GÜNDEM

1 mayıs FOSEM Fransa Gebze Hacıahmet Isparta Maraş Mektuplarımızla Tecriti Kıralım Muharrem Karataş Polonya Sevgi Erdoğan Vefa Evi TAYAD Tokat UTMP Zürich adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya açıklamalar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa bağcılar belgesel belçika beykoz beşiktaş boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler galatasaray gazi gençlik gerilla giresun grup yorum gözaltı gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere istanbul isveç isviçre italya izmir işçi meclisi kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba kültür sanat kütahya küçükçekmece kınık kıraç lubnan malatya maltepe mardin mersin munzur muğla nurtepe okmeydanı ortaköy piknik radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler taksim tavır dergisi tekirdağ tiyatro trabzon tuzla türkiye videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi çanakkale çayan çayan mahallesi çağlayan çekmece çerkezköy ömürtepe örnektepe İngiltere İsviçre şiir şiirler şişli

 

UYUŞTURUCUYA, YOZLAŞTIRMAYA KARŞI OLMAK SUÇ DEĞİLDİR!

UYUŞTURUCU ÇETELERİNİN YALAN İFADELERİYLE
HAKKINDA 27 YIL “CEZA” VERİLEN
OKTAY KELEBEK SERBEST BIRAKILMALIDIR!

Emperyalizm yoksul halkımızı ama özellikle de gençlerimizi düşünemez, sorgulayamaz hale getirmek için uyuşturucuyla zehirliyor. Uyuşturucu kullanımı artık ilkokul çağındaki çocuklarımıza kadar gerilemiş durumdadır. Henüz 9-10 yaşındaki evlatlarımız emperyalizm eliyle zehirlenerek gelecekleri çalınmaktadır. Uyuşturucu kullanımıyla çocuklarımız çetelerin bataklığına savrularak gelecekleri ellerinde alınmaktadır. Gelecekleri ellerinden alınan sadece çocuklarımız, gençlerimiz değil; halkımızın, vatanımızın geleceğidir. “Ben vatanımı seviyorum” diyen herkes uyuşturucuya, çetelere karşı olmalıdır.

İşte geleceğimizin, gençlerimizin, vatanımızın bizden çalınmasına sessiz kalmayan devrimciler bu yozlaştırmaya karşı her zaman mücadele etmiştir.

Uyuşturucuya, yozlaştırmaya karşı olan devrimcilerden biri de Oktay Kelebek.

14 Ekim 2025 tarihinde Oktay Kelebek hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi uyuşturucu çetelerinin ifadesiyle 27 yıl “hapis ceza” verdi. Uyuşturucu çetelerinin ifadelerine göre karar veren 13. ACM daha müzekkere yazmadan, Oktay Kelebek ikametgâh ettiği Alibeyköy ilçesinden gözaltına alınarak tutuklandı.

Bu hukuksuzluğu TAYAD’lı Aileler ve Oktay Kelebek’in nişanlısı Başak Kavruker 14 Aralık 2025 tarihinde yaptıkları açıklamayla halkımıza anlattı.

 

TAYAD’lı Aileler adına açıklama yapan Ferdi Sarıkaya uyuşturucunun devlet ve emperyalizm politikası olduğunu belirtti. Ferdi Sarıkaya yaptığı açıklamada “Uyuşturucu çeteleri, baronları ellerini kollarını sallayarak gezerken Oktay Kelebek’e 27 yıl ‘ceza’ verildi. Bu cezayı kabul etmiyoruz. TAYAD’lı Aileler olarak Oktay Kelebek’e verilen cezanın bozulmasını ve Oktay Kelebek’in derhal serbest bırakılmasını istiyoruz!” diyerek halkımıza her yerde Oktay Kelebek’in uyuşturucuya karşı mücadele ettiği için 27 yıl “ceza” ile tutuklandığını anlatma çağrısı yaptı.

TAYAD’lı Ferdi Sarıkaya açıklamasını Marmara 6 Nolu L Tipi Hapishanesi’nde tutuklu olan Oktay Kelebek’e mektup yazma ve uyuşturucuya karşı hep birlikte mücadele etme çağrısıyla sonlandırdı.

 

TAYAD’lı Aileler’in ardından söz alan Oktay Kelebek’in nişanlısı Başak Kavruker ise yaptığı açıklamada “Bize bu kararla açıkça diyorlar ki; uyuşturucu satabilirsiniz ama uyuşturucuya karşı olamazsınız(!)

