AÇIKLAMALAR
[açıklamalar][column2]
S R Y Kuyu Tipleri Kapatılsın Her Gün 1 Video Kampanyası
Devam Ediyor
Hollanda Halk Cephesi: S-R-Y Kuyu Tipi Hapishanelere Karşı
Devam eden direnişlere ilişkin bir video yayınladı
S R Y Kuyu Tipleri Kapatılsın
Her Gün 1 Video Kampanyası Devam Ediyor
Faruk Erener’in Yayınladığı
videoyu paylaşıyoruz!
3 Temmuz 2025 tarihinde Paris Strasbourg Saint-Denis'de
kurulan direniş çadırı 181. güne ulaştı.
Zehra Kurtay süresiz açlık grevinin 181, Nezif Eski ise 66.
gününde.
181. gün, yine farklı kesimlerden pek çok ziyaretçi direniş
çadırı emekçileri tarafından ağırlandı.
Çadırın bir komşusunun Londra'dan gelen annesi
direnişçilerle vedalaşamadan gittiği için bir karta not yazıp bağış bıraktı.
Kart, başta direnişçiler olmak üzere çadır emekçileri tarafından sevinç,
mutluluk ve coşkulu ile karşılandı. İngiliz Anne, direnişe olan saygısını bu
şekilde ifade etmiş oldu.
Bir diğer çadır komşusu, Noel dolayısıyla gittiği Lyon'dab
döner dönmez ilk olarak çadıra gelip direnişçileri gözüyle gördükten sonra içi
rahat bir şekilde evine geçti.
Çadır emekçisi yabancılar bugün de çadıra uğradılar ve çadır
meclisinin aldığı kararları teyidini yaptılar ve yeni öneriler getirdiler
Fransa İltica Kurumu olan OFPRA'nın önünde yapılacak eylemler için...
Ayrıca Avrupa'daki ve Türkiye'deki Aileler ile de telefon
görüşmeleri yapıldı.
Yeni yılda,
yeni bir yayın organıyla merhaba diyoruz Avrupa'daki halkımıza.
Yayın
organımızın adı Meclis.
Aylık olarak
yayınlanacak. Her ayın 1'inde elinizde olacak.
Meclis, hem
sosyal medya üzerinden PDF olarak yayınlanacak, hem de her ülkede basılacak.
Meclis'in asıl
gündemi, Avrupa.
Derginin sabit
sayfa ve köşeleri de buna göre şekilleniyor.
Avrupa'da
çocuklarımız
Avrupa'da
halkın gündemi
Avrupa
tarihinden
Avrupa
şehitleri
Avrupa'da
gençlik
Avrupa'da
sorunlar-çözümler
Avrupa'da
saldırılar-direnişler hepsi Meclis'te.
Meclis, bizim
için KOLEKTİVİZM demek.
Meclis, bizim
için Anadolu'nun İMECE'si demek.
Meclislerimizde
ortaklaşa tartışacağız, ortaklaşa üreteceğiz.
Meclis, işte bu
üretimlerin yansıdığı yer olacak.
Meclis dergisi
olarak, Avrupa'da Halk Meclislerini destekleyeceğiz.
Avrupa'da yeni
mevziler yaratılması için yazıp çizeceğiz.
Avrupa
emperyalistlerinin demokrasi konusundaki ikiyüzlülüklerini teşhir edeceğiz.
Meclis,
okurların katkılarına açık olacak. Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde, şehirlerinde
mücadelenin içinde yer alan herkes, bölgesine, sorunlarına, hedeflerine dair
yazabilir.
Meclis,
halkımızın, hayatın her alanında mücadele edenlerin katkısıyla güçlenecek,
şekillenecek.
Meclis, 1
Ocak'ta yayında.
Her yayın
organının klasik çağrısını biz de tekrarlıyoruz:
OKUYALIM!
OKUTALIM!
Okunmayan ve
dağıtılmayan bir dergi açıktır ki, misyonunu yerine getiremiyor demektir.
OKUYALIM!
OKUTALIM!
Yıkımlardan,
yangınlardan,
sürgünlerden,
Mayın
tarlalarından geldik.
Yanmış meşe
ormanları gibi
Sürgün verdik
her yandıkça.
