TARİH; YENİLMEYEN, YANILMAYAN, TUTUKLUK YAPMAYAN TEK SİLAHTIR
BU SİLAH, BİZİM KARARLILIĞIMIZDIR
1-DİRENME
2-TESLİM OLMAMA VE
3-ZAFER KARARLIĞIMIZDIR.
Tarihimiz, ideolojik teslimiyete meydan okumanın tarihidir.
Emperyalizmin
hedefi ideolojik teslimiyeti yaratmak,
bizim hedefimiz ise
ZAFERİ
KAZANMAKTIR. Burjuva ideolojisini ezip yok edeceğiz.
Bunun için tek gereken silah KARARLILIKTIR.
BU SİLAH BİZİMDİR
Bizim HİKÂYEMİZ,
ŞARKIMIZ, SIRRIMIZ, YASAMIZ BUDUR!
Kararlılık, keskin bir bıçağa benzer,
keskin ve düzgün keser.
Kararsızlık ise kör bir bıçak gibidir.
Kestiği her şeyi parçalar ve yırtar.
İDEOLOJİK
KARARLILIĞIMIZ, ELİMİZDE KESKİN BİR BIÇAKTIR!
BU BIÇAK İLE
ŞARKISI OLDUK BU ÜLKENİN
BU BIÇAK İLE ADALET TAARRUZU OLDUK BU VATANIN
BU BIÇAK İLE
ABD İMPARATORLUĞUNU YOK EDECEK,
SAVAŞI HALKLAŞTIRIP UMUDU ÖRGÜTLEYECEĞİZ!
Dostlar,
Yoldaşlar, Halkımız,
Tarih tutukluk yapmayan tek silahtır. Asla ve
asla yanılmaz.
Tarihimiz
yenilmezliğimizin tanığıdır.
1990'larda
günü yaşarken zafer çığlıkları atan emperyalizmin hesap edemediği tek güç CEPHE,
dünya halkların kurtuluş tarihini yazmaya devam ediyor.
Tek sırrımız vardı: KARARLILIK!
Bizim HİKÂYEMİZ,
ŞARKIMIZ, SIRRIMIZ, YASAMIZ BUDUR!
Bu sır, bizim ölümsüzlüğümüzdür.
Ölümle yok oluş, yaşamayı da sevmeyi de
bilmeyenlerin yalanıdır. Biz ise emperyalizmin bize dayattığı politikalar,
saldırılar, kuşatmalar ortasında ölümsüzlüğü yarattık.
EMPERYALİSTLER, KRİZLERİ AŞABİLMEK İÇİN
DÖNEMSEL POLİTİKALAR GELİŞTİRİR...
Bu Politikalarla Birlikte Solun Gündemini De Belirler
KENDİ GÜNDEMİNDEN, PROGRAMINDAN KOPMADAN
SOSYALİZME İLERLEYEN TEK GÜÇ CEPHE'DİR.
BUNUN İÇİN EMPERYALİZMİN İDEOLOJİK HEDEFİDİR:
*1960-70'lerde ‘soğuk savaş politikası’
karşısında genç bir hareket olarak Maltepe’de 51 saatlik silahlı çatışma ile 50
yıllık revizyonizmi-reformizmi, halkımızın
alın yazısından sildik attık.
*1970-80'lerde emperyalizmin halk kurtuluş
savaşlarına karşı faşist cuntalar politikası karşısında tek cevabımız vardı: DİRENİŞ...
KIZILDERE'Yİ YARATARAK “BİZ BURAYA DÖNMEYE
DEĞİL ÖLMEYE GELDİK” KARARLILIĞIMIZLA, ANADOLU'DA ÖLÜMSÜZLÜĞÜMÜZÜ İLAN ETTİK.
*1980-1990'larda ülkemizde faşist cunta ile ABD
imparatorluğunun ülkemizdeki yeni-sömürgecilik düzeni tam olarak kurumlaştırılırken;
biz ölüm orucu ile siyasi kimliğimizi
savunduk, TESLİMİYETİ REDDEDİP DİRENEREK değerlerimizi koruduk.
