“Hepiniz hoş geldiniz. Bugün kurumumuzda, toplumsal bir sorun olarak devlet destekli çetelere karşı mücadele yöntemlerini konuşmak; nedenlerini bulup çözüm yollarını birlikte belirlemek için toplandık.”
Bencilliğin, bireyciliğin ve yalnızlığın bir sonucu olarak ortaya çıkan çeteleşmenin, aynı zamanda toplumun örgütlenme arayışının çarpıtılmış bir biçimi olduğuna dikkat çekildi. Bu nedenle bencilliğin panzehrinin halk komitelerinde örgütlenmek olduğu vurgulandı.
Çetelerin; uyuşturucu satmak,
haraç almak, insan kaçırıp öldürmek, ırza geçmek ve daha nice pis işleri
devletin denetim ve yönlendirmesi altında sürdürdüğü ifade edildi.
Çetelerin en çok 13–35 yaş arası gençleri hedef aldığı, torbacılık, kolay para, lüks yaşam, silah kültürü gibi öğelerin basın ve sosyal medya (TikTok, Instagram vb.) aracılığıyla yayıldığı, kimsenin güvende olmadığı belirtildi.
Toplantıda örnek olarak aktarılan
bir olayda, çeteler tarafından tehdit edilip saldırıya uğrayan bir ailenin
polise başvurduğunda İngiliz polisinden aldığı yanıtın “Sizi koruyamayız,
İngiltere’yi terk edin” olduğu söylendi.
Tam 30 yıldır bu ülkede yaşayan, hiçbir kurumdan destek istememiş ve çocuklarını özellikle devrimci kurumlardan uzak tutmuş bu ailenin, düzenin gerçek yüzüyle karşı karşıya kaldığı vurgulandı. Çünkü yılanın dokunmadan bin yıl yaşamasını beklemek mümkün değildir.
Çetelerin önünü açan ve onlarla
birlikte çalışan yapının uluslararası istihbarat örgütleri olduğu açıkça ifade
edildi. Buna karşın halkın kendi öz örgütlülükleriyle güvenliğini
sağlayabileceği dile getirildi.
Çete mağduru söz konusu aile, daha
sonra derneğe başvurmuş; kurumumuzun müdahalesiyle saldırılar durdurulmuş,
tehditler zımnen azaltılmıştır.
Burada belirleyici olan halkın
devrimci iradesidir. Düzenin yarattığı bu pisliklerle mücadelede devrimci
iradeden daha güçlü ve daha samimi bir güç olmadığı belirtildi.
Toplantının genel atmosferinde, “Güç olmak ve çetelere yaptırım uygulamak zorundayız” düşüncesinin ortak kanaat olduğu gözlemlendi. Çünkü zehirlenen halkın çocukları ve çeteleştirilen halkın çocukları için en doğru yolun kendimize dönmek ve örgütlenmek olduğu görüldü.
Toplantıda kadınlar ve gençlerin
azınlıkta olduğu belirtildi.
Toplam 56 kişinin katıldığı toplantıda, bir sonraki buluşma için “Her katılımcı en az bir kişiyi daha getirsin” önerisi halk oylamasına sunuldu ve çoğunlukla kabul edildi.
Pir Sultan Kültür Merkezi olarak İngiltere’de yaşayan bütün halklara çağrımızdır:
Düzen krizdir, bunalımdır,
çözümsüzlüktür.
İnsanın kendisine ve doğasına yabancılaştırılmasıdır.
Kurumumuzun varlık nedeni; halkın ortak ihtiyaç ve sorunlarına cevap olmak, bu sorunlara birlikte müdahale etmek, halk birliğini sağlamak, çalınmak istenen işimizi–aşımızı korumak ve adaletli bir geleceği birlikte inşa etmektir.
Ortak değerlerimiz etrafında birleşelim, mücadele edelim, kazanalım!
16/Kasım/2025
Pir Sultan Kültür Merkezi
