1 mayıs FOSEM Fransa Gebze Hacıahmet Isparta Maraş Mektuplarımızla Tecriti Kıralım Muharrem Karataş Polonya Sevgi Erdoğan Vefa Evi TAYAD Tokat UTMP Zürich adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya açıklamalar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa bağcılar belgesel belçika beykoz beşiktaş boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler galatasaray gazi gençlik gerilla giresun grup yorum gözaltı gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere istanbul isveç isviçre italya izmir işçi meclisi kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba kültür sanat kütahya küçükçekmece kınık kıraç lubnan malatya maltepe mardin mersin munzur muğla nurtepe okmeydanı ortaköy piknik radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler taksim tavır dergisi tekirdağ tiyatro trabzon tuzla türkiye videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi çanakkale çayan çayan mahallesi çağlayan çekmece çerkezköy ömürtepe örnektepe İngiltere İsviçre şiir şiirler şişli

Özgül Emre, İhsan Cibelik ve Serkan Küpeli'nin 11 Haziran 2024 Günü Duruşmaları Yapıldı

3 Türkiyeli devrimci Özgül Emre, İhsan Cibelik ve Serkan Küpeli'nin Duesseldorf yüksel eyalet mahkemesinde süren 129B Davası devam ediyor. Son duruşma 11 Haziran Salı günü saat 13:30 da başladı. Özgül Emre duruşma başlamadan seyirciye seslenerek; "Burkina Faso'dan Filistin'e ve Türkiye'ye direnen halklar kazanacak!" Dedi.

  Duruşma Serkan Küpeli'nin avukatı Anna Busl'ın mahkemey heyetine verdiği dilekçe ile başladı.

Anna Busl, bir önceki duruşmalara gelen bilir kişinin anlatımlarından ve daha önce kendilerinde sunduğu belgelerden yola çıkarak, Türkiye'de 12 Eylül'den bu yana sistematik faşizm olduğunu açıkladı. Bu nedenle de Özgül Emre, İhsan Cibelik ve Serkan Küpeli ‘ye açılan 129B davanın düşürülmesini talep etti.

Daha sonra Özgül Emre'nin avukatı Ahues bir açıklama ve talepte bulundu. Özgül Emre hakkında Verfassungsschutz tarafından yazılan bazı raporların altında eski Verfassungsschutz'un başkanı Hans Georg Maaßen'nın imzası olduğunu vurguladı. Maaßen ise faşist ve ırkçı parti Afd ile bağlantıları ortaya çıkınca başkanlıktan atılan şimdi ise faşist ve nazı olduğu ispatlanan ve hakkında soruşturma açılan bir kişidir. Bu faşistin imzası olan raporların tarafsız olmadığını bu anlamda da delil olarak kullanılmaması gerektiğini vurgulayarak, bu belgelerin dosyadan çıkarılmasını talep etti. Aynı zamanda açıklamasında Verfassungsschutz'un Nazi tarihini ve şaibeli bağlantı ve ilişkilerini anlattı.

Özgül Emre de kendi açıklamasıyla bu talebi destekledi;

"Geçen yıl Potsdam'da Hitler'in iktidara gelişini hatırlatan bir toplantı yapıldı. Afd üyelerin, bilinen Nazilerin ve tekel temsilcileri bir araya geldi. Amaç; Neonazi düşünceleri yaymak ve iktidarı almak. Bu toplantıyı bağımsız medya tarafından toplantıdan bir yıl sonra öğrendik. (...) Verfassungsschutz muhtemelen o dönem, Ekmek ve adalete aç insanların sesi olmak isteyen anti-faşist ve anti-emperyalistleri izlemekle meşguldü. (...) Bizler 2 yıldır tutsağız. Tecrit altında kalıyoruz. Görüşe giderken bile 4 adımlık kabinde cam kabin bölmesi olmasın rağmen yanımda iki görevli, ziyaretçimin yanında bir tercüman iki görevli bir Bka polisi bulunuyor. İçeride küçücük bir görüş kabini için bile 4 görevli ayarlanabiliyorsa, dışarıda kim bilir kaç görevli vardır. (...)

Gazze'de insanlığa karşı suç işlenirken, Almanya İsrailli destekliyor ve buna tarihsel olarak mecburuz açıklaması yapıyor. Neye mecbur Almanya?

Kalbim Filistin’dir katledilen dünya halklarıyla...

Eğer tarihsel bir zorunluluk varsa, bu tarihte 52 milyon insanın katillerini cezalandırmak değil mi?

Yoksa savaşlar için silah satmak finansal destek mi? (...)

Neo Nazilerin konserler festivaller yapmasına müsaade etmek mi? Neye mecbur Almanya?

Afd bugün Almanya'da 2. Güçlü parti hatta bazı bölgelerde birinci.

Bu geçmişten bugüne işleyen siyasetin sonucu. Solingende geçenlerde yaşanan kundaklama 2.Solingen diye anılıyor. Duesseldorf’a yaşanan patlama kundaklama ve ölenler...on binlerce saldırının sebebi bu politika ve cezalandırmama kültürü. (...)

Maaßen beni neden ilgilendiriyor.

Benim demokratik eylemlerden yargılanmak, basın özgürlüğü. Cenazelere katılmak, düşünce özgürlüğü; "düşünüyorsam öyleyse suçlusun" diyen Maaßen böyle benim karşıma çıktı. (...)

Potsdam'da konuşulanlar; Vatandaş olmayanlar kolayca sürgün edilebilir ama vatandaş olanlar ne olacak. Onları sürgün etmek anayasaya da aykırı. O zaman önce Anayasa değiştirilecek. Bunun için ise önce Anayasaya güvensizlik yaratmak gerekiyor sonra tamamen yok sayarak hayata geçirilecek. Peki kim yapacak? Geçmişte Goebbels'in yaptığını kim yapacak? Çok düşünmeye tartışmaya gerek yok. Hans Georg Maaßen.

