Ali Osman Köse Serbest Bırakılsın!
Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz!
Gökhan Yıldırım Onurumuzdur!
Sibel Balaç Onurumuzdur!
Basına ve Halkımıza;
Tarih
direnenleri altından ak sayfalarına, direnenlere zulmedenleri çöplüğüne atar.
Devrimci Hasta Tutsak
Ali Osman Köse bir direnişçi olduğu kadar aynı zamanda bir direnişin de adıdır.
Çünkü Ali Osman Köse 38 yıldır zulmün tecrit hücrelerinde faşizme karşı direnen
bir devrimcidir. Ali Osman Köse dünyada direnen halkların öncüsü ve onurudur.
Bu nedenle Ali Osman Köse’yi faşizmin insafına bırakmayacağız. Ali Osman
Köse’nin tabutunu değil özgürlüğünü istiyoruz.
Ölüm Orucu
Direnişçileri Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım’ın hasta tutsaklar serbest
bırakılsın talepleri, sadece Ali Osman Köse’nin yaşadıkları nedeniyle değildir.
AKP iktidarı F Tipi hücrelerinde 4 bine yakın hasta tutsağı katletmiştir. F
Tipi hücrelerinde yüzlerce ağır hasta tutsak da infaz kanununun 16. maddesinden
kaynaklanan tahliye olma hakkını beklemektedir. Bu faşizmin bahşedeceği bir hak
değildir. Ödenen bedeller karşılığı kazanılmış yasal bir haktır. Bunu gasp
ediyor olmak insanlık suçu işlemektir. Sibel Balaç bu insanlık suçunun önüne
açlığıyla bedenini siper eden sorumluluk sahibi bir öğretmendir. Sibel Balaç
Sincan Hapishanesinden “Benim çekeceğim acılar sokakta uyuşturucudan ölen bir
çocuğun başında dizlerini döven ananın acısı kadar büyük olmaz” diyor. Gökhan
Yıldırım 10 yılı aşkın bir süre uyuşturucuya fuhuşa karşı mücadele verip mahallesinin
sokaklarına torbacıları sokmadığı için devrimcilik yaptığı için tutuklanıp
hapse atılmış 50 yıla yakın bir süre ceza alan halkın onurlu evladıdır. Faşizm
bizi hapse atarak teslim almaya çalışıyor. Asla teslim olmayacak çürümeyeceğiz
diyor Gökhan.
Ali Osman Köse
Tekirdağ 1 No’lu F Tipinin bir hücresinde Gökhan Yıldırım ise hemen yanı
başındaki hücrede direniyor. Gökhan Yıldırım 35, Ali Osman Köse 65 yaşında. Bir
oğul bir baba veya bir yeğen bir amca fakat en önemlisi onlar ömürlerini
birbirleri için halkı için ortaya koyan Anadolu halklarının devrimci iki
değeri. Bir yanda Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım gibi ömrünü halkı için ortaya
koyan insanlık değerlerini hep başlarının üzerinde taşıyan devrimciler bir
yanda çürümüş kokuşmuş sömürü düzenini sürdürmeye çalışan faşizm.
Kaybettiniz! Van
Erciş’te polisin ele geçirdiği sahte para ve 300 kilo uyuşturucuyu emanet büro
amiri ve 4 savcının da aralarında bulunduğu bir şebeke uyuşturucunun yerine un
koyarak uyuşturucunun dışarı çıkarılıp satışını organize ediyor. Bu olaydan
haberdar olan uyuşturucu çeteleri emanet büro amiriyle pazarlığa girişiyor.
Böylelikle ortaya çıkan bu çürümüşlük basına ve kamuoyuna yansıyor. Biz bu
çürümüşlüğü biliyoruz. Gökhan Yıldırım da biliyordu Sibel Balaç’ta. Van da
yaşanan bu rezillik en tepede Burhan Kuzu ve Zindaşti ortaklığını yarattı. AKP
çalışanlarından kokain çekip pudra şekeriydi diyenleri yarattı.
AKP faşizminin bu
albümüne eklenecek bunun gibi yüzlerce örnek fotoğraf bulunabilir. Halkın
onurlu evlatlarına devrimcilere hoyratça on yıllara varan cezalar dağıtan
hakimler, savcılar da bu çürümüşlüğün bir parçasıdır. Akın Gürlekleri, Mehmet
Akif Katırcı’ları bu albüme ekleyebiliriz.
Gökhan’ın ve Sibel’in
uğruna mücadele ettiği halkları için istedikleri dünya açlığın, yoksulluğun,
sömürünün olmadığı bir dünyadır. Sosyalizmdir. “Herkes bilmeli ve duymalı.
Sosyalizmin kalbi, ülkemizde ve dünyada Sibel’in hücresinde ve Gökhan’ın
hücresinde atıyor.” Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım’ın talepleri bizim
taleplerimizdir. Talepleri derhal kabul edilmelidir. Bu kavga bizim kavgamız
halkın kavgasıdır. Mücadele edecek faşizme asla boyun eğmeyeceğiz. Hasta Tutsak
Ali Osman Köse’yi faşizmin hücrelerinden çekip alacağız. Biz kazanacağız.
TAYAD’lı Aileler