Daltonlar, Redkitler, Casperlar gibi birçok çete çocuklarımızın kanını içerken, parayla cinayet işletirken verilen bu karar, mahkemelerin adaletini de gösteriyor.

Tam da 11. Yargı Paketi adı altında çıkartılmaya çalışılan yasayla; uyuşturucu satıcılarının, fuhuş çetelerinin ve her türlü yozlaştırmaya karışan kişilerin serbest bırakılmaya hazırlanıldığı günlerde nişanlım uyuşturucu çetelerine karşı mücadele ettiği iddiasıyla cezalandırılıyor. Bu dosyadaki tek delilse uyuşturucu çetesi mensuplarının ifadeleri… Hem de bu kişiler mahkemede nişanlımı teşhis bile edemediler.

Bu uyuşturucu çeteleri 2006 yılında verdikleri ilk ifadelerinde nişanlımın adını dahi söylemezken iki-üç ay sonra siyasi şube polisinin aldığı ifadede kâğıt üzerinden -yani katalogdan- sözde tanımışlar. Ancak çıktıkları duruşmada canlı teşhis edememişlerdir.

İstanbul 13. ACM ise tam 19 yılda; mahkeme heyetinin kaç kere değiştiğini umursamadan, uyuşturucu çetelerinin katalog teşhisinin yeterli bularak uyuşturucuya karşı olan nişanlım Oktay Kelebek hakkında 27 yıl hapis cezası vermeyi kendisinde hak buldu.

44 yaşında olan nişanlım Oktay Kelebek’e 27 yıl ‘ceza’ vermek demek ‘ben sana dışarıda yaşam hakkı tanımıyorum’ demektir.

Bu karar uyuşturucu satıcılarını korumak ve aklamak hatta ödüllendirmek demektir. Başta da söylediğim gibi artık ülkemizde geldiğimiz noktada uyuşturucu ve yozlaştırmaya karşı olmak suç sayılıyor. Ancak yasalarla bunu ‘suç’ saysalar dahi nişanlım Oktay Kelebek de ben de bunu kabul etmiyoruz. 27 yıl ‘ceza’ vererek tüm hayatımızı elimizden almayı amaçlasalar da; yüzlerce, binlerce gencin uyuşturucudan katledilmesine, yüzlerce anne ve babanın evlat acısı yaşamasına sessiz kalmayacağız. Ne gençlerimizin uyuşturucuyla katledilmesine ne de hayatlarımızın uyuşturucu çetelerinin ifadeleriyle ellerimizden alınmasına izin vermeyeceğiz.

İstanbul 13. ACM’nin verdiği bu hukuksuz ve meşru olmayan karar bozulmalı ve nişanlım Oktay Kelebek serbest bırakılmalıdır.” dedi.

 

Oktay Kelebek’in nişanlısı Başak Kavruker’in açıklamasının ardından söz alan 19 Aralık 2000’de Bayrampaşa’da diri diri yakılan altı kadından biri olan Nilüfer Alcan’ın annesi Fatma Alcan ise “Her yer uyuşturucu oldu. Çocuklar uyuşturucu kullanıyor artık. Devrimciler uyuşturucuyla uğraşıyor. Devrimcilere hak tanımak lazım biraz. Bu kadar olmaz, olmaz, olmamalı. Artık bu ülkede kimseye yaşama hakkı kalmadı. Olur mu böyle şey? Hiç olacak şey değil.” sözleriyle Oktay Kelebek’in dışarıdaki sesi oldu.







 
Yunanistan Halk Cephesi’nden Hüseyin Süngü SRY Kuyu Tipi Hapishanelere karşı ölüm orucunda olan Ayberk Demirdöğen’in taleplerinin karşılanması için 6 Aralık 2025 tarihinde Süresiz Açlık Grevinde başladı. Ayberk Demirdöğen Antalya Kuyu Tipi Hapishanesindeki yoldaşlarının kuyu tipi olmayan bir hapishaneye sevk edilmesini istiyor. Bu talepler karşılanması mümkün taleplerdir. Adalet bakanlığı Özgür Tutsakları teslim alma saldırısından vazgeçmeli ve Ayberk Demirdöğen ’in taleplerini derhal karşılamalıdır.

Kuyu Tipi Hapishanelerde

Hava Yok, Güneş Yok

Biz Varız

Direniş Var.

Emperyalizmin kuyu tipi hapishanelerle Özgür tutsakları teslim alma politikalarını bir kez daha direnişlerimizle boşa çıkaracağız. Tarihi bir kez daha direnenler yazacak.

