İnsan
düşünce
denizine düşüyor işkencede
Bazen de
bir kitabın
delhizine inerdik sessizce
Bir sır gibi
saklanırdık
gitmeden önce buluşmalara
Birer
kartaldık kanat
veririrdik fırtınalara!
Düşmana
karşı öfkemi
gezden gözden arpacıktan
Büyüttüm
görmek için
güneşli günleri özgür günleri
İnadına
düşmana karşı
silah yaptım düşlerimi
Yoldaşlarla
birbirimize en
güzel sözcüğümüz direnmekti!
Kaç yaşındasın
diye
sorduklarında yüz bin dedim
Rüzgar
gibi öfkeydim
astılar askı demirine
Ardından
pencereden
sarkıttılar adımı inkar ettim
Şakağımda
tabanca alıp
götürdüler bir ıssıza!
Yalanların
en büğüğü
münferit filanmış işkence
Hayasızca
bacaklarımın
arasına ceryan verdiler
İnsan
bazen garip
şeyler düşünüyor işkencede
İnerdim
her zaman bir
bir kitapların denizlerine!
Sessimle
buluşuyor çığlıklar yan odalardan
Elektirk
teli ağzımızda
dilimizde göz uçlarımızda
Ve ardından
el
parmaklarımızda ayak parmaklarımızda
Sorgucu
durmadan
sorular sorar gün uzar gece uzar!
İnadına
gelirdi aklıma
bir bir unutmak istediklerim
Annemin
sözü aklıma
geldi "Bildiğini At Altına Kilimin"
Ayaklarımın
ucunda
çırpınsada ağzımdan boşalan kan
Geçit
vermedi
düşmanın yalanlarına direncim!
Düşmana
karşı öfkemi
gezden gözden arpacıktan
Büyüttüm
görmek için
güneşli günleri özgür günleri
İnadına
düşmana karşı
silah yaptım düşlerimi
Yoldaşlarla
birbirimize en
güzel sözcüğümüz direnmekti!
Yunanistan-Atina
Hasan BİBER