TAYAD’lı Aileler’in 3 Şubat’ta İstanbul Gazi Mahallesi Cemevi’nde düzenlediği 38’inci yıl programına Direnişler Meclisi emekçileri de katılarak TAYAD’ın yıldönümünü kutladı. Yapılan kutlama açıklamalarında söz alan İstanbul Direnişler Meclisi emekçileri direnişlere ve sürmekte olan kampanyalara değinerek şu sözlere vurgu yaptı:
Direnişler
Meclisi emekçisi Beyza Gülmen:
"Ablam
(Nuriye Gülmen) ile ilgili dijital materyaller hiçbir şekilde araştırılmadı
mahkeme sırasında. Sonradan Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek içinin-içeriğinin
boş olduğu kanıtlanmış oldu. Zaten avukatımız da bu durumu mahkemede söyledi;
sahte, polis tarafından üretilen bir delil olduğunu söylemişti. Ablam ceza
aldıktan sonra bunu kabullenemedim ve bir kampanya başlattık ablam için. Şu an
bir kampanya devam ediyor hali hazırda. Ben de ablamın özgürlüğünü istediğim
için, O'nun için mücadele ettiğim için tutuklandım ve Çağlayan (Adliyesi)
önünde basın açıklamaları yaptığım için tutuklandım; bunları delil olarak
gösterdiler.
Şimdi
çıktım ve ablam için, adaletsizlikler için direnmeye, mücadele etmeye devam
ediyorum.
Ablamın da
size çok sevgi ve selamları vardı. Cuma günü telefonda konuştuk, TAYAD'ta
konuştuk. Direnişi anne ve babalardan, yani sizlerden, TAYAD'lı Aileler'den
öğrendiğini söyledi. Ki 'Elin Altı'na (Abdi İpekçi Parkı'ndaki heykel-Ankara)
gittiğini biliyoruz; orada, Ankara'da okurken. Melek anne burada yok, ama
O'nunla tanışmış ve çok etkilenmiş olduğunu biliyorum.
Ablam
direnmeyi sizlerden öğrendi, bunu ben de rahatlıkla söyleyebilirim. Dediğim
gibi, ablam için bir kampanya var, bu devam ediyor. İmza kampanyamız da var.
Kitabı var, PDF olarak onu da bastırmak istiyoruz. Böyle elimizden geldiğince
bir şeyler yapmaya çalışıyoruz."
Direnişler
Meclisi emekçisi Merve Demirel:
"Direnişler
Meclisi olarak komplolarla tutuklanan ölüm orucu gazisi İleri Kızılaltun'un
serbest bırakılması ve 'Komplo Dosyalara Karşı Adalet İstiyoruz!' kampanyası
dahilinde başlatılan Süresiz-Dönüşümlü Açlık Grevi direnişinin dördüncü
haftası. Bizler de Direnişler Meclisi olarak bir haftalık açlık grevi
yapıyoruz, bugün altıncı günü. Ve buradaki herkes açlık grevi, ölüm orucu
direnişi yapanların temsilcileri, ya da yapanlar. Bu yanıyla hem tutsaklarımızı
hem şehitlerimizi hem de bugüne kadar değerlerimizi temsil ettiğimizi
düşünüyorum. Ve bunun tarihsel ve siyasal haklılığımızın bir gücü olduğu çok
açık. Yaptığımız bu direnişler yoldaşlık sevgisinin ve sahiplenmenin de en
somut göstergesi.
Bugün
burada TAYAD'ın 38'inci yılı için bir aradayız. Ve TAYAD 38 yıllık mücadele
tarihi boyunca yoldaşlık sevgisinin ve sahiplenmenin en somut halini gösteren
kurumlarımızdan bir tanesi. Ve bundan sonra gelecek yılları da böyle
karşılayacağını biliyoruz."