KESB tarafından çocuklarımla görüşmem yasaklandı. KESB
(Kindes und Erwachsenenschutzbehörden = Çocuk ve yetişkinleri Koruma Kurumu)
tarafından verilen bu kararla, BABALIK HAKKIMI KULLANMAM VE BABALIK GÖREVİMİ
yerine getirmem engellenmiş oldu.
Tamamen haksız ve yanlış bulduğum bu kararı bir baba olarak
protesto etmek ve kararın düzeltilmesini talep etmek için demokratik hakkımı
kullanarak bir protesto eylemi yapmak istedim.
Ancak Zürih-Dietikon Polisi, bu demokratik hakkımı
kullanmama İZİN VERMEYECEKLERİNİ belirtti.
SORUYORUM: DEVLET VEYA BELEDİYE KURUMLARI PROTESTO EDİLEMEZ
Mİ?
Zürih-Dietikon polisi izin vermeme bahanesi olarak
"bizim kurumumuzu protesto edeceksiniz, izin vermeyiz" dedi.
Tüm dünyada, protestoların ezici bölümü, zaten devletlerin
baskıcı, yasakçı uygulamalarına karşıdır.
Ama demek ki, Zürih polisine göre, "devlet kurumları
eleştirilemez, protesto edilemez!"
"BURANIN PATRONU BENİM!"
Zürih-Dietikon polisinin bu tavrı üzerine bu yasaklama
kararını yazılı olarak istedim.
Bana YAZILI olarak aynen şöyle cevap verdiler:
"Ben izin vermiyorum."
Yani Zürih-Dietikon polisi diyor ki: burada yasalar, hukuk
geçerli değil, BENİM DEDİĞİM GEÇERLİ.
O zaman ben de soruyorum:
Zürih'i yasalar mı yönetiyor, keyfilik mi?
Sonuç olarak, Zürih-Dietikon polisi, insanların en doğal
haklarından biri olan protesto hakkımı gasp etmektedir.
DİRENME HAKKI ve PROTESTO HAKKI, Birleşmiş Milletler dahil,
dünyanın tüm insan hakları metinlerinde yer alan en temel, en vazgeçilmez
haklardan biridir.
BABALIK HAKKIMI GERİ İSTİYORUM.
BABALIK HAKKIMI İSTEMEME ENGEL OLAN PROTESTO VE DİRENME
HAKKIMI İSTİYORUM.
Ben, başvurumda belirttiğim saatte protesto yerimde
olacağım. Zürih-Dietikon polisi, baskıcı yasakçı ve yasadışı tutumuna son
vermeli, demokratik, yasal, meşru hakkımı kullanmamı sağlamalıdır!
Uzay UZATMAZ