AABF’NİN GENEL
KURULUNDA “MUHALİF SESLERE İZİN VERİLMEDİ”!
18 Ekim 2025
Cumartesi günü, Almanya’nın Frankfurt şehrinde Almanya Alevi Birlikleri
Federasyonu’nun Seçimsiz Genel Kurulu yapıldı. Bu Genel Kurul birçok yeni
tartışmayı ve bölünmeyi beraberinde getirdi.
Ne oldu bu
Genel Kurulda?
Katılımcıların
söyledikleriyle sıralayalım!
“Demokratik
işleyiş yok sayıldı”
“Muhalif
seslere izin verilmedi”
“57 Cemevine
söz hakkı verilmedi!”
“Toplantı,
belirli bir grubun lehine olacak şekilde yönlendirildi. Konuşmalar sıralarında
dahi adalet sağlanmadı, yalnızca yönetime yakın isimlere söz hakkı verildi.”
“En katı hukuk
sistemlerinde bile suçluya kendini savunma hakkı tanınır. Bugün bu hak
elimizden alındı.”
“Deprem bağış
paralarının belgeleri hâlâ ortada yok”
“Üç yıldır
ortaya konulamayan belgeler bir günde nasıl ortaya çıktı? Bölge toplantılarında
hiçbir belge sunamayanlar şimdi bu dosyaları nereden buldu?”
“Bu yönetimin
hesap vermekten kaçtığı çok açıktır. Deprem paralarının nerelere harcandığına
dair tatmin edici hiçbir belge sunulmamıştır.”
“Kadınlara
şiddet uygulandı, Dedeler sustu.”
“Alevilik,
eşitlik ve adalet inancıdır. Kadınların susturulduğu, darp edildiği bir genel
kurulun Alevilikle hiçbir ilgisi yoktur.”
“Alevi hareketi
adeta ikiye bölündü”
“Beklentimiz
birlikti, gönül birliğiydi. Ancak yaşananlar bunun tam tersini gösterdi. Alevi
hareketi artık bir yol ayrımındadır. Kaybeden sadece Alevi örgütlülüğü değil,
Aleviliğin kendisidir.”
“Aleviliği
kurumun önüne koyan bir anlayışa ihtiyaç var”
“Bugün
yaşananlar, Alevi toplumunun kendi içinde adalet, dürüstlük ve yol erkânına
bağlılık konularında yeniden düşünmesi gerektiğini bir kez daha göstermiştir.”
Yukarıdaki
bütün söylemler o gün orada olan Alevi Kurumları temsilcilerine aittir. Hiç
biri bizim kurduğumuz cümleler değildir.
Yıllardır
söylediğimiz Alevi Kurumları üzerine çöreklenmiş ve Alevi Değerleri üzerinden
rant elde etmek için yönetime giren Alevi Değerleriyle alakası kalmamış, hatta
bu konuda arsızlaşmış, yüzsüzleşmiş, faşist düzenin yöntemlerini kullanmaktan
çekinmeyen bir biçim görüyoruz.
Bu Genel
Kurulda açığa çıkan gerçek şudur:
Alevi
dernekleri bir grubun rant yerine dönmüş, bu insanların Alevilik inancı ile
ilgisi kalmamış
zorbalıkla elde
tutmaya çalışan kastlar oluşmuştur.
Oligarşik
düzenin benzeri bir grup çıkar ilişkileri ile güç oluyor yönetimi alıyor
olanakları kullanıyor... Rant ve kariyer yeri yapıyor.
Alevi inancını
kariyer ve rant için kullanmak yozlaşmadır, Kerbelaya ihanettir.
DÜŞKÜNLÜKTÜR!
Soruyoruz
Siz kimsiniz?
Alevi Kurumları
sizin babanızın çifliği mi? Genel Kurula katılanlardan onu susturup, buna
şiddet uygulayıp oldu bittiyle düşüncelerinizi onaylatmaya çalışıyorsunuz?
Demokrasi bunun neresinde?