Dallandık,
budaklandık.
Kök saldık hep,
vuruldukça.
Anadolu'da 83
milyon, Avrupa'da 5 milyonuz.
Irkçılıkla,
asimilasyonla, entegrasyonla bizi yok etmek, eritmek istediler.
Erimedik.
Avrupa bizi
eritemedi, sindiremedi.
Kendi
kültürümüzle, değerlerimizle, kendi örgütlülüklerimizle var olmaya devam
ediyoruz.
Yeni yıla yine
saldırılar ve direnişlerle giriyoruz.
Emperyalist
Avrupa devletleri, Avrupa halklarının örgütsüzlüğünden, mevcut sendika ve sol
partilerin düzeniçileşmesinden, etkisizleşmezsinden yararlanarak hak ve
özgürlüklerin gaspını süreklileştiriyorlar.
Yeni yılla
birlikte bir çok ülkede yeni zamlar, vergiler gündeme gelecek. Özellikle
göçmenlere karşı polis terörü artacak.
Irkçı, ayrımcı
yasalar ve uygulamalarla, temel hak ve özgürlüklerimiz gasp ediliyor.
Öte yandan
yozlaştırma politikasıyla tüm gençliğimiz ve çocuklarımız teslim alınmak
isteniyor.
İşte bu
koşullarda tek çaremiz vardır: ÖRGÜTLENMEK, ÖRGÜTLENMEK, ÖRGÜTLENMEK!
Yeni, sadece
yeni olduğu için iyi veya olumlu olmaz.
Onu yeni
yapacak olan bizleriz.
HALKIMIZA VE
YOLDAŞLARIMIZA ÇAĞRIMIZDIR:
Yeni yılda,
yeni direnişler
yaratalım;
yeni kurumlar
açalım;
yeni insanlar
kazanalım!
Halkları
UMUTSUZLAŞTIRMAK istiyorlar.
Biz varız. Biz
varsak umut var.
Biz, devrim,
sosyalizm umudunun, hayalinin ve iddiasının günümüzdeki temsilcisiyiz.
Emperyalistler,
sosyalizmi yeryüzünden, beyinlerden ve ülkelerden silmek istiyorlar.
Silemeyecekler.
Biz varız. Biz
varsak, sosyalizm var.
Biz varsak,
devrim var, devrimciler var.
Emperyalizmin
yarattığı alçaklığın, adaletsizliğin, eşitsizliğin, işgallerin, ambargoların,
ırkçılığın dünyasında, bunların karşısında devrimcilerin önderliğinde halk var.
Emperyalizmin
karşısında ancak örgütlülüklerimizle direnebiliriz.
Örgütlenelim.
Olmayan
yerlerde dernekler açalım.
Varolan
derneklerimizi güçlendirelim.
Gençlerimizi ve
çocuklarımızı derneklerde halkın ve sosyalizmin kültürüyle yetiştirelim.
HALKIMIZ!
KOMİTELERDE,
MECLİSLERDE, DEMOKRATİK KURUMLARIMIZDA BİRLEŞELİM.
Birliğimiz
gücümüzdür. Saldırıları ne kadar büyük olursa olsun;halkları yenemezler. Bugüne
kadar yenemediler, bundan sonra da yenemezler.
Umudu yok
edemezler. Sosyalizm düşümüzü, devrim iddiamızı yok edemezler. Bugüne kadar yok
edemediler, bundan sonra da yok edemezler.
DİRENENLERE
SELAM OLSUN... YENİ YILLARI KUTLU OLSUN!
Bizim havai
fişeklerimiz yeni direnişlerdir.
Avrupa'nın ve
dünyanın dört bir yanını direnişlerimizin ateşleriyle aydınlatalım.
Yeni yıla
girerken, her şeyden önce dünyanın dört bir yanında bağımsızlık, demokrasi ve
sosyalizm için zindanlarda yatan tüm tutsakları selamlıyor, öncelikle onların
yeni yılını kutluyoruz.
HALKIMIZ,
YOLDAŞLARIMIZ
Yeni
direnişler, yeni kurumlar, yeni kitleler yaratma çağrımızı tekrarlayarak,
Avrupa'daki halkımızın ve tüm dünya halklarının yeni yılını kutluyor, ekmek,
adalet ve özgürlük kavgamızın büyüdüğü bir yıl diliyoruz.
