1 mayıs FOSEM Fransa Gebze Hacıahmet Isparta Maraş Mektuplarımızla Tecriti Kıralım Muharrem Karataş Polonya Sevgi Erdoğan Vefa Evi TAYAD Tokat UTMP Zürich adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya açıklamalar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa bağcılar belgesel belçika beykoz beşiktaş boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler galatasaray gazi gençlik gerilla giresun grup yorum gözaltı gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere istanbul isveç isviçre italya izmir işçi meclisi kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba kültür sanat kütahya küçükçekmece kınık kıraç lubnan malatya maltepe mardin mersin munzur muğla nurtepe okmeydanı ortaköy piknik radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler taksim tavır dergisi tekirdağ tiyatro trabzon tuzla türkiye videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi çanakkale çayan çayan mahallesi çağlayan çekmece çerkezköy ömürtepe örnektepe İngiltere İsviçre şiir şiirler şişli

Almanya’da 3 Devrimci Tutsağın 66. Mahkemesi Düsseldorf Olg'de Görüldü!

 

Faşist 129b yasalarından yargılanan 3 devrimci tutsağın Mahkemesi 7 Kasım Perşembe günü Düsseldorf OLG'de görüldü. Mahkeme İhsan Cibelik'in son sözleriyle devam etti.

 

İhsan Cibelik;

" Bizi neden tutukladınız. Gerçekte terörle alakası olmayan bizi tutukladığınızda dünya daha mı adaletli oldu. Bizim dışarıdaki etkinliklerimizden rahatsız olan tek bir kurum var mı. Yok. Asıl rahatsız olanlar gerçek suçlulardır. Bu davada o yüzden. Soruyu tekrar ediyorum. Bize ceza verdiğinizde hangi sorunlar çözülecek. Hangi suç cezasını bulacak. Bizim tutuklandığımız süreçte Soma'da maden katliamı yaşandı. Çok da pahalı olmayan güvenlik önlemlerini almayan patronlar 301 madenciyi öldürdüler. 301 insanı öldürenlerin hiçbiri hapiste değil. Madencileri tekmeleyen bürokrat şu an Frankfurt konsolosluğunda görevli. Patronlar 301 madencinin her biri için sadece 1,5 gün hapis yattılar. Ardından Ermenek'te bir maden katliamı gerçekleştirildi. Yine benzer olaylar yaşandı. 1999 büyük depremi yaşandı. Ölenlerin rakamları gerçekten daha az gösterildi. Bir deprem vergisi konuldu. Sadece bir seferlik denildi. Halktan milyonlarca da TL alındı. Başbakan memurların maaşlarına kullandı o alınan paraları. O gün de büyük deprem için çok yazıldı. Büyük fonlar oluşturuldu. Ama 6 Şubat'ta 3 gün halkın yanında hiç kimse yoktu. İnternet bağlantısı kesildi. İktidar halkın yardımlarını halka parayla sattı. Her yerden trilyonlarca yardım toplandı. Ama iki yıldır halka ev vermediler. 2 yıldır konteyner de yaşadı halk. Salgından soğuktan ölenler Haber dahi yapılmadı. Biz tutukluyduk. Kanadalı bir şirket Erzincan iliç'te 9 işçiye mezar oldu. Siyanürlü toprak yığdılar. Bölgede tarım yapılamaz oldu. Hiç kimse bunun için cezalandırılmadı. Biz tutukluyken 2022 ve 2023 yılında ormanlar yandı. Onlarca gazeteci tutuklandı. Belediyelere Kayyum atandı. Türkiye'deki faşist rejimin meşru olduğunu savunan bu iddianame ile bizi tutukladınız. Ancak bu faşist rejimde hukuku mumla arasanız dahi bulamazsınız. Mesela 19 Aralık katliamına dair dava bitmedi. Diri diri yaktılar tutsakları. Bu en ince detayı planlanan katliamda kimse tutuklanmadı. Bu hukuksuzluğa girmiyor mu? 

Bayrampaşa katliamında diri diri yakılan Birsen Kars'ı bizzat tanıdım. Onun cenazesine katılmayı suç saydınız. Bunu yaparak yukarıda yazdığımı doğru kılmıyor musunuz? 

