
Atina Temyiz Mahkemesi Türkiye’nin iade talebiyle
gerçekleştirilen davada bugün Mehmet Doğan ile Şadi Özpolat’ın duruşması
gerçekleştirildi. Şadi Özpolat’ın mahkemesi avukatlarıyla görüşme imkânı bulunduğu
hapishane uzak bir yerde olması nedeniyle gerçekleştirilemediği için 6 Şubat
tarihine ertelendi. Mehmet Doğan’ın duruşmasına bugün başlandı. Saat 10:30 dan
itibaren dayanışma için temiz mahkemesinin önünde toplanmaya başlandı. Tutsaklarla
dayanışma komitesi imzalı
‘Türkiyeli 9
Devrimci Üzerindeki Komplolara Son Verilsin. İadelere Hayır. Derhal Serbest
Bırakılsınlar’ pankartı açıldı. Saat 12:00 da duruşmanın başlamasıyla
birlikte tüm Yunan solu ve anarşist çevresinden temsilcilerin salona girmesiyle
mahkeme salonunun yeterli olmadığını ifade eden heyet davanın başka, daha büyük
bir salonda devam etmesini istedi. Ve bunun üzerine 70’in üzerinde destekçi
yeni salonda yerlerini aldı. Savunma makamının tanıkları olarak Yunanlı politik
örgütlenmelerinin temsilcilerinden oluşan bir liste oluşturuldu ancak heyetin
sadece 3 tane tanıkla sınırlandırılması üzerine aralarından 3 kişi tanık olarak
dinlendi. Memurlar Federasyonu’ndan sendika temsilcisi Türkiye’ye defalarca
gittiğini ve Türkiye’deki insan hak ihlallerinden söz ederek karşınızdaki
insanlar devrimcidir, sosyalisttir ve bu kimliklerinden dolayı yargılanmaktadır
dedi. Geçmişte Atina Barosu adına Türkiye’ye giden heyette bulunan bir avukat Türkiye’de
yaşadığı koşulları anlattı ve kendisinin Türkiye’de hapishaneleri ziyarete
gittiği için gözaltına alınıp sınır dışı edildiğini beyan ederek insanların
politik fikirlerinden dolayı baskı ve işkence altında olduğunu belirtti. Son Syriza
iktidarında enerji bakanlığı yapıp Syriza’nın kemer sıkma politikalarından
sonra parlamentodan ayrılarak LAE partisini kuran Lafazanis de Türkiyeli
devrimcilere yönelik saldırıların politik iktidarların işbirliği ve politik
kararları sonucu olduğunu belirtti. Tüm tanıklar Türkiye’deki faşizme dikkat
çekerek Erdoğan’ın dikta yönetiminden bahsetti. Sonrasında söz alan Mehmet Doğan
konuşmasında şunları söyledi
“öncelikle
beni kesmeden dikkatli dinlemenizi istiyorum zira benim söyleyeceklerim sizin
dosyalarınızda yer almayan gerçeklerdir. 20 yaşında üniversite öğrencisiyken
elimizde sadece kitaplar olmasına rağmen uğradığımız bombalı ve silahlı saldırı
sonucunda yanı başımızda arkadaşlarımızın katledildiğine tanık olduk. Biz onların
organlarını toplamak zorunda kaldık sizin dosyanızda bunlar yer almaz. 1 Mayıs
77’lerde 500 bin kişinin üzerinde yağdırılan mermi ve bombalarla 37 kişi
katledildi bunlar sizin dosyalarınızda yer almaz. 2000 yılına kadar benimde
sizin gibi 2 gözüm vardı 2000 yılında hapishanelere yapılan operasyonlarda
yanımdaki arkadaşlarımın can verdiğini gördüm ve o operasyonlarda 1 gözümü
kaybettim diyerek protez sol gözünü çıkartıp masaya koydu, biz halkların
kardeşliği ve sosyalizm için mücadele ediyoruz, 60 yaşındayım ve bu yaşıma
kadar bunun mücadelesini verdim, bizler terörist değiliz bizi yargılamakla Yunanistan’da
albaylar cuntasına karşı direnen anti faşistleri Hitler faşizmine karşı direnen
anti faşistleri yargılamak arasında fark yoktur” dedi.
Mahkeme heyeti savcı mütalaası ve avukat savunmalarının
bitirilmesi için duruşmayı 2 Şubat Cuma saat 11.00 a ertelendi. Şadi Özpolat’ın
ise iade davası 6 Şubata ertelendi.