*1990'lar... Emperyalizm, sosyalizm karşısında
tarihin sonunun geldiğini ilan ederek revizyonizmle el ele ‘Yeni Dünya Düzeni’ni
ilan etti.
BİZ
SİLAHA SARILDIK VE ATILIMA GEÇTİK. Anadolu’dan dünyaya, sosyalizmin bayrağını yere
düşürmeme kararlılığını ilan ettik.
Dünyada tüm sol, düşüncelerini değiştirip
dönekleşirken, halktan kopup emperyalizmin halk içinde uzantısı haline gelirken; BİZ YARATTIĞIMIZ DİRENİŞLERİ HALKLAŞTIRDIK,
DİRENİŞLERİ HALKIN İÇİNE TAŞIDIK.
Bunun en somut karşılığı ÖLÜM ORUCU ile gerçekleşti.
·
1984'te
Devrimci Sol önderinin de içinde bulunduğu merkezi kadrolar, devrim düşüncesini
emperyalizme teslim etmemek için ölümü göze aldık
·
1996'da
devrim kuşağının kahramanlarıyla direndik
·
2000’de
Ölüm Orucu, artık halkın elinde bir siyasi silahtı... Çünkü kahramanlığı halklaştırırken,
halkı da kahramanlaştırdık.
Emperyalizm; ideolojik ve siyasi olarak SÜREKLİ
baskı politikalarıyla bizi halktan koparmak isterken, biz halkla birlikte
dünyanın halklarının kaderini değiştiren bir direniş yarattık!
Devrimciliğin
yeniden tanımlandığı bir milat, bir mihenk taşıdır Büyük Direniş.
Artık “Büyük
Direniş’ten Önce ve Sonra…” diye değerlendirilmektedir emperyalizmin
saldırıları ve onun karşısında dünya halklarının CEPHE nezdinde süren
direnişler.
TEK BİR DİRENİŞ, DİRENME KARARLILIĞINA SAHİP TEK BİR
DİRENİŞÇİ, EMPERYALİZMİN TÜM POLİTİKALARINI ALT-ÜST EDEBİLİR.
ÇÜNKÜ TEK GERÇEK, TARİHSEL VE SİYASAL HAKLILIĞIMIZDIR.
TARİH, SINIFLAR SAVAŞIMIDIR VE SOSYALİZM MUTLAK GELECEKTİR!
ABD Başkanı Truman, 1947’de yaptığı bir
konuşmada “ABD sistemi, bir dünya sistemi olmadan yaşayamaz” diyordu.
İŞTE HAYAT DA, SAVAŞ DA BU KADAR SADE.
İkinci emperyalist paylaşım savaşında,
sosyalizm faşizme karşı kazandığı muhteşem zaferler kazandı. Savaşın ardından emperyalizm,
yeni-sömürgecilik ile ABD'yi kültüründen ideolojisine bir dünya sistemi yapmayı
programladı. O günden bugüne her şey, bunun etrafında şekillendi. Ne bir giz,
ne bir bilmece…
Sadece ve
sadece iki sınıf ve iki ideoloji...
Kazananın
dünya halkları olacağı bir tarih…
1988'de NATO'nun ‘Anti Terör Komitesi’nin “Hapishanelerde politik ilişkileri olanların
izole edilmesi ve rehabilitasyonu” kararı alması ve "YA DÜŞÜNCE DEĞİŞİKLİĞİ YA ÖLÜM" saldırısını ilan etmesi,
iki sınıfın savaşının o yıllardaki biçimlenişi oldu.
Peşi sıra NATO'nun 1990 Londra Zirvesi'nde “1990'ların
başında, ‘Soğuk Savaş’ın sona
erdiği"
ilan edilirken, NATO'nun karşı devrimlerin gerçekleştiği ülkeleri nasıl teslim alacağının,
Ortadoğu'da, Balkanlar'da ve Kafkaslar'da emperyalizme
karşı direniş noktalarının nasıl tasfiye edileceğinin planları yapılıyordu.
