Yunanistan devleti son yıllarda kendini emperyalizme kanıtlamak için devrimcilere saldırıyor. Ne kadar saldırırsa o kadar şirin gözükecek. Ayrıca Türkiye devleti ile karşılıklı çıkar ilişkileri ve pazarlıkları sonucu bütün evrensel hukuk kuralları ayaklar altına alınıyor, kendi yasalarını çiğnemekten çekinmiyor.
Devrimcilerin yargılandığı
"Halkida Davası" olarak bilinen davada da yapabileceği her türlü
hukuksuzluğu yaptı. Gözaltına alırken işkence yapmaktan, yasalarında olmayan
yükseklikte cezalar vermeye kadar akıllara gelmeyen biçimleri denedi. Bu
hukuksuzluğu teşhir eden devrimciler açlık grevi yaparak mücadele etti ve
tahliye oldular. Hatta beraat ettiler.
Ancak bu yenilgiyi kabul etmeyen işbirlikçi Yunan hükümeti itiraz edip
davanın kararının bozulmasını sağladı. Normal bir durumda duruşma günü
belirlenip dava görülecekken bu defa haklarında hiç bir yakalama kararı olmayan
devrimcileri tek tek yolda, dernekten çıkınca ve gezerken adeta kaçırarak eski
davalarını gerekçe göstererek yeniden tutukladı. Elinin altında tutup eğer
başarabilirse bu dava kendi lehlerine sonuçlanırsa yıllarca yatırmayı planladı.
Ancak bu davalar aslında tutuklanması bile gerektirmeyen davalardı. Nereden
baksan tutarsızlıktı. Devrimciler yeniden direndi bu hukuksuzluğa. Ve kendi prosörleri
neyse o hayata geçirildi. Ama "amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek"
olunca yine hukuksuzluk devam etti. Haksız yere tutuklu bulunan insanlar
kefaletle serbest kalması gerekirken bu defa da "Sınır Dışı" edilme
tehdidiyle salıverilmediler. Yine bir mücadele ve bu hukuksuzluk kısmi olarak
kırıldı. Üç devrimci serbest kaldı. Bu devrimciler den biri olan ALİ ERCAN
GÖKOĞLU hala serbest bırakılmayarak sınır dışı edilmek isteniyor. Bunu göçmen
olan devrimcilere tehdit unsuru olarak kullanmak gözdağı vermek istiyor. Buna
iki kere itiraz edildiği halde reddedildi.
Sınır Dışı
Kararı Ali Ercan Gökoğlu nu Türkiye faşizmine teslim etmek demektir.
Siyasi
Mültecilik Haktır. Bu hak yüzlerce yıldır can ve kan bedeli kazanılmış bir
haktır. Yunanistan hükümetinin insafında, iki dudağı arasında, keyfi bir hak
değildir. Bu nedenle de Yunanistan devletini kendi yasalarına uymaya ALİ ERCAN
GÖKOĞLU'NU derhal serbest bırakmaya çağırıyoruz. Emperyalizmi arkasına alıp tüm insanlık dışı
yöntemlerle halkı katleden, çoluk çocuk demeden insanların görmeye dayanamadığı
vahşeti yaratan İsrail mi olmak hedefiniz? Yoksa o çok övündüğünüz "Atina
demokrasinin" anavatanı mı? Kimsiniz gerçekten? Kim olmaya özeniyor, kim
olmak istiyorsunuz? Devrimcilere yasalarınızı ayaklar altına alarak uğraşmak
sizi kurtarmaz. Çünkü, emperyalizmin ilk harcadığı işbirlikçileridir. Ayrıca
emperyalizmin bir geleceği yoktur. Zamanı geçmiş, bitmiş tükenmiş ve can
çekişmektedir. Batarken sağa sola tutunarak, tutunduğu her şeyi kendiyle
birlikte tarihin çöplüğüne götürecek kadar kudretlidir artık. Saldırganlığı bu
yüzdendir, katliamları bu yüzden, Biraz daha yaşamak içindir bütün çabası.
Gerisi de umrunda değildir.
O nedenle
çok fazla güvenmeyin!
O nedenle
Ali Ercan Gökoğlu'nu Derhal Serbest bırakın!
Sevgili halkımız,
Herkesi Ali
Ercan Gökoğlu’na sahip çıkmaya çağırıyoruz. Ali Ercan Gökoğlu bir devrimcidir. Halkı
ve vatani için onlarca yıldır mücadele eden, hapishanelerde yatan, bedel ödeyen
halkın onurlu evlatlarından biridir.
Bunun için bugün
vatanından uzakta yaşamak zorunda kalmıştır.
Bizim
kardeşimiz, oğlumuz, evladımızdır. Sahip Çıkalım!
Herkesi Ali
Ercan Gökoğlu’na sahip çıkmaya, Yunanistan hükümetini uyarmaya ve bu kararından
vazgeçirmeye çağırıyoruz!
ALİ ERCAN
GÖKOĞLU DERHAL SERBEST BİRAKİLSİN!
DEVRİMCİLİK
YAPMAK SUÇ DEĞİL GÖREVDİR!
YUNAN
HÜKÜMETİ DEVRİMCİLERİ TEHDİT ETMEKTEN VAZGEÇ!
ALMANYA HALK
CEPHESİ