Mecliste sağır kulaklara seslenecek, görmeyen gözlere Kuyu Tipleri ve direniş gerçeğini gösterecekler.
Tutsak yakınları, 20 Mayıs'ta Kuyu Tipi hapishanelerin kapatılması talebiyle meclise giderken, bizler de bu talebi destekleyen eylemlerimizle TAYAD'lı Ailelerimizin yanında olalım!
TAYAD'lı Aileler, 1980'li yılların karanlığında bile tutsaklara sahip çıkma cüretini gösterdiler. O gün bugündür, hapishanelerin kapılarında onlar vardır. Hapishanelerdeki baskıya, zulme karşı direnişte onlar vardır. Her biri evlatları gibi birer direnişçi olan tutsak aileleri ve yakınları, bugün de Kuyu Tiplerine karşı özgür tutsakların sürdürdüğü direnişin dışarıdaki sesi, soluğudurlar.
İçeride özgür tutsaklar, dışarıda TAYAD'lılar olduğu sürece, tutsakları kuyulara gömemezler.
TAYAD'lılar olduğu sürece, hapishanelerde olan biteni halktan gizleyemezler.
Evet, bugün kendine ilerici, sol, sosyalist diyen örgüt ve kişilerin içinde bile hala Kuyu Tipi Hapishanelerden HABERİ OLMAYAN, veya Kuyu Tiplerini GÜNDEMİNE ALMAYANlar var.
Ama özgür tutsakların yüzlerce günlük açlıkları ve TAYAD'lıların gün gün dışarıda direnişi örgütlüyor olmaları, en sağır kulaklara bile ulaşıyor sonunda.
Hapishanelerle "işi olmayan"ları bile hapishaneleri gündemine almak zorunda bırakıyor.
HALKIMIZ!
HALK CEPHELİLER!
Kuyu Tiplerine karşı özgür tutsakların direnişleri, yeni kazanımlarla sürüyor.
İki tutsağın daha (Sercan Ahmet Arslan ve Mulla Zincir'in) talepleri kabul edildi.
DİRENMEYE VE SAHİPLENMEYE DEVAM ETMELİYİZ!
TAYAD'lıların girişimlerini
desteklemek, Türkiye faşizminin karşısına güçlü sahiplenmemizle çıkmak,
boynumuzun burcudur.
20 MAYISTA DİRENİŞ VE SAHİPLENME
BAYRAĞINI YÜKSELTMEYE DEVAM EDELİM!
Bu nedenle, TAYAD'lıların meclise
gideceği gün, Konsolosluk önü eylemlerimizle, stantlarımızla, pankartlarımızla,
afişlerimizle, mektuplarımızla, maillerimizle, mümkün olan tüm eylem
biçimleriyle, kuyu tiplerine karşı direniş ve sahiplenme bayrağını yükseltelim.
Destek ve sahiplenmemiz, direnen
özgür tutsaklarımızın ve hiçbir koşulda susmayan TAYAD'lı Ailelerimizin gücüne
güç katacaktır.
Destek ve sahiplenmemiz, hep
söylediğimiz gibi, aslında sadece bir "destek" meselesi değildir. Bu direniş
"bizim dışımızda" değil, bizim direnişimizdir.
DİRENİŞİMİZİ GÜÇLENDİRELİM!
KUYU TİPLERİNE KARŞI MÜCADELEYİ
YÜKSELTELİM.
KUYU TİPLERİNİ BİRLİKTE
KAPATTIRALIM!
14.05.2025
Avrupa Halk Cephesi