1) HABERLEŞME – İLETİŞİM HAK İHLALLERİ RAPOR
*Farklı kişilerin
aynı zarfa mektup koyup göndermesi engelleniyor. Posta ücretleri çok yüksek
rakamlara ulaştığı için mektup gönderimi kolay olmuyor. İletişim yasağı olmasa
bile bu uygulama nedeniyle iletişim hakkı kısıtlanıyor, gasp ediliyor. Bu
uygulama tutsaklar arasında eşitsizliğe sebep oluyor. Parası olan mektup
gönderirken parası olmayan hakkını kullanamıyor.
*Sultan Işıklı’nın
Aziz Arslan’a gönderdiği mektubun 20 satırı için karalama kararı verildi. Bu
satırlarda yaşanan aramalar - sorunlar anlatılmıştı.
*Grup Yorum Üyesi
Bergün Varan'a mektup verilmiyor. Mektup gönderildiğini bildiği halde yaklaşık
1,5 aydır. mektupları verilmiyor.
*Mektuplar,
özellikle de fakslar sahibine çok geç veriliyor. Mesude Pehlivan’ın Şura
Başer’e gönderdiği faks 21 Mart’ta postalanmış 31 Mart’ta alıcısına verildi.
Faks aynı gün gönderilene ulaşabilecek bir iletişim aracıdır.
*Şura Başer
bayramda Antalya S Tipi Hapishane’de bulunan kardeşi ile telefon görüşü yapmak
istedi. Bayram diye görüştürülmedi. Bayramlarda telefon ücretsiz olmalı. Ancak
burada ücretli yapılmaktadır.
*Bir iletişim
cezası bitip yeni ceza başlatıldığında mektup ve telefon hakkını kullanabilmesi
için makul bir süre aralığı verilmesi gerekir. İnfaz Hakimliği’nin - en az 5 iş
günü ara verilmesi – kararı mevcuttur. Kesintisiz iletişim cezası uygulanarak
ciddi bir hak gaspı yapılmaktadır. Karara rağmen 1 veya 2 gün ara verilip ceza
başlatılıyor.
2)
Marmara Kapalı Hapishanesi’den (Silivri) sürgün sevkle
bu hapishaneye getirilen Grup
Yorum üyesi Bergün
Varan’ın arkadaş görüşçüsü 1 ay onaylanmayarak görüş hakkı gasp edilmiş, görüşçü
olan kişi Silivri Hapishanesindeki aynı görüşçüsüdür. Buna rağmen 1 ay
bekletilmektedir.
*Tutsaklar aylarca
görüşe çıkamıyor. Bu gün itibariyle 9 kişinin ziyaret yasağı bulunmaktadır. Bu
cezalar sonucunda infazlar yakılarak tahliye engelleniyor.
3) Tülin Soyhan epilepsi ve psikiyatri
tedavisi görüyor. Doktor raporu bulunmasına rağmen “Scraball” oyunu kendisine
alınmamaktadır. Taşlı olduğu için alınmayan oyunun kağıt olanı bulunduğu halde
getirilmemektedir.
4) Sohbet faaliyeti
için haftada 10 saat kapalı spor salonuna götürülüyoruz. Bu salon yeterli
düzeyde temizlenmiyor. Çeşitli hastalıklara neden oluyor. Ayrıca sohbet
süresince tuvalete gidemiyoruz. Tuvalet ihtiyacı için sohbet alanından çıkınca
sohbete geri dönemiyoruz. En insani durum, kadınlar için ayrıca hassas bir
durum, işkenceye çevriliyor.
5) Hapishane genel
olarak pis. Koridor düzenli temizlenmiyor. Hücre değişikliklerinde eşya taşımak
için çöp arabası kullanılıyor. Ciddi hijyen sorunu yaratıyor.
- Kadın tutsaklara
her ay düzenli temizlik malzemesi, hijyenik pet dağıtılması gerekiyor. Bu konuda
İnfaz Hakimliği ve Ceza Tevkif Evlerinin kararı, yazıları mevcut. Buna ve
taleplerimize rağmen ürünler düzenli dağıtılmıyor. En son Şubat ayında
dağıtılmıştı, oysa bu ihtiyaçlar aylık kullanım ihtiyaçlarıdır.
6) Yakın zamana kadar
ücretini ödeyip fotokopi çektirebiliyorduk. Herhangi bir gerekçe
gösterilmeksizin bu hakkımız elimizden alında.
7) Mahkemeler için
Kandıra Adliyesi’ne götürülüyoruz. Kimi zaman tüm gün adliyede kalıyoruz. Buna
karşın gerekçesiz bir şekilde mahkemeye giderken yanımıza yiyecek almamız
engelleniyor. Bu hem insanlık dışı hem de sağlık sorunu yaratmaktadır.
Ayrıca, Kandıra
Adliyesi’nde bekletildiğimiz nezarethane tamamen pislik içinde. Kokudan
oturulmaz durumda. Israrla temizlenmemektedir. Bizler saatlerce orada
bekletilmekteyiz.
8) Avukat görüşüne
giderken saat ve kalem almamız engelleniyor. Zamanı ayarlamakta ve dosyalarla
ilgili gerekli notları almakta sorun yaşıyoruz.
9) 12 Nisan günü
adli davadan hükümlü Züleyha isimli tutsak süngerli hücreye götürüldü. Söz
konusu tutsak ciddi hastalıkları olan birisidir. Süngerli hücre ise bir
işkencedir. -Hastalar hastaneye götürülmek yerine süngerli hücreye götürülüyor.
10) Hastane –
mahkemeye giderken yanımıza aldığımız yelek hırka gibi kıyafetleri elimizde
taşımamız engelleniyor. “Ya üstüne giy ya da hücrede bırak” dayatmasını
yaşıyoruz. Bunun hiçbir yasal dayanağı yoktur. Tamamen keyfi bir dayatmadır,
keyfiyetin üst noktasıdır. Kıyafetimizin üstümüze giyinip giyinmediğimize
karışılır noktaya varmıştır. Keyfiyet hak gaspları, bu ayrıca etik olmayan bir
dayatmadır.
11) Gerekçesiz bir
şekilde, gerekçi tadilat yapıldığı halde haftanın belirli günlerinde, sabah
sayımlarında gardiyanlar tuvalet – banyo kontrolü yapıyor.
12) Kadın tutsakların
ihtiyacı olan cımbız gibi temel ihtiyaç olan malzemeler yanımıza verilmiyor.
Tüm Kadın hapishanelerinde verildiği halde burada haftada bir gün verilip akşam
geri alınıyor.
13) Yemek çoğunlukla
yetersiz veriliyor ve besleyici olmaktan çok uzak. Süt, yoğurt, meyve gibi
temel sağlık gıdaları çok az veriliyor ya da hiç verilmiyor.
14) Mahkeme – Hastane gidişlerinde
üst aramalardan, X Raydan geçmemize rağmen bir de kadın asker tarafından
üstümüz aranmak istiyor. Bu keyfi üst araması dayatıldığında tek kişilik
kabinli ringler getirildiğinde hastane – mahkemelere gidemiyoruz.