GÜNDEM

1 mayıs FOSEM Fransa Gebze Hacıahmet Isparta Maraş Mektuplarımızla Tecriti Kıralım Muharrem Karataş Polonya Sevgi Erdoğan Vefa Evi TAYAD Tokat UTMP Zürich adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya açıklamalar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa bağcılar belgesel belçika beykoz beşiktaş boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler galatasaray gazi gençlik gerilla giresun grup yorum gözaltı gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere istanbul isveç isviçre italya izmir işçi meclisi kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba kültür sanat kütahya küçükçekmece kınık kıraç lubnan malatya maltepe mardin mersin munzur muğla nurtepe okmeydanı ortaköy piknik radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler taksim tavır dergisi tekirdağ tiyatro trabzon tuzla türkiye videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi çanakkale çayan çayan mahallesi çağlayan çekmece çerkezköy ömürtepe örnektepe İngiltere İsviçre şiir şiirler şişli

 


3 Temmuz 2025 tarihinde Paris Strasbourg Saint-Denis'de kurulan direniş çadırı 181. güne ulaştı.

Zehra Kurtay süresiz açlık grevinin 181, Nezif Eski ise 66. gününde.

181. gün, yine farklı kesimlerden pek çok ziyaretçi direniş çadırı emekçileri tarafından ağırlandı.

Çadırın bir komşusunun Londra'dan gelen annesi direnişçilerle vedalaşamadan gittiği için bir karta not yazıp bağış bıraktı. Kart, başta direnişçiler olmak üzere çadır emekçileri tarafından sevinç, mutluluk ve coşkulu ile karşılandı. İngiliz Anne, direnişe olan saygısını bu şekilde ifade etmiş oldu.

Bir diğer çadır komşusu, Noel dolayısıyla gittiği Lyon'dab döner dönmez ilk olarak çadıra gelip direnişçileri gözüyle gördükten sonra içi rahat bir şekilde evine geçti.

Çadır emekçisi yabancılar bugün de çadıra uğradılar ve çadır meclisinin aldığı kararları teyidini yaptılar ve yeni öneriler getirdiler Fransa İltica Kurumu olan OFPRA'nın önünde yapılacak eylemler için...

Ayrıca Avrupa'daki ve Türkiye'deki Aileler ile de telefon görüşmeleri yapıldı.





 

Yeni yılda, yeni bir yayın organıyla merhaba diyoruz Avrupa'daki halkımıza.

Yayın organımızın adı Meclis.

Aylık olarak yayınlanacak. Her ayın 1'inde elinizde olacak.

Meclis, hem sosyal medya üzerinden PDF olarak yayınlanacak, hem de her ülkede basılacak.

Meclis'in asıl gündemi, Avrupa.

Derginin sabit sayfa ve köşeleri de buna göre şekilleniyor.

Avrupa'da çocuklarımız

Avrupa'da halkın gündemi

Avrupa tarihinden

Avrupa şehitleri

Avrupa'da gençlik

Avrupa'da sorunlar-çözümler

Avrupa'da saldırılar-direnişler  hepsi Meclis'te.

Meclis, bizim için KOLEKTİVİZM demek.

Meclis, bizim için Anadolu'nun İMECE'si demek.

Meclislerimizde ortaklaşa tartışacağız, ortaklaşa üreteceğiz.

Meclis, işte bu üretimlerin yansıdığı yer olacak.

Meclis dergisi olarak, Avrupa'da Halk Meclislerini destekleyeceğiz.

Avrupa'da yeni mevziler yaratılması için yazıp çizeceğiz.

Avrupa emperyalistlerinin demokrasi konusundaki ikiyüzlülüklerini teşhir edeceğiz.

Meclis, okurların katkılarına açık olacak. Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde, şehirlerinde mücadelenin içinde yer alan herkes, bölgesine, sorunlarına, hedeflerine dair yazabilir.

Meclis, halkımızın, hayatın her alanında mücadele edenlerin katkısıyla güçlenecek, şekillenecek. 

Meclis, 1 Ocak'ta yayında.

Her yayın organının klasik çağrısını biz de tekrarlıyoruz:

OKUYALIM! OKUTALIM!

