1 mayıs FOSEM Fransa Gebze Hacıahmet Isparta Maraş Mektuplarımızla Tecriti Kıralım Muharrem Karataş Polonya Sevgi Erdoğan Vefa Evi TAYAD Tokat UTMP Zürich adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya açıklamalar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa bağcılar belgesel belçika beykoz beşiktaş boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler galatasaray gazi gençlik gerilla giresun grup yorum gözaltı gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere istanbul isveç isviçre italya izmir işçi meclisi kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba kültür sanat kütahya küçükçekmece kınık kıraç lubnan malatya maltepe mardin mersin munzur muğla nurtepe okmeydanı ortaköy piknik radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler taksim tavır dergisi tekirdağ tiyatro trabzon tuzla türkiye videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi çanakkale çayan çayan mahallesi çağlayan çekmece çerkezköy ömürtepe örnektepe İngiltere İsviçre şiir şiirler şişli

Özgül Emre, İhsan Cibelik Ve Serkan Küpeli Emperyalizmi Kendi Mahkemesinde Yargılamaya Başladılar

Özgür tutsaklar Özgül Emre, İhsan Cibelik ve Serkan Küpeli hakkında 129b yasasıyla açılan 'BÜYÜK ANTİ TERÖR DAVASI''nın ilk duruşması 14 Haziran 2023 tarihinde görüldü.

 

Duruşmanın başlangıç saati 9.30 olarak belirtilmiş olsa da, duruşmaya katılmak isteyenlerin sayısı bahanesiyle  ancak saat 12'ye doğru başlayabildi. Özgül, İhsan ve Serkan halkın alkışları ve sloganları eşliğinde mahkeme salonuna giriş yaptılar, Özgül Emre Tod tod den faschismus sloganı ve 'Kahrolsun Faşizm' dövizi açarak mahkemenin nasıl bir mahkeme olacağını en baştan belirtti. Ardından Özgül Emre Gündoğdu marşını söyleyemeye başladı bütün salon buna eşlik etti. Özgür tutsakların faşizmin ve emperyalizmin mahkeme salonlarında yarattıkları 'Siz bizi değil, biz sizi yargılayacağız' geleneği bu mahkemede de sürecekti.

 

Cam bölme ardında ayrı tutulan 3 devrimci tutsağın avukatları, cam bölmesinin derhal kaldırılmasını talep ettiler. Daha henüz dilekçeler okunurken avukatların sözlerini defalarca bölen federal savcı da tavrını baştan belirtmişti. Daha önce devrimci tutsak Musa Aşoğlu'nun 129b davasında da savcılık yapan ve 7 yıl ceza talep eden Seton, özel bir sınıf bilinci ve kini ile hareket ederek devrimcilere saldırmaya devam ediyor.

 

Avukatların dilekçelerine cevap verilmeden önce 3 tutsağın kimlik tespiti yapılacaktı. İhsan Cibelik ile başlandı ve cam kafesin kaldırılmasını istedi mahkeme başkanı sonra size söz hakkı vereceğim dedi. Sıra Özgül Emre'ye gelince, kendisi 'mahkeme bizi cam kafesin içinde tuttuğu sürece ben bu heyete cevap vermeyeceğim. Ben eğer bu soruya cevap verirsem insanoğlunun kazanmış olduğu bütün haklara saldırmış olacağım, insanlık onuruna insanlık tarihine bunu yapamam. Üzgünüm bu sorunuza cevap vermeyeceğim dedi" dedi ve yüzünü halka çevirerek mahkeme heyetine arkasını dönerek bütün mahkeme süreci boyunca durdu. zafer işareti yaptı. Savcı konuştuğunda ise kulaklığı indirdi ve söylediklerini dinlemedi. Heyet başkanı Özgül Emre'nin kimlik tespitini kendi başına yapmak özgül Emreyi getiren gardiyanlara sorarak yapmak zorunda kaldı. Savcı dilekçelerle ilgili konuşma yaptığı esnada İhsan Cibelik de mikrofonu indirip heyete sırtını döndü. Tutsaklar emperyalizmin cam kafes saldırısını protesto eylemleriyle cevapladılar.

