1 mayıs FOSEM Fransa Gebze Hacıahmet Isparta Maraş Mektuplarımızla Tecriti Kıralım Muharrem Karataş Polonya Sevgi Erdoğan Vefa Evi TAYAD Tokat UTMP Zürich adana alibeyköy almanya altınşehir amed amerika anadolu anadolu alevi hareketi anadolu federasyonu anadolu kültür merkezi ankara antakya antalya antep anti-emperyalist cephe armutlu armutlu haber ataşehir avcılar avrupa avusturya açıklamalar bahçelievler bakırköy basın emekçileri meclisi bayrampaşa bağcılar belgesel belçika beykoz beşiktaş boğaziçi bulgaristan bursa cephe milisleri dağevleri denizli dersim dev-genç devrimci alevi hareketi devrimci işçi hareketi dhkc dhkc gerilla direnişler diyarbakır doğançay duyurular dünya düzce elazığ emekli meclisi esenyurt eskişehir festival filistin filmler galatasaray gazi gençlik gerilla giresun grup yorum gözaltı gülsuyu gülsuyu gülensu gündoğdu hacı ahmet hacıhüsrev halk bahçesi halk cephesi halk meclisi halkın hukuk bürosu halkın mühendis mimarları hasan ferit gedik hasköy hatay hindistan hollanda idil halk tiyatrosu idil kültür merkezi ikitelli ingiltere istanbul isveç isviçre italya izmir işçi meclisi kadıköy kampanyalar kamu emekçileri cephesi karadeniz kartal kazova kazova bülten kocaeli kore kurslar kuruçeşme küba kültür sanat kütahya küçükçekmece kınık kıraç lubnan malatya maltepe mardin mersin munzur muğla nurtepe okmeydanı ortaköy piknik radyo röportajlar sakarya samsun sanat meclisi sarıgazi sesli okuma siirt silivri silvan sinop spor suriye sümerler taksim tavır dergisi tekirdağ tiyatro trabzon tuzla türkiye videolar wan yalova yenibosna yeşilkent yunanistan yürüyüş dergisi çanakkale çayan çayan mahallesi çağlayan çekmece çerkezköy ömürtepe örnektepe İngiltere İsviçre şiir şiirler şişli

Avusturya Halk Cephesi Açıklama: Okul Katliamları Kapitalist Çürümenin Kanlı Yüzüdür

10 Haziran 2025’te Avusturya’nın Graz kentinde yaşanan ve 11 kişinin hayatını kaybettiği silahlı okul katliamı, yalnızca bir trajedi değil, aynı zamanda düzenin çürüyen toplumsal yapısının gençlerin ruh sağlığı üzerindeki etkisinin bir dışavurumudur...

 

21 yaşındaki eski bir öğrencinin gerçekleştirdiği bu saldırı, Batı dünyasının, özellikle de Baş Emperyalist Amerika Birleşik Devletleri'nin sıkça karşılaştığı bir gerçekle, artık Avrupa Birliği bloğundaki ülkelerin de yüzleşmeye başladığını göstermiştir...

 

Graz’daki katliam, Columbine’dan (1999) Sandy Hook’a (2012), Parkland’dan (2018) Uvalde’ye (2022) kadar uzanan Amerikan okul katliamları yakın tarihiyle pek çok açıdan örtüşmektedir.

 

Katliamın faili gencin geçmişinde sosyal izolasyon, dijital dünyaya kapanma, şiddet fantezileri kurma ve ağır ruhsal çöküntü gibi düzenin bir çırpıda sayılabilecek tahribatları mevcuttur.

 

Ayrıca hem Graz katliamcısının hem de ABD'deki benzerlerinin ortak özelliklerinden biri, düzenin onları fark etmemesi ya da fark etse bile müdahale etmemesidir...

 

Bunun temelinde hem sermaye sınıfının halka bakışı hem de Kapitalizmin bireyi yalnızlığa mahkûm eden çürümüş yapısı yatmaktadır.

 

Kapitalist toplumlar, her daim bireysel başarıyı yüceltirken rekabeti ana değer olarak benimser.

 

Mevcut düzenin halklara sunduğu esas önerme “her koyun kendi bacağından asılır” ya da “gemisini kurtaran kaptandır” türü kesif bir bencilliktir.

 

Bu durum, özellikle ergenlik çağındaki gençlerde kıyaslamaya, yetersizlik duygusuna, dışlanmaya ve en nihayetinde depresyon ve öfkeye yol açmaktadır.

 

Düzenin bu ruhsal çöküntüye karşı gençliğin önüne çare olarak koyduğu alternatifler de aslında hep benzer çerçevelerle sınırlıdır.

 

Bu seçenekler genelde ya bireysel kariyer başarıları ya da kumar, şans oyunları, uyuşturucu, fuhuş, alkol, bilgisayar oyunu ve benzeri bağımlılıklar olmaktadır.

 

Buna karşın, Kolektivizm temelli toplumsal yapıların ve sosyalist eğitim sisteminin çocuk psikolojisi üzerindeki olumlu etkileri yaşam tarafından defalarca doğrulanmıştır.

 

İnsanlığın yakın tarihindeki kısa süreli reel sosyalizm deneyimlerinde de açıkça görüldüğü üzere, sosyalizm bireyi yalnız bir özne değil, toplumsal kolektifin bir parçası olarak tanımlar.

 

Buna uygun olarak eğitim alanında rekabetçi akademik başarıya değil; toplumsal aidiyet, etik değerler, birlikte üretme ve paylaşma kültürüne odaklanır.

 

Bu devrimci yaklaşımda kolektif aidiyet duygusu dışlanma ve yalnızlaşma riskini azaltır.

 

İşbirliğine dayalı öğrenme, bireysel rekabetin gençlerde yarattığı kıyaslama anksiyetesine karşı bir tampon işlevi görür.

 

Bunlara ilaveten, kamu temelli ruh sağlığı hizmetleri, erken tespiti ve doğru müdahaleyi mümkün kılar.

 

Çürüyen kapitalist toplumlarda ise gençler arasında anksiyete, asosyallik, depresyon, intihar ve saldırganlık oranları ciddi şekilde yüksektir...

 

Okul katliamları da tüm bu tablonun en dehşet verici dışavurumudur.

 

Kapitalist modelin bireyi yalnızlaştıran, toplumdan koparan ve bireysel başarıyı kutsayan yapısı; çocuklarımızı ve gençlerimizi yalnızca başarısızlıkla değil, bunun gibi varoluş bunalımlarıyla da baş başa bırakmaktadır.

 

Sosyalizm ise bireyi toplumun güvenli ve destekleyici çeperinde tutarak bu tarz çöküşlerin önünü alabilecek sağlam bir Sosyolojik ve Psikolojik zemin sunmaktadır.

 

Son tahlilde, eğitim sistemleri yalnızca bilgi değil, insan yetiştirir ve bu sistemler, toplumdaki üretim ilişkilerine göre şekillenir.

 

Bu nedenle okul katliamları yalnızca failin değil, tüm sistemin ve üretim ilişkilerinin sorgulanması gereken vakalardır.

 

Çünkü Kapitalist dünyada birey yalnızlaştıkça, toplumsal güvenlik de mümkün olmamaktadır.

 

İnsanı insana yabancılaştıran ve düşmanlaştıran bu ucube düzeni tarihin çöplüğüne gönderecek panzehir ise SOSYALİZMDİR.

 

16.HAZİRAN.2025

 

AVUSTURYA HALK CEPHESİ

[blogger]

Author Name

Halkın Sesi TV

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Blogger tarafından desteklenmektedir.