Okunmayan ve dağıtılmayan bir dergi açıktır ki, misyonunu yerine getiremiyor demektir.

OKUYALIM! OKUTALIM!










 



Yıkımlardan,

yangınlardan,

sürgünlerden,

Mayın tarlalarından geldik.

Yanmış meşe ormanları gibi

Sürgün verdik her yandıkça.

Dallandık, budaklandık.

Kök saldık hep, vuruldukça.

Anadolu'da 83 milyon, Avrupa'da 5 milyonuz.

Irkçılıkla, asimilasyonla, entegrasyonla bizi yok etmek, eritmek istediler.

Erimedik.

Avrupa bizi eritemedi, sindiremedi.

Kendi kültürümüzle, değerlerimizle, kendi örgütlülüklerimizle var olmaya devam ediyoruz.

Yeni yıla yine saldırılar ve direnişlerle giriyoruz.

Emperyalist Avrupa devletleri, Avrupa halklarının örgütsüzlüğünden, mevcut sendika ve sol partilerin düzeniçileşmesinden, etkisizleşmezsinden yararlanarak hak ve özgürlüklerin gaspını süreklileştiriyorlar.

Yeni yılla birlikte bir çok ülkede yeni zamlar, vergiler gündeme gelecek. Özellikle göçmenlere karşı polis terörü artacak.

Irkçı, ayrımcı yasalar ve uygulamalarla, temel hak ve özgürlüklerimiz gasp ediliyor.

Öte yandan yozlaştırma politikasıyla tüm gençliğimiz ve çocuklarımız teslim alınmak isteniyor.

İşte bu koşullarda tek çaremiz vardır: ÖRGÜTLENMEK, ÖRGÜTLENMEK, ÖRGÜTLENMEK!

Yeni, sadece yeni olduğu için iyi veya olumlu olmaz.

Onu yeni yapacak olan bizleriz.

HALKIMIZA VE YOLDAŞLARIMIZA ÇAĞRIMIZDIR:

Yeni yılda,

yeni direnişler yaratalım;

yeni kurumlar açalım;

yeni insanlar kazanalım!

Halkları UMUTSUZLAŞTIRMAK istiyorlar.

Biz varız. Biz varsak umut var.

Biz, devrim, sosyalizm umudunun, hayalinin ve iddiasının günümüzdeki temsilcisiyiz.

Emperyalistler, sosyalizmi yeryüzünden, beyinlerden ve ülkelerden silmek istiyorlar.

Silemeyecekler.

Biz varız. Biz varsak, sosyalizm var.

Biz varsak, devrim var, devrimciler var.

 

Emperyalizmin yarattığı alçaklığın, adaletsizliğin, eşitsizliğin, işgallerin, ambargoların, ırkçılığın dünyasında, bunların karşısında devrimcilerin önderliğinde halk var.

Emperyalizmin karşısında ancak örgütlülüklerimizle direnebiliriz.

Örgütlenelim.

Olmayan yerlerde dernekler açalım.

Varolan derneklerimizi güçlendirelim.

Gençlerimizi ve çocuklarımızı derneklerde halkın ve sosyalizmin kültürüyle yetiştirelim.

HALKIMIZ!

KOMİTELERDE, MECLİSLERDE, DEMOKRATİK KURUMLARIMIZDA BİRLEŞELİM.

Birliğimiz gücümüzdür. Saldırıları ne kadar büyük olursa olsun;halkları yenemezler. Bugüne kadar yenemediler, bundan sonra da yenemezler.

Umudu yok edemezler. Sosyalizm düşümüzü, devrim iddiamızı yok edemezler. Bugüne kadar yok edemediler, bundan sonra da yok edemezler.

DİRENENLERE SELAM OLSUN... YENİ YILLARI KUTLU OLSUN!

Bizim havai fişeklerimiz yeni direnişlerdir.

Avrupa'nın ve dünyanın dört bir yanını direnişlerimizin ateşleriyle aydınlatalım.

Yeni yıla girerken, her şeyden önce dünyanın dört bir yanında bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm için zindanlarda yatan tüm tutsakları selamlıyor, öncelikle onların yeni yılını kutluyoruz.

