Faşizmin 6 Şubat’taki hukuk terörü ile tutuklanan Direnç Çiçeği Ayten Öztürk, yakınları ile yaptığı telefon görüşmesinde tutsaklıkta yaşadıkları tedavi haklarının engellenmesi, tekli ring işkencesi, mektup zamları ve genel temel hakların gaspı ile ilgili anlatımda bulundu.
Özgür Tutsaklar üzerindeki hak gasplarına ve tecride
karşı sesleri olmaya devam edeceğiz!
Ayten Öztürk’ün telefon görüşmesindeki anlatımları şu
şekildedir:
Sağlığım, burada ne kadar iyi olması gerekiyorsa, olmaya
çalışıyorum. Tedavi olmaya devam ediyorum.
Akrabası:
Geçmiş olsun. Herhangi bir sorun var mı, belli olan bir
şey?
Ayten Öztürk:
Dışarıda ameliyat olmuştum, biliyorsun. Ameliyat sonrası
kontrol gerekiyordu. Burada kontrole gittim, tutuklandıktan birkaç ay sonra.
Şimdilik ciddi bir şey yok, ama ara ara tekrar yaptırmak lazım.
Onun dışında mamografi yaptırdım, doktor "Düzenli mamografi
yaptırmak gerekiyor" dedi, sanırım her altı ayda birdi. İki buçuk ay önce
yaptırdım, ama sonucu halâ getirmediler; sürekli sormamıza rağmen.
Akrabası:
Cevap vermiyorlar mı, yoksa 'sonuç çıkmadı' mı diyorlar?
Ayten Öztürk:
Yok, sonucu almaya gitmemişler. Sonuç çıkmıştır, ilk
hafta çıkacağını söylemişlerdi, ama biz bilmiyoruz. Yani bir şey çıksa
öğrenemeyeceğiz, çok geç öğrenmiş olacağız.
Biliyorsundur, tekli ring geliyor bazen, ondan dolayı
gidemiyoruz bazen. Hani tek kabinli ringler var ya, hani bir insanın zor
sığdığı. Bir de benim astımım var, o devam ediyor. Düzenli ilaç alıyorum, üç
ilaç alıyorum şu anda astım için.
Bir de doktora gittiğimizde bazen kelepçe sorunu oluyor,
ya askerden kaynaklı; bazen asker diyor "ben çıkarmayacağım". Aslında
doktorun söylemesi gerekiyor. Bazen doktor diyor ki "Ben çıkart
demem". Doktor demeyince de asker çıkarmıyor zaten. Bazen de şu sorun
olabiliyor, asker çıkmıyor. Çıkmayınca da bir muayene söz konusu olmuyor.
Hastayla doktor arasında özel görüşme hakkı var, böyle bir durumda da 'hasta
hakları' diye bir şey var, "Hasta haklarını çağırın" diyoruz.
"Hasta hakları yok" diyorlar, "gelmiyor".
Öyle kalıyor yani, tekrar tekrar gitmek zorunda
kalıyorsun. Yani bir hastalık için gidiyorsun, başka bir hastalıkla gidiyorsun
bu durumlarda. Sadece ben değil, birçok arkadaşımız aynı durumda. Bir sevkin
böyle aylarca süründüğünü biliyorum.
Biz daha yeni geldik, bu sorunların başındayız yeni
tutuklananlar olarak. Ama uzun süredir bu sorunları yaşayanlar var.
Bunların dışında mektup sorunumuz var. Çok aşırı derecede
pahalı, yeni zamlar geldi. Biz de postaya verirken fark ettik. Yani onlar da
söylediler. Bir, normal mektup 30 Lira (TL), taahhütlü 81 Lira, taahhütlünün
bir gramı geçtiğinde hemen bir üst fiyata sıçrıyor. Şu an üst fiyatını
hatırlamıyorum, ama 85 Lira civarı olması lazım, 85-86 gibi.
Bizim başka aracımız da yok. Ve Sürekli bu fiyat artırımı
bizim dışarıyla iletişimimizi kesiyor.
Aslında birçok sorun var ve bu 10 dakikada ne kadar çok
şey anlatabilirim bilemiyorum.