-
8 jandarma komando taburu,
-
37 bölük olmak üzere 8 bin 335 asker,
-
Binlerce Çevik Kuvvet ve binlerce gardiyan.
-
10.000 askeri personel
-
binlerce polis
-
20.000'i aşkın gaz bombası
19-22
ARALIK ŞEHİTLERİNİ SAYGI İLE ANIYORUZ.
-
100 binlerce mermi,
-
iş makineleriyle
-
itfaiye araçlarıyla,
-
helikopterlerle...
Bu
saydıklarımız bir operasyonda kullanılan silahlar, mermiler ve askeri güç, bir
başka ülkeye açılmış bir savaşta kullanılmadı. Resmi envanterde kayıtlı olmayan
silahların, tanımlanmamış gaz bombalarının da kullanıldığı daha sonra ortaya
çıkan bu operasyon topu topu 1920 siyasi tutsağa karşı kullanıldı. Fiziki
olarak zaten devletin hapishanelerinde olan, yani can güvenliği devlete teslim
edilmiş 1920 siyasi tutsağa devlet operasyon düzenlemişti.
Bu
operasyon Kıbrıs harekatından sonra Türkiye devletinin gerçekleştirdiği en
büyük askeri harekattı...
19
Aralık’ta başlayan saldırı 22 Aralık’a kadar sürdü.
İsmini
"hayata dönüş operasyonu" olarak süsledikleri katliamda 28 devrimci
hunharca katledildi.
19-22
ARALIK ŞEHİTLERİNİ SAYGI İLE ANIYORUZ.
İDEOLOJİK
TESLİMİYET OLMADAN FİZİKSEL İMHA SONUÇ VERMEZ.
19
ARALIK BUNUN KANITIDIR.
BU
SALDIRININ DİRENİŞİN TEK BİR ANLAMI VARDI,
DEVRİMCİ
HAREKETİ İDEOLOJİK OLARAK TESLİM ALMAK.
Bu
saldırı 10 yıllardır tüm dünyada devrimcileri teslim almak ve giderek yok etmek
üzerine kurulu emperyalizmin politikasının devamıydı.
1-
YA DÜŞÜNCE DEĞİŞİKLİĞİ YA ÖLÜM.
2-
BEYİNLERİ TESLİM ALMAK DEVRİMLERİ UMUT OLMAKTAN ÇIKARTMAK.
3-
TECRİT EDİP YALNIZLAŞTIRMAK, TERÖRİZE EDİP İMHA ETMEK olarak özetlenebilecek bu
politika ülkemizde 19-22 aralık katliamını gerçekleştirdi...
Belli
aralıklarla, temelinde halkları teslim alma politikalarının karşısına devrimci
hareket kendi politikaları ile çıkmış ve her seferinde emperyalizmin
saldırılarını püskürtmesini bilmiştir. Bitirmeyi amaçlayan saldırıların
hepsinden devrimci hareket güçlenerek çıkmıştır...
.
90’lar da emperyalizmin teslim alma politikaların karşı direnişin adı ATILIM
oldu.
Devrimci
hareketin kadroları emperyalistlerden işbirlikçilerinden bir bir hesap sordu.
Sosyalizmin orak çekiçli bayrağının yere düşürülmesine izin vermedi.
2000'li
yıllar ise artık tecrit edip yalnızlaştırmak terörize edip imha etmek
politikası uygulanıyordu tüm dünyada.
Bu
politikanın bir parçası olan ve devrimci mücadelenin bir gerçeği olan
hapishanelerin de bu politikaya hizmet eder hale gelmesini hedefleyen F tipleri
ülkemizde hayata geçirilecekti.
F
tiplerine karşı başlatılan direniş bu anlamıyla halkın teslim alınmasına karşı
bir direnişti.
Dönemin
Başbakanı Ecevit'in katillere "kılıcınız keskin olsun" diyerek
katliam emrini vermiş ve katliam sonrası basına verdiği demeçte "artık
devlete karşı çıkılmayacağını öğrenmişlerdir" demişti.
ANCAK!!!
Ne
emperyalizmin uşağı Ecevit, ne emperyalizm ne de katliamı organize eden diğer
katiller amaçlarına ulaşamadılar. Direnişi bitirmek , F tiplerini hayata geçirmek
ve devrimci hareketi teslim almak için gerçekleştirilen operasyon hedeflerine
ulaşmadı. Sadece F tiplerini hayata geçirebilen faşizm ne devrimci tutsakları
teslim alabildi ne de direnişi bitirdi...
Avrupa
ve ABD emperyalizminin tecrit hücrelerine katliam operasyonu ile atılan
devrimciler direnişlerini katliamdan sonraki 6 yıl boyunca sürdürdü.
Emperyalizmin
yerli işbirlikçileri ile 20 hapishanede aynı anda yaptıkları katliamı bugün hiç
kimse savunamıyor ve herkes birbirinin üzerine suç atıyorsa bu devrimci
hareketin 19-22 aralık katliamına direnişle cevap vermesindendir.
Evet
19-22 aralık sadece bir katliam değil aynı zamanda destansı bir direnişin
adıdır.