 

HALKIMIZ, YOLDAŞLARIMIZ

Yeni direnişler, yeni kurumlar, yeni kitleler yaratma çağrımızı tekrarlayarak, Avrupa'daki halkımızın ve tüm dünya halklarının yeni yılını kutluyor, ekmek, adalet ve özgürlük kavgamızın büyüdüğü bir yıl diliyoruz.

 

31.12.2025

Avrupa Halk Cephesi



Mücadele ve zaferlerle dolu bir yılı daha geride bıraktık. AKP faşizminin her geçen gün daha da yozlaştığı, halk düşmanı politikalarını ısrarla uyguladığı, kendisine muhalif olan halkın her kesimine saldırdığı bir yılı daha geride bıraktık. Yeni yıla da emperyalizme ve faşizme karşı mücadelemizi büyüterek giriyoruz. Halkın Sesi Radyosu olarak halkımıza gerçekleri anlatmanın sorumluluğunu daha da büyüteceğiz. AKP faşizminin yalanlarını teşhir edecek, halkımıza gerçekleri anlatacağız.

Kuyu tipi hapishanelerde direnişler devam ediyor. Geride bıraktığımız yıl içerisinde Özgür Tutsaklarımız yine defalarca zaferler kazandılar. Tutsaklarımız yeni yılda da zaferler kazanacaktır. Bizler de Halkın Sesi Radyosu emekçileri olarak direnen tutsaklarımızın, Fransa’da oturum hakkı için direnen Zehra Kurtay’ın, açlık, yoksulluk içinde yaşam mücadelesi veren milyonlarca halkımızın sesi olmaya devam edeceğiz.

Tüm halkımızın yeni yılını kutluyoruz.

Halkın Sesi Radyosu

https://halkinsesiradyo.org/2025/12/31/halkin-sesi-radyo-yeni-yil-mesaji/


 


Avrupa Gençlik Broşürü ’nü Yayınlıyoruz: Avrupa’da Gençler Neden Devrimci Olmalı?

 

IRKÇILIĞA UYUŞTURUCUYA-YOZLAŞMAYA, YABANCILAŞMAYA KARŞI TEK ÇÖZÜM DEVRİMCİLİKTİR

Gelecek, ellerimizdedir. Gelecek, örgütlü gençliğin eseridir.

BİZE KATIL, BİRLİKTE DEĞİŞTİRELİM

Broşürü İndirmek İçin Tıklayınız

 

Genç arkadaşım; senin emeğin, enerjin ve zekan bir şirketin daha fazla kar etmesi için harcanamayacak kadar değerlidir. Bu sömürü düzenine karşı devrimci bir bilinçle ayağa kalkmak, sadece ekonomik haklarını geri almak değil, çalınan geleceğini de yeniden kazanmaktır.

ÖNSÖZ

Bugün Avrupa’nın metropollerinden işçi mahallelerine kadar uzanan geniş bir coğrafyada, sadece fiziksel bir mekanda değil, aynı zamanda devasa bir çelişkiler yumağının içinde yaşıyoruz. Bir yanda “modernlik” ve “demokrasi” maskesi ardına gizlenen, ancak her fırsatta yüzünü gösteren ırkçılık; diğer yanda bizi köklerimizden, kimliğimizden ve insanlığımızdan koparmaya çalışan bir yabancılaşma kuşatması altındayız. Sistemin bize sunduğu seçenekler bellidir: Ya kendi değerlerimize ve toplumsal gerçekliğimize sırtımızı dönüp bu yoz düzenin içinde eriyip gideceğiz ya da bizi “öteki”leştiren bu çarkın dişlileri arasında ezilmeyi kabul edeceğiz. Ancak biz biliyoruz ki, ne ırkçılığın getirdiği o karanlık nefret ne de modern yaşamın sunduğu kültürel yozlaşma bizim kaderimizdir.

Neden Devrimcilik?

Çünkü devrimcilik sadece bir siyasi tercih değil, bir insan kalma mücadelesidir. Devrimcilik; Irkçılığa Karşı: Rengimiz, dilimiz veya inancımız yüzünden bizi hor görenlere karşı; insanlık onurunu ve halkların kardeşliğini en gür sesle savunmaktır.

