1 mayıs FOSEM Fransa Gebze Hacıahmet Isparta Maraş Mektuplarımızla Tecriti Kıralım Muharrem Karataş Polonya Sevgi Erdoğan Vefa Evi TAYAD Tokat UTMP Zürich adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya açıklamalar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa bağcılar belgesel belçika beykoz beşiktaş boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler galatasaray gazi gençlik gerilla giresun grup yorum gözaltı gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere istanbul isveç isviçre italya izmir işçi meclisi kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba kültür sanat kütahya küçükçekmece kınık kıraç lubnan malatya maltepe mardin mersin munzur muğla nurtepe okmeydanı ortaköy piknik radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler taksim tavır dergisi tekirdağ tiyatro trabzon tuzla türkiye videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi çanakkale çayan çayan mahallesi çağlayan çekmece çerkezköy ömürtepe örnektepe İngiltere İsviçre şiir şiirler şişli

Emperyalizmin Yargılandığı Büyük Anti Terör Davası Sona Erdi

Mayıs 2022 tarihinde işkenceyle gözaltına alınıp tutuklanan 3 devrimci Özgül Emre, İhsan Cibelik ve Serkan Küpeli'nin emperyalizmi yargıladığı büyük anti terör davası 2 buçuk sene sonra sona erdi. Bir seneyi aşkın bir süredir süren duruşmalar boyunca Özgül Emre, İhsan Cibelik ve Serkan Küpeli yaptıkları açıklamalarla, attıkları sloganlarıyla, ML kimlikleriyle emperyalizmin onlar nezdinde devrimciliğe, sosyalizme ve halk kurtuluş mücadelelerine yönelik bütün saldırılarını boşa çıkarttılar!


Toplam 56 duruşmadan oluşan büyük anti terör davası 56 kez Almanya emperyalizminin gözdesi, 'Devlet Koruma Karargahı' adı verilen yüksek güvenlikli mahkeme binasında görülmüştür. 56 kez halkımız, Özgül'ün, İhsan'ın ve Serkan'ın büyük ailesi, yoldaşları, dostları bütün güvenlik önlemlerine, gözdağı verme çabalarına ve gövde gösterilerine rağmen bu salonu hiç boş bırakmadı. Bu son duruşmada da 80'den fazla insan; Silahlı polisler, çevik kuvvetler, sivil polisler ve gardiyanlarla doldurulmuş salonda tutsaklarını sahiplenmek için hazır bulundular.

Salona giren kitle üç devrimciyi alkışlarla karşıladı. 'Sizi Çok Seviyoruz' diye seslenen kitleye tutsaklar 'Adaleti biz sağlayacağız' ve 'duvarları vız gelir' sloganlarıyla karşılık verdiler. Salona en son giriş yapan heyet cezaları açıklayarak başladı. Titrek sesle konuşan, halkın tepkisinden korku dolu tavrıyla cezaları okumaya başlayan heyet başkanı Bachler; Özgül Emre'ye 5 sene, İhsan Cibelik'e 4 sene 3 ay, Serkan Küpeli'ye 3 sene 3 ay hapis cezası vereceklerini açıkladı. Sonra ise üç devrimcinin kimlik tespitini yapıp cezaların açıklamasıyla devam etti.

ALMANYA EMPERYALİZMİ DİYOR Kİ; 'ADALETSİZLİK VAR, KATLİAM VAR, AMA DİRENECEKSENİZ BENİM İSTEDİĞİM GİBİ DİRENECEKSİNİZ'!

Bachler; Heyet adına verilen cezaların gerekçelerini okurken adaletsizliğe kılıf uydurma çabasını gizleyemedi. 'Evet Türkiye hukuk devleti değildir, ama ona rağmen direnme hakkı yoktur' dedi. 'Şiddetsiz direniş yolları tarihsel olarak çok fazla başarı örneğine sahip olmasa da tek doğru yol şiddetsiz direniştir. DHKP-C bu direnme yöntemini reddediyor. Silahlı direniş ise tarihine bakıldığında, özellikle Türkiye örneğinde bir araç olmaktan çıkıp bir amaç haline geliyor'. Tutsakların ve savunmanın sayısız dilekçesi, açıklaması üzerine silahlı mücadeleyi mahkum edemediler. Faşizme karşı silahlı direnişin meşruluğunu heyet çok iyi biliyor. Almanya'nın kanlı tarihinden biliyor. Ancak silahlı mücadeleyi mahkum edemeyen heyet; Silahlı mücadelenin ancak yürütülüş biçimine çarpık bir eleştiri getirebiliyor.

'ÖZGÜL EMRE'NİN ALMANYA SORUMLUSU OLDUĞUNU KANITLAYAMADIK, AMA BİR GÖREVİ VARDI'

Bachler devamında tutsakların kişisel suçlamalarına yönelik açıklamalarda bulundu. Özgül Emre için dedi ki; 'Biz iddia makamının iddiasına rağmen Özgül Emre'nin Almanya sorumlusu olduğunu tespit edemedik. Ancak bir özel görevi yerine getirmek için Almanya'ya gönderildiğini biliyoruz' dedi. Bu özel görev nedir? Bu özel görevi nerede, ne zaman, hangi şekilde yerine getirdi? Bu konuda herhangi bir açıklama, herhangi bir delil yoktur. Örgüt üyeliği nasıl somutlanıyor, nasıl kanıtlanıyor, hangi delillerle sabitleniyor, bu soruların hiç birine cevap yoktur. Almanya sorumluluğu kanıtlanamamış, ancak efendileri Özgül Emre'yi hedefe koymuş. Sırf bu yüzden Özgül Emre'ye Almanya sorumlusuna verilen yükseklikte ceza verilmiştir. Ne var ki; Almanya sorumluluğunu kanıtlayamadık ama Almanya sorumlusu kadar ceza verdik diyerek adaletsizliğe, hukuksuzluğa adil görüntüsü vermeye çalışmıştır Bachler ve heyeti.

