Kitap Adı: ÇOŞKUN NEHİR
Yazar Adı: Çiğdem Şenyiğit
Yayınevi: Boran Yayınevi
Basım Tarihi: Mayıs 2025
Kitabını İndirmek İçin Tıklayınız
Halkın Sesi Kütüphanesi İçin Tıklayınız
ÖNSÖZ
“Aşkından dolayı sağlıklı düşünme yeteneğini
kaybettiğini söylüyorsun, diye girdi söze, böyle bir aşk zararlıdır. Sevgi bir
insanın aklını bulandırmamalı, insana güç vermelidir… En güzel aileler otokrasi
yıkıldıktan sonra kurulacak. (…) Bizim aşkımız ancak bizimle aynı yolu paylaşan
kişilerle mümkün olabilir” (syf; 78)
‘Yoldaşım ve Öğretmenim Stalin’ kitabında; bir devrimcinin
aşkı yüzünden ilkesizlik yapmasını meşrulaştıran Kamo’ya Stalin bu sözlerle
cevap veriyor.
Elinizdeki kitapta halk içinde çalışma yapan devrimcilerin
bir yandan halkın sorunlarını çözerken bir yandan da kendi iç çelişkilerini,
hesaplaşmalarını ve aşka, sevgiye bakışı ile birlikte sevda ilişkilerini
bulacaksınız. Emperyalizmin sevgiyi, cinselliği, değerleri ayaklar altına
aldığı, ticari meta haline getirdiği günümüzde elbette devrimci saflardaki
insanlarda etkileniyor bundan. Bizimse değerlerimizi, sevgimizi Ferhat’ça
büyütmek görevimiz. İşte bu nedenle Büyük Ailemizin sevdaya bakışı katı değil,
ilkelidir. Halkın değerleri ve mücadelenin ihtiyaçlarıdır esas olan.
Ekmek ve adalet mücadelesi her geçen gün keskinleşirken Stalin’in
sözü hep geçerlidir; “devrimin yararına olan her şey iyi, zararına olan her şey
kötüdür.” Mücadelede ilkelerimiz, bu ‘yarar’ ve ‘zarar’ı bize anlatıp öğretir.
Halk için halk içinde çalışma yapan devrimciler elbette
‘ideal’ insanlar değiller. Sıcak pratik içinde öğrenip deneyim kazanıyorlar.
Hele de faşizmin terörünün sınır tanımazlığının en üst boyutta yaşandığı
günümüzde… Devrimciler bu halkın çocuklarıdır, halkın birçok özelliğini
taşırlar ve bulundukları saflarda halk için devrim için olayları kavramaya,
kişiliklerini mücadele lehine değiştirme mücadelesine girişirler. Ve bu
mücadelenin içinde olumlulukları, olumsuzluklarıyla hep en ileriyi hedeflerler…
Kitabında bu gerçekleri anlatıyor devrimci yazarımız Çiğdem
Şenyiğit. Devrimci bir kadının iç çelişkilerini, hesaplaşmalarını, ‘aile’sinin
yol göstericiliğini ve sonunda ‘coşkun bir nehir’ gibi akıp gidişini…
Sevda, mücadelenin içinde en sık karşımıza çıkan olgulardan
biridir. Ve yazarımız bu konuyu da kendine has vurgularla sade bir dille
anlatıyor.
“Halk için mücadele oyun değil, çok büyük bedeller ödeniyor.
Devrimci kadın ve erkekler, bu bilinçle duygularına yön vermelidir.
Emperyalizmin aşağılık yozlaştırma politikalarına karşı değerlerimizi korumak
zorundayız” dedirtiyor bir kez daha bize.
Burjuvazi; çarpık aşk ilişkileri, sevgi üzerine her yıl
binlerce kitabın basılmasını sağlıyor. Zihinleri bulandırıp halkın
değerlerinden soyundurmaktır ‘örtülü’ hedefleri.
Sevgi güç vermelidir devrimciye; zaaf barındırmamalı, ‘yeni
insanın’ heyecanını taşımalıdır. Eşi Esma Polat’a işkencede tecavüz edenler
karşısında ser verip sır vermeyen Eyüphanlar gibi… Sevgi ablalar, İbrahim
abiler gibi… Sevgileri öyle sınandı onların, tertemiz, dupduru bir su gibi akıp
gidiyorlar hala…
Sevgi ve mücadele birbirine zıt kavramlar değildir; tam
tersine, birbirlerini besledikleri takdirde devrimci kişiliğimizi geliştirir.
İşte Coşkun Nehir, bu doğruları yaşamın sadeliği içinde anlatıyor.
Yazarımız, devrimci bir tutsaktır aynı zamanda. Kitabın
kuşkusuz eksikleri vardır ama kendi türünde ilk olması yanı ile ön açıcı ve
değerlidir. Ellerine, emeğine sağlık diyoruz.
Zeliha ve Ahmet’in, halkın özgürlük ve adalet mücadelesinin
tam da ortasındaki yerlerinde, hepimiz birer parçada olsa kendimizi bulacağız.
İyi okumalar…
Kamile Kayır ve Silivri Kadın Özgür Tutsakları
Kasım 2024