Yüz binlercemiz uyanamadı... Evlerimiz çöktü, biz altında
kaldık... Çöken sadece evimiz değil, bu düzenin bütün çürümüşlüğüydü kendisiydi
aynı zamanda...
Kar hırsıyla evlerimizi inşa ederken bizlere mezar yaptılar.
Yıkıldı Adıyaman, yıkıldı Malatya, Hatay yıkıldı, Antep
yıkıldı... Göçük altında kaldık. Korkunç bir olayı anlatırken yaptığımız benzetme
gerçek oldu. "Dünyamız başımıza yıkıldı". Hemen oracıkta canımız
çıkmadı hepimizin... Anında ölenler şanslı sayılırdı. Günlerce, karın altında
soğukta kurtarılmayı beklerken öldük...Soğuktan, açlıktan öldük...
Yakınlarımızı çıkaramamaktan öldük... Yardım çığlıkları atarak öldük... Bize
tüm bunları reva gören bu düzene kahrımızdan öldük... Göçük altından çıkartıldıktan,
sonra dan sevdiklerimizi yanımızda göremeyince öldük. Susuzluktan,
yemeksizlikten en çokta Adaletsizlikten öldük... Bir senedir depremin değil
ama, evlerimizi bize mezar yapanlardan hesap sorulmaması bizi daha çok öldürdü.
En büyük ölüm bu oldu bizim için... Bu ölüm en ağırıydı. Çocuğumuza kefen
bulamamaktan beter bir ölüm... Sevdiklerimize mezar bulamamaktan...Onları o
yıkıntıdan çıkaramayıp öylece bırakmaktan beter...
Üzerinden bir sene geçti acılarımız hafiflemek yerine
katlanarak arttı. Bu bir yılda acılardan acı, ölümlerden ölüm beğendik. Hangi
ölüm daha acıdır her birini bir bir tecrübe ettik. Ölmek mi zor, kalmak mı zor
her gün bunu sorduk kendimize... Bir insanın akıl sağlığı ve bütünlüğü için
gerekli olan her koşulu yitirdiğimiz halde yine de aklımızı yitirmemek için
direniyoruz. Tüm bunlarla sınanan bir halk bir kalktı mı ayağa bu dünyanın
kötülüklerinin mimarı olanlar korkmalıdır. Çünkü; çekmediği, sınanmadığı bir
acı kalmamıştır. Daha büyük bir acıyla korkutamazsın onu...
İşte bu acılarımızı örgütleyip bahşedeceğiz tüm bu
kötülüklerle...
Bu acılarımızdan beslenecek ADALET talebimiz... Acılarımızı
sağlayacak ADALETİ.
Doğal bir doğa olayının doğal olmayan sonuçlarından, bize
yüzbinlerce ölüm olmasını sağlayanlardan hesap sorulması ve adaletin sağlanması
isteğimizle koruyoruz aklımızı. Korumalıyız.
Evlerimiz başlarımıza yıkılırken, göçük altındayken, açken,
susuzken, üşüyorken, bir dost eline ihtiyacımız varken gelmeyenler, yine talan
için geliyor, bizi daha fazla katletmek için, seçimler için yanımıza geliyor ve
yine parmak sallıyorlar. Yıkılan evlerimizin arazilerine göz koyan leş
kargaları, fırsat bu fırsat deyip hayata geçiremedikleri tüm politikaları bir
bir hayata geçirmeye çalışırken, örgütlü bir kötülük olarak karşımıza
dikilirken biz öldüğümüz yerden yeniden, acılarımızı örgütleyip dikileceğiz
karşılarına ve ADALET isteyeceğiz.
Adalet diyerek, hesap sorarak, yeniden doğacağız.
Acılarımızda bilenip bir daha insanlığı böylesine acılara boğmasınlar diye
mücadele edeceğiz. Bu gücü de yine aynı acılardan alacağız. En acılı
yerimizden, düştüğümüz, acılara boğulduğumuz, çaresiz kaldığımız, umudumuzu,
aklımızı yitirir gibi olduğumuz yereden alacağız, bizimle aynı acıları
yaşayanların elinden tutup ayağa kalkmayı başaracak, kendimize, adalet isteyen
herkese güç, umut olacağız.
Daha önce de söylediğimiz gibi "Deprem Değil, bu düzen
öldürdü" diyoruz bir yıldır. Kapitalizm, kar hırsı öldürdü ve öldürmeye
devam ediyor. Filistin de katliam yapan emperyalizm ve işbirlikçileriyle, 6
Şubat depreminin bir katliama dönüşmesini sağlayanlar aynıdır. Kendi
saltanatlarını yoksul halkın kanları üzerine kuranlar savaşların ve bu "Afetler
“in bu kadar can almasından sorumludur. Filistin de hastaneleri bombalayıp daha
dünyayı tanımamış çocukları katledenlerle Adıyaman'da, Hatay'da yıkıntılar
altında kalan çocuklarımızın katilleri aynıdır. 11 ilimizde yüzbinlerce ölünün,
1,5 milyon insanın evsiz kalmasının sorumlusu aynıdır.
Kahramanmaraş, Malatya, Gaziantep, Adıyaman, Hatay, Kilis,
Şanlıurfa, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Elazığ tek başına etkilenmedi bu
depremde 81 il hatta yurtdışında yaşayan milyonlarca insan bu depremlerden
etkilendi. Yakınlarını, evlerini kaybetti. O yüzden de nerede olursak olalım,
canlarımızın katledilmesine neden olanlardan hesap sorma sorumluluğu
hepimizindir. Depremi duyduğumuz ilk andan itibaren nasıl, sevdiklerimize sahip
çıkmaya çalıştıysak binlerce kilometreyi yakın ettiysek bugünde depremde,
evlerimizin yıkılmasına neden olan herkesin hesap vermesi için çalışacağız. Üç
beş, mühendisi, müteahhitti değil, asıl sorumluların yargılanması için
elimizden geleni yapacağız. Göstermelik bile yapılmayan yargılamaların
yapılması için mücadele edecek, takipçisi olacağız.
6 Şubat'ın yıldönümünde, depremde yitirdiğimiz tüm
canlarımızı saygıyla anarken, bir kez daha sorumluların HESAP VERMESİNİ
istiyoruz, ADALET İSTİYORUZ!
Diyoruz:
KATLEDEN DEPREM DEĞİL, DEVLETTİR!
KATLEDEN DEVLET HALKA HESAP VERECEK!
DEPREMDE KATLEDİLENLERİMİZ İÇİN ADALET İSTİYORUZ!
HALKIZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!
ALMANYA HALK CEPHESİ