1990’larda
Dünyada Ne Oldu?
Emperyalizmin 1990’lardan İtibaren Dünya
Halklarına Karşı işlediği suçlar iki başlıkta özetlenebilir:
-
1990’larda
dünyada sosyalist ülkelerde revizyonizm eliyle karşı-devrimler örgütlendi
-
Irak
ikinci kez işgal edildi. Yani ABD Irak’a “demokrasi” götürdü.
Bu saldırıyı, ideolojik zemine oturttu ve dedi
ki;
1) Hepimiz Aynı
Gemideyiz… Sınıflar Yok.. Tarihin Sonu Geldi. “Kapitalizm tek seçenek,
sosyalizm yenildi…”
Öyle ya tarih, sınıflar mücadelesi demektir. TARİH YOKSA SINIFLAR DA YOK. Yani
tarihin sonu geldi, sınıflar mücadelesi yoksa HALK DA YOK!
2) Dünya Koca Bir Köy…
“Sosyalizm yıkıldı...” Sınırlar Kalktı, ‘Globalizm’ yani ‘Küreselleşme’ var
artık!
SINIRLAR yoksa VATAN da Yok…
YANİ HALK YOK, VATAN YOK!
NE VAR PEKİ?
YENİ DÜNYA DÜZENİ VAR.
NEDİR YENİ DÜNYA DÜZENİ?
AMERİKAN İMPARATORLUĞU… Ve onun yaşayabilmesi
için bir dünya sistemi haline gelmesi.
Amerikan İmparatorluğu “barış, demokrasi ve
özgürlük” götürecekti yeni dünyaya.
Buna Irak’ı işgal ile başladı…
İşte o günden bugüne yazdığımız bizim hikâyemiz.
Dünya halklarının umudu, geleceği...
“Sosyalizm öldü...
elveda proletarya" söylemlerinin sahipleri, NATO'nun 1980 sonlarında aldığı
"ya düşünce değişikliği ya ölüm!" kararını hayata geçirmeye dönük politikalar
geliştiriyordu.
Ve nihayet, NATO'nun 1997 Ekim'inde yaptığı "21.
Yüzyıl NATO ve Güvenlik, Gerçek Vizyon" isimli toplantısında, "21. yüzyıl ayaklanmalar yüzyılı olacaktır"
diye tespit ediliyor ve en büyük ‘tehlike’ olarak da devrimci örgütler
gösteriliyordu.
Sosyalizmin ölmediği ve ölmeyeceği, proletaryanın
tarihsel görevini bitirmeden tarih sahnesinden çekilmeyeceği, burjuvazinin iyi
bildiği bir gerçekti. Burjuvazi, bu gerçeği hesaba katmadığı noktada,
iktidarını kaybedeceğinin farkındaydı.
Bunun
için ABD bir dünya imparatorluğu olmadan yaşayamazdı.
·
Ortadoğu’da
“ARAP BAHARI” ile "demokrasi" adına 22 ülkenin haritası değiştirilerek
halkların ağır zincirlerle imparatorluğa bağlanması,
·
2000'ler
sonrası uyuşturucunun, dünya çapında halkların merkezi sinir sistemini teslim
almak için ideolojik-kültürel bir saldırı olarak uygulanması,
·
“RENKLİ
DEVRİMLER” ile sözde demokrasi ihracı,
ABD
imparatorluğunun bir dünya sistemi olması içindi.
Tüm
bunları planlarken emperyalizm, yine tarihsel yanılgısını yaşadı.
1980'lerde hapishanelerde tecrit uygulaması ile
Uruguay'dan Almanya'ya, İran'a başardığını; Anadolu hapishanelerinde de
başaracağını, devrimcileri hapishanelerde teslim alarak silahlı mücadeleyi ve
Marksist-Leninist ideolojiyi bitireceğini sandı.