31.12.2025
Avrupa Halk
Cephesi
Mücadele ve zaferlerle dolu bir yılı daha geride bıraktık.
AKP faşizminin her geçen gün daha da yozlaştığı, halk düşmanı politikalarını
ısrarla uyguladığı, kendisine muhalif olan halkın her kesimine saldırdığı bir
yılı daha geride bıraktık. Yeni yıla da emperyalizme ve faşizme karşı
mücadelemizi büyüterek giriyoruz. Halkın Sesi Radyosu olarak halkımıza
gerçekleri anlatmanın sorumluluğunu daha da büyüteceğiz. AKP faşizminin
yalanlarını teşhir edecek, halkımıza gerçekleri anlatacağız.
Kuyu tipi hapishanelerde direnişler devam ediyor. Geride
bıraktığımız yıl içerisinde Özgür Tutsaklarımız yine defalarca zaferler
kazandılar. Tutsaklarımız yeni yılda da zaferler kazanacaktır. Bizler de Halkın
Sesi Radyosu emekçileri olarak direnen tutsaklarımızın, Fransa’da oturum hakkı
için direnen Zehra Kurtay’ın, açlık, yoksulluk içinde yaşam mücadelesi veren
milyonlarca halkımızın sesi olmaya devam edeceğiz.
Tüm halkımızın yeni yılını kutluyoruz.
Halkın Sesi Radyosu
https://halkinsesiradyo.org/2025/12/31/halkin-sesi-radyo-yeni-yil-mesaji/
Avrupa Gençlik Broşürü ’nü Yayınlıyoruz: Avrupa’da
Gençler Neden Devrimci Olmalı?
IRKÇILIĞA
UYUŞTURUCUYA-YOZLAŞMAYA, YABANCILAŞMAYA KARŞI TEK ÇÖZÜM DEVRİMCİLİKTİR
Gelecek, ellerimizdedir. Gelecek, örgütlü gençliğin
eseridir.
BİZE KATIL, BİRLİKTE DEĞİŞTİRELİM
Broşürü İndirmek İçin Tıklayınız
Genç arkadaşım; senin emeğin, enerjin ve zekan bir şirketin
daha fazla kar etmesi için harcanamayacak kadar değerlidir. Bu sömürü düzenine
karşı devrimci bir bilinçle ayağa kalkmak, sadece ekonomik haklarını geri almak
değil, çalınan geleceğini de yeniden kazanmaktır.
ÖNSÖZ
Bugün Avrupa’nın metropollerinden işçi mahallelerine kadar
uzanan geniş bir coğrafyada, sadece fiziksel bir mekanda değil, aynı zamanda
devasa bir çelişkiler yumağının içinde yaşıyoruz. Bir yanda “modernlik” ve
“demokrasi” maskesi ardına gizlenen, ancak her fırsatta yüzünü gösteren ırkçılık;
diğer yanda bizi köklerimizden, kimliğimizden ve insanlığımızdan koparmaya
çalışan bir yabancılaşma kuşatması altındayız. Sistemin bize sunduğu seçenekler
bellidir: Ya kendi değerlerimize ve toplumsal gerçekliğimize sırtımızı dönüp bu
yoz düzenin içinde eriyip gideceğiz ya da bizi “öteki”leştiren bu çarkın
dişlileri arasında ezilmeyi kabul edeceğiz. Ancak biz biliyoruz ki, ne
ırkçılığın getirdiği o karanlık nefret ne de modern yaşamın sunduğu kültürel
yozlaşma bizim kaderimizdir.
Neden Devrimcilik?
Çünkü devrimcilik sadece bir siyasi tercih değil, bir insan
kalma mücadelesidir. Devrimcilik; Irkçılığa Karşı: Rengimiz, dilimiz veya
inancımız yüzünden bizi hor görenlere karşı; insanlık onurunu ve halkların
kardeşliğini en gür sesle savunmaktır.
Yozlaşmaya Karşı: Tüketim çılgınlığıyla içleri boşaltılan,
uyuşturucuyla uyutulan ve bireysel kurtuluş masallarıyla kandırılıp
bencilleştirilen gençliğin; kolektif yaşamı ve ahlaki dürüstlüğü yeniden
kuşanmasıdır.
