Halkın Sanatçıları Helin Bölek ve İbrahim Gökçek
türkülerimiz için, Ebru Timtik ve Mustafa Koçak Adil Yargılanma hakkı için
canlarını verdi. Şimdi de KHK’lı bir öğretmen, bir Yüksel Direnişçisi halkın yoksulluğunu
gençlerin uyuşturucu batağında yok olmalarının önüne bedeniyle barikat oluyor.
Sibel Balaç diyor ki: halkımızın yoksulluğu kader değildir.
Uyuşturucu işbirlikçi iktidarların gençleri yozlaştırma politikasıdır.
Devrimciler değil halkı yoksullaştıranlar gençleri uyuşturucu batağına
sürükleyen AKP’nin bakanları, uyuşturucu baronları yargılansın!
Sibel Balaç diyor ki: devrimcilere polisin iftiracı-itirafçı
yaptığı gizli tanıklara ömür boyu hapis cezaları verilmektedir. Kim olduğu dahi
bilinmeyen bu itirafçılarla yapılmak istenen güvensizlik ortamıdır.
Devrimcileri halktan tecrit etme politikasıdır. Bu yargılamalar son bulmalı
gizli tanık ve itirafçılık yasaları kaldırılmalıdır.
Sibel Balaç diyor ki: Özgür Tutsakların 2000-2007 Büyük Ölüm
Orucu Direnişi sürecinde 122 şehit bedeli kazandıkları 45/1 sayılı genelge ile
kazanılan sohbet hakkı uygulanmalıdır. Tutsaklar üzerindeki baskılar son
bulmalı kitap-yayın kısıtlamaları kaldırılmalıdır. Hasta tutsaklar serbest
bırakılmalı tedavi hakkı tanınmalıdır. Disiplin cezaları ile koyulaştırılan
tecrit hapishane içinde hapishane yaratmaktır. Disiplin cezaları
kaldırılmalıdır.
Sibel Balaç diyor ki: ölüm orucu eylemi tüm bu baskı sömürü
yıldırma ve tecrite karşıdır. Zulüm var oldukça direniş de var olacaktır.
19 Aralık 2021 tarihinde başladığı ölüm orucu tarihsel
anlamıyla da halkımıza umut ve güçtür!
Taleplerinin takipçisi olmak halkın yaşadığı yoksulluğa ve
sömürüye de karşı olmaktır.
Sibel Balaç’ın talepleri tüm halkı ve tutsakları
bütünleştiren bir direniştir. Tutsaklar halkın her zorlu sürecinde onun
sorunları için bedenini ölüme yatırmaktan çekinmemiştir. 84’te cunta
karanlığına karşı dört şehitle, 96’da tabutlukların karşısına on iki şehitle,
2000-2007 Büyük Ölüm Orucu Direnişinde 122 şehitle halka reva görülen yoksulluk
ve adaletsizliğin karşısında barikat oldu.
2019-2020’de Helin, Mustafa, İbrahim ve Ebru’nun öncülüğünde
halkın adalet özlemini dile getirmiş, bunun için her bedeli göze almışlardır.
Ölüm orucu sürecinde halkta işten atılmış evladı katledilmiş maden kazalarında
inşaatlarda katledilen emekçiler “ADALET İSTİYORUZ” diyerek meydanlara çıktı.
Ali Osman Köse’nin tahliyesi için başlayan kampanyada
hapishanede yaşamını yitiren tüm hasta tutsaklar ülke gündemine taşındı.
Bugün de Sibel Balaç’ın direnişini tüm halka duyurmanın
zamanıdır. O’nun taleplerinin halkta anlamı çok daha büyüktür. Açlık,
yoksulluk, uyuşturucuya karşı gizli tanık ve iftiracılara karşı kitap-yayın
yasakları ve hasta tutsakların yaşam hakkı için bir kez daha birlikte olmanın
zamanıdır!
Sibel Balaç’ın Talepleri Kabul Edilsin!
Adalet İstiyoruz Alacağız!
Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz!
Yaşasın Direniş Yaşasın Zafer!
Direnişler Meclisi