Düzenlenen
saldırıya karşı barikatlarla, göğüs göğüse çatışarak, fedalarla can bedeli
karşı koyuş, asla teslim olunmayacağının ilanıdır
Devrimcilerin
inancının ateşle sınanmasıdır
Diri
diri yakılmalarına rağmen tek bir adım geri adım attırılamayan halk ve vatan
sevgisidir
Alevleri,
ateş toplarını halaylarla karşılayan devrimcilerin asla teslim alınamayacağının
ilanıdır
Elbiselere
zarar vermeden etleri eriten gazlar ile UMUDUN bitirilemeyeceğinin
haykırılmasıdır
Bir
canım var halkıma feda olsun diyerek her koşulda direnmenin yolunu bulan
devrimci iradedir 19 aralık
Devrimci
hareket teslim alma operasyonuna verdiği cevapla emperyalizmin ve oligarşinin
hevesini kursağında bırakmış tarihsel ve siyasal haklılığın güçlü tokadını
katillerin suratına bir kez daha çarpmıştır....
28
kahraman ile yazılan tarih bizimdir
19-22
aralık katliamında devrimci hareketi
yalnız bırakan, operasyon başlar başlamaz ellerini kaldırarak faşizmin elini
kolaylaştıran, düşman megafonundan "teslim olun" çağrısı yapan dost
görünümlü oportunizm bugün 19 aralık katliamını ve o destansı direnişi istismar
etmeye çalışıyor ancak tarih olmadığı şekilde yazılamaz...
Reformistler
ve oportünistler!
Onlar,
emperyalizmin bunca örgütlü, planlı bir saldırısı karşısında direnmeyi değil
teslimiyeti savundular. Teslimiyetçiliklerine, emperyalizmle uzlaşmalarına
teorik kılıflar uydurdular.
Devrimci
hareketi hem katliamda hem de ABD emperyalizmine ''Yedi yıl direniş mi olur ama
direndiler'' dedirten yedi yıl boyunca yalnız bıraktılar...
Bu
katliamda devrimci hareket Feda’yı kuşanmadan emperyalizme ve işbirlikçilerine
karşı mücadele edilmeyeceğini, savaşılmayacağını gösterdi. Göstermekle de
kalmadı, savaşta ustalaştı. En önemlisi emperyalizmin tecrit edip teslim alma
politikasını boşa çıkarttı.
19
Aralık işçilerden, memurlara, mahallelerden, gençliğe pek çok direnişin
yaratıcısı oldu. Halkımız direnerek kazanılabileceğini gördü. Kahramanlık
halklaştı, halk kahramanlaştı.
Ve
biz ideolojimizden aldığımız güçle 2020 ölüm orucunu yarattık. 2020 Ölüm
Orucuyla dünyaya açıldık. Direnişimizin gücü ülke sınırlarını aştı.
19
Aralık bir milat oldu. 19 Aralık’ta adımızı dünya halklarının tarihine altın
harflerle yazdırdık. 19 Aralık katliamının amacı ve direnişin siyasi önemi
yıllar geçtikçe bütün isi, pusu ortadan kaldırdı.
19
Aralık şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyoruz.
19
Aralığı unutmayacak, unutturmayacağız.
Hesabımız
mahşere kalmayacak. Halk düşmanlarından hesap soracağız.
Anadolu
Demokratik Halk İktidarında yaşayanlar, 19 Aralık şehitlerini minnetle anmaya
devam edecekler.
19
Aralık ve Büyük Ölüm Orucu Direnişimiz bir meşale gibi yolumuzu aydınlatmaya,
bir pusula gibi bize yol göstermeye devam edecek.
*
Nilüfer Alcan - DHKP-C
*
Gülser Tuzcu - DHKP-C
*
Özlem Ercan - DHKP-C
*
Seyhan Doğan - DHKP-C
*
Şefinur Tezgel - DHKP-C
*
Yazgülü Güder Öztürk - DHKP-C
*
Aşur Korkmaz - DHKP-C
*
Fırat Tavuk - DHKP-C
*
Ali Ateş - DHKP-C
*
Cengiz Çalıkoparan - DHKP-C
*
Mustafa Yılmaz - DHKP-C
*
Murat Ördekçi - TKEP/L
*
Ahmet İbili - DHKP-C
*
Ercan Polat - DHKP-C
*
Alp Ata Akçayöz - DHKP-C
*
Umut Gedik - DHKP-C
*
Rıza Poyraz - DHKP-C
*
Fidan Kalşen - DHKP-C
*
İlker Babacan - DHKP-C
*
Fahri Sarı - PKK-DÇS
*
Sultan Sarı - PKK-DÇS
*
Murat Özdemir - DHKP-C
*
Ali İhsan Özkan - MKP
*
İrfan Ortakçı - DHKP-C
*
Hasan Güngörmez - DHKP-C
*
Yasemin Cancı - DHKP-C
*
Berrin Bıçkılar - DHKP-C
*
Halil Önder - DHKP-C
BELÇİKA
HALK CEPHESİ