30 Mart 1972 tarihi, bir miladdır.
Kurtuluşun yolu, Kızıldere'de açık, kesin bir manifestoya dönüştürülmüştür.
Kızıldere, bir kahramanlık destanının adıdır. Anadolu'nun kurtuluşu uğruna
yazılmış bir destandır.
Bu destandan çok korktu egemen
sınıflar.
Kızıldere adı, Mahir adı,
oligarşinin "sakıncalılar" listesine girdi.
Bu direnişi tarihten silemezlerdi.
Yapabilecekleri tek şey,
UNUTTURMAK'tı.
UNUTTURAMADILAR!
Binlerce çocuğa Mahir adı verildi
Anadolu'da.
Onbinler, yüzbinler,
"Kızıldere Manifestosu Yolunda İleri", "Yolumuz Çayanların
Yoludur" sloganlarıyla geçtiler meydanları.
Gençtiler. Burjuvazi onların
gençliğini ileri sürüp, Anadolu ihtilali açısından üstlendikleri büyük misyonu
küçültmeye çalıştı.
Burjuvaziye göre "Gençtiler,
cahildiler, heyecanlıydılar..."
Evet gençtiler; ama bilgeleşmiş,
kavgada ustalaşmış, halkını ve ülkesini tanıyan bir gençlikti onlar.
Evet heyecanlıydılar; halkın
kurtuluşunun, vatanın bağımsızlığının heyecanı sarmıştı yüreklerini.
Hayatlarını bilinçle,
kararlılıkla, iradeleriyle ortaya koyabilecek kadar olgundular.
İşkencelere, hapisliklere direnecek
kadar olgundular.
İhanetlerde yıkılmayacak kadar
tecrübeliydiler.
Onlar, statükolardan kopuşların
temsilcileriydiler. Sordular, sorguladılar, araştırdılar, kendi önlerini
aydınlattılar. Bu yolda savaşıp, Türkiye halklarının yol göstericisi oldular.
Burjuvazinin aşağılık
kalemşörleri, "Mahir yaşasaydı..." diye başlayan spekülasyonları çok
severler. tabii öngördükleri ihtimaller, kendileri gibi düzenin bir uşağa
olmaktan başka bir şeyi içermez.
Ama cümlelerine yanlış
başlıyorlar. Çünkü Mahir zaten yaşıyor. Teorisiyle, Türkiye halklarının
kurtuluşu için ortaya koyduğu stratejiyle, pratiğiyle yaşıyor. Kendileri ise,
medya patronlarına uşaklık yaparak, zaten çoktan intihar etmişlerdir.
Yaşayan ölülerdir onlar.
Kim var onların bir tek sözüne
kulak asan?
Kim var onların yolundan yürüyen?
Mahir ve onun mimarı olduğu
Kızıldere destanı, halkımıza yol göstermeye devam ediyor. Hiç unutmadık
Kızıldere'yi.
Unutmayacağız.
Kızıldere, öncesi ve sonrasıyla
bütünleşen bir destandır. Bu kısa broşürde bu destanı özetle anlatmaya
çalıştık.
Yalnızca hesap sormak için değil,
Anadolu ihtilalini gerçekleştirmek için unutmuyoruz Kızıldere'yi.
Kızıldere, halkımızı Anadolu Halk
Cumhuriyeti'ne götürecek kurtuluş yoludur.