19 Aralık’ta Bugüne Hapishanelerde Direniş Sürüyor!
Dünya devrimci
hareketinin ve vatanımızda ki devrimci
hareketin tarihini bilmek
Avrupa'da doğup büyüyen gençlik için çok önemli çünkü devrimci hareketin
tarihi, o
tarihin yazdığı kahramanlıklar ve zafer yolunda yaşanan direniş destanları ve
oradan
çıkarılan derseler bize bugün kurtuluşa giden yolu gösteriyor. Devrimci
hareketin
destanlarla dolu tarihinde en önemli kilometre taşlarından biri de hiç şüphesiz
2000'li
yılların başında hapishanelerde başlayan Büyük direniş ve düşmanın buna karşı
"Hayata dönüş operasyonu" demagojisiyle örgütlediği 19 Aralık
katliamı.
2000'li yılların başında
vatanımızda emperyalizm devrimcilere "ya düşünce değişikliği
ya ölüm"
politikasını dayatmak istedi. Yani emperyalizmin
asıl hedefi devrimci hareketi
devrimci çizgisinden vaz geçirmek, düzen içi bir solculuğa
çekmekti. Bu amaçla işbirlikçi DSP-ANAP-MHP
hükümeti önceki hükümetlerin
planladığı F tipi hapishanelerini devrimci tutsakları tecrit etmek için hayata
geçirmek
istedi. Bu saldırıyı devrimci tutsaklar açlık grevleri ve Ölüm oruçlaryla, yani
Büyük
Direnişle cevapladılar. Eğer düşman devrimci tutsakları teslim alabilseydi
dünyanın
değişik ülkelerinde o yıllarda emperyalizmin dayattığı "düşünce
değişikliğini" kabul
eden birçok devrimci hareket gibi Türkiye devrimci hareketi de teslimiyeti
kabul
edecekti. Ama özgür tutsaklarımız düşmanın bu dayatmalarını kabul etmedi ve
direnişi seçtiler.
2000-2007 yılları arasında Büyük Direnişte şehit düşen
122 kahramanın sayesinde bugün vatanımızda devrimci mücadele devam ediyor.
Düşman, 19 Aralık 2000 de ölüm orucu direnişini kırmak için sözde "Hayata
dönüş operasyonuyla" hapishanelerde bir katliam gerçekleştirdi.
Bu operasyonda işbirlikçi oligarşi eşi-benzerini arayan bir
vahşet sergiledi. Bir ülkeyi işgal eder gibi kendi ülkesinde hapishaneye tam 10
bin polis ve askerin katıldığı operasyonda 20 hapishaneye saldırıldı ayrıca
dışarda 18 kültür merkezi ve dernek basıldı, en az 237 devrimci tutsak
yaralandı,30 devrimci katledildi!
Hapishanede tutsaklar kimyasallarla diri diri yakılarak
katledildi. 6 kadın bilinmeyen kimyasallarla yakıldı. Devrimciler gazla
zehirlenerek öldürüldü. Bu vahşete karşı devrimciler ellerinde hiçbir şey
olmamasına rağmen direndiler. Bedenleriyle siper oldular. Yoldaşlarını korumak
ve katliamın önüne geçmek için feda eylemi yaptılar. Katliamın vahşeti
faşizmin gerçek insanlık düşmanı yüzünü
bir kez daha bütün dünyaya gösterdi.
Dünya halkları 19 Aralık katliamını ve orada
yapılanları her zaman hatırlayacaktır.
Bugün hapishanelerdeki bu direniş ruhu hala sürüyor.19 Aralık’ta ölümsüzleşen
yoldaşlarımızın direnişi bugün hapishanelerdeki tutsaklara örnek oluyor, güç
veriyor.
37 yıldır tutsak olan devrimci Ali Osman Köse 27 yıldır tecrit koşullarında
tutuluyor. Uzun yıllardır yaşadığı tutsaklık sonucunda birçok hastalığa
yakalandı. Bunlardan biri de kanser. Böbreğinde 9’ cmlik bir kist bulunmuştu.
Bu kisti halkın sahiplenmesiyle bir ameliyat sonucunda aldılar. Fakat hala
hayatı tehlikesi var. Aynı 2000 yılında yaptıkları gibi bugün de devrimcileri
tutsaklık koşullarında yok etmek istiyorlar. Fakat 2000 yılında yaptıkları gibi
açıktan yapamıyorlar.
Sessiz ve sedasız kimsenin haberi olmadan sinsice öldürmeye çalışıyorlar.
Hasta Tutsakların tedavi hakkını çalarak ölüme mahkûm ediyorlar.
Ali Osman Köse özgürlüğü için 122 şehidimizin kararlılığı ile özgürlüğü ve
hayatı için direniyor.
Biz de Avrupa Dev-Gençliler olarak 19 Aralık şehitlerimizin bize bıraktığı
mirası,
omuzlamalıyız, yani mücadelemizi daha çok sahiplenip devrim
mücadelemizi daha da ileriye taşımalıyız ve
taşıyacağız!
19 Aralık şehitlerimiz mücadelemizde yaşamaya devam ediyor!
Devrim Şehitler
Ölümsüzdür!
Ali Osman Köse'ye Özgürlük!