19 Aralık 2021 tarihinde Ankara Kadın Kapalı Hapishanesi’nde
kalan Özgür Tutsak Sibel Balaç Ölüm Orucu direnişine başladı.
Sibel Balaç’ın talepleri meşru ve haklı taleplerdir, bu
talepleri sahipleniyor ve ölüm orucu direnişini selamlıyoruz.
Düşmanın zulmüne karşı bedenini silah yaparak direniş kararı
alan Sibel Balaç’ı selamlıyoruz.
Düşmanın kalelerini 84, 96 ve 2000 ölüm orucu direnişleriyle
vurduk.
Her vuruşumuz bir öncekinden daha da şiddetli olmuştur,
çünkü, her direniş bir önceki direnişin gücünü de taşır. Evet bu gücü Grup
Yorum emekçilerinin direnişinde gördük.
Helin dünyayı ayağa kaldırdı, İbrahim birleştirdi.
Bu gücü yine Ebru ve Mustafa’nın adalet savaşında gördük.
Vura vura geliyoruz, sosyalizme olan inancımızla, siyasi ve
tarihsel haklılığımızla geliyoruz.
Talepleri:
1-Halkımızın üzerindeki ekonomik, sosyal ve siyasal
baskılara son verilsin!
2-Kim olduğu bilinmeyen gizli tanıklarla devrimcilerin
yargılanmasına son verilsin!
3-Tutsaklara kitap ve yayınlar koşulsuz verilsin!
4-Hasta tutsaklar serbest bırakılsın!
5-Adalet Bakanlığı’nın 45/1 sayılı genelge ile kabul ettiği
sohbet hakkı tam olarak uygulansın!
6-Disiplin cezaları bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan
kaldırılsın!
7-Uyuşturucu ile mücadele eden Devrimciler değil uyuşturucu
baronları, Akp’nin uyuşturucu Bakanları tutuklansın! Ölüm Orucu Direnişçisi
Sibel Balaç’ın talepleri taleplerimizdir ve taleplerimiz haklıdır, meşrudur!
Sibel Balaç Onurumuzdur
Sibel Balaç, ölüm orucu bandını kuşandı.
Savaşçımızı selamlıyoruz.
Gelenek sürüyor.
Özgür Tutsaklık Geleneği dünden bugüne, yeni yeni değerler
katılarak büyüyor.
Sibel Balaç, bu geleneğin şimdiki temsilcisi.
Apolar’dan teslim alınan bayrak Berdanlar’dan Berkanlar’a…
Berkanlar’dan Mustafalar’a ve Sibel’e elden ele, nesiller boyu yol almaya devam
ediyor.
Ölüm Orucu Savaşçımız Sibel Balaç, 19 Aralık’ta bandını
kuşandı.
19 Aralık, bugüne değin bir katliam, direniş ve zafer günü
olarak tarihimizde yer aldı.
Öldüğümüz ama yenilmediğimiz, ideolojik olarak düşmana büyük
bir yenilgi yaşattığımız bir gün olarak yer aldı.
Ama 19 Aralık artık, yeni bir Büyük Direnişe başlama günü
olarak da ifade edilecek.
Evet ölmek ve yeniden doğmak; ölerek çoğalmak direnme
geleneğimizin mayasıysa bugün Sibel, bu gelenekte doğan savaşçılardan biri olma
onuruna erişti.
Tarihin ak sayfasına bir direniş daha eklemenin onuruyla,
hasta tutsaklarımızla, komplo dosyalar ile tutuklanan arkadaşlarımızla,
işbirlikçileştirme ve iftiracılaştırma politikalarına karşı verdiğimiz
mücadeleyle, uyuşturucuya-yozlaşmaya geçit vermemenin meşruluğu ile artık daha
da güçlüyüz. Bu gücümüz ve haklılığımız ile Sibel Balaç’ın taleplerini kabul
ettireceğiz! 19 Aralık’ta katledilen ,2000-2007 Ölüm Orucu Direnişinin
Şehitlerinden aldığı güç ile direnen ve Ölüm Orucu kararını veren Sibel
Balaç’ın talepleri kabul edilene kadar bulunduğumuz her yerde, koşullar ne
olursa olsun direnişimizi sahiplendirecek, halkımıza haklılığımızı anlatacağız.
Selam Olsun Sibel’e.
Direnişin taleplerini sahipleniyoruz;
Sibel’in talepleri talebimizdir.
Bu nedenle direniş, bizlerin de direnişi olacaktır ve
olmalıdır.
Olduğumuz her yerde Sibel’in sesi olacağız.
Direnişin sesi olacağız.
Büyük Direnişi büyüteceğiz.
Ve elbette biz kazanacağız.
Bizi, devrimcileri halktan tecrit edip imha etmeyi
hedefleyenler bizim direnişlerimiz karşısında çaresiz kalmaya devam edecekler.
İşte Sibel Balaç faşizmin saldırıları karşısına dikilen barikattır şimdi.
Halkımız;
Sibel Balaç hepimiz için bedenini ölüme yatırdı.
Sibel Balaç’ ı selamlıyor ve tüm halkımızı Sibel Balaç’ın
direnişini sahiplenmeye, direnişini zafere taşınmasında dayanışmaya, direnmeye,
direnişini büyütmeye çağırıyoruz.
Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz!
Sibel Balaç’ın Talepleri Kabul Edilsin!
Sibel Balaç Onurumuzdur!
Yaşasın Direniş Yaşasın Zafer!