Yabancılaşmaya Karşı: Kendine, emeğine
ve halkına, özüne, kültürüne, değerlerine yabancılaşan insanın;
hayatı değiştirebileceğine olan inancını yeniden kazanması ve yeniden tarihin
dönüştürücü öznesi haline gelmesidir.
Devrimcilik işte bu üç başlı canavara, ırkçılık, yozlazma ve
yabancılaşma canavarına karşı Avrupa’nın
göbeğinde “ben de varım” demenin tek yoludur. Bizi sömüren, bölen ve
yalnızlaştıran bu düzene karşı tek gerçek alternatif; örgütlü bir bilinç ve
kararlı bir mücadeledir.
Bu broşür, içinde bulunduğumuz bu karanlık tünelden çıkışın
haritasını sunmayı amaçlıyor. Sistem bizi yalnızlaştırmak istiyor, çünkü yalnız
olanı yenmek, yok etmek kolaydır. Sistem bizi yozlaştırarak, yalnızlaşarak yok
etmeye, dişlileri arasında öğütmeye programlanmış. Bu çarkın dişlilileri
arasında öğütülmemenin tek yolu bir araya gelmek, örgütlenmek ve mücadele
etmektir, yani devrimciliktir.
Eğitim
saatinde, Grup Yorum, Grup Yorum’un tarihi ve devrimci sanat anlayışı
anlatıldı. 8 yıl aradan sonra çıkan son Grup Yorum albümünün de tanıtıldığı
eğitimde, Grup Yorum’un son klibi Sıla da izlenildi.
Eğitimin
ardından pratik çalışma ve kültürel çalışmaların yapıldığı 8. günde, öğlen
yemeği sırasında Paris’te hakları için süresiz açlık grevinde olan Zehra
Kurtay’ın belgesel gösterimi gerçekleştirildi.
Üretim
saatinde, yakında çıkacak olan Avrupa’da Bizim Gençlik Dergisi’nin
çalışmalarına devam edildi.
Akşam yemeğinin
ardından geçilen eğlence saatinde kamp alanında yakılan ateşin etrafında
türküler söylendi ve iki pratik çalışma grubu da eylemlerini yaptı.
Günün sonuna
yaklaşırken ortak alanda, üretim saatinde yapılan yılbaşı hediyeleri verildi ve
kampın EN’leri açıklandı.
Ertesi gün
kahvaltıda buluşmak için sonlandırılan günde son olarak kamp kurgusu izlendi.
Yunanistan Halk Cephesi:Devrimci Değerlere ve Filistin
Halkının Direnişine Yapılan Saldırı Acizliktir!
Atina’nın direniş geleneğiyle bilinen mahallelerinden
Eksarhia’da, bulunan Türkiye ve Kürdistanlı Politik Tutsaklarla Dayanışma
Derneği’nin önünde bulunan duvar resimlerine, 30 Aralık Salı günü, sabaha
karşı, korkak, aciz ve planlı bir saldırı gerçekleştirildi.
Filistin direnişini selamlayan, “Nehirden Denize Özgür
Filistin” sloganının yer aldığı ve Türkiye devrimci hareketinin önderi Mahir
Çayan’ın portrelerinin bulunduğu duvar ile yine karşısında uyuşturucu çeteleri
tarafından katledilen Hasan Ferit Gedik’in resminin yer aldığı duvarlar, kanı
simgeleyen kırmızı boya ile hedef alındı.
Bu saldırı, sıradan, anlık gelişen bir olay veya tesadüf değildir.
Bu saldırı, devrimci değerlere, tarihimize ve halkların ortak mücadelesine
yönelmiş bilinçli bir düşmanlıktır.
Bu saldırının sorumluları, emperyalizmdir, faşizmdir ve
onların doğrudan ya da dolaylı hizmetinde olan işbirlikçilerdir.
Hedef alınan Türkiye devriminin önderlerinden Mahir Çayan’dır.
Hedef alınan Filistin halkının direnişidir.
Hedef alınan uyuşturucu çetelerine karşı mücadelenin sembolü Hasan Ferit
Gedik’tir.
