FİLM: İki Kardeşten İki Direnişçiye
SÜRE: 2 saat 4 dakika
SENARYO: Tarihimiz ve Şehitlerimiz
YÖNETMEN: Sevtap TÜRKMEN
ÜRETİM: Dilber GÜNEŞ
YAPIMCI: TAYAD
YAPIM YILI: 2025
Emperyalizm ‘20. Yüzyıl ayaklanmalar yüzyılı olacak’
tespitini yaparak, 2000 yılında ülkemize
“Ya Düşünce Değişikliği Ya Ölüm” politikasıyla saldırdı. Tüm
halka yayılacak bu saldırıyı, önce hapishanelerden başlattı. Devrimciler halkın
önündeki yıkılmaz barikattı.
19 Aralık 2000’de 20 hapishaneye birden katliam saldırısı
başlattı. Katliamın sorumlularından Jandarma Binbaşı Zeki Bingöl, katliamdan
sonra “direnen 4 koğuş vardı, operasyon DHKP-C tutsaklarının koğuşlarına
yapıldı” diyerek, katliamın direnen özgür tutsakları teslim almaya yönelik
olduğunu itiraf etti.
Devrimci tutsaklar bu saldırıyı öngörerek önceden direniş
hazırlıklarını yaptı.
F Tipi hapishaneler gündeme geldiğinde devrimci tutsaklar
sonradan ölüm orucuna dönüştürecekleri süresiz açlık grevine başladılar.
7 yıl kesintisiz süren, uzun ve zorlu bir mücadele ile 22
Ocak 2007 tarihinde direniş, 122 şehitle ve 600’den fazla zorla müdahale sonucu
geçmişi çalınan devrimciyle zafere ulaştı.
Direnen, asla teslim olmayan ve zafer kazanan, devrimciler
oldu.
Uğur ve Yeliz Türkmen o süreçte emperyalizmin bu
politikalarına karşı barikat olan iki kardeş, iki yoldaştı; saldırı gündeme
gelince de iki direnişçi oldular.
Uğur ve Yeliz Türkmen farklı hapishanelerde; ama aynı ölüm
orucu ekibinde, aynı gün direnişe başladılar. 19 Aralık katliam saldırısını
yaşadılar.
Ölüm orucu başladıktan sonra, “Rahşan Affı” denilen şartlı
salıverme yasasını devreye soktu faşizm. Amaç; ölüm orucundaki direnişçileri
tahliye etmek, tahliyeyi rüşvet olarak kullanarak direnişi zayıflatmaktı.
Oligarşinin amacını çok iyi bilen tutsaklar, tahliye rüşvetini yere çalacaktı.
Tahliye edilip de dışarıda sürdüren İLK ÖLÜM ORUCU
DİRENİŞÇİSİ Uğur’du. Tahliye olunca ölüm orucunu, Mersin’de baba ocağında,
ailesinin yanında devam ettirdi.
Direniş karşısında “zorla müdahale” ile devrimci tutsakları
teslim almak ve direnişi kırmak istedi faşizm. Yeliz de zorla müdahale ile
hafızası çalınan yüzlerce devrimciden biriydi. Yeliz’in geçmişini çaldılar,
kendi iradesi dışında zorla müdahaleyle sakat bıraktılar.
Uğur kendi direnişini, Yeliz’in direnişini ve tüm ailesini
örgütledi.
Anadolu ve Ortadoğu halklarının teslim alınmasına karşı,
bedenleriyle barikat oldu Uğur ve
Yeliz. Uğur; halkına ve vatanına bağlılığıyla, şehitlerine
ve yoldaşlarına verdiği sözü yerine getirerek 27 Mayıs 2001’de, direnişinin 204
gününde ölümsüzleşti.
Filmin senaryosu, yaşanan tüm gerçekleriyle bu tarihi
yaratan şehitlerimiz tarafından yazılmıştır.