Dünden bugüne bu düşüncelerin savunucusu olmuş, bunun üzerine kitaplar yazmış, Verfassungsschutz başkanı olmuş ve zevk ile Türkiyeli devrimcilerin kriminalize edilmesini hazırlıyor. O düşünüyordu; bizim demokratik haklarımızı kullanmak suç sayılıyordu. O düşünüyordu; Neonazilerin katliamları eylemleri oluyordu. O düşünüyordu; ben örgüt üyesi oldum ve hatta sorumlu oldum. Kanıt mı? Ne kanıtı? Kanıt onun düşüncesiydi. Kanıt ne için lazım ki bu şekilde dün yaptık oldu, bugün de olur. Ve oluyor tabi. 2 yıldır tutsağız. Tecritteyiz. (...)

Hans  Georg Maaßen sadece ırkçı ve faşist değil, yedek Afd kuran Hans Georg Maaßen, Goebbels'in devamcısı onun görevini misyon edinmiş. 52 milyon insanı katledilen düşüncelerin savunucusu. (...) Bu anlamıyla Hans Georg Maaßen Vatana İhanetten tutuklanmalı. Faşizm bir daha asla diyen onurlu hakimleri göreve çağırıyorum.

Onun imza attığı tüm dosyalar bağımsız bir heyet tarafından incelenmeli. Onun elinin değdiği dosyam derhal düşürülmeli ve biz serbest bırakılmalıyız.

Sadece adaletin geç de olsa sağlanması için değil, insanların anayasaya tekrar güvenini kazanmak için asıl olarak. (...)

Artık dün sol olduğunu iddia edenlere de sıra geldi. Demokrasiden bahseden, örgütlenen hatta SPD, Yeşillerin bile can güvenliği için anti-faşistler tek barikattır. Bizi anti-faşistleri tutsak ederek, halkı da savunmasız bıraktılar. Naziler serbest dışarıdayken, biz neden hala tutsağız? (...) Taleplerim;

1-Hans Georg Maaßen Vatana İhanetten tutuklansın!

2-Dosyaları bağımsız bir heyet tarafından incelensin!

3- Bizim dosyamız düşürülsün ve serbest bırakılalım!"

Özgül Emre'nin açıklamasına cevap olarak Savcı Ralf Setton; "bu tiyatroya komplo teorilerine artık son verilsin" diyerek polemik yapmaya başladı. Maaßen'nın dosya ile alakası olmadığını sadece eski başkan olarak belgeleri imzaladığını her hangi bir tanık konumda olmadığını söyledi. Bu konuşmaların ve taleplerin bu anlamda dava ile bağlantılı olmadığını iddia etti. Olsa bile belgelerin içinde yazanların etkisini düşürmediğini savundu.

 

Duruşmanın sonlarına doğru Özgül Emre'nin avukatı Yener Sözen, bir dilekçe daha vereceğini duyurdu. Daha kaç dilekçenin dava boyunca geleceğini soran hakim; "Ben davanın hızlanması için anlaşmamızın gereğini yaptım. Sıra sizde" diyerek, tutsakların suçlarının bir kısmını kabul etmesini istedi. Süresiz açlık grevi daha devam ederken hakim böyle bir teklifte bulunmuştu. Siz suçlamaların bir kısmını kabul edin, biz de Türkiye ile ilgili bir bilir kişi davet edelim. Denilmişti. Oysa bu anlaşmayı tutsaklar bu şekilde kabul etmediklerini çoktan açıklamışlardı.

 

Özgül Emre'nin avukatı Ahues ayrıca dijitallerin, heyete ilettiği tüm açıklama ve dilekçelere rağmen hala delil olarak kullanılmasını, bu konuda tüm taleplerinin reddedildiğini kabul etmeyeceğini ve bununla ilgili tekrar açıklamalar yapmak istediğini ve bir bölümünde bilir kişi davet etmek istediğin açıkladı.

Savcı tarafından Özgül Emre'nin "Ferza" olduğu iddia ediliyor. Dijitallerde geçen yazışmalarda ise Ferza adlı kişinin bacağında bir yanık izi olduğu söyleniyor. Avukatlar, Özgül Emre'nin bacağında her hangi bir yanık izninin olmadığını kanıtlayarak, bu komployu boşa çıkarmak istiyorlar. Bunun için bir doktor raporu almak istediklerini açıkladılar. Özgül Emre de "gelsin hakim kendisi de baksın isterse!" Dedi. Hakim hapishane doktorunun bakmasını, her hangi bir özel doktor için para ödeyemeyeceklerini söyledi. Hapishane doktorunun bakması Avukatlar ve Özgül Emre tarafından kabul edildi.

En son savcı davaya Meriç şehitlerini ve çağlayan eylemini de dosya olarak eklemek istediğini bir kez daha yineledi. Duruşma saat 15:30 da sonlandırıldı. 12 Haziran iptal edildi ve bir sonraki duruşmanın 19 Haziran'da saat 9:30 da olacağı ilan edildi.

Özgül Emre duruşmadan sonra bir kez daha seyircilere seslendi. "Nurettin Kaya Onurumuzdur!" Dedi.

ÖZGÜR TUTSAKLAR ÖZGÜL EMRE, İHSAN CİBELİK VE SERKAN KÜPELİ ONURUMUZDUR!

129 B DAVASI DÜŞÜRÜLSÜN!

EMPERYALİZM BİZİ DEĞİL, BİZ EMPERYALİZMİ YARGILAMAYA DEVAM EDECEĞİZ!

[blogger]

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.