 

Tutsaklar saldırılara direnirken izleyiciler de tutsakların direnişine sloganlar ve alkışlarla destek verdiler. Mahkeme salonu en baştan eylem alanına dönmeye başladı. Özgül, İhsan ve Serkan'ın tutuksuz yargılanması talebiyle süresiz açlık grevine başlayan Eda Deniz Haydaroğlu ve Sevil Sevimli altlarına giydikleri 'Açlık Grevindeyiz' ve 'Özgül İhsan ve Serkan'a Özgürlük' yazılı tişörtlerini açtılar. Eylemi engellemeye çalışan gardiyan ve polisler iki direnişçinin etrafına toplanınca, salondaki diğer insanlar da onları korumak için bir çember oluşturdular. Halkın sahiplenmesi karşısında geri adım atan gardiyanlara mahkeme heyeti geri çekilme talimatı vermek zorunda kaldı.  Mahkeme başkanı daha sonra konuşma hakkı vereceğini söylemesine rağmen savcı iddiadnameyi okumaya başladı. Avukatlar buna tepki gösterdi bunu yapamazsınız ilk önce savunmaya ve müvekkillerimize söz hakkı verecektiniz aynı zamanda özgül Emre’nin kimlik tespitini yapamadınız dedi'ler. Hakim ise biz yaptık gardiyanlar ile bu yeterlidir diyerek cevap verdi.

 

Duruşmaya yaklaşık bir saatlik ara verildikten sonra tutsaklar yine büyük alkışlarla, sloganlarla karşılandılar. Özgül Emre salona dönüp 'Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz! Devrimimizi Yapacağız bağımsızlığımızı kazandığımızda  kendi ülkemize geri döneceğiz, Bağımsız Yaşayacağız!' dedi. Halk Özgül Emre'yi ayakta alkışladı ıslıklar çaldı. Mahkeme başkanı ara ara "tiyatro'ya son verin" konuşmaları yaptı. Duruşma devam edince savunma ekipleri yine dilekçelerle devam ettiler. Cam kafes kalkmalı talebini hukuken tekrarladılar. İhsan Cibelik ve Özgül Emre cam kafesi ile ilgili söz aldılar.

 

İhsan Cibelik; 'Burda bize 'siz insan değil yaratıksınız' deniliyor. Alman Anayasasının 1.maddesi diyor ki İnsanlık onuru dokunulmazdır. Cam kafesinin gerekçesi ağır suçu önlemekmiş. Peki bizim binlerce sayfa dosyalarımızda ve yaklaşık 300 sayfalık iddianamemizde varmı öyle bir suç? Bizim dosyamız tamamıyla demokratik faaliyetler. Hiç biri suç değil. Kimi öldürmüşüz? Kime zarar vermişiz? Tam tersi biz zarar verenlere karşı ömrümüz boyunca mücadele ettik. Ben 40 yıldır sanatçıyım. 40 yıl boyunca faşizme karşı sanat yaptım. Halka umut veren güzel sözleri besteledim. Şimdi bu insanlık dışı muameleyi kabul edersem o emeğimin geçtiği yüzlerce söze, besteye, yaratılan umuda ihanet etmiş olurum. Ben kafesi kabul edersem o sözlerin hepsini reddetmiş olurum. Biz yaratık değil, insanlarız. Cam kafesin derhal kaldırılmasını talep ediyorum'

 

Özgül Emre; 'Çok geçmişte değil burada Avrupa'da insan bahçeleri vardı. Afrika'dan zorla getirilen ve köleleştirilen siyahi insanlar bahçelere konuldu ve Avrupalılara sunuldu. Dava arkadaşımın da dediği gibi aynı mantık burada da devam ediyor. En az 10 insanı katleden NSU'nun üyesi Beate Zschäpe mahkeme salonuda rahat bir şekilde avukatının yanında oturabiliyordu, saçlarını tarıyordu, hatta hastalanan Anneannesini bile ziyaret edebildi. Hırsızlar, katiller, uyuşturucu satıcıları, çocuk katilleri bu şekilde yargılanmıyor ama biz yargılanıyoruz.

