Kitap Adı: YALAN HABER YÜZYILI
Yazar Adı: ÖZKUT
ÖZKAN
Yayınevi: Boran
Yayınevi
Basım Tarihi: Mayıs
2024
Kitabını
İndirmek İçin Tıklayınız
Halkın Sesi
Kütüphanesi İçin Tıklayınız
ÖNSÖZ
Gazze aylardır
acımasızca bombalanıyor… Her gün, her saat her dakika silahsız savunmasız
a“sivil”lerin üzerine bomba yağıyor. Küçücük bedenler beyaz kefenlere
sarılıyor, yaralananlar kan ve gözyaşı içinde çaresizce bekliyor, tedavi
imkanları bile yok. İsrail ablukası tüm sertliği ile sürerken açlık ve
hastalıklardan ölenlerin sayısı da artıyor. Tüm evler, yollar, yaşam alanları
bombalarla enkaz yığınına çevrilmiş…
Her şey tüm
dünyanın gözleri önünde…, televizyon kameraları bu katliamı, bu soykırımı
naklen dünyaya duyuruyorlar. Kendilerine mikrofon tutulan Gazzeliler “insanlık
nerede” diye haykırıyorlar. Dünya’ya her gün “insan hakları” dersi veren ABD,
İngiltere ve diğer müttefikleri sessizce izliyorlar olan biteni.
İsrail
saldırısının başında Tel Aviv’e koşarak Netenyahu yönetimine desteklerini
bildiren, “İsrail halkının kendini savunma hakkı” olduğunu söyleyen ABD,
İngiltere, Fransa ve İtalya yöneticileri katliamcı İsrail yönetimine silah
göndermeye devam ediyorlar.
İsrail kendini
savunuyormuş…
Peki 7 Ekim
eylemlerinden önce on yıllardır her gün saldırılara maruz kalan, işkence gören,
hapishanelere doldurulanlar kimler? Milyonlarcası topraklarından kovularak
yıllardır komşu ülkelerde iltica kamplarına sürünmeye mahkûm edilenler kimler?
Gazze şeridine sıkıştırılan, kendi ülkelerinde hapishane koşulları yaşatılanlar
kimler? Kendi ülkesi evleri, bahçeleri ellerinden alınanlar kimler?
Filistin
Halkının kendini savunma hakkı yok mu?
Emperyalist
ülkelerin başkanları, kendi saflarını belli ettiler. Yine kendi sömürücü
egemenlik sistemlerinin bekası peşindeler. Bunun için yine bombalıyor, yakıp
yıkıyorlar. İnsan hayatı onlar için hiçbir şeyi ifade etmiyor.
Yugoslavya…,
Irak…, Libya…, Suriye…, Ukrayna… ve son olarak Gazze…
ABD ve AB
ülkelerinde şaşırtıcı, düşündürücü bir gerçek daha yaşanıyor. Halk adeta felç
olmuş gibi. Sanki duymuyor, görmüyor, hiçbir tepki vermiyorlar. Bazı büyük
şehirlerde Filistin halkına destek eylemleri olsa bile, bunlar yaşanan ağır
insanlık suçu karşısında küçük kalıyor. ABD senatosunda İsrail’e büyük miktarda
yardım tasarısı kabul ediliyor. İsrail sivil halkı bombalamaya hiç ara
vermiyor!
Sözde Demokrat
Avrupa’da Rus Sputnik Haber ajansını izlemek engellenmiş durumda. Rusların
kendilerini ifade hakkı yok. Eurovision Şarkı yarışmasında Filistin bayrağı ile
salona girmek yasak. ABD üniversitelerinde Gazze katliamını protesto eden
öğrencilere polis sert bir şekilde müdahale etti. Avrupa’nın pek sevdiği ifade
özgürlüğü hakkı tel tel dökülüyor.
ABD ve NATO’nun
başrolde olduğu tüm bu saldırılar artık Medya araçlarından naklen izleniyor.
Ancak herkes
aynı pencereden izlemiyor!
Açıkça söylenen
yalanlara halk nasıl inanıyor?
Kafaları bulandıran,
insani refleksleri bile felce uğratan, halkları sanki uyuşturucu almış gibi
hareketsiz bırakan ne?
Medya’nın bu
durumdaki rolü ne? İşte üzerinde durmak istediğimiz konu bu!
Medya’nın son
yıllarda eski sömürgecilik dönemindeki Kilise’nin misyonundan bile daha etkin
bir rol aldığı üzerine birçok kitap yazıldı. Algı operasyonları ve yalanlar
teşhir edildi. Ancak yetmiyor. Gazze’deki katliamlar karşısında yaşanan
sessizlik, içinde bulunduğumuz yüzyılda düşünce sistemimize yönelik nasıl bir
saldırının olduğunu araştırma, inceleme ve öğrenme görevini koyuyor önümüze.
Elinizdeki
kitap bu amaca yönelik, belli somut örneklerden hareketle yazıldı. “Yalan Haber
Yüzyılı” gerçekleri öğrenme sürecine bir nebze olsun katkıda bulunabilirse
amacına ulaşmış olacak.
Yalanlara
teslim olmayacağız.
Özkut Özkan
Mayıs 2024