Mesela 2013'te İstanbul gezide başlayıp ülkenin her tarafına yayılan yüzlerce protesto olmuştu. Orada hedef gösterilen 14 yaşındaki bir çocuk vardı. Berkin Elvan vurulduğunda devletin en üstüne kadar herkes yargılansın dedik. Katil 16 yıl ceza aldı ama bir gün bile tutuklanmadı. İşime devam edeceğim dedi ve etti. Erdoğan işine gelmeyen kurallara uymadı ve uyumayacak. Biz tutuklandığımızda dünya daha yaşanılabilir bir hale gelmedi. Hiçbir toplumsal sorun çözüm bulmadı. Çünkü çözüm sosyalizmde. Her birimizi yalan yanlış kopya olan dosyalarla yargılıyorsunuz. Binlerce sayfalık dosyalarla. O sayfaları da değineceğim. 

Bu yılın temmuzunda 60 yaşında bastım. Bu kadar uzun yaşayacağımı hiç düşünmemiştim. Çünkü yaşamayı çok seven ama günü geldiğinde de gözünü kırpmadan halkı için ölebilen nice insan tanıdım. Elbette ki yaşama uzunluğu Bizim elimizde değil. Ama onurlu ilkeli yaşamak bizim elimizde.

Buradan önce 10.5 yıl Türkiye'de hapis yattım. Türkiye'de hiçbir şey yokken nasıl yasadışı yapılır bir insan çok iyi öğrendim. Türkiye'deki sistem faşizmdir. Yapısı gereği az esnektir. Faşizmin sınırları çok dar olduğu için eğer hak ve özgürlüklerinizi kullanırsanız ve de muhalifseniz terörist olursunuz. O zaman da siz teröristliğinizi kanıtlamak için işkence meşrudur. Örneğin Ayten Öztürk. Yasal olmayan yollardan alınıp işkence gördüğünde bedeninde 898 yara vardı. İşkencelerden sonra yasal olan polislere teslim edildi."

İhsan Cibelik'in konuşması devam ederken mahkemeye ara verildi. Özgül Emre;

"ne Trump, Ne başkası. Kahrolsun emperyalizm. Yaşasın Tam Bağımsızlık." ve " Kayyumlarla halkı teslim alamazlar. Ne seçim, ne sandık. Çözüm devrimde." dedi.

Aranın ardından İhsan Cibelik devam etti.

İhsan Cibelik:

" Bu davada somut suç yerine Propaganda, elektronik belgeler suç olarak sayılmış. 13 yıl izlenmişim. Para toplamış Devrimci tutsaklara para göndermiş yardım etmişim gibi suçlar var. Dosya da suç sayılanları geri kalanları suç olarak ele alındığında bir mahkeme niteliğini kaybetmiştir. Bu davada aile ve çocuk yaz kampı ile ilgili bir suçlama var. Açık bir kaynaktan alınan bilgiler terör örgütüne kadro kazandırmak diye lanse edilmiş. Yemek, içmek, çocukları sevmek bile terör örgütüne kadro kazandırmak sayılmış. Mahkeme heyeti ise çıkarın bunları demiyor. Türkiye'de ekonomik, kültürel şiddetin yanı sıra fiziksel şiddet de var dedik. Ben de anlattım bunu. Bilirkişi de anlattı. Ama dikkate alınmadık. Türkiye'deki işkenceyi ve hukuksuzluğu anlatmak zorundayım. Türkiye'de polis ile ilk karşı karşıya gelişim 1980'lerin ardından olmuştu. Üniversiteler özelliklerini kaybetmesi için kurulan YÖK hala işlemekte. 1986'da henüz hiçbir demokratik ile faaliyetine izin verilmiyordu. 1 Mayıs yasaklanmıştı. Ancak Ankara'nın bir köşesinde 1 Mayıs için bir masa açılmıştı. Biz de o masaya karanfil götürdük. 3 saat sonra sivil polisler beni gözaltına aldı. Çok kesin bir şekilde tehdit ettiler. Ardından bıraktılar. 1987'de üniversite kampüsünün yurdunda kalırken 4 arkadaşım jandarma karakoluna götürülmüştü. Onları sormak için karakola gittik. Bizim de kimliklerimizi aldılar. Ardından odaya gelerek diğer arkadaşlarımı yollayıp benim orada kalmamı söylediler. Siyasi şubeden baskı varmış. Sen komünist misin dediler. Tabii ki korkmuştum ama arkadaşımı sormanın meşru bir halk olduğunu düşünmüştüm. 