Bunun için
yıllardır, Aleviliğin değerlerini anlatmak için emek harcayanı da
engelliyorsunuz değil mi?
“Yönetim
istemiyor, kitle istemiyor”, “Yönetim kurulunda konuşalım” diyerek bizi
bürokrasiye boğup gündemle ilgili kendiniz hiçbir şey yapmadığınız gibi yapmak
isteyenleri de engelliyorsunuz.
Bizim
düşüncelerimiz engellenemez... tıpkı Kerbela gibi... binlercemiz can vererek
yaşatıyoruz bu düşünceleri...
Biz milyonların
kanıyla oluşturduğu devrimci düşünceleri taşıyoruz!
Biz
konuşmayalım diye faşizm katlediyor hapse atıyor!
Alevi
derneklerine çöreklenmiş bu zihniyet de bize yasak koyuyor! Kendine muhalefet
edip hesap soranları şiddetle, düzen oyunlarıyla savuşturmaya çalışıyor!
Siz önce
hesabını veremediğiniz konuların, depremde halkın canı gönülden verdiği
yardımları nereye kullandığınızın hesabını verin!
Haklı olan,
hilesiz olan hesap vermekten kaçmaz!
Kıstası Masak
olmaz!
“Masak bizi
araştırdı, temiz çıktık” diyorsunuz. Bu söylem bile sizin kıstaslarızın Alevi
değerleri değil, düzenin kendini meşrulaştırmak için kurduğu kurumlar olduğunun
kanıtıdır.
Alevi halkı
yıllarca kendi sorunlarını kendi çözmüş, Cemlerini bir nevi mahkeme gibi
değerlendirmiş, halkın katıldığı adaletli çözümler bulmuştur. Ama siz kendinize
bu değerleri değil düzenin kurumlarını örnek almışsınız. O Masak ki kimleri
kimleri akladı….
Alevi halkı
1300 yıldır her türlü saldırıya rağmen değerlerini bu güne taşımayı başardı.
Sizlerin oldu bittiye getirdiği Genel Kurullarda, zorla onaylattığınız bu
değerleri alt edebileceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Sizin yeriniz Alevi
kurumlarının yönetimi değil, düzenin meclisidir. Alevi halkı Alevi
Kurumlarını düzenin kirli oyunlarının bir parçası yapmanıza izin
vermeyecektir!
Vermeyeceğiz!
Alevi halkını
bölmenize, düzene yedeklemenize, düzenin Alevisi yapmanıza izin vermeyeceğiz!
Bunu yaparken Alevi değerlerimizi, söylemlerimizi kullanmanıza izin
vermeyeceğiz!
Alevi
Halkımız!
Aleviliği bu
gün Canlarını Hüseyin gibi ortaya koyanlar direnişinde Kerbela daki biat etmeme
ruhunu yaşatanlar yani devrimciler yaşatabilirler.
Halkın Avukatı
Ebru Timtik gibi “ Can için yalvarmam sana mazlumlar bana darılır” diyerek Pir
Sultanlar yaşatabilir.
Serini 350
gündür meydana koymuş Serkan Onur Yılmazlar yaşatabilir Nesimi gibi.
Bunun için
Kerbela diyoruz, Filistin diyoruz... Halkın haklı direnişinin olduğu her yer
KERBELADIR BİZE!
Tiyatro
oyunları yazıyoruz, şarkılar diziyoruz emek harcıyoruz Alevi Değerlerini
yaşatmak ve unutturmamak için. Bunun için Alevi halkımızın yanı direnenlerin,
devrimcilerin yanıdır. Değerlerimizi yozlaştırmak isteyenlere karşı birleşelim,
“iri olalım, diri olalım!
Anadolu Alevi
Komitelerinde, Meclislerinde örgütlenelim!
ALEVİ
KURUMLARI RANT YERİ DEĞİLDİR!
KANLA CANLA
YARATILAN DEĞERLERİMİZİN YOZLAŞTIRILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ!
DÜŞKÜNLERİ
MAHKUM EDECEĞİZ!
ALEVİYİZ
HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!