Paylaşım savaşından sonra 52 milyon insanın katilleri Naziler, biz sosyalistlerin öncülüğünde Nürnberg'te yargılandılar. Biz Sosyalistler; 52 milyon insanın ölümünden sorumlu olan Nazileri bile cam kafesine sokmadık. Bu sosyalistlerin insana verdiği değerdir, farkımız budur işte. Siz ise bize burada bu muameleyi yapıyorsunuz. Ben bir Marksist-Leninist, Sosyalist ve Antifaşist olduğum için BU MAHKEME BANA TEŞEKKÜR ETMELİDİR! Bizim burada taleplerimiz var. Biz özgürlüğümüzü istiyoruz. Tutuksuz kalmak istiyoruz. Çok daha ileri taleplerimiz var. Ama mahkeme bizi bu cam kafesini tartışmak durumunda bırakıyor, siz bırakın özgürlüğü şimdi biz size cam kafesi tartıştıralım diyor. Ben özgürlüğümü istiyorum. Bizim geri adım atmamızı istiyor. Bunu asla kabul etmeyeceğim. Dava arkadaşım da dedi; Alman Anayasasının birinci maddesi insanlık onurunu koruma altına alıyor. Ben hiç bir zaman suç işlemedim. bu temel hakkın ihlal edilmesini kabul edersem işlenen suça göz yummuş olurum. Ne bu suçu işleyeceğim ne de mahkeme heyetine bu suçu işleteceğim.'

 

Mahkeme salonu, iki konuşmadan sonra alkış yağmuruna tutuldu. Hem direnişleriyle hem de sözleriyle salonu umutla doldurdular. Sonra savcı söz alıp bu muameleyi savunmaya çalıştı. 'NSU ve Nürnberg mahkemeleri aynı şey değil, farklı davalar. Ayrıca mesele illa ki suç işlenmesi değil, örgüt üyelerinin tutukluluk koşullarında üyeliklerini devam ettirmelerini engellemektir. Mesaj alışverişini engellemektir. Özgül Emre'ye gönderilen birçok mektuba örgüt üslubu olduğu için el konulmuştur. Savunma tarafından protokolcü olarak atanan kişi DHKP-C'nin yakınıdır. Dursun Karataş ve Musa Aşoğlu ile yakınlığı tarafımızca bilinmektedir. Bu koşullarda cam bölmesi olmazsa biz bu koşulları engelleyemeyiz.' dedi.

 

Avukat Roland Meister; 'Yaptığınız akıl sınırlarını zorlayan bir terbiyesizliktir. Bahsettiğiniz protokolcü yıllar önce çıktığı mahkemede beraat etmiştir. Siz mahkeme kararlarına saygı duymuyorsunuz, masumiyet karinesine saygı göstermiyorsunuz. Burada insanları suçlayıp durmanıza izin veremeyiz. Defalarca tekrarladık, yine söylüyoruz. Not alışverişi ihtimali varsayılarak savunmaya büyük bir güvensizlik ve saygısızlık söz konusu. Mahkeme heyeti bu tavırdan vazgeçmelidir.'

 

Savcı her fırsatta tutsaklara saldırdı, cam kafesin olması gerektiğini savundu. Avukatlara katılmadığını söyledi. "NSU örneğini doğru bulmadığını farklı davalar olduğunu söyledi. Mesele sadece tehlike meselesi değil. Not alışverişi olabilir, örgüt ile temasları örgüt ile üyelikleri devam edebilir" dedi. Oysa NSU da bir örgüt Zschape de o örgütün üyesiydi ve 129’A dan yargılandı ve 10 Türkiyeli esnafın katili bir bombalı saldırının sanığıydı ama cam kafeste yargılanmadı. Savcı sürekli konuştukça yere batıyordu.

