Bu hak, Fransız emperyalizminin bir lütfu değil; halkların mücadeleyle, kan ve can bedeliyle kazandığı meşru bir haktır.
Zehra Kurtay,
bugün bir kez daha en temel hakkı için bedel ödemeye hazırlanıyor. Oturum hakkı
için açlık grevine başlıyor.
Zehra Kurtay,
2007 yılında zorunlu olarak Fransa’ya gelmiş, siyasi iltica hakkı tanınmış bir
devrimci gazeteci. Ancak bu hak, yıllar sonra keyfi bir şekilde geri alınmış;
26 Mayıs 2025’te gözaltına alınarak Türkiye’ye sınır dışı edilmek istenmiştir.
Örgütlenen direniş sonucunda Türkiye’ye gönderilmesi engellenmiştir. Fakat
bugün Fransız emperyalizmi hiçbir oturum hakkı da tanımamaktadır.
Bu bir hukuki
boşluk değil, bilinçli siyasi bir tercihtir.
Bu, açıkça
cezalandırma ve yıldırma politikasıdır.
Oturum hakkı
bir lütuf değil, bir haktır. Bu hakkın gasp edilmesi, insan onuruna ve
uluslararası hukuka aykırıdır.
Zehra Kurtay
2000’li yıllarda Türkiye hapishanelerinde ölüm orucu direnişine katılmış, zorla
müdahale sonucu sakat bırakılmış, bedeniyle adalet mücadelesi vermiş bir
devrimcidir.
Bugün yine,
aynı bedeniyle, açlık grevi yoluyla adalet istemeye hazırlanıyor.
Fransız
emperyalizmi bu duruma sessiz kalarak suç işlemektedir.
Bir insanı
oturumsuz bırakmak; onu sosyal güvencesi olmadan, barınma hakkı, sağlık hakkı
olmadan yaşamaya mahkum etmektir.
Bu doğrudan bir
suçtur.
Fransız
emperyalizmi, devrimcilere ve halklara karşı suç işlemekten vazgeçmelidir!
Biz, Halk
Sineması olarak buradayız ve diyoruz ki:
Zehra
Kurtay’ın mücadelesi onurumuzdur.
Oturum hakkı
derhal tanınmalıdır.
Açlık grevi
talepleri derhal kabul edilmelidir.
Zehra yalnız
değildir!
Direnişi
büyütecek, sesini her yere taşıyacağız!
HALK
SİNEMASI
3 Temmuz
2025