız. 19-22 Aralık direnişinden aldığımız
güçle aynı kararlılıkla bugün Mustafa Koçak, Grup Yorum üyeleri, Yüksel
Direnişi ve daha birçok direnişimizle direnmeye devam ediyoruz. Yaşasın direniş
yaşasın zafer!
19-22 Aralık
Katliamının Hesabını Sorduk Soracağız!
Devrim Şehitleri
Ölümsüzdür!
Kahramanlar
Ölmez Halk Yenilmez!
Kahrolsun
Faşizm Yaşasın Mücadelemiz!
Liseli
Dev-Genç
