Almanya’nın Dortmund şehrinde Halk Toplantısı ve Zafer Kutlaması Gerçekleştirildi

Faşist 129 yasaları kaldırılması ve 3 devrimci tutsağın özgürlüğü için süresiz açlık grevi direnişi devam ediyor. Lena İleni Açıkgöz bugün 236.gününde.

2 Mart Cumartesi günü Almanya'nın Dortmund şehrinde Halk Toplantısı ve Zafer Kutlaması yapıldı. Program Süresiz Açlık Grevi Direnişçisi Lena İleni Açıkgöz ve açlık grevi bayrağını 300'lü günlerden sonra devreden Eda Deniz Haydaroğlu, Ilgın Güler ve Sevil Sevimli'nin konuşması ile başladı.

Öncelikle Eda Deniz Haydaroğlu bu faşist yasaları ve direnişi anlattı. Eda Deniz Haydaroğlu; "Biz devrim iddiası taşıyoruz. Bu yüzden 129 yasaların karşı yapılan bu mücadeleyi tabi ki kazanacağımıza inanıyoruz." Dedi. Ardından; " Belediyeden işyerlerine, ırkçılıkla sadece 129 yasası ile değil çıkarılan her yasa ile bizim haklarımızı gasp ediyorlar. Buna karşı mücadele etmeliyiz. Biz zaferi kazandık. Haklarımızı kazandık. Tabi bu kazanımlar bizim zaten haklarımız. Bizden gasp edilenleri biz geri aldık. Ama bu kazanımları somutlamalıyız." dedi.

Ardından sözü Süresiz Açlık Grevi Direnişçisi Lena İleni Açıkgöz aldı. " Direniş devam ediyor. Bu yüzden biz bu direnişi nasıl zafere ulaşacağımızı konuşmalıyız. Biz temel haklarımıza sahip çıkmalıyız. Temel haklarımızı korumak için ben direniyorum. Ancak örgütlenirsek, beraber mücadele edebilirsek bu direniş nihai bir zafere ulaşabilir. Bu direniş ne kadar devam edecek buna ben değil siz cevap vereceksiniz. Ben karar vermeyeceğim sizin yaptıklarınız bu direnişin yönünü belirleyecek." Diyerek direnişi daha da güçlendirme çağrısı yaptı.

Ardından sözü Sevil Sevimli aldı. Şu anki süreci anlatan Sevil Sevimli " Direniş şu anda hala devam ediyor. Biz bayrağı Lena ablaya devir ettik. Ancak talepler devam ediyor. Mahkeme devam ediyor. Biz hem Berlin'de olan çadırı hem de mahkemeleri sahiplenmeliyiz." Dedi.

Ardından ise son olarak Ilgın Güler son haftalarda yapılan online halk toplantılarında alınan kararları anlattı. Direnişçilerin konuşmaları bitince direnişin başından beri emekleri geçen aileler direnişçilere üzerlerinde "sizi seviyoruz" yazan kalemler hediye etti.

Daha sonra ise Berlin direniş çadırının emekçileri çağırıldı. Geçilen bu süreci ve Berlin direniş çadırını anlatan emekçiler kendi düşüncelerini de anlattı.

"Özgül abla bu odada bulunan herkesin yarasına bir kez olsun merhem olmuştur. Ben çok zaman geçiremedim ancak eminim çıktıktan sonra benim yarama da merhem olacaktır. Bunun için bile direnmeye değer." Dendi.

"1 yıldır devrimcilik yapıyorum. 1 Yıldır çadırda yatıyorum. Bu zamana kadar vazgeçmediysek bundan sonra da vazgeçmeyiz" dedi. Ardından çadırın önemi anlatıldı.

"Koskoca Berlin adalet bakanlığı karşısında bizim çadırımız küçük gibi gözükse de onlardan çok daha güçlü. Biz kızıl bayraklarımızla ve birkaç kişiyle her gün orada bir savaş veriyoruz. Her gün 2 irade çatışıyor Berlin'de. Bu yüzden orası bizim mevzimiz" dendi. Daha sonra ise halkın direniş karşısında tepkisi anlatıldı.

"Berlin'de bizi tanımayan esnaf yok gibi. Binlerce afiş yaptık. Binlerce bildiri dağıttık. Başka şeyler için girdiğimiz esnaflar bize Eda'yı, Lena ablayı soruyor." Dendi.

Emekçilerin anlatımları ve Berlin'e gelme çağrıları bittikten sonra direnişi ilerletmek için öneriler konuşuldu ve tartışıldı.

Ardından ise kutlama kısmına geçilerek etkinlik halaylarla son buldu.

 

Faşist 129 Yasaları Kaldırılsın!

Özgül İhsan ve Serkan'a Özgürlük!

Yaşasın Süresiz Açlık Grevi Direnişimiz!