1 mayıs FOSEM Fransa Gebze Hacıahmet Isparta Maraş Mektuplarımızla Tecriti Kıralım Muharrem Karataş Polonya Sevgi Erdoğan Vefa Evi TAYAD Tokat UTMP Zürich adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya açıklamalar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa bağcılar belgesel belçika beykoz beşiktaş boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler galatasaray gazi gençlik gerilla giresun grup yorum gözaltı gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere istanbul isveç isviçre italya izmir işçi meclisi kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba kültür sanat kütahya küçükçekmece kınık kıraç lubnan malatya maltepe mardin mersin munzur muğla nurtepe okmeydanı ortaköy piknik radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler taksim tavır dergisi tekirdağ tiyatro trabzon tuzla türkiye videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi çanakkale çayan çayan mahallesi çağlayan çekmece çerkezköy ömürtepe örnektepe İngiltere İsviçre şiir şiirler şişli

Yunanistan Halk Cephesi İnfaz Yasası Açıklaması


Korona Salgını Bahanesiyle İşkencecileri, Katilleri, Torbacıları, Tecavüzcüleri Serbest Bırakıp Halk Çocuklarını Ölüme Mahkum Eden Akp İşkencecilerin, Katillerin, Torbacıların, Tecavüzcülerin Hamisidir
Ülkemiz yeni sömürge bir ülke, yönetim biçimi ise sömürge tipi faşizmdir. Ülkemizin yer altı ve yer üstü zenginlikleri, halkın değil emperyalistlerin ve onların ülkemizdeki işbirlikçilerinin ceplerine akar. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Ki biz de bunu kabul etmiyor, bağımsızlık için mücadele ediyoruz. Ülkemiz toprakları bu sömürüyü kabul etmeyenlerin kanlarıyla sulandı ve sulanmaya da devam ediyor.
Yönetememe krizinin sürekli olduğu ülkemizde, halk ve burjuvazi arasındaki suni denge her geçen gün zayıflamakta, yoksul daha yoksul, zengin daha zengin hale gelmektedir. İçinde bulunduğumuz günlerde korona virüs nedeniyle birçok yoksul işsiz kalmış, bir o kadarı da ücretsiz izine çıkarılmıştır. Açlıkla, yoksullukla karşı karşıya kalan, yaşamını idame ettiremeyen halkların isyan etmesi tarihsel bir zorunluluktur. Bu koşullarda faşizmin can simidi işkence, yozlaştırma ve katliamdır.
Tarihin hangi evresine bakarsak bakalım, tüm egemenler işkence, katliam ve yozlaştırma üçlüsünü belli oranlarda hayata geçirmiştir. Bu politikalar hayata dün de geçiriliyordu bugün de… Ve yarın da geçirilecek. Dayı’mızın faşizmin mahkemelerini yargılarken ettiği söz hala yankılanmaya devam ediyor ‘’işkence yapıyorsunuz çünkü başka çareniz yoktur!’’ bugüne kadar ülkemizde ceza alan işkenceci, katil yok denecek kadar azdır, alanlar ise devrimcilerin ve halkın yürüttüğü kampanyalar sayesinde ya zorunluluktan ya da devletin imajını zedelememek için verilmiştir ve bunların birçoğu da ödül denebilecek boyutta cezalardır. 19-22 aralık katliamının failleri hala elini kolunu sallayarak dolaşmaktadır. Göstermelik verilen cezalar ile hapiste olanlar ise AKP-MHP ittifakının uzun süredir çıkartmak için uğraşıp fırsat bu fırsat diyerek korona gündemiyle maskeleyerek çıkarttığı yasayla tahliye oluyor.
Uyuşturucu   emperyalizmin beyinleri teslim alma politikasıdır, insanı insana, insanı kendine yabancılaştırma politikasının parçasıdır. Türkiye tarihinde hiçbir iktidar yoktur ki adı mafya ile birlikteanılmasın. Günümüzde bu ilişki AKP’li Burhan Kuzu ve İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti arasındaki ilişkiyle bir kez daha ayyuka çıktı. Bu onlarca örnekten biri olsa da açık ve herkesin bildiği örneklerdir.
Faşizm kendine göre bir kültür ve ahlak yaratıyor ancak dünyanın ‘’en baskıcı en barbar ve en kanlı yönetim biçimi’’nin yaratacağı ahlak ve kültür çürümüşlük ve çöküntüden başka bir şey değildir. Faşizm, bir yandan insanların cebindeki üç kuruşa göz dikerken bir yandan da sadece tüketen, asalak, hayatı uyuşmak ve cinsellikten ibaret gören bireyler yaratıyor. Bunlar kendi içerisinde çelişiyor gibi görünse de ortaya çıkan kişilik nereye çeksen giden, kendinden başka kimseyi düşünmeyen hayatı kişisel hazları üzerinden değerlendiren, tek hedefi kısa yoldan parayı bulmak olan bireyler yaratıyor ki bu da faşizme göre ideal insan yani üç kuruşa her şeyi yapabilecek insan tipidir.
Uzun süredir planlanan ama yeni hayata geçirilen ‘’infaz paketi’’ işte bu politikaların bir ürünüdür. Paketin çıkarılma sebebi her ne kadar korona virüs olarak gösterilse de bundan yaralananlar faşizmin kendi yarattığı işkenceciler, katiller mafyalar uyuşturucu satıcıları çocuk tecavüzcüleri v.b’leridir. Yani faşizmin gayrı meşru çocuklarıdır ve bunların bırakılmasındaki hedef hastalık değil hastalığın sonrasında gelecek ekonomik çöküş sürecinde halkın mücadelesini işkence ve katliamla durdurmaya çalışmak, uyuşturucuyla insanları düşünemez hale getirmektir. Önümüzdeki süreçte çıkarttığı paketle işçi grevlerini yasaklıyor ve küçük bir ceza da alsa her ceza alanın hapse girmesini zorunlu kılan maddelerde bu paketin içerisinde mevcut. Bu infaz paketinden Çakıcı’ların, Evcil’lerin, Hasan Ferit’in katillerinin ve daha nice halk düşmanı çetecinin yararlandırılıp siyasi tutsakların kapsam dışında bırakılmasının nedeni budur.
Bir tarafta düzenin gayrı meşru çocukları bir tarafta ise halkın çocukları var. Ne AKP’nin halk düşmanı yasaları ne emperyalizmin baskı ve işkence politikaları devrim yürüyüşümüzü engelleyemeyecek. Dün mahallelerimizde nasıl uyuşturucuya, kumara, yozlaşmaya karşı mücadele ettiysek bugün de edeceğiz. Dün nasıl işkencecileri, katilleri sırtları duvara dönük yürümek zorunda bıraktıysak bugün de aynısı olacak. Faşizm kendi çocuklarını affediyor ama biz affetmiyoruz bizim şehitlerimize ve halkımıza devrim sözümüz var. Halka karşı işlenen hiçbir suç zaman aşımına uğramaz halkımızın hafızası güçlüdür.
AKP’nin kendine can simidi yaratma çabaları boşunadır çünkü karşısında sinmiş, bezmiş bir halk değil, binlerce gündür en alçakça saldırılar karşısında yılmadan direnen kamu emekçileri, hapishanelerde adalet için ölüme yatan özgür tutsaklar, şehitlikleriyle direnen Grup Yorum ve umudun bayrağını kuşanmış halk çocukları vardır. Biz kazanacağız çünkü biz halkız, tarihsel ve siyasal olarak haklı olanlar bizleriz.
Halkız Haklıyız Kazanacağız
Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz
Yunanistan Halk Cephesi



[blogger]

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.