Eylemin ardından bir açıklama yapan Günay Dağ direnişinin
yalnızca kendisinin iltica hakkıyla ilgili, kişisel talepli bir direniş
olmadığını, aynı zamanda Avrupa'daki emperyalist devletlerin Türkiyeli
devrimcilere karşı keyfi ve hukuksuz saldırılarına karşı bir direniş olduğunu
ifade etti ve Fransız emperyalizminin komplo kurarak gözaltına aldığı ve
Türkiye faşizmine iade etmekle tehdit ettiği Türkiyeli devrimci Zehra Kurtay'ın
durumuna değindi ve dayanışmanın, sahiplenmenin önemine vurgu yaptı. Günay Dağ
"Dayanışmanın, sahiplenmenin ne kadar önemli ve ne kadar büyük bir güç
olduğunu Zehra Kurtay örneğinde gördük. Zehra Kurtay'ı dayanışmayla,
sahiplenmeyle Fransız emperyalizminin elinden aldık, Fransız emperyalizminin
keyfiliği, zorbalığı karşısında Zehra Kurtay'ı sahipsiz bırakmadık"
ifadelerini kullandı.
Halkın Avukatı Günay Dağ Gasp Edilen İltica Hakkı İçin Süresiz Açlık Grevinin 22. Gününde
İltica hakkının gasp edilmesine karşı 12 Mayıs'ta süresiz
açlık grevine başlayan halkın avukatı Günay Dağ direnişinin 22. gününde de
Atina'nın en işlek meydanlarından Propilia meydanındaydı. "POLİTİK İLTİCA
HAKTIR, GASP EDİLEMEZ. TÜRKİYELİ DEVRİMCİ AVUKAT GÜNAY DAĞ İLTİCA HAKKI İÇİN
AÇLIK GREVİNDE. TALEBİ KABUL EDİLSİN, İLTİCA HAKKI GERİ VERİLSİN" yazılı
pankart ve dövizler ile direnişin taleplerinin yer aldığı ayaklı rulo pankart
asıldığı ve imza stadının açıldığı eylemde 300'den fazla bildiri dağıtıldı ve
27 imza toplandı.