Bu saldırı açık ve net bir şekilde halk düşmanlarının
saldırısıdır.
Hasan Ferit Gedik, uyuşturucuya, çetelere ve çürümüşlüğe
karşı yürütülen mücadelenin adıdır. Onun anısına uzanan her el, bu mücadeleye
uzanmıştır. Bunu asla unutmayacağız.
Bu saldırı devrimci değerlere ve halka düşmanlıktır.
Kırmızı boya kanı temsil eder. Verilmek istenen mesaj
alınmıştır. Ancak hatırlatıyoruz: Bizim tarihimiz zaten kanla yazılmıştır.
Bedellerle, direnişlerle, şehitlerle yazılmış bir tarihi bir gecede silmek öyle
kolay değildir.
Saldırıyı gerçekleştirenler, gecenin karanlığına sığınarak, korkakça
ve sinsice hareket etmiştir. Değerlerimize ve düşüncelerimize yaptıkları
saldırıyı açıkça bizim ve Eksarhia halkının gözü önünde yapmaktan
kaçınmışlardır.
Buradan Yunan halkına, özellikle Eksarhia’da yaşayanlara
çağrımızdır:
Göreni, bileni, duyanı;
boyayı satanı, taşıyanı;
saldırı anına dair bilgisi, duyumu olan herkesi,
dayanışmaya ve bilgi paylaşmaya çağırıyoruz.
Bu noktada özel bir dikkat ve kolektif sorumluluk çağrısı
yapıyoruz. Eksarhja, karanlığın değil direnişin mahallesidir. Bu saldırılar
cevapsız kalmamalıdır.
Şunun altını bir kez daha çiziyoruz:
Devrimci değerlere, devrimci önderlere, halkların özgürlük mücadelesine yönelik
hiçbir saldırı meşru değildir.
Kabul edilemez.
Unutulmaz.
Cevapsız kalmaz.
Herkesi direniş tarihimizi savunmaya,
değerlerimizi korumaya,
direnişi büyütmeye devam edeceğiz.
İÇİNDEKİLER
4-
ANADOLU'YU SEVMEK CESARET İSTER-1
6 -KANLA
YAZILAN TARİH SİLİNMEZ
10 -HERKES
ÖRGÜTLENEBİLİR
12- 10
SORUDA DEV-GENÇ
14- TUTSAK
DEV-GENÇ'Lİ EDA KAYA'DAN MEKTUP
16 -DEV-GEN
TÜZÜĞÜ
19 -EKİM
AYINDA NELER YAPTIK
20- TAHLİYE
OLAN DEV-GENÇ'LİLERLE RÖPORTAJ
22 -DEV-GENÇ'Lİ
BURAK BAŞER ONURUMUZDUR
24 -TÜRKÜLER
SUSMAZ HALAYLAR SÜRER
25- GENÇLİĞE
DAYATILAN YA ZİNDAN YA MEZAR
Dev-Genç
Bülteni Aralık sayısını indirmek için Tıklayınız
Uzun Bir
Aradan Sonra Yeniden
Merhaba!
Dergimizi
yaklaşık iki senedir siz sevgili okurlarımıza ulaştıramamanın üzüntüsü
içindeydik. Fakat şimdi yeniden buradayız ve bedellerle çıkarttığımız kolektif
Dev-Genç dergimizi sizlerle buluşturmanın sevincini yaşıyoruz. Bizler bu iki
senelik süre zarfı içinde pek çok şey yaşadık. Defalarca kez gözaltına alındık,
tutuklandık. Fiziki ve psikolojik işkencelere maruz kaldık. Kuyu Tipi
hapishanelere sürgün edildik, direndik ve kazandık. Şimdi yeniden sıcak mücadelenin
içerisindeyiz. Ateşi harla yanan yüreklerimizle, devrimin hamalı olmaya hazırız.
Biz bunları
yaşarken, faşizm halkımıza da yoğun biçimde saldırdı. 6 Şubat günü vatanımızın
11 şehri yerle bir oldu. İnsanlar yardım çığlıklarıyla kurtarılmayı beklerken,
yardımlarına yine halkımız ve devrimciler koştu. Katil devlet ise halka yardım
etmek yerine yardımları engelledi, gelen yardımları ise sanki kendileri
yapıyormuş gibi bir algı yaratmaya çalıştı. AKP, yardım kolilerine kendi
amblemini yapıştırdı. Halkımız cenazelerini, kaybolan çocuklarını adsız mezarlarda
buldu. Cenazeler, çocuklar tarikatlara verildi ya da enkazın altında kaldı ve
iş makinelerinin aralarına kopuk kol ve bacaklarla çöplüğe döküldü.
