nerede olursak olalım bir amacı var. Horlanmadan,
aşağılanmadan, eşit, özgür bir düzende yaşamak.
Açlıkla, yoksullukla, hastalıkla, ahlaksızlıklarla,
Adaletsizlikle, Namussuzlukla savaşıyoruz.
Bir yandan emek veren ama karnını doyuramayanlar yani
halklar, bir yandan çalan çırpan ama iktidar
olan, saraylarda yaşayan sömürenler, kapitalistler,
vatanımızı kendi konforlu yaşamları için satanlar.
Ülkemizde 60 Milyon insan yoksul, 16 milyon insan aç!
Vatanımızın 35 milyon km’si emperyalizmin üsleriyle dolu.
Ülkemizde çok küçük bir azınlık zenginlik içinde yaşıyor.
Zenginle fakir arasındaki uçurum hızla
büyürken, bu zenginliği kaybetmek istemeyen hırsızlardan ve
katillerden oluşan yönetenler çetesi,
tüm halkı düşman görüyor. Katletmekten, çalmaktan, bütün
devlet mekanizmalarını kendi bekaları
için çalıştırmaktan bir an bile vazgeçmiyor. Uçurum
büyüdükçe halka karşı gizlemeye çalıştıkları
düşüncelerini açıkça ifade ediyorlar, ağızlarından
kaçırıyorlar. Halkın geleceğini karartanlar, halkın
zerine karabasan gibi çökmüş olanların yarattığı bir tablo
var evet ama tek tablo bu değil elbette.
Halkın önünde kendini siper etmiş halkın evlatları,
devrimciler o karanlıkta bir mum ve bu karanlıkta
çıkış yolunu işaret ediyor. Hiçbir koşulda teslim alınamayan
devrimciler bu karanlığın ışık demetidir.
En karanlık zamanları bir mum bile aydınlatır. Bu mum, bu
ışık demeti olmaktan onur duyuyoruz.
Onların Haksız, Adaletsiz düzenlerinin karşısında Adaleti
arayan, istemekten vazgeçmeyen, sonunda
ölüm bile olsa asla teslim olmayanların soyundan geliyoruz.
Teslim olmayanlar ölmez,
teslim olmayanlar yenilmez,
ancak teslim olmayanlar kazanabilir.
Yeni bir direniş yılına yine direnişle giriyoruz.
Adalet için bedenlerini namluya sürmüş Sibel Balaç ve Gökhan
Yıldırım’ın direnişi yeni yılımızı
aydınlatıyor.
KHK ile işinden atılan yıllardır devam eden Yüksel Direnişi,
işinden atılan işçilerin direnişleri ve onlarca
direniş yeni bir yılı karşılıyor.
Açlığı kader görmeyen halkımızın tencere, tava sesleri
katılıyor bu direnişlere.
Üniversite öğrencileri barınma hakkı, eşit eğitim hakkı için
seslerini katmış bu direnişlere.
Yoksulluğumuz, açlığımız büyürken seslerimizde büyüyor. Bu
sesi 2022 yılında daha da büyüteceğiz.
Yaşadığımız Almanya’da ırkçılığa, aşağılanmaya karşı,
mücadele etmeye, hakkımızı savunmaya ve
ülkemizdeki mücadeleye omuz vermeye devam edeceğiz.
Bize rahat gün göstermek isteyenlerin hesaplarını bozacak,
halkımıza dar edilen yaşamı bizde onlara
dar edeceğiz.
Korona süreci bir kez daha gösterdi ki emperyalizm ve faşizm
halkın hiçbir sorununu çözemez,
sağlığını geleceğini düşünmez, tam tersine yeni sorunlar,
yeni hastalıklar yaratır. Her şeyi kar hırsıyla düzenler ve kaç milyon ölmüşüz
umurlarında olmaz. Hastalıklar, salgınlar, depremler, seller değil ona
önlem almayanlar öldürmüştür milyon milyon insanlarımızı.
Geleceğimiz, kurtuluşumuz sosyalizmde
devrimdedir. Yok edilmek istenen tamda budur.
O halde, devrim mücadelesini, halkımızın umutlarını büyütmek
boynumuzun borcudur. Halk için
Adalet, Ekmek ve özgür bir gelecek hayallerimizi daha da
büyüteceğimiz bir yıla girerken. Hangi
nerede olursak olalım daha çok direnecek, daha büyük
direnişler yaratacak, halkımızla daha fazla
bütünleşeceğiz.
Bizi sömürenlere, bizi yoksullukla sınayanlara, aç
bırakanlara, Adaletsiz, geleceksiz bırakanlara karşı
en az onlar kadar öfke doluyuz ve bu öfkemizin büyüklüğüyle
bir araya gelip daha güçlü
örgütlenmeler yaratacağız.
Beynimizi, düşlerimizi teslim almalarına izin vermeyeceğiz.
Emperyalizmle ve faşizmle
uzlaşmayacağız! Eşit, özgür ve adaletli bir gelecek
mücadelemizi büyüteceğiz.
Bu vesileyle halkımızın Yeni Mücadele Yılını Kutluyoruz.
And Olsun Ki Yeni Yılda Umudu Büyütmeye Devam Edeceğiz!
Halkız Haklıyız Kazanacağız!
Almanya Halk Cephesi