ALİ ERCAN GÖKOĞLU’NA YÖNELİK SINIRDIŞI TEHDİDİNE SON
VERİLSİN!
Müvekkilimiz Ali Ercan Gökoğlu Türkiye'de hakkında yürütülen
siyasi yargılamalar ve aldığı hukuka aykırı hapis cezaları nedeniyle siyasi
iltica hakkını kullanarak Yunanistan’a gelmiş ve uzun yıllardır Yunanistan'da
yaşayan Türkiyeli bir devrimcidir.
Müvekkilimiz uzun yıllardır yaşadığı Yunanistan’da da
defalarca kez hukuka aykırı yargılamalara maruz kalmış, 2020 yılı Mart ayında
yapılan bir operasyonda 10 arkadaşıyla birlikte tutuklanmış, hukuka aykırı, siyasi
bir yargılama sonucunda verilen 30 yıllık hapis cezası nedeniyle üç yıl boyunca
tutsaklık yaşamıştır. Müvekkilimiz ve birlikte tutuklandığı 10 arkadaşı,
haklarında verilen hukuka aykırı kararın İstinaf mahkemesi tarafından
bozulmasıyla 2023 yılı Mart ayında serbest bırakılmış ancak Yargıtay savcılığı
bu kararı temyiz etmiş ve müvekkilimizin de aralarında olduğu 11 sanığın
cezalandırılmalarını talep etmiştir. Halen Yargıtay önünde olan bu dava ile
ilgili mahkemenin kararını açıklaması beklenirken, bu kez de müvekkilimiz henüz
tahliye edilmeden önce hakkında açılan başka bir davada verilen hukuka aykırı
hapis cezası nedeniyle geçtiğimiz Şubat ayında tekrar tutuklanmıştır.
Müvekkilimizin tekrar tutuklanmasına neden olan ve başından
sonuna her aşaması hukuksuzluklarla dolu, tam anlamıyla bir “yasal zorbalık”
örneği olan bu davayla ilgili süreç işbirlikçi Yunan hükümetinin, tıpkı Türkiye
faşizmi gibi, başta müvekkilimiz olmak üzere Türkiyeli devrimcilere karşı hukuk
silahını nasıl etkili şekilde kullandığının açık göstergesidir.
Müvekkilimiz henüz hapishanedeyken, tutuklanmasından kısa
bir süre önce -2019 yılında- Halkida’da gerçekleştirilen bir yaz kampına
yapılan polis baskını sırasında “polise direndikleri” iddiasıyla müvekkilimiz
ve birçok kişi hakkında dava açılmış ancak bu dava hakkında ne müvekkilimize ne
hakkında dava açılan diğer kişilere hiçbir bilgilendirme yapılmamış, hiçbir
şekilde hakim karşısına çıkarılmadan cezalandırılmışlardır. Başka bir ifadeyle,
Habeas Corpus’tan bugüne, yüzlerce yıllık kazanılmış bir hak olan “HAKİM
KARŞISINA ÇIKMA” ve “KENDİNİ SAVUNMA HAKKI” gasp edilmiştir. Üstelik verilen bu
hukuka aykırı karar da müvekkilimize ve diğer kişilere tebliğ edilmemiş,
böylece hukuka aykırı bu karara karşı İTİRAZ VE TEMYİZ HAKKI DA GASP EDİLEREK
haklarındaki hukuka aykırı hükmün kesinleşmesi sağlanmış, “kanun yollarına
başvuru hakkı” da gasp edilmiştir.
Müvekkilimiz, hakkında verilen ve kesinleşen bu hukuka
aykırı hapis cezası nedeniyle yaklaşık 10 ay boyunca tutuklu kaldıktan sonra
hakkındaki hapis cezası para cezasına çevrilerek geçtiğimiz ay serbest
bırakılmasına karar verilmiştir. Ancak müvekkilimiz söz konusu para cezası
ödenmesine rağmen serbest bırakılmamış, bu kez de daha önce reddedilen ve
itiraz süreci devam eden siyasi iltica prosedürü gerekçe gösterilerek, “idari
tutuklama” prosedürü uygulanmış ve nihayet müvekkilimizin Türkiye'ye sınır dışı
edilmesine karar verilmiştir.
Gerek idari tutukluluk kararına gerekse de Türkiye'ye sınır
dışı edilme kararına yaptığımız tüm itirazlar reddedilerek olağan tüm iç hukuk
yolları tüketilmiştir. Bunun anlamı müvekkilimizin Türkiye'ye sınır dışı
edilecek olmasıdır. Belirttiğimiz gibi, müvekkilimiz politik nedenlerle iltica
hakkını kullanmış bir kişidir ve ayrıca Türkiye faşizmi tarafından "aranan
teröristler listesi" adı verilen hukuka aykırı bir listede başına para
ödülü konularak, kimlik bilgileri ve fotoğrafı teşhir edilmiştir. Bunun anlamı
şudur, müvekkilimiz Türkiye'ye iade edilmesi durumunda işkence ve siyasi
yargılamalarla cezalandırılma ve uzun süre hapsedilme riski ile karşı
karşıyadır.
Müvekkilimiz Ali Ercan Gökoğlu, bu hukuksuz durum ve
Türkiye'ye sınır dışı edilme tehdidi nedeniyle, 5 Ekim 2024’te, “hakkındaki
sınır dışı kararının kaldırılması ve serbest bırakılması” talebiyle açlık grevine
başlamıştır. Müvekkilimiz halen Atina’da Petru Rali’deki Alladapon’da (Atina
Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesinde) hijyenik olmayan, son derece sağlıksız
koşullarda tutulmaktadır. Bugün itibariyle açlık grevinin 38. gününde olan ve
bu süre zarfında yaklaşık 15 kilo kaybeden müvekkilimizin sağlığı hızla
kötüleşmektedir.
Yunan devletini, Mitsotakis hükümetini uyarıyoruz;
müvekkilimizin başına gelebilecek her türlü olumsuzluktan, onu hukuka aykırı
şekilde tutsak eden ve Türkiye’ye iade etmekle veya sınır dışı etmekle tehdit
eden, bu amaçla onu özgürlüğünden mahrum bırakan Yunan devleti ve hükümeti
sorumlu olacaktır.
MÜVEKKİLİMİZ ALİ ERCAN GÖKOĞLU’NA YÖNELİK SINIR DIŞI TEHDİDİ
ULUSLARARASI HUKUKUN AÇIK İHLALİDİR, KABUL EDİLEMEZ!
ALİ ERCAN GÖKOĞLU’NA ÖZGÜRLÜK!
HALKIN HUKUK BÜROSU ENTERNASYONAL BÜRO