Ancak
ideolojik bağımsızlığıyla CEPHE, bu politikanın önünde direnişiyle engel oldu.
"Devrimler
çağı bitti, sosyalizm öldü" pespaye teorileriyle Marcuslar’dan
Fukuyamalar'a, Toni Negriler'e emperyalizmin tüm ideologlarını; dünya halklarının umudunu büyüten Marksist-Leninist
ideolojimiz ve UZLAŞMAYAN SAVAŞIMIZ ile yerle bir ettik.
Halk ve vatan
sevgimizi, tarih ve sınıf bilincimizi elimizden alamadılar.
Çünkü tarih
bilincimiz hiç bulanıklaşmadı.
Sınıf bilincimiz ise DÜŞMANIZI
HEP GÖZÜMÜZÜN ODAĞINDA TUTTU.
EMPERYALİZM ÇÜRÜMÜŞ, ASALAK, KAN EMİCİ TEKELCİ
KAPİTALİZMDİR VE DÜNYA HALKLARI İLE ABD İMPARATORLUĞUNUN ÇIKARLARI ASLA
ORTAKLAŞAMAZ!
İKİ SINIF...
İKİ CEPHE…
VE TEK GERÇEK TARİH İDİ…
YENİLMEYEN TEK SİLAH, TUTUKLUK YAPMAYAN TEK SİLAH; TARİH...
EMPERYALİZMİN DÜNYA
HALKLARINA TÜM SALDIRILAR KARŞISINDA
BİZ VARDIK!
TÜM
SALDIRILARA KARŞI KESKİN BİR BIÇAK OLDUK!
ATILIM OLDUK,
ORAK-ÇEKİÇLİ BAYRAĞIMIZI ÜLKENİN DÖRT BİR TARAFINDA DALGALANDIRDIK VE ASLA
TESLİM OLMADIK!
Keskinliğimiz;
- ideolojik sağlamlık
- ideolojik kararlılık
- ideolojik
bağımsızlığımızdı.
Biz 30 yıldır Anadolu halklarının ihtilali de
içinde olmak üzere dünya halklarının kurtuluş hikâyesini yazıyoruz.
ÇÜNKÜ
TARİHİ UNUTMUYORUZ!
Emperyalizm,
tarihi unutturmaya çalışarak yanıldı, tarihsel ve siyasal olarak haksız olan
burjuvazi ve onun ‘sol’daki uzantısı reformizm, yenilmeye ve yok olmaya mahkûm!
Emperyalizme, değil kolay zafer, hiç zafer
olmayacak! Tarihi unutan, bu gerçeği unutur!
Önemli olan bıçak olmak değildir.
Kör bir bıçak 30 yıldır dünyadaki silahlı,
devrimini yapmış, devrimini yapmaya aday onlarca örgütü kendi kendini yok eder
hale getirdi.
SADECE BİZ, emperyalizmin beyinleri teslim
alma, sosyalizmi umut olmaktan çıkarma, sürekli bir ideolojik saldırı ile
devrimleri yok etme saldırılarına karşı ideolojik kararlılığımızı koruduk. Ve
SADECE BİZ, Devrimci Olmak Parti-Cepheli Olmaktır iddiasıyla dünya halklarına
en büyük saldırıların yaşandığı süreçlerde bedenlerimizle barikat olduk!
Çünkü Direndik, Çünkü Asla Ama Asla, Sınıf ve Tarih Bilincimizi
Yitirmedik. Kararlılığımız, bizi hep keskin bıçak kıldı!
ABD'nin Afganistan'ı işgal politikasına karşı tek bir açıklama nedeniyle “en
tehlikeli 5 örgüt” listesine alındık.
Emperyalizme
bu denli korku salmaktan, uzlaşmamaktan onur duyduk.
Teslim
olmadık.
Ve
dünyada savaşan sadece biz kaldık.
