Ankara Kurtuluş Parkı’nda TAYAD’lı Ailelerin
Başlattıkları Oturma Eyleminde Polis Saldırdı
Kurtuluş Parkı'nda Gözaltına Alınan TAYAD'lı Aileler
Serbest Bırakılsın!
TAYAD' lı Aileler bugün saat:10'da Ankara Kurtuluş Parkı'nda
Kuyu Tiplerindeki süresiz açlık grevleri ve ölüm orucu direnişinde olan Serkan
Onur Yılmaz'ın taleplerinin kabul edilmesi için oturma eylemi başlattı.
Oturma Eylemine Polis Saldırıp Gözaltı Yaptı
Gözaltına Alınanların İsimleri: Rukiye Serce,Celal Elmacı,
Feridun OSMANAĞAOĞLU, Ferdi SARIKAYA, Umut Garan Can. (Mezopotamya ajansı)..
Sıla Koçyiğit HDK Ankara Gençlik Meclisinden Muzaffer Can Erdoğan
Ankara TAYAD’lı
Aileler 11 Ağustos Pazartesi günü S-R-Y kuyu tipi hapishanelerine karşı yaptığı
açlık grevi direnişini ölüm orucuna çeviren Serkan Onur Yılmaz için Mamak NATO
yolu ve Fahri Korutürk Mahallesi’nde duvar gazetesi çalışması yaptı.
Direnişler Meclisi Ankara Yüksel caddesinde Kamu Emekçisi
Ünal Kaymak’ın hayatını kaybetmesi nedeniyle bir anma yaptı.
6 Şubat 2025 tarihin de bir iftiracının iftirası sonrası
tutuklanan ve kanser hastalığı hapishanede geçiştirilen Ünal Kaymak’ın anısına
İnsan Hakları anıtına gül bırakıldı.
TAYADLI AİLELER Ankara Yüksel caddesi Konur sokak girişinde
haftalık açıklamasını bu hafta saat 17 de yaptı. Süresiz Açlık grevinde olan
tutsakların durumlarının ağır olduğu ve taleplerinin bir an önce yerine
getirilmesi ve aksi durumda direnişçilerin başına gelecek olumsuzluklardan Adalet
Bakanı’nı sorumlu tutacaklarını belirtiler.
Serkan Onur Yılmaz’ın durumunu kritik olduğu ve telafisi
mümkün olmayan bir aşamaya doğru gittiği vurgulanan açıklamada "yanmayan hiçbir
duvar yoktur" diyerek açıklama bitirildi.
Direnişler
Meclisi Ankara'da 18 Temmuz 2025 tarihin ‘de; Uzun zamandır gündeme gelen
Zeytinliklerin Maden sahasına çevrilmesi ile ilgili meclisten geçecek yasayı
engellemek için Süreyya Parkında oturan köylüleri ziyaret ettik.
Meclisten
geçirilmek istenen yasanın zeytinlikleri yok edeceğini bu yasa çıkar ise
onlarca köyün yok olacağını söyleyen köylüler yasayı engellemek için Açlık
Grevi başlattı. Açlık Grevlerinin 3.gününde Süreyya Parkından Meclisin Dikmen
kapısına yürüyen işçiler burada oturma eylemi de gerçekleştirdi.
Ankara'da Grup Yorum dinleyicileri Grup Yoruma uygulanan sansür ve baskıyı protesto eden pullamaları Kızılay Tuzluçayır ve Keçiören de halkın göreceği yerlere yapıştırdı.
Grup Yorum 40 yıllık geleneğin de baş eğmemiş ve dinleyicileri de onu yalnız bırakmamıştır.
Halk için parasız SAĞLIK isteyen Dr. Barış KAYA ve Seda KAYA
için adalet istemekten vaz geçmeyeceğiz diyen Direnişle Meclisi Ankara Kızılay
çevresinde 2 adet ozalit astı.
Ankara'da İDİL
KÜLTÜR MERKEZİ pazar günü Sivas katliamında katledilen şehitler için helva
yaptı. Yapılan Helva halka dağıtıldı. Katliamın emperyalist politikaların
sonucu olduğu vurgulanan programa 15 kişi katıldı. Deyiş ve Grup Yorum
türküleri ile program sonlandırıldı.
Ankara Direnişler Meclisi Açıklamasını Yayınlıyoruz
HALKIMIZA
Bugün buraya Çalık Holdingin önünde dövülerek katledilen Erol
Eğrek için toplandık. Erol Eğrek ülkemizde katledilen ilk ve son işçi
olamayacak bunu biliyoruz.