Tüm halkımızı Özgür Tutsakların bu onurlu direnişini sahiplenmeye çağırıyoruz.

Ne Yapabiliriz?

Herkesin yapabileceği mutlaka bir şeyler var. Destek açlık grevleri yapalım, Türkiye Büyükelçilikleri ve Konsoloslukları önünde eylemler yapalım, Adalet Bakanlığı’nı arayalım tutsakların taleplerinin kabul edilmesini isteyelim, yine Adalet Bakanlığı’na mailler atalım.

Ayberk Demirdöğen Onurumuzdur

Ayberk Demirdöğen’in Talepleri Kabul Edilsin

Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz

Halkız Haklıyız Kazanacağız

 

1-) 30 Temmuz 2025; Tahsin Sağaltıcı 139.Gününde

2-) 30 Temmuz 2025; Gürkan Türkoğlu 139.Gününde

3-) 11 Ağustos 2025; Ali Dilmen 127. Gününde

4-) 18 Ağustos 2025; Hüseyin Özen: 120.Gününde

5-) 10 Ekim 2025; Ulaş İnci: 66. Gününde

6-) 20 Ekim 2025; Nazım Şafak Korkmaz: 57.Gününde

7-) 5 Ekim 2025; Doğan Karataştan: 72. Gününde

 

Özgür Tutsaklarımız, Emperyalizmin Saldırıları Karşısında Direniş Hattında En Önde Direniyor!

Kuyu Tiplerine Götürüldükleri Mart 2020’den Bu Yana Direnen Özgür Tutsaklarımızın İzindeyiz!

2 Yıl 7 Aydır Aralıksız Bedenleriyle, Açlıklarıyla, Onurlarıyla Emperyalizmin Ve Faşizmin Saldırıları Karşısında Direnen Özgür Tutsaklarımızı

SELAMLIYORUZ!

DİRENENLER KAZANIR, DİRENMEYENLER KAYBETMİŞTİR!

ÖZGÜR TUTSAKLARIMIZ EMPERYALİZMİN TESLİM ALMA TECRİT İLE TESLİM ALMA SALDIRILARINA KARŞI DİRENEN TEK GÜÇTÜR

Kuyu Tipi Ölüm Hücrelerine Karşı Direniş Ölüm Orucuyla Devam Ediyor.

Ayberk Demirdöğen 11 Mart 2025 Tarihinde Başladığı Süresiz Açlık Grevini 27 Ağustos 2025 tarihinde Ölüm Orucuna Dönüştürdü Ölüm Orucu Direnişinin 280.Gününde

ÖLÜM ORUCU ZAFERE GİDEN YOLDUR

KUYU TİPİ ÖLÜM HÜRELERİ KAPATILSIN

#SerkanOnurYılmazıYasatalım

#AyberkDemirdöğeniYaşatalım

#KuyuTipiHapishanelerKapatılsın       

 

 

 

Emekli Meclisi olarak Uzun zamandır, Çalışmasını Yaptıkları Merkez Bürolarının Bugün (14 Aralık 2025) tarihinde geniş bir katılımla açılışını yaptılar. Emekli Sendikaları, DKÖ temsilcileri ve Emekli Meclisi üyesi 80’e yakın bir katılımla açılışımıza katılarak Emekli Meclisi Üyelerini mutlu ettiler.

Emekli Meclisi Korosu ve Misafir sanatçı Mahzuni dostumuz ve Grup Yorum’un katılarak destek verdiği açılış, Meclis üyesi arkadaşlarımızın hazırlayarak getirdikleri yiyecekler ikram edildi.

Türki ve Marşlar söylenerek, şiirler okundu, yaklaşık sohbetler ile birlikte 3 saate yakın sürdü, önümüzdeki günlerde yapılacak etkinliklere katılım çağrısı yapılarak toplantı, etkinlik sonlandırıldı

Emekli Meclisi İstanbul Okmeydanı'nda Yeni Yerinin Açılışını Yaptı. Hayırlı Olsun.

 

EMEKLİYİZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ.






















 Zehra Kurtay'la Dayanışma Komitesinden Destek Açlık Grevi Çağrısı 

Yunanistan Zehra Kurtay’la Dayanışma Komitesi’nden Hasan Farsak, 14 Aralık Pazar günü yayınladığı videoda, Fransa’da oturum haklarının gaspedilmesine karşı süresiz açlık grevinde olan Zehra Kurtay için 1 günlük destek açlık grevi yaparak direniş gazilerine çağrıda bulundu.

