20 Aralık 2019 günü Yunanistan’ın başkenti Atina’da 19 Aralık
2000 tarihinde emperyalizmin ve IMF’nin devrimcileri teslim almak için, ve
emperyalizmin F tipi politikasını hayata geçirmek diri diri yakarak
katlettikleri devrimcileri anmak ve dünya hapishanelerinde, tecrit ve izolasyon
politikaları ile katledilen politik tutsakları anmak için Anti Emperyalist
Cephe bünyesinde Politeknik Üniversitesinde panel gerçekleştirildi.
Anti Emperyalist Cephe ve Yunanistan’da bulunan Sınıfsal
Karşı Taaruz hareketi ile birlikte 20 Aralılk günlerinde hem Türkiye’de hemde
Avrupa’da hapishanelerde katledilen politik tutsakları anma günü olarak belirlendi.
20 Aralık günü için program belirlendi ve çalışmalar başladı,
20 Aralık günü yapılacak panel için bir afiş tasarlandı, panel sırasında
izlenecek sinevizyon gösterimi için video kurgusu hazırlandı. Panel’in
yapılacağı salonda kullanılması için fotoğraflar çıkartıldı. Konuşmacıların
arkasına asılacak olan pankart yazıldı.
Yunanistanlı Anarşist
ve sol örgütlerle birlikte Yunanlı dostlarımız panele çağrıldı. 20 Aralık günü
panelin başlama saatinden önce Politeknik Üniversitesine giderek sınıf düzeltildi
ve temizlendi.
Sınıfsal Karşı Taaruz örgütünden Konstantina’nın konuşması
ile birlikte panel başladı.
Konstantina panel programı hakkında bilgilendirme yaptıktan
sonra, Bayrampaşa Hapishanesinde bizzat 19-22 Aralık konuşmasını yaşamış,
ülkemizde, Almanya’da ve Yunanistan’da hapishanelerde kalmış Şadi Naci Özpolat
konuşmasına başladı.
Şadi Naci
Özpolat konuşmasında:
19-22 Aralık katliamının neden yapıldığını, katliamın yapılış
amacının ülkemizdeki devrim mücadelesini ve devrimciliği bitirmek için yapıldığını,
buna karşı devrimciler olarak o dönem nasıl tavır alındığını, ölüm orucu
karanını alınmasını anlattı. Diğer sol örgütler ile o dönem yaşanan
tartışmaları ve o gün direnildiği için bugün direnişlerin devam ettiğini, o gün
emperyalizme ve onların dayatmalarına teslim olunmadığı için bugün Grup
Yorum’un Mustafa Koçak’ın direnişlerinin olduğunu anlattı.
Şadi Naci Özpolat’ın konuşmasını ardından, panel için
hazırlanan 19-22 Aralık kurgusu ve hapishanelerde katledilen politik
tutsakların görüntülerinin olduğu sinevizyon gösterimi yapıldı. Sinevizyon
gösteriminin ardından
19-22 Aralık’ta Ümraniye Hapishanesinde olan sonrasında
Armutlu’da direnişini sürdüren, ablası şehidimiz olan gazimiz Ferhat Ertürk söz
aldı.
Ferhat
Ertürk konuşmasında:
O dönem tüm kara propagandalara karşı, devrimcilerin ölüm
orucuna kendi istekleri ile başladığını ve ölüm orucu sırasında hapishanedeki ortamı
ve tutsak sayısını anlattı.
Saldırının amacının ne olduğunu ve bugün direnildiği için
bugün halen ideolojimizi savunabildiğimizi söyledi. Saldırı anları ve
sonrasında F tiplerine götürülme sürecini anlatan gazimiz sonrasında zorla
müdahale ve sakat kalışını anlattı. Zorla müdahaleden sonra Armutlu’da direniş
evlerinde ölüm orucu direnişine devam ettiğini anlattı. Gelen tüm dinleyicilere
teşekkür etti ve konuşmasını direndiğimiz için bedeller ödedik ama ne
ideolojimizden geri adım attık ne de bedel ödemekten çekindik. Direnenler var
oldu direnmeyenler yok oldu diyerek bitirdi.
Gazimiz Ferhat Ertük’ün konuşmasının ardından sözü Atina’da
FHKC örgütünü temsilen gelen Filistinli dostumuz aldı.
Konuşmasında;
FHKC İsrail’de vermiş olduğu mücadelenin DHKP-C’nin
Türkiye’de verdiğini ve iki örgütün de Avrupa’da terör listelerine alındığını
söyledi. DHKP-C’nin İsrail Başkonsolosu
Elfraim Elrom eylemini ve Filistin’deki öneminden bahsetti. Sinevizyon
gösteriminden oldukça etkilendiğini ve 19-22 Aralık’ta şehit düşenleri saygıyla
andığını söyledi.
Konuşmacılara ve dinleyicilere teşekkür ettikten sonra
konuşmasını bitirdi.
FHKC’li dostumuzun konuşmasından sonra
Yunanistan Hapishanelerinde 18 ay boyunca tutsak kalmış,
Türkiye’de uzun dönem tutsaklıklar yaşayan Türkiye’li devrimci Ali Ercan
Gökoğlu söz aldı.
Ali Ercan Gökoğlu konuşmasında:
Öncelikle panele katılan Yunanlı devrimcilere hoş geldiniz
diyerek konuşmasına başladı.
19-22 Aralık saldırısı ve tüm dünya hapishanelerinde
geçmişten günümüze devrimcilere ve devrimci örgütlere yönelik saldırıları
anlatırken, tecritin ve işkencenin emperyalistlerin laboratuvarlarında devrimci
mücadeleleri bitirmek için uygulandığını anlattı.
Emperyalizmin saldırıları ile koskoca örgütlerin kendisini
fes ettiğini ve yok olduğunu, tüm dünyada sosyalizm bitti denilen zamanda
DHKP-C’nin sosyalizmin orak çekiçli bayrağını dalgalandırdığını ve bütün bu
saldırıların DHKP-C’yi bitirmek için yapıldığını ama 2000’li yıllarda
direnilerek bu günlere gelindiğini anlattı. Günümüzde dünyada bir tek biz varız
ve halen Marksist Leninist sandalyemizde oturmaya devam ediyoruz diyerek, sosyalizmin bayrağını bugün DHKP-C’nin Anadolu
topraklarında gururla dalgalandırdığını anlattı. 19-22 Aralık şehitlerini ve
dünya hapishanelerinde katledilen devrimci tutsakları anarak, gelen
dinleyicilere teşekkür ederek konuşmasını bitirdi.
Ali Ercan Gökoğlu’nun konuşmasının ardından, Yunanlı dostlarımız
söz aldılar ve katledilen yoldaşlarımızı andılar.
Sınıfsal Karşı Taaruz Hareketinden Konstantina, şehidimiz
Ahmet İbili’nin yapmış olduğu feda eylemini gelen dinleyicilere anlattı.
Konuşmaların sonrasında hep birlikte F Tipi Film’in Yunanca
altyazılı hali izlenildi.
Filmden sonra gelen tüm dinleyicilere teşekkür edildi.
Yapılan panel’e toplam 55 kişi katıldı.
Anti
Emperyalist Cephe/ Yunanistan