Yozlaşmaya Karşı: Tüketim çılgınlığıyla içleri boşaltılan, uyuşturucuyla uyutulan ve bireysel kurtuluş masallarıyla kandırılıp bencilleştirilen gençliğin; kolektif yaşamı ve ahlaki dürüstlüğü yeniden kuşanmasıdır.

Yabancılaşmaya Karşı: Kendine,  emeğine  ve  halkına,  özüne, kültürüne, değerlerine yabancılaşan insanın; hayatı değiştirebileceğine olan inancını yeniden kazanması ve yeniden tarihin dönüştürücü öznesi haline gelmesidir.

Devrimcilik işte bu üç başlı canavara, ırkçılık, yozlazma ve yabancılaşma canavarına karşı  Avrupa’nın göbeğinde “ben de varım” demenin tek yoludur. Bizi sömüren, bölen ve yalnızlaştıran bu düzene karşı tek gerçek alternatif; örgütlü bir bilinç ve kararlı bir mücadeledir.

Bu broşür, içinde bulunduğumuz bu karanlık tünelden çıkışın haritasını sunmayı amaçlıyor. Sistem bizi yalnızlaştırmak istiyor, çünkü yalnız olanı yenmek, yok etmek kolaydır. Sistem bizi yozlaştırarak, yalnızlaşarak yok etmeye, dişlileri arasında öğütmeye programlanmış. Bu çarkın dişlilileri arasında öğütülmemenin tek yolu bir araya gelmek, örgütlenmek ve mücadele etmektir, yani devrimciliktir.

 

 Kahvaltı ile başlayan gün, temizlik ve sonrasında eğitim saatiyle devam etti.

Eğitim saatinde, Grup Yorum, Grup Yorum’un tarihi ve devrimci sanat anlayışı anlatıldı. 8 yıl aradan sonra çıkan son Grup Yorum albümünün de tanıtıldığı eğitimde, Grup Yorum’un son klibi Sıla da izlenildi.

Eğitimin ardından pratik çalışma ve kültürel çalışmaların yapıldığı 8. günde, öğlen yemeği sırasında Paris’te hakları için süresiz açlık grevinde olan Zehra Kurtay’ın belgesel gösterimi gerçekleştirildi.

Üretim saatinde, yakında çıkacak olan Avrupa’da Bizim Gençlik Dergisi’nin çalışmalarına devam edildi.

Akşam yemeğinin ardından geçilen eğlence saatinde kamp alanında yakılan ateşin etrafında türküler söylendi ve iki pratik çalışma grubu da eylemlerini yaptı.

Günün sonuna yaklaşırken ortak alanda, üretim saatinde yapılan yılbaşı hediyeleri verildi ve kampın EN’leri açıklandı.

Ertesi gün kahvaltıda buluşmak için sonlandırılan günde son olarak kamp kurgusu izlendi.






 


Yunanistan Halk Cephesi:Devrimci Değerlere ve Filistin Halkının Direnişine Yapılan Saldırı Acizliktir!

Atina’nın direniş geleneğiyle bilinen mahallelerinden Eksarhia’da, bulunan Türkiye ve Kürdistanlı Politik Tutsaklarla Dayanışma Derneği’nin önünde bulunan duvar resimlerine, 30 Aralık Salı günü, sabaha karşı, korkak, aciz ve planlı bir saldırı gerçekleştirildi.

Filistin direnişini selamlayan, “Nehirden Denize Özgür Filistin” sloganının yer aldığı ve Türkiye devrimci hareketinin önderi Mahir Çayan’ın portrelerinin bulunduğu duvar ile yine karşısında uyuşturucu çeteleri tarafından katledilen Hasan Ferit Gedik’in resminin yer aldığı duvarlar, kanı simgeleyen kırmızı boya ile hedef alındı.
Bu saldırı, sıradan, anlık gelişen bir olay veya tesadüf değildir.
Bu saldırı, devrimci değerlere, tarihimize ve halkların ortak mücadelesine yönelmiş bilinçli bir düşmanlıktır.