Fransız emperyalizmi ölüm orucu gazisi Zehra Kurtay’ın oturum hakkını çeşitli oyunlar yaparak gaspetmiştir, Zehra Kurtay siyasi bir insandır; Türkiye’de faşizme karşı mücadelesinde tutsak düşmüş ve bedel ödemiştir. Zehra Kurtay politik kimliğiyle iltica ettiği Fransa’da siyasi oturum hakkını geri alabilmek için 166 gündür süresiz açlık grevinde! 

Zehra Kurtay Türkiyeli Devrimcidir Siyasi Oturum Hakkı Verilsin!

 Zehra Kurtay’ın Talepleri Kabul Edilsin!

 Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz!

Yunanistan Zehra Kurtay’la Dayanışma Komitesi



 




13 Aralık Cumartesi günü Fransa Dev-Genç olarak direniş çadırının çevresinde afiş çalışması yaptık.

Zehra Kurtay Dayanışma Komitesi ile birlikte, Strasbourg Saint-Denis mahallesinde Zehra Kurtay’ın süresiz açlık grevi direnişiyle ilgili yaklaşık 45 afiş astık.

Zehra Kurtay’ın meşru talepleri kabul edilsin!

Siyasi iltica hakkı bir haktır; haklarımızı biliyoruz, alacağız!




Kitap Adı: Soma Kanaryanın Yüreğinde Asılı Kalan Üç Yüz Bir Hayat

Yazar Adı: ÖZGÜR TUTSAKLAR

Yayınevi: BORAN YAYINEVİ

Basım Tarihi: ARALIK 2025

 

Kitabını İndirmek İçin Tıklayınız

Halkın Sesi Kütüphanesi İçin Tıklayınız

ÖNSÖZ

13 Mayıs 2014’te Manisa Soma Eynez Karanlıkdere maden ocağında, tarihimizin en büyük maden katliamı yaşandı. Yerin 400 metre altında 301 maden işçisi katledildi, 162 işçi yaralandı.

Bir gecede 301 madenciyi katleden faşizm, 432 çocuğu yetim bıraktı.

Kâr hırsı için işçilerin vardiya değişimini yerin altında yapan katil patronların yargılanıp cezalandırılması için Halkın Hukuk Bürosu (HHB) avukatları, ilk geceden itibaren Soma’daydı. İşkence gördüler, gözaltına alındılar, tehdit edildiler; ama tek bir geri adım atmadılar.

Soma katliam davasında, tarihimizde ilk kez patronlara, katlettikleri her bir işçi için ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. Elbette bu ceza, adaletin sağlanmasına yetmezdi; ama verilen bu karar, Halkın Avukatlarının yoğun mücadelesi ve emeği sayesinde verilmişti.

Sonradan heyet değiştirip katilleri tahliye eden, yeniden maden işletme ruhsatı veren AKP faşizmi, Halk İçin Adalet mücadelesi veren halkın avukatlarına 159 hapis cezası verdi ve Ebru Timtik’i katletti!

Soma katliamının hemen ardından işçilerin yanında olan Grup Yorum emekçileri, kapitalizmin kar hırsıyla gözü dönmüşlüğünü, madenciye Başbakanlık adına atılan tekmeyi şarkılarında anlattı. Bu nedenle haklarında hapis cezaları verildi. Helin ve İbrahim, halkın örgütlü sanatçılığını savunurken şehit düştüler.

Özgür tutsaklar ise, dört duvar arasında olmalarına rağmen halkımızın acısını, çaresiz bıraktırılmışlığını, mücadeleyi büyütme ve hesap sorma nedeni yaptılar.

Bu kitap; özgür tutsaklarımızın sınıf kininin, halk ve vatan sevgisinin ürünüdür.

Halkımızı bir lokma ekmek için en ağır koşullarda çalıştıran, en düşük ücretleri verip, hiçbir güvenlik önlemi almadığı işletmelerinde devasa kârlar elde edip sonra da halka dilenci muamelesi yapmaya kalkanları anlatmaktadır.

Soma halkının adalet mücadelesinin yoldaşı olan HHB Avukatlarına, Grup Yorum Emekçilerine, Devrimci İşçi Hareketi’ne ve her koşulda üreterek direnen, direnerek üreten bu dizelerin sahibi Özgür Tutsaklara saygılarımızla…

BORAN YAYINEVİ




Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.