Halkın avukatı
Günay Dağ, iltica hakkı tanınmasına rağmen oturum ve pasaport hakkının
Yunanistan ve İtalya devletinin keyfi ve hukuka aykırı uygulamaları nedeniyle
gasp edilmesine karşı direnişe başladığını duyurdu.
27 Ocak Pazartesi
günü Yunanistan iltica dairesinin karşısında bulunan Katehaki metro istasyonu
önünde yaptığı açıklamanın ardından oturma eylemine başlayan Günay Dağ, iltica
talebinin Yunanistan devleti tarafından 3 yıl önce kabul edildiğini ancak İtalya
devleti tarafından konulan hukuka aykırı „Schengen yasağı“ kararı nedeniyle 3
yıldır oturum kartı ve pasaport verilmediğini, oturum hakkının ve seyehat
özgürlüğünün 3 yıldır keyfi şekilde gasp edildiğini, bu nedenle schengen
yasağının kaldırılması ve oturum kartı ve pasaport verilmesi talebiyle direnişe
başladığını ifade etti. „KEYFİ SCHENCEN YASAĞI KALDIRILSIN! PASAPORT VE OTURUM
HAKKIMI İSTİYORUM ALACAĞIM!“ yazılı dövizin de bulunduğu açıklamanın ardından
Katehaki metro istasyonu önünde bir saat boyunca bildiri dağıtıldı.
Eylemde dağıtılan
bildirinin tam metni şöyle;
KEYFI SCHENGEN YASAĞI KALDIRILSIN!
PASAPORT VE OTURUM HAKKIMI ISTIYORUM!
Ben Türkiyeli devrimci avukat Günay Dağ. Yaklaşık 5 yıldır
geçici siyasi sığınmacı statüsünde Atina’da yaşıyorum. Türkiye’de yaşadığım
siyasi baskılar, hakkımda açılan siyasi davalar, verilen hukuka aykırı hapis
cezaları ve yeni hapis cezası tehditleri nedeniyle 2020 yılında Yunanistan’a
gelerek uluslararası koruma (siyasi iltica) talebinde bulundum. İltica talebim,
iltica dairesi tarafından 2022 yılı Şubat ayında kabul edildi ve bana üç yıllık
oturum izni verildi. Ancak aradan 3 yıl geçmesine rağmen oturum izni kartı (ID)
ve uluslararası koruma altındaki kişilere özgü seyahat belgesi (mavi pasaport) verilmesi
talebim hala kabul edilmedi. Bu nedenle oturum hakkım ve seyahat özgürlüğüm 3
yıldır hukuka aykırı bir şekilde gasp edilmektedir.
Bu hukuka aykırı işleme karşı, bugüne kadar yaptığım tüm başvurular
sözlü olarak reddedildi ancak bu konuda herhangi bir yazılı karar tebliğ edilmeyerek
hukuki yollara başvuru hakkım da gasp edildi. Buna İtalya makamları tarafından 2020
yılında hakkımda verilen ve 2023 yılında keyfi şekilde 3 yıl daha uzatılan „3
YIL SÜREYLE SCHENGEN ÜLKELERINE GIRIŞ KISITLAMASI“ kararı gerekçe olarak gösteriliyor.
Ancak ben bugüne kadar İtalya’da hiç bulunmadığım gibi hakkımda İtalya
tarafından yapılan hiçbir adli veya idari işlem de olmadı. Bu nedenle İtalya
makamları tarafından hakkımda uygulanan Schengen yasağı tedbirinin hiçbir
mantıklı gerekçesi ve hukuka uygun hiçbir açıklaması yoktur. Bu tamamen keyfi,
hukuka aykırı bir uygulamadır. Hakkımdaki keyfi „schengen yasağı“ kararı benim
politik kimliğim nedeniyle, Türkiye’deki faşist yönetime karşı devrimci
avukatlık yaptığım için verilmiş bir karardır.
Yunanistan makamları tarafından bu keyfi Schengen yasağı
gerekçe gösterilerek oturum kartı ve pasaport verilmemesi de keyfi, hukuka aykırı
bir uygulamadır. Yunanistan makamları tarafından, hakkımdaki keyfi ve hukuka
aykırı Schengen yasağı tedbiri gerekçe gösterilerek pasaport ve kimlik kartı
verilmemesinin de hukuki hiçbir temeli yoktur. Bu nedenle hem İtalya devleti
hem Yunanistan devleti, uluslararası hukuktan kaynaklanan oturum ve pasaport
hakkımı gasp ederek, „uluslararası koruma statüsünü“ ve seyahat özgürlüğümü
fiilen ihlal etmeye ve suç işlemeye devam ediyorlar.
Bu nedenle, hakkımdaki hukuka aykırı Schengen kısıtlaması
tedbirinin kaldırılması, pasaport ve oturum hakkımın verilmesi talebiyle
burada, Katehaki’deki, İltica bürosu önündeyim. Bu keyfi yasak kaldırılana,
pasaport ve oturum hakkım verilene kadar burada olmaya, direnmeye devam
edeceğim.
Hakkımdaki keyfi Schengen yasağı kaldırılsın! Pasaport ve
oturum hakkım verilsin!
PASAPORT VE OTURUM HAKKIMI İSTİYORUM
ALACAĞIM!