Bu saldırının sorumluları, emperyalizmdir, faşizmdir ve onların doğrudan ya da dolaylı hizmetinde olan işbirlikçilerdir.
Hedef alınan Türkiye devriminin önderlerinden Mahir Çayan’dır.
Hedef alınan Filistin halkının direnişidir.
Hedef alınan uyuşturucu çetelerine karşı mücadelenin sembolü Hasan Ferit Gedik’tir.

Bu saldırı açık ve net bir şekilde halk düşmanlarının saldırısıdır.

Hasan Ferit Gedik, uyuşturucuya, çetelere ve çürümüşlüğe karşı yürütülen mücadelenin adıdır. Onun anısına uzanan her el, bu mücadeleye uzanmıştır. Bunu asla unutmayacağız.

Bu saldırı devrimci değerlere ve halka düşmanlıktır.

Kırmızı boya kanı temsil eder. Verilmek istenen mesaj alınmıştır. Ancak hatırlatıyoruz: Bizim tarihimiz zaten kanla yazılmıştır.
Bedellerle, direnişlerle, şehitlerle yazılmış bir tarihi bir gecede silmek öyle kolay değildir.

Saldırıyı gerçekleştirenler, gecenin karanlığına sığınarak, korkakça ve sinsice hareket etmiştir. Değerlerimize ve düşüncelerimize yaptıkları saldırıyı açıkça bizim ve Eksarhia halkının gözü önünde yapmaktan kaçınmışlardır.

 

Buradan Yunan halkına, özellikle Eksarhia’da yaşayanlara çağrımızdır:

Göreni, bileni, duyanı;
boyayı satanı, taşıyanı;
saldırı anına dair bilgisi, duyumu olan herkesi,
dayanışmaya ve bilgi paylaşmaya çağırıyoruz.

Bu noktada özel bir dikkat ve kolektif sorumluluk çağrısı yapıyoruz. Eksarhja, karanlığın değil direnişin mahallesidir. Bu saldırılar cevapsız kalmamalıdır.

Şunun altını bir kez daha çiziyoruz:
Devrimci değerlere, devrimci önderlere, halkların özgürlük mücadelesine yönelik hiçbir saldırı meşru değildir.
Kabul edilemez.
Unutulmaz.
Cevapsız kalmaz.

Herkesi direniş tarihimizi savunmaya,
değerlerimizi korumaya,
direnişi büyütmeye devam edeceğiz.

Yunanistan Halk Cephesi




 



 

İÇİNDEKİLER

 

4- ANADOLU'YU SEVMEK CESARET İSTER-1

6 -KANLA YAZILAN TARİH SİLİNMEZ

10 -HERKES ÖRGÜTLENEBİLİR

12- 10 SORUDA DEV-GENÇ

14- TUTSAK DEV-GENÇ'Lİ EDA KAYA'DAN MEKTUP

16 -DEV-GEN TÜZÜĞÜ

19 -EKİM AYINDA NELER YAPTIK

20- TAHLİYE OLAN DEV-GENÇ'LİLERLE RÖPORTAJ

22 -DEV-GENÇ'Lİ BURAK BAŞER ONURUMUZDUR

24 -TÜRKÜLER SUSMAZ HALAYLAR SÜRER

25- GENÇLİĞE DAYATILAN YA ZİNDAN YA MEZAR

 

Dev-Genç Bülteni Aralık sayısını indirmek için Tıklayınız

 

Uzun Bir Aradan Sonra Yeniden

Merhaba!

 

Dergimizi yaklaşık iki senedir siz sevgili okurlarımıza ulaştıramamanın üzüntüsü içindeydik. Fakat şimdi yeniden buradayız ve bedellerle çıkarttığımız kolektif Dev-Genç dergimizi sizlerle buluşturmanın sevincini yaşıyoruz. Bizler bu iki senelik süre zarfı içinde pek çok şey yaşadık. Defalarca kez gözaltına alındık, tutuklandık. Fiziki ve psikolojik işkencelere maruz kaldık. Kuyu Tipi hapishanelere sürgün edildik, direndik ve kazandık. Şimdi yeniden sıcak mücadelenin içerisindeyiz. Ateşi harla yanan yüreklerimizle, devrimin hamalı olmaya hazırız.