SINIF BİLİNCİ, SİYASAL BİLİNÇTİR…
SINIF BİLİNCİ OLMAYAN SİSTEMLE BÜTÜNLEŞİR!
Biz 2000-2007 büyük direnişi başta olmak üzere
emperyalizmin bize dayatmak istediği sistemi kabul etmedik.
122 kez
bunun için öldük.
Çünkü tekrar tekrar tarihimize döndük. Ve tutukluk
yapmayan bu silahı elden bırakmadık.
Ölümleri göze alarak
ölümsüzlüğümüzü ilan ettik!
Yoldaşlarımız;
ABD programına devam ediyor.
Bizim en büyük gücümüz; düşmanı tanımamız,
tarihsel ve siyasal olarak haklılığımıza sonsuz inancımızdır. BİZ EMPERYALİZMİ
BİLİYORUZ, tüm programlarını çözdük, çözüyoruz.
"Demokrasi", "Özgürlük
ihracı" adı altında ARAP BAHARI, RENKLİ DEVRİMLER ile ABD bir dünya
sistemi olmak, kültürel olarak tüm dünyayı kültürsüzleştirmek, tarihi unutturmak istiyor.
Biz ise programımıza devam ediyoruz. Çünkü
emperyalizmin tüm politikalarını analiz ediyoruz, çözüyoruz. Ve kendi programlarımızı
uyguluyoruz.
ABD'ye "yedi yıl direniş mi olur?"
dedirten 2000-2007 BÜYÜK DİRENİŞ’i; analiz
etme, emperyalizmi iki sınıf gerçeği içinde tahlil etme gücümüzle yarattık.
KAZANDIK!
Destan olduk dünyaya…
Emperyalizm,
ideolojik saldırıyı süreklileştirerek beyinlerimizi teslim almak istiyor.
Devrimleri
umut olmaktan çıkarmak istiyor.
Hapishanelerden tek tek direnişlere,
mahallelerimize, alanlarımıza, tüm direngen damarlarımıza; bizi, halktan
koparmak istiyor.
BİZ bunun karşısında SAVAŞI HALKLAŞTIRACAK, HALKI SAVAŞTIRACAĞIZ.
BİZ ARTIK
YENİLMEZ KILDIĞIMIZ UMUDU ÖRGÜTLEYECEĞİZ.
ÇOK GÜÇLÜYÜZ!
Herkesi, her şeyi teslim aldılar; ama şarkılarımızı alamadılar!
Herkesi her şeyi teslim aldılar; ama
savunmalarımızı alamadılar!
Herkesi
her şeyi teslim aldılar; ama halk çocuklarımızı teslim alamadılar!
SIRADAN OLAN HER ŞEYİ REDDEDECEĞİZ, SIRA NEFERİ OLMAK
DIŞINDA BİR SIRADANLIĞI KABUL ETMEYECEĞİZ!
YOL GÖSTEREN,
YOL AÇAN,
YOL YAPAN KADROLAR OLACAĞIZ.
Çabanın, emeğin, cesareti
biziz.
Fedakarlığın önderi, öncüsü
biziz.
BİZ Bilgehan gibi; olmamız gereken yerde,
olması gerekeni yapıyoruz...
BİZ Komutan Leyla gibi; imha edildiğimiz yerde,
yeniden doğmak için tekrar başlıyoruz.
KİMSE
BİZİ YENEMEZ!
Çünkü her sorunun cevabı, her anahtarın kilidi
tarihimizde.
Bu sayede, hiç yanılmıyoruz, tüm
politikalarımız isabetle yerini buluyor, dünya halklarına siyasi gerçekleri
açıklıyor, amacına ulaşıyor, dosta da düşmana da cevap oluyor.
Tarih içinde, fiziki gücüne rağmen ideolojik
olarak tarumar olanlar; TARİHLERİNE dönüp bakmadıkları, ORADAN ÇIKARDIKLARI
DERSLERLE YENİ YOL YAPMADIKLARI İÇİN YOK OLUP GİTTİLER.