AKP döneminde ülkemizde katledilen işçi sayısı kimi
kaynaklara göre 34 bin in üstünde. Her ay ise iş cinayetlerinde yüzlerce işçi
katlediliyor. Sadece Nisan ayında katledilen işçi sayısı ise 152. Bu bir sayı
veya rakam değil 152 hayat ve aileleri ile yüzlerce insanın canın yanması
demek.
Niçin ölüyor işçiler? Kapitalistin kar hırsı için.
İşyerlerinde yeterli önlem almak patronların maliyetini yükseltiyor. Oysa
ülkemiz göç ettirilen ve işsiz insan ordusu ile dolu ve insan sudan ucuz.
Dünyada ise kendi kendini üreten tek varlık insan. Ve ucuz
emek gücü olarak ortada duruyor.
Erol Eğrek in katledilmesi ise burada biraz farklılık
gösteriyor. İşçi 10 yıllık kıdem tazminatını alamadığı için hakkını arıyor.
Hakkını istediği yerde emeğine yabancılaşmış patron yalakası korumalar
tarafından holding binası önünde öldürülüyor. Bu bize Karl Marx’ın “sermaye
yüzde 10 kar için her yerde çalışmaya razıdır; kesin yüzde 20 iştahını
kabartır; yüzde 50 küstahlaştırır, yüzde 100, bütün insansal yasaları ayaklar
altına aldırır; yüzde 300 kar ile sahibini astırma olasılığı olsa da
işlemeyeceği cinayet, atılmayacağı tehlike yoktur.” Sözünü hatırlatıyor.
Yaşanan tamda budur.
Çalık Holding kapitalisttir. Onun için Erol Eğrek’in bir
değeri yoktur. Tek değerleri paradır.
Tarih toplumlar yasasıdır. Ve bu yasada toplumlar sırasıyla
köleci toplum feodal toplum kapitalist toplum ve sosyalist toplum olarak
vardır. Kapitalist toplumda işçilerin Köleci toplumdan farkı emeğini satıp
satmamakta özgürdür. Ne yazık ki üretim araçları bir avuç asalağın elindedir.
Ve sınıf bilinci olmayan işçi modern köledir. Köleci toplumda köle sahipleri
işçiler çalışabilsin diye onu beslemek zorundadır. Kapitalist toplumda isterse
işçi açlıktan ölsün kapitalizmin umuruna değildir. Burada da Çalık Holdingin
Erol Eğrek in tazminatını ödemeyip onu açlığa mahkum etmesi bu sistemin bir
sonucudur.
Günlerdir Erol Eğrek katledildikten sonra Çalık Holding ile
Eğrek’in sağcı olduğu konuşuldu. Oysa hangi görüşten olur ise oldun Erol Eğrek
işçidir. Ve sınıfı gereği sömürülmekte ve katledilmektedir. İşçilerin sınıf
bilincinden uzaklaştırılması katledilmesini de kolaylaştırmaktadır. Patronların
sınıf kini işçileri sömürmek ve daha sömürmek şeklinde kendini gösterir. İşçi
sınıfının sınıf kini ise bu sistemi değiştirmek ve üretim araçlarını ele
geçirmek ile kendini gösterir. Buna tarihte sosyalist devrim denir ve
proletarya iktidara sahip olur. Bu zamana kadar da işçiler boş durmaz hakları
için mutlaka mücadele eder.
İşçilere sesleniyoruz. Bu anlattığımız asalaklar bir avuç ve
biz milyonlarız. Bunları istesek tükürükle boğarız. O nedenle örgütlenmeliyiz.
Eğrek gibi katledilmek istemiyorsak örgütlenmeliyiz. Eğrek’i katledenler bugün
tutuklandı ama biz biliyoruz ki birkaç ay sonra serbest kalacaktır. Biz bunu
Soma’da Ermenek’te gördük. Ve katiller ödüllendirildiler. İşçiler milyonlar olmasına rağmen dağınık ve
örgütsüzdür. İşte patronlar işçilerin örgütsüzlüğünden güç alıyorlar.
Tüm İşçilere Sesleniyoruz.
TÜM BU KATLİAMLARA VE SÖMÜRÜYE SON VERMEK İÇİN olduğunuz her
yerde işçi meclisleri kurun ve kendi kendinizi yönetip haklarınızı alın.
Patronlar sizden güçlü değil siz yoksanız onlar yok. Sizin
sağcı patronun da sağcı olması sömürülmenizi engellemez. Patronları
engelleyecek tek güç işçi sınıfının örgütlü olmasıdır.
BU NEDENLE ÖRGÜTLENELİM VE GÜÇLENELİM. ÇÜNKÜ BİZ
HAKLIYIZ.