Öztürk, faşizmin ‘gizli işkencehanelerinden’ onuruyla çıktığı
ve tüm işkence ile işkencecileri teşhir ettiği için adaletsizce keyfi olarak 3
buçuk yıl tutuklandı, ardından “Ayten Öztürk’e Özgürlük!” kampanyası ile ‘ev
hapsi’ kararı ile 2020 yılının sonlarında tahliye olmuştu.
Lakin ev hapsinde de keyfi uygulamalar, elektronik kelepçe,
sürekli aranarak veya zırhlı tenekelerle evi taciz edilmiştir.
En son da 6 Şubat Çağlayan eylemi sonrası hukuksuzca
İstanbul Küçükarmutlu’daki ikametgahı basılarak işkencelerle gözaltına alınıp
yine komplolarla tutuklandı.
Öztürk’ün tutuklanmadan önce günlük olarak paylaşımlar
yaptığı “@FreeAytenOzturk” isimli Twitter (X) sayfasından sevenleri
adaletsizliği duyurmaya ve teşhir etmeye devam ediyor.
Son olarak 6 ve 7 Mart’ta da güncelleme yapılan
sayfada şu mesajlar halkımızla paylaşılmıştır:
“Bir sanığın 'Linç olayını izliyordu' beyanıyla hakkımda
2 ağır müebbet ceza verildi. Yargıtay 3.Ceza Dairesi de cezayı onarsa ömür boyu
tek kişilik bir hücrede hapsedileceğim.
Tüm Dosya Kapsamında Başka Hiçbir Delil Yok!
Ben Lütuf Değil, Yalnızca Adalet İstiyorum!
2018'de MİT tarafından kaçırıldım; 6 ay boyunca elektrik,
askı, taciz-tecavüz girişimi dahil olmak üzere her türlü işkenceyi yaşadım.
Vücudumda 898 yara açıldı.
Bir sanığın 'Linç olayını izliyordu' beyanıyla hakkımda 2
ağır müebbet ceza verildi!
Ayten Öztürk İçin Adalet!”
