ZEHRA KURTAY TÜRKİYE FAŞİZMİNE İADE EDİLEMEZ!
ZEHRA KURTAY DERHAL SERBEST BIRAKILSIN!
FRANSIZ EMPERYALİZMİ TÜRKİYE FAŞİZMİYLE HANGİ
ANLAŞMALARI YAPARAK, NEYİN KARŞILIĞINDA ZEHRA KURTAY’I TÜRKİYE FAŞİZMİNE
TELAŞLA, YANGINDAN MAL KAÇIRIR GİBİ İADE ETMEYE ÇALIŞTIĞINI AÇIKLASIN!
Zehra Kurtay,
Türkiye’de faşizmin işkencelerine, katliam saldırılarına maruz kalmış, ölüm
orucunda zorla müdahale sonucu sakat bırakılmış, yaşam hakkı defalarca ihlal
edilmiş bir devrimcidir. Fransa’ya siyasi iltica hakkını kullanarak gelmiş,
uzun yıllardır burada yaşamaktadır. Ancak Fransız devleti, Kurtay’a yönelik
açık bir hukuksuzluk ve siyasi baskı uygulamakta; Türkiye faşizmiyle iş birliği
içinde hareket etmektedir.
Zehra Kurtay,
Créteil Valiliği tarafından verilen hukuka aykırı bir sınır dışı kararı gerekçe
gösterilerek gözaltına alınmış, şu anda Normandie bölgesinde bir kampta
tutulmaktadır. Söz konusu karar hiçbir meşru hukuki zemine dayanmamaktadır.
Dahası, gözaltı işlemi henüz herhangi bir mahkeme kararı olmadan önce, Créteil
Valiliği’nin Türkiye Cumhuriyeti Konsolosluğu ile iletişime geçerek Zehra
Kurtay hakkında “geçici seyahat belgesi” talep ettiği, Zehra Kurtay'i bir an
önce Türkiye faşizmine teslim etmeyi amaçlayan bir sürecin parçasıdır.
Zehra Kurtay
valilik binası önünden polislerce alınıp kampa götürülmeden yalnızca birkaç
saat önce Türkiye Konsolosluğu ile birtakım yazışmalar yapılmış ve geçici
seyahat belgesi hazırlanması istenmiştir. Bu nasıl bir iş birliğidir? Fransız
makamları hangi anlaşmalara dayanarak Türkiye faşist devletiyle bilgi paylaşımı
ve koordinasyon içinde hareket etmektedir? Bu durum açıkça uluslararası
hukukun, insan haklarının ve iltica hakkının ihlalidir.
Üstelik Rouen
Adli Mahkemesi bugün, yani 30 Mayıs’ta, Zehra Kurtay’ın serbest bırakılmasına,
kampta tutulmasının gereksiz olduğuna karar vermiştir.
Ancak savcılık bu
karara olağan sürenin dışına çıkarak aynı günün akşamı, saat 19.00’da hızla
itiraz etmiştir. Bu itirazın karara bağlanmasi için normal prosedüre göre 4
günlük bir süre içinde duruşma açılması gerekirken, yani bunun için 4 günlük
bir süre söz konusuyken itiraz duruşmasının 31 Mayıs Cumartesi günü yapılmasına
karar verilmiştir. Sürecin bu kadar hızlı ilerlemesi, üstelik mesai saati
dışında, Cumartesi günü duruşma yapılacak olmasının bir tek açıklaması vardır:
Fransız emperyalizmi Zehra kurtayı bir an önce Türkiye'ye iade etmek
istemektedir. Bunun için yargıya baskı yapılmakta, önce iade kararı verilmesi
amaçlanmaktadır.
Bu acelenin, bu
telaşın sebebi nedir? Neden yangından mal kaçırıncasına Zehra kurtay'ı
Türkiye'ye faşizmine teslim etmeye çalışıyorsunuz? Bu nasıl bir
işbirlikçiliktir? Neyi örtmeye çalışıyorsunuz? Hangi suç ortaklığını gizlemeye
çalışıyorsunuz?
Zehra Kurtay’ın
durumu Fransa’nın "insan haklarına dayalı, demokratik bir hukuk
devleti" olduğu iddiasıyla çelişmektedir.
Öte yandan, Zehra
Kurtay'ın mevcut sağlık durumu göz önüne alındığında, gözaltı koşulları insani
değildir. Türkiye’ye iade edilmesi ise onu doğrudan işkenceye, kötü muameleye
ve ağır baskıya uğrama riskiyle karşı karşıya bırakacaktır. Bu, sadece bir sınır
dışı değil, bir suça ortak olma anlamına gelir.
Uluslararası
hukuk, bu tarz iadeleri kesin biçimde yasaklamaktadır:
• 1951 Cenevre Sözleşmesi Madde 33 – Non-refoulement (Geri
göndermeme ilkesi): Hiçbir devlet, bir mülteciyi hayatı veya özgürlüğü tehdit
altında olacağı bir ülkeye geri gönderemez.
• AİHS Madde 3 – İşkence ve Kötü Muamele Yasağı: Hiç kimse
işkenceye, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muameleye maruz bırakılamaz. AİHM,
bu maddeyi geri gönderme durumları için de açıkça uygulamaktadır.
• Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşmesi de aynı
şekilde bu tür iadeleri kesin olarak yasaklamaktadır.
Tüm bu yasal
çerçevelere rağmen, Fransız makamlarının Türkiye faşizmiyle iş birliği içinde
Zehra Kurtay’a yönelik uygulamaları açık bir uluslararası hukuk ihlalidir.
Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi (AİHM), Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesi ve
Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) başta olmak üzere birçok
uluslararası kurum, Türkiye’de son yıllarda yaygın ve sistematik insan hakları
ihlalleri, keyfi tutuklamalar, işkence, kötü muamele ve adil yargılanma
hakkının yok sayıldığına dair çok sayıda karar ve rapor yayımlamıştır.
Türkiye’de ifade
özgürlüğü, örgütlenme hakkı ve muhalefet üzerindeki ağır baskılar her geçen gün
artarken, sadece son bir ayda dahi binlerce insan siyasi nedenlerle gözaltına
alınmış ya da tutuklanmıştır.
Böylesi bir
ülkeye iade kararı, yalnızca açık bir hak ihlali değil, aynı zamanda bu suça
ortak olmaktır. Bu nedenle, hukukçuların, hak savunucularının ve demokratik
kamuoyunun bu sürece sessiz kalmaması hayati önemdedir.
Zehra Kurtay’ın
gözaltına alınması, kampa kapatılması ve iade tehdidi altında tutulması kabul
edilemez, derhal son bulmalıdır.
Zehra Kurtay
serbest bırakılmalı, iade girişimi durdurulmalıdır!
Fransa devleti
Türkiye faşizmiyle yaptığı tüm gizli iş birliği belgelerini açıklamalıdır!
ZEHRA KURTAY
DERHAL SERBEST BIRAKILSIN!
FAŞİST TÜRKİYE
DEVLETİYLE YAPILAN HUKUKSUZ İŞ BİRLİĞİNE SON!
HALKIN HUKUK
BÜROSU ENTERNASYONAL BÜRO