Biz bunları yaşarken, faşizm halkımıza da yoğun biçimde saldırdı. 6 Şubat günü vatanımızın 11 şehri yerle bir oldu. İnsanlar yardım çığlıklarıyla kurtarılmayı beklerken, yardımlarına yine halkımız ve devrimciler koştu. Katil devlet ise halka yardım etmek yerine yardımları engelledi, gelen yardımları ise sanki kendileri yapıyormuş gibi bir algı yaratmaya çalıştı. AKP, yardım kolilerine kendi amblemini yapıştırdı. Halkımız cenazelerini, kaybolan çocuklarını adsız mezarlarda buldu. Cenazeler, çocuklar tarikatlara verildi ya da enkazın altında kaldı ve iş makinelerinin aralarına kopuk kol ve bacaklarla çöplüğe döküldü.

Kemer sıkma adı altında halkın önce cebini sonra boğazını sıktılar. Halk sağlıklı beslenemez duruma getirildi. Karnını ekmekle doyuran insanların ekmeğini dahi aldılar. Kendi ülkemizde üretebildiğimiz tahılları bile ithal ettikleri için sofralarda tabak sayısı, gündelik öğün sayısı azaldı. İşbirlikçi AKP, emperyalizmin gözüne daha fazla girebilmek için halktan çalıp kendi ceplerine esas olarak da emperyalist efendilerinin kasasına aktarıyor.

Daha fazla soygun ve talandaha fazla baskı ve işkenceyi de beraberinde getiriyor.

Halkımız bu koşullarda yaşamak için çalışmıyor, çalışmak için yaşıyor. Ve bu koşulları benimsemesi, karşı çıkmaması için de uyuşturucu yaygınlaştırılıyor. Bireycilik, bencillik “insan doğası” diye sunuluyor. “Babana bile güvenme”denilerek herkesten şüphe etmemiz gerektiği anlatılıyor. Gençlik bir ülkenin geleceğidir. Düzenin sahipleri de bunu biliyor. Bu yüzden tüm halka yapılan bu saldırıda gençliğe düşen pay çok daha yüksek oluyor. AKP, geldiği günden beri durmadan değiştirdiği eğitim sistemini her gün daha fazla gericileştiriyor. MESEM’ler aracılığıyla çocuk işçiliği yaygınlaştırılıyor.

Grup Yorum’un, devrimci sanatçıların tutsak olduğu şu günlerde sosyal medyayla, dizilerle, filmlerle gençliği yozlaştırmaya yönelik içeriklere milyonlarca dolar yatırılıyor.

Daha fazla baskının sebebi tam olarak budur. Gençliğin örgütlenmesini engellemek için korku duvarları çekiliyor.

Dev-Genç’lilerin bu kadar tutuklanmaları bu sebeptendir. Gençliği baskıyla, işkenceyle durdurmaya çalışıyorlar fakat bunu başaramayacaklar. Dev-Genç 56 yıldır mücadelesine her koşulda devam etmiştir ve etmektedir.

Bugün PKK silah bırakıp direniş göstermeden halkına yapılan bunca zulmü bir kenara atıp yolunu düşmanın yoluyla birleştirdi.

Biz ise her koşulda devam ediyoruz. Emperyalizme karşı bağımsızlık, faşizme karşı demokrasi, kapitalizme karşı sosyalizm mücadelesini sürdürüyoruz.

Dediğimiz gibi pek çok kez tutuklandık ve işkence gördük fakat bu bizleri yıldırmıyor. Sadece daha fazla öfkelendiriyor, kavgamıza daha çok bağlıyor.

Bizler Dev-Genç’liler olarak mücadelemize her koşulda devam edeceğiz ve dışarda kaldığımız yerden yeniden öreceğiz umudumuzu.

Halkımızı, gençlerimizi yozlaştıran düzene karşı her zaman mücadele etmeye çağırıyoruz.

Gençlik gelecektir. Geleceğimizi emperyalistlerin eline bırakmayacağız.

Emperyalizme ve faşizme karşı Dev-Genç saflarında örgütlenelim! Umudumuzu büyütelim!

Yaşasın Dev-Genç, Yaşasın Dev-Gençliler!


Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.