 

Avukat Yener ise, " Savcı'nın söylediklerine şaşırmadım farklı bir konuşma beklemiyordum. Bu siyasi bir dava. Kendiside burada siyasetin temsilcisi olarak oturuyor. Bu dava Türkiye ve Almanya arasındaki siyasi ilişkelerin sonucudur. Savcı bey ise burada onların bir memuru onlar ne derse onu yapıyor yani görevini yapıyor. O yüzden müvekkillerimizde insan olarak görmemesi normal çünkü o bir memur"

Salondan bu konuşmaya alkışlar yükseldi. Mahkeme başkanı tiyatroyu kesin diye seslendi salondakilere.

 

Savcı ise "ben Avukat beye saygımdan dolayı cevap veriyorum, ister beğen beğenme ister sev ister sevme, ben burada hukukun temsilcisiyim siyasetin değil" dedi.

 

Mahkeme heyeti dilekçeleri ve tutsakların söyledikleri için değerlendirme zamanı istedi. Cam kafesi ile ilgili bir sonraki duruşmada karar vereceğini söyledi. Sağlıklı karar verebilmek için önce tutsakları tanımak istediğini belirtti. Tutsaklar bu söze el işaretleriyle cevap verdiler.

 

Duruşma, avukatların iki farklı dilekçeleriyle son buldu. Birincisi tutsakların hücrelerde kullandıkları bilgisayarların teknik olarak daha iyi bir duruma getirilmesi, diğeri ise itirafçı Murat Aşık hakkındaki belgelerin tamamıyla avukatlara sunulması ve silah eşitsizliğin ortadan kaldırılması, aksi taktirde mahkemenin dondurulması yönündeydi.

 

Yaklaşık 5 saat süren duruşma alkışlar ve iletilen selamlarla son buldu. Hem yaklaşık 1 yıldır süren Kampanya’nın, hem de süresiz açlık grevi direnişinin etkisiyle birlikte mahkemeye toplam 130 kişi katıldı. Mahkemeye Fransa, Hollanda, Belçika, İngiltere, Kıbrıs, Avusturya ve İsviçre'den katılanlar oldu.

 

Enternasyonal dayanışma adına toplam 11 kurum ve 31 kişi mahkemeye katılım sağladı:

-Solidaritätsnetzwerk (Dayanışma Ağı)

-MLPD (Almanya Marksist Leninist Partisi)

-Rote Hilfe (Kızıl Dayanışma)

-Revolutionäre Jugend (Devrimci Gençlik)

-Zielona Gora (Berlin'de bir Antifaşist Kafe)

-Young Struggle (Genç Mücadele)

-Samidoun (Filistinli Tutsaklarla Dayanışma Örgütü)

-Netzwerk Freiheit für alle politischen Gefangenen (Siyasi Tutsaklara Özgürlük Ağı)

-Kommunistischer Aufbau (Komünist İnşa Örgütü)

-İranlı Sosyalistler

-Perspektive Online (İnternet Gazetesi)

-International Art Front (Enternasyonal Sanat Cephesi)

 

TÜM HALKIMIZA ÇAĞRIMIZDIR: ÖZGÜL EMRE, İHSAN CİBELİK VE SERKAN KÜPELİ'NİN MAHKEMESİNE KATILALIM!

YARGILANAN DEĞİL, YARGILAYAN OLACAĞIZ!

KAHROLSUN EMPERYALİZM VE FAŞİZM, YAŞASIN MÜCADELEMİZ!

ÖZGÜL EMRE, İHSAN CİBELİK VE SERKAN KÜPELİ ONURUMUZDUR!

 

 

FAŞİST 129 YASASI KALDIRILSIN KOMİTESİ















[blogger]

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.