Kemer sıkma
adı altında halkın önce cebini sonra boğazını sıktılar. Halk sağlıklı
beslenemez duruma getirildi. Karnını ekmekle doyuran insanların ekmeğini dahi
aldılar. Kendi ülkemizde üretebildiğimiz tahılları bile ithal ettikleri için sofralarda
tabak sayısı, gündelik öğün sayısı azaldı. İşbirlikçi AKP, emperyalizmin gözüne
daha fazla girebilmek için halktan çalıp kendi ceplerine esas olarak da
emperyalist efendilerinin kasasına aktarıyor.
Daha fazla
soygun ve talandaha fazla baskı ve işkenceyi de beraberinde getiriyor.
Halkımız bu
koşullarda yaşamak için çalışmıyor, çalışmak için yaşıyor. Ve bu koşulları
benimsemesi, karşı çıkmaması için de uyuşturucu yaygınlaştırılıyor. Bireycilik,
bencillik “insan doğası” diye sunuluyor. “Babana bile güvenme”denilerek
herkesten şüphe etmemiz gerektiği anlatılıyor. Gençlik bir ülkenin geleceğidir.
Düzenin sahipleri de bunu biliyor. Bu yüzden tüm halka yapılan bu saldırıda
gençliğe düşen pay çok daha yüksek oluyor. AKP, geldiği günden beri durmadan
değiştirdiği eğitim sistemini her gün daha fazla gericileştiriyor. MESEM’ler
aracılığıyla çocuk işçiliği yaygınlaştırılıyor.
Grup
Yorum’un, devrimci sanatçıların tutsak olduğu şu günlerde sosyal medyayla,
dizilerle, filmlerle gençliği yozlaştırmaya yönelik içeriklere milyonlarca
dolar yatırılıyor.
Daha fazla
baskının sebebi tam olarak budur. Gençliğin örgütlenmesini engellemek için
korku duvarları çekiliyor.
Dev-Genç’lilerin
bu kadar tutuklanmaları bu sebeptendir. Gençliği baskıyla, işkenceyle
durdurmaya çalışıyorlar fakat bunu başaramayacaklar. Dev-Genç 56 yıldır
mücadelesine her koşulda devam etmiştir ve etmektedir.
Bugün PKK silah
bırakıp direniş göstermeden halkına yapılan bunca zulmü bir kenara atıp yolunu
düşmanın yoluyla birleştirdi.
Biz ise her
koşulda devam ediyoruz. Emperyalizme karşı bağımsızlık, faşizme karşı
demokrasi, kapitalizme karşı sosyalizm mücadelesini sürdürüyoruz.
Dediğimiz
gibi pek çok kez tutuklandık ve işkence gördük fakat bu bizleri yıldırmıyor.
Sadece daha fazla öfkelendiriyor, kavgamıza daha çok bağlıyor.
Bizler
Dev-Genç’liler olarak mücadelemize her koşulda devam edeceğiz ve dışarda
kaldığımız yerden yeniden öreceğiz umudumuzu.
Halkımızı,
gençlerimizi yozlaştıran düzene karşı her zaman mücadele etmeye çağırıyoruz.
Gençlik
gelecektir. Geleceğimizi emperyalistlerin eline bırakmayacağız.
Emperyalizme
ve faşizme karşı Dev-Genç saflarında örgütlenelim! Umudumuzu büyütelim!
Yaşasın
Dev-Genç, Yaşasın Dev-Gençliler!
Kurulduğumuz
günden beri Belçika’da faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Mücadele, direniş ve
zaferlerle dolu bir yılı geride bırakırken aynı mücadele azmi ve kararlılığıyla
gireceğimiz yeni yılın ilk anlarında birlikte olmak amacıyla düzenleyeceğimiz
yeni yıl etkinliğine tüm halkımız davetlidir…