Ama Biz
“ŞARKISI OLDUM BEN ÜLKEMİN”
“AVUKATI
OLDUM BEN VATANIMIN” DİYEREK
DİRENDİK,
UZLAŞMADIK, TESLİM OLMADIK...
BİZE DAYATILANLA DEĞİL; KENDİ İSTEDİĞİMİZ
YERDE, ZAMANDA VE KENDİ BELİRLEDİĞİMİZ PROGRAMLA YAŞADIK VE O YAŞAM UĞRUNA
ÖLDÜK.
Tarihimiz
yumruğumuz oldu ve biz hep o yumruğun içinde tuttuk kendimizi.
Emperyalizmin hiçbir politikası, ABD'nin hiçbir imparatorluk hesabı
bu yumruğu açamaz.
Tarihsel ve siyasal haklılığımızla,
Tarih ve sınıf bilincimizle,
Aklımız olan diyalektik materyalizm ve
zekâmız olan şehit ve tutsaklarımızla EMPERYALİZMİN
DÜNYA EGEMENLİĞİ KURMA POLİTİKLARI KARŞISINDA BİZ VARIZ VE MUTLAK GELECEK
SOSYALİZMİ KURACAĞIZ.
DEVRİM
UMUDUNU ÖRGÜTLEYECEĞİZ.
İrili-ufaklı onlarca zafer kazanmalıyız, zafere
kilitleneceğiz.
Sabırla, inançla, kararlılıkla.
Bugün, en önemli nokta diyebiliriz ki, o
yumruğun içinde sımsıkı tuttuğumuz kararlılığımızdır.
KARARLILIK emperyalizmi keskin, düzgün keser,
KARARSIZLIK keserken her şeyi parçalar ve
kurbana dönüşür.
Biz emperyalizmin
kurbanı değil, celladıyız. Ve tıpkı emperyalizmin süreklileştirerek meşrulaştırmak
istediği ideolojik saldırıları gibi,
keskin bir bıçak olarak birike birike, direne direne, tek tek
örgütleyerek, küçük-büyük demeden zaferleri birbirine ekleyerek tarihimizi
yazmaya devam edeceğiz.
Halkımız,
Yoldaşlarımız;
TARİH BİR SİLAHTIR. Keskin kararlılığımız
tarihimizde saklıdır. Bizim emperyalizmi imha silahımız kendi tarihimizdir.
TARİHİMİZ sığınağımız, patikamız, düşmanı imha
yolumuz, kurtuluşumuz ve zaferimizdir.
Onu
avucumuzun içinde sımsıkı tutalım ve asla elden bırakmayalım.
Emperyalizmin bize dayattığı, kuşattığı
ideolojik saldırıları asla aklımızdan çıkarmayacağız:
1- YA DÜŞÜNCE DEĞİŞİKLİĞİ
YA ÖLÜM…
2- BEYİNLERİ TESLİM ALMAK
DEVRİMLERİ UMUT OLMAKTAN ÇIRATMAK
3- TECRİT EDİP
YALNIZLAŞTIRMA TERÖRİZE EDİP İMHA ETME
Bunlarla emperyalizmin amacı direnenleri,
devrimcileri halktan kopartıp yalnızlaştırmak,
Uygulanan baskı yöntemlerini süreklileştirerek
ideolojik teslimiyeti kabul ettirmek
Bunları aşmanın yolunu bulacağız, yoksa
yapacağız, yoksa yeni bir yol açacağız!
Halkı
Savaştırıp Savaşı Halklaştıracağız!
Bu duygu
ve düşüncelerle 2022 yılını kutluyor, tüm yoldaşlarımıza ve halkımıza
zaferlerimize yeni zaferler ekleyeceğimiz bir yıl diliyoruz.
UMUDU
YENİLMEZ KILDIK!
ARTIK
UMUDU ÖRGÜTLEYECEĞİZ!
TEK YOL DEVRİM, TEK KURTULUŞ SOSYALİZM!