O zaman Ankara'da derin araştırma laboratuvarı DAL diye bir yer vardı. Bir işkencehane. Oraya giren kişi dayanamaz itirafçı olur diye bir şey vardı. Arkadaşımı da bir hafta oraya götürmüşlerdi. Elektrikli işkence, itfaiye hırtumu ile tazikli su sıkma, hayalara elektrik verme gibi işkenceler gördü arkadaşım. 

1988 aralığında Ben de DAL'ı gördüm. Üniversitede bir bildiri dağıtılmış. Bu yüzden jandarma yurda baskın yapmış. Ben yurda giderken arkadaşım beni çevirdi ve bunları anlattı. DAL'da işkence görmüş olan arkadaşım. Beni de arıyorlarmış. Oraya gidersek sonumun ne olacağını biliyorduk. Ama gitmezsek de okulumuzu bırakmak, kaçak yaşamak zorunda kalacaktım. Ben de gitmeye karar verdim. DAL'ı daha önce görmüş olan arkadaşım sadece sıkı giyin diyebildi. Ve benim için 14 günlük işkence başladı. 14 gün boyunca dışarıyı görmedim. Tazyikli su ve elektrik işkencesi sonrası ıslak zemine atılıyordum. Ankara'nın ayazını herkes bilir. Günlerce şiddetli titreme yaşıyorduk. 24 yaşındayken ilk kez işkencesi ile ünlü olan o mekanda işkence ile tanışmış oldum. Bundan 23 yıl önce onurlu bir ölüm orucu direnşi sürdürdük. Orada wernice korsakof oldum. Yani unutkanlık ve hafızada zayıflık. Ama ben yaşadığım işkenceleri unutmadım. İşkencede katledilen Birtan Altınbaş’ı unutmadım. İşkencecileri ise cezasız kaldı. Unutmadım Çünkü 1993 Nisan'da, 1994 Ocak'ında 2000 katliamında tekrar tekrar yaşadım bunu. Unutmadım çünkü JİTEM'in baskı yaptığı bir müzik evine biz de iki koli Grup Ekin ve Grup Yorum kasetiyle destek olmaya gitmiştik. Orada tanıştığım Doktor Metin Can ve Avukat Hasan Kaya bir yıl sonra yine JİTEM tarafından katledilmişti. İşkence edilmiş bedenleri ise yol kenarına bırakılmıştı. Unutmadım Çünkü 1992 yılında Sivas'ta öğrencilerimle birlikte Pir Sultan Derneği'nin festivaline katılmıştık. Faşist devlet festivaldekileri linç ettirmişti. Birçoğunun tanıdığım 33 insan katledildi. Başbakan yardımcısı müdahale için bir türlü oradaki polislere ulaşamamıştı."

Ardından bir ara verildi. Aradan sonra İhsan Cibelik Çav Bella şarkısının Almancası ile son sözlerine başladı. Savunmasına ülkede ve Avrupa'da Grup Yorum'a yapılan baskılarla devam etti. Helin Bölek, İbrahim Gökçek, Mustafa Koçak ve Ebru Timtik'i anlattı. 2016 yılında Türkiye'de Grup Yorum'un konser yasakları başladığında aynı şekilde Avrupa'da da Grup Yorum'a yapılan baskıları anlattı. Paralel olarak gelişen ve artan baskıların masum olmadığını söyledi. 

Ardından mahkeme 20 Kasın saat 09.30'da başlamak üzere bitirildi. İhsan Cibelik son sözlerine devam edecek. Ardından ise Özgül Emre son sözlerine başlayacak. 

Tüm Halkımız 3 Devrimci Tutsağın Yargılanan Değil Yargılayan Olduğu Mahkemelere Çağırıyoruz!

Faşist 129 Yasaları Kaldırılsın!

Özgül, İhsan Ve Serkan'a Özgürlük!












[blogger]

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.