S,R,Y Tipi Hapishaneler, devrimcileri diri diri mezara koyma
projesidir.
Tecritin daha katmerli olmasıdır.
Fiziksel olarak daraltılmış alanda, hareketini de
kısıtlayarak, denetleyerek dünyanı küçültmektir.
Psikolojik olarak hastalanmanı getirecek ve akli melekelerini
yitirmene neden olmaktır.
Teslim alınamayan beyinlerin teslim alma operasyonudur.
Türkiye de devrimci mücadeleye karşı tahammülsüzlük en son 6
Şubat 2024 tarihindeki Adalet Bakanlığına yönelik yapılan eylemden sonra en üst
noktaya çıktı. Halkın mücadelesini
bitirmek için demokratik kurumlar başta olmak üzere halkın evleri basılarak
adeta yıkım saldırısı başlatıldı. Duvarlar yıkıldı, kapılar kırıldı, yaşlı,
hasta insanların da aralarında olduğu yüzlerce kişi tutuklandı. Bu saldırı 80
yaşındaki insanları hapishanelerde tutarak, her gün yeni baskınlar,
tutuklamalar yapılarak devam ediyor.
Hapishanelere giren insanları da bir NATO projesi olan S,R,
Y Tipleri bekliyor. Bu hapishanelerin mantığı insanları diri diri mezara
koymaktır. Devrimci tutsaklar bu politikaya karşı Ölüm Orucu eylemiyle, Süresiz
Açlık grevi eylemiyle direniyorlar.
Nurettin Kaya 211 gündür bu saldırıya karşı Ölüm Orucunda.
AKP faşizmi, şimdiye kadar değişik tipte hapishane
örnekleriyle başarıya ulaşmayan teslim alma politikasında başarılı olmak
istiyor. Emperyalizmin desteğiyle devrimcileri yok etmenin hayalleriyle “diri
diri mezara gömme” peşinde. Ancak şimdiye kadar yapılan tüm hesapları bozan bir
gerçek var. DİRENİŞ. Özgür Tutsaklar
her saldırı politikasını bu yenilmeyen komutan sayesinde zafere ulaştırdı. S,R,
Y Tipi hapishane politikası da devrimci tutsakların ölüm pahasına
direnişleriyle başarısız olacak. Tüm bu gerçeklikle bu saldırı sadece
devrimcilere karşı değil, mücadele edenlere karşı değil, halka karşı bir saldırı,
teslim alma politikasıdır diyoruz. Bu nedenle de bu saldırıyı boşa çıkaracak
olan direnişi sahiplenmek, devrimci tutsakları sahiplenmek, zafere taşımak
sadece Özgür Tutsakların görevi de değildir. Özgür tutsaklar direnerek
görevlerini yerine getiriyor. Bu konuda dünyada eşi benzeri görülmemiş direniş
örnekleri yarattılar. Bizlere düşen de bu direnişi sahiplenmektir.
Nurettin Kaya başta olmak üzere Özgür Tutsakların
direnişlerini sahiplenmek geleceğimizi sahiplenmek ve halkın teslim
alınamayacağını da söylemek anlamına geliyor.
Geleceğimizi, mücadelemizi, tutsaklarımızı sahipleniyoruz.
Avrupa’da da ülkemizde de mücadelenin bir parçası, destekçisiyiz. Bu nedenle de
devrimci tutsaklarımızın direnişini dünyaya duyurmak, AKP faşizmini
teşhir etmek, tutsaklarımızın taleplerinin kabul edilmesi için elimizden geleni
yapmak görevimizdir. Helinler, İbrahimler, Mustafalar, Ebrular bu gerçeklikle
şehit düştüler. Adalet için, şarkılarını özgürce söylemek için ve faşizmin tüm
saldırı ve adaletsizliklerine teslim olmamak için yürüdüler ölümün üzerine. Bu
nedenle acılarımız da tazedir.
Bizim ülkemiz sürekli bir saldırıya karşı sürekli bir
direnişin yaşandığı bir ülkedir. Ancak ölüm pahasına direnilerek kazanılmıştır
tüm haklarımız. Ve ancak direnilerek korunabilir ancak. “Başka bir yol yok mu”
diye düşünenler için söylüyoruz ki, başka bir yol yoktur. Kazanmak, hak almak,
haklarına sahip çıkmak ve korumak için başkaca bir yol yoktur. Bu sadece bizim
ülkemiz için değil, tüm dünya halkları için de böyledir. Emperyalizm ve faşizm
sürekli saldırıyor, yeni saldırı yöntemleri üretiyor, bizde sürekli direniyor,
yeni direniş yöntemleri buluyoruz. Direnişten başka yol, başka bir çözümde
yoktur zaten. Evet direnilmeyenlerde vardır. Ancak direnmeyenler zaten bu
saldırılara teslim olmuş, halkı bu saldırılarla tek başına bırakmış,
emperyalizmin ve faşizmin istediği gibi “bireyler” olmuşlardır.
Direniş bizi azaltmaz tam tersine çoğaltır. Çünkü,
yenilmezliğimizin nedeni de yarın daha büyük saldırıları püskürtmenin yolu da bugün
Direnmektir. Dün direndiğimiz için bu gün yaşıyoruz. Bu gün direndiğimiz için
yarın yaşamaya devam edeceğiz. Ülkesinin özgür olmasını, bağımsızlığını
savunan, bunun için mücadele eden hiç kimse bedelleri göze almadan, bedel
ödemeden kazanacağını düşünemez. Dünya yangın yeri, ülkemiz bu yangının
ortasındayken bedel ödemeden, kılımıza zarar gelmeden kazanacağını düşünmek
hayaldir.
Bu gerçeklikle direniyor devrimci tutsaklar. Nurettin Kaya
bunun için direniyor.
Nurettin Kaya ‘nın talepleri bizimde taleplerimizdir. Bu
nedenle zaferi de sahiplenerek, bulunduğumuz her ülkede, alanda direnişi
anlatarak, Tecriti teşhir ederek, bu hapishanelerin insanları diri diri gömmek
olduğunu anlatarak kazanabiliriz. Herkesi başta Nurettin Kaya olmak üzere tüm
Özgür Tutsaklarımızı sahiplenmeye çağırıyoruz.
YAŞASIN ÖLÜM ORUCU
DİRENİŞİMİZ!
NURETTİN KAYA’NIN
TALEPLERİ KABUL EDİLSİN!
TECRİT İŞKENCEDİR,
TECRİTE SON!
S,R,Y TİPİ
HAPİSHANELER KAPATILSIN!
ÖZGÜR TUTSAKLAR
TESLİM ALINAMAZ!
ALMANYA HALK CEPHESİ