'FAALİYETLERİ TESPİT EDEMEDİK, AMA KATALOG SUÇLARIN İŞLENDİĞİNİ BİLİYORUZ'

Heyet Özgül, İhsan ve Serkan hakkında bölge ve alan sorumluluklarını kanıt olmasa da varsayarak 'bölge sorumlusu sahte pasaport, temiz ev temin etme, yurt dışına çıkarma faaliyetlerini işler' diyerek hiç bir somut delil olmamasına rağmen 'bölge sorumlu bunları yapar' mantığıyla yorumlar üzerinden cezalara bahane uydurdu. Bütün davayı işte bu şekilde özetlemiştir Bachler. 'Elimizde bir şey yok, ama yaptığınıza inanıyoruz' diyorlar. 'Elimizde delil yoktur, ama sizi yargılamakta kararlıyız' dediler 56 duruşma boyunca. Bu davanın siyasi bir dava olduğunu, sınıflar savaşının bir alanı olduğunu, ideolojilerin savaş arenası olduğunu bir kez daha gözler önüne serdiler.

SERKAN KÜPELİ TAHLİYE EDİLDİ

Mahkeme heyeti; Özgül Emre ve İhsan Cibelik'in tutukluluğuna devam kararı verirken, Serkan Küpeli'yi tahliye etmiştir. Bu kararı ağır tecrit koşulları, dava süresinin uzamışlığı ve ailevi koşullarını gerekçe göstererek yaptı heyet. Ancak biliyoruz ki; Dava boyunca defalarca yalan söyleyen Bachler ve heyeti, Serkan'ı iyileştirici nedenlerden dolayı serbst bırakmadı. Bu bir lütuf değildi. Serkan'ın tahliyesi; 300 günden fazla bedenlerini açlığa yatırarak direnişin en önünde yer alan EDA DENİZ HAYDAROĞLU, ILGIN GÜLER, SEVİL SEVİMLİ ve LENA AÇIKGÖZ'ÜN kararlı direnişinden dolayı gerçekleşti. Bu tahliye; Sayısız bildiri, afiş, pankart, konser, miting, yürüyüş, çadır vb yoğunlaşmış ve kollektif emeğin sonucunda gerçekleşmiştir. Bu tahliye tutsakların kararlı duruşu, baş eğmeyen tavırları ile kazanılmıştır. 56 duruşma boyunca hiç boş bırakılmayan salondan dolayı bu karar verilmiştir. Bu tahliye kararı bedellerle, direnişlerle kazanılmıştır. Bütün dünya halkları bir kez daha gördüler ki, saldırıların önüne geçmenin tek yolu direniştir. Zaferin tek garantisi direniştir.

DEVRİMCİLİK YAPMAK SUÇ DEĞİL, GÖREVDİR

Duruşma sona erdikten sonra mahkeme heyeti; 'Küpeli'nin tahliye işlemlerini tamamlamamız için salonu bir an önce boşaltmalısınız' diyerek kitleye seslenmiştir. Amaçları sloganların, alkışların önüne geçmek oldu. Kitle bu çağrıya tek bir ağızdan 'KAHROLSUN FAŞİZM YAŞASIN MÜCADELEMİZ', 'DEVRİMCİLİK YAPMAK SUÇ DEĞİL GÖREVDİR', 'DEVRİMCİ TUTSAKLAR ONURUMUZDUR', 'YAŞASIN DİRENİŞ YAŞASIN ZAFER', 'HALKIZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ' vb sloganlarla cevap verdi. Mahkeme salonu son bir kez direnişin sesiyle sarsıldı. Özgül Emre ve İhsan Cibelik kitleyle selamlaştı, 'Baskılar Bizi Yıldıramaz' ve 'Devrimcilikten Terör Çıkartmalarına İzin Vermeyeceğiz' diye haykırdılar. Kitle Özgül ve İhsan'la vedalaştıktan sonra Haklıyız Kazanacağız marşını söyleyerek mahkeme salonundan çıkıp Serkan Küpeli'yi karşılamak üzere salonun önüne çıktı.

Serkan Küpeli mahkemenin önünde alkışlar ve sloganlarla karşılandı. Direniş; Onu Eşine, Çocuğuna, Ailesine ve Yoldaşlarına kavuşturdu!

Mahkeme çıkışında kapının önünde bir miting gerçekleştirildi. Mitingde 129 Yasası Kaldırılsın Komitesi, MLPD, Özgür Almanya Gençliği ve avukatlardan Roland Meister açıklamalar yaptılar. Grup Yorum kavga türküleriyle herkesi zafer halayına davet etti.

Yaklaşık 3 saat süren mahkeme ve mitinge 80'den fazla insan katıldı. Faşist 129 Yasası Kaldırılsın Komitesi; 'Serkan'ın hep birlikte emperyalizmin ellerinden söküp aldık, şimdi mücadelemiz İhsan ve Özgül'ü de yoldaşlarına kavuşturana kadar devam edecektir' açıklaması yaptı ve herkesi kampanyalara, eylemlere katılma çağrısı yaparak mitingi sonlandırdı.

DEVRİMCİ TUTSAKLAR ONURUMUZDUR!
ÖZGÜL EMRE VE İHSAN CİBELİK SERBEST BIRAKILSIN!
DEVRİMCİLİK YAPMAK SUÇ DEĞİL GÖREVDİR!
FAŞİST 129 YASASI KALDIRILSIN!

HALKIZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!


























[blogger]

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.