Bu film birbirine ömrünü veren abi kardeş- Uğur ve Yeliz Türkmen’i anlatıyor…
FİLM: İki Kardeşten
İki Direnişçiye
SÜRE: 2 saat 8
dakika
SENARYO: Tarihimiz
ve Şehitlerimiz
YÖNETMEN: Sevtap
TÜRKMEN
ÜRETİM: Dilber GÜNEŞ
YAPIMCI: TAYAD
YAPIM YILI: 2025
Emperyalizm ‘20. Yüzyıl ayaklanmalar yüzyılı olacak’ tespitini
yaparak, 2000 yılında ülkemize “Ya Düşünce Değişikliği Ya Ölüm” politikasıyla
saldırdı. Tüm halka yayılacak bu saldırıyı, önce hapishanelerden başlattı.
Devrimciler halkın önündeki yıkılmaz barikattı.
19 Aralık 2000’de 20 hapishaneye birden katliam saldırısı başlattı.
Katliamın sorumlularından Jandarma Binbaşı Zeki Bingöl, katliamdan sonra
“direnen 4 koğuş vardı, operasyon DHKP-C tutsaklarının koğuşlarına yapıldı”
diyerek, katliamın direnen özgür tutsakları teslim almaya yönelik olduğunu
itiraf etti.
Devrimci tutsaklar bu saldırıyı öngörerek önceden direniş
hazırlıklarını yaptı.
F Tipi hapishaneler gündeme geldiğinde devrimci tutsaklar sonradan
ölüm orucuna dönüştürecekleri süresiz açlık grevine başladılar.
7 yıl kesintisiz süren, uzun ve zorlu bir mücadele ile 22 Ocak 2007 tarihinde
direniş, 122 şehitle ve 600’den fazla zorla müdahale sonucu geçmişi çalınan
devrimciyle zafere ulaştı. Direnen, asla teslim olmayan ve zafer kazanan,
devrimciler oldu.
Uğur ve Yeliz Türkmen o süreçte emperyalizmin bu politikalarına karşı
barikat olan iki kardeş, iki yoldaştı; saldırı gündeme gelince de iki direnişçi
oldular.
Uğur ve Yeliz Türkmen farklı hapishanelerde; ama aynı ölüm orucu
ekibinde, aynı gün direnişe başladılar. 19 Aralık katliam saldırısını yaşadılar.
Ölüm orucu başladıktan sonra, “Rahşan Affı” denilen şartlı salıverme
yasasını devreye soktu faşizm. Amaç; ölüm orucundaki direnişçileri tahliye
etmek, tahliyeyi rüşvet olarak kullanarak direnişi zayıflatmaktı. Oligarşinin
amacını çok iyi bilen tutsaklar, tahliye rüşvetini yere çalacaktı.
Tahliye edilip de dışarıda sürdüren İLK ÖLÜM ORUCU DİRENİŞÇİSİ
Uğur’du. Tahliye olunca ölüm orucunu, Mersin’de baba ocağında, ailesinin
yanında devam ettirdi.
Direniş karşısında “zorla müdahale” ile devrimci tutsakları teslim
almak ve direnişi kırmak istedi faşizm. Yeliz de zorla müdahale ile hafızası
çalınan yüzlerce devrimciden biriydi. Yeliz’in geçmişini çaldılar, kendi
iradesi dışında zorla müdahaleyle sakat bıraktılar.
Uğur kendi direnişini, Yeliz’in direnişini ve tüm ailesini örgütledi.
Anadolu ve Ortadoğu halklarının teslim alınmasına karşı, bedenleriyle
barikat oldu Uğur ve Yeliz. Uğur; halkına ve vatanına bağlılığıyla, şehitlerine
ve yoldaşlarına verdiği sözü yerine getirerek 27 Mayıs 2001’de, direnişinin
204. gününde ölümsüzleşti.
Filmin senaryosu, yaşanan tüm gerçekleriyle bu tarihi yaratan
şehitlerimiz tarafından yazılmıştır.
Yönetmen Sevtap Türkmen, Uğur ve Yeliz’in ablası olarak önce direnişte yaşadıklarını kitaplaştırdı, sonra
da kardeşlerinin filmini yaparak tüm dünyaya, tanık olduğu bu süreci anlatma görevini
ve sorumluğunu yerine getirdi.
TÜM HALKIMIZI BU
DİRENİŞ DESTANININ BİR KESİTİ OLAN FİLMİMİZİ İZLEMEYE ÇAĞIRIYORUZ!