Cephe’den Yeni Yıl Mesajı: Emperyalizm Sosyalizmi Zihinlerden Silecekmiş
Biz Varken, Asla
Başaramayacaklar!
BİR AVUÇ İNSAN DEĞİL
BİR YUMRUK HALK OLUP
BUNA İZİN VERMEYECEĞİZ
EMPERYALİZM SOSYALİZMİ
ZİHİNLERDEN SİLECEKMİŞ
SİLEMEZLER
ŞEHİTLERİMİZİN
GÖZLERİNDEKİ IŞIĞI SİLEMEZLER!
YAPAMAZLAR,
YAPAMAYACAKLAR
BİLİMİN VE TARİHİN
YASALARINA GÖRE, YAŞANMIŞ OLAN YOK SAYILAMAZ!
SOSYALİZM, ADİL BİR
ÜRETİM VE PAYLAŞIM SİSTEMİ OLARAK
HALKLARA UMUT OLDU
EZİLEN HALKLAR, KENDİ
İKTİDARLARINI KURUP,
HAK ETTİĞİNİ ALABİLDİĞİNİ
GÖRDÜ, KENDİNE GÜVENİNİ KAZANDI
FAŞİZMİ YENDİ, BAĞIMSIZ
BİR VATANDA ÖZGÜR BİR HALK OLARAK YAŞADI
YAPILANLAR, TEKRAR
TEKRAR YENİDEN YAPILABİLİR…
BUNU BİLDİKLERİ İÇİN,
HALKLARIN ZİHİNLERİNDEN
DEVRİM DÜŞÜNCESİNİ BİLE
SİLMEK İSTİYORLAR
ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ!
BİZ VARKEN, ASLA
BAŞARAMAYACAKLAR!
HALKIMIZIN AŞSIZ İŞSİZ
DÜŞSÜZ BIRAKILMASINA ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ!
DİRENİŞ,
EZENLERİN VE EZİLENLERİN İRADE SAVAŞININ EN YÜKSEK DÜZEYİDİR
DİRENECEĞİZ!
DİRENEREK
HALKIMIZIN
İRADESİNİ HEP EN YÜKSEKTE TUTACAĞIZ
YEDİSİNDEN YETMİŞİNE
KÖYLÜSÜNDEN KENTLİSİNE
TÜM HALKIMIZI SOSYALİZME ÖRGÜTLEYECEĞİZ
TARİHİMİZDEN ÖĞRENİYORUZ
ZAFERİMİZİ
ÖRGÜTLÜYORUZ
EMPERYALİZM,
SOSYALİZMİ NEDEN ZİHİNLERDEN SİLMEK İSTİYOR?
Emperyalizmin
devrimle savaşı, yalnızca silahla yürütülmez.
Emperyalizmin
devrimi, devrimciliği ve sosyalizmi yalnızca siyasal alandan değil;
zihinlerden, kültürden ve duygulardan da silmek ister.
Çünkü
sosyalizm yalnızca iktidarı hedeflemez. Asıl savaş bilinçtedir.
Bilinci
hedef alır.
Emperyalizm
için tek tehlike, sosyalizmin iktidara gelmesi değil; düşünülebilir olmaya
devam etmesidir. Çünkü kurulan iktidarlar yıkılabilir; ama bilinç değişirse,
tarih yön değiştirir.
Bu
yüzden hedef, tek başına örgütler-devrimciler değil, düşüncenin kendisidir.
Bu
yüzden sosyalizmi bastırmakla yetinmez,
unutturmak
ister,
çarpıtmak
ister,
düşünülemez
kılmak ister.
Çünkü
sosyalizm, düşünüldüğü sürece kapitalist düzen için büyük bir tehdittir.
Zihinlerden
Silmek İstemesinin Tarihsel Nedeni Şudur:
Tarih;
sınıflar mücadelesidir.
Tarih;
fikirlerin değil, üretim biçimlerinin ürünüdür.
Sosyalizm,
kapitalizmin iç çelişkilerinden doğmuştur.
Proleter
devrimlerin başlangıcı olan 1917 Ekim Devrimi bir iddia değil, sosyalizmin gerçekleşebildiğinin
kanıtıdır. SSCB’nin kurulmasının ardından, sosyalist devrimler de art arda
gelmiştir.
Halklarda
“İşçi sınıfı iktidarı alabilir, devletini kurabilir.
Kapitalizm
sonsuz değildir” düşüncesi
ve inancı yaratmıştır.
İşte
bu gerçek, emperyalizmin kâbusudur.
Bu
yüzden yalnız halkların geleceği değil, geçmişi de hedef alınır.
Tarihsel
hafıza yok etme amaçlanır. YANİ TARİH ve SINIF BİLİNCİ YOK EDİLMEK İSTENİR.
Zihinlerden
Silmek İstemesinin Siyasi Nedeni Şudur:
Devlet
tarafsız değildir.
Devlet,
egemen sınıfın baskı aygıtıdır.
Burjuvazinin
egemenliğindeki devlet, halka düşmandır.
Sosyalizm
bu gerçeği açığa çıkarır.
Devleti
kutsamaz, devleti çözümler.
Kapitalist
devleti, tarihsel bir aygıt olarak teşhir eder.
Emperyalizm
ise sömürge ve yeni-sömürge ülkeleri denetimi altına alır.
Borçla
denetler.
Silahla
denetler.
Hukukla
denetler.
Halkın
iradesini yok sayar; yönetilecek yığın, güdülecek sürü olarak görür.
Devrimci
siyaset ise bu düzeni bozar. Eylemleri, ajitasyon ve propagandasıyla halka
siyasi gerçekleri açıklar.
Bu
yüzden terör demagojisi harekete geçirilir.
Bu
yüzden gayrimeşru ilan edilir.
Bu
yüzden operasyonlar, tutuklamalar, katliamlarla yok edilmek istenir.
Bu
yüzden reformizmle boğulur, tasfiye saldırısına uğrar.
Zihinlerden
Silmek İstemesinin İdeolojik Nedeni Şudur:
Burjuva
ideolojisi, kapitalizmi doğal gösterir.
Sömürü
düzenini, kaçınılmaz olarak gösterir.
Alternatifsiz
ilan eder.
“Boyun
eğeceksin, başka yol yok” der.
Sosyalizm
bu yalanı parçalar. Halklara diyalektik ve tarihsel materyalizmi öğretir.
Sömürüyü
göstererek, sınıf bilinci kazandırır.
Artı-değeri
ve kan emici tekellerin gerçek yüzünü teşhir eder.
Eşitsizliğin
bireysel değil, düzenden kaynaklandığını gösterir.
Kapitalizmin
krizinin yapısal olduğunu, krizlerin aşılamayacağını anlatır.
KAPİTALİZMİN
TEK ALTERNATİFİNİN SOSYALİZM olduğunu kanıtlar.
Bu
yüzden sosyalizm “tehlikeli” ilan eder.
Bu
yüzden düşünülmesini bile “suç” sayar.
Zihinlerden
Silmek İstemesinin Kültürel Nedeni Şudur:
Egemenlik,
yalnızca baskı ve zorla kurulmaz.
Faşizmin
de meşruluk sorunu vardır, iktidarını ayakta tutabilmek için kitle tabanına
ihtiyacı vardır.
Burada
devreye kültürel saldırılar ve ideolojik kuşatma girer.
Kültür,
ideolojik kuşatmanın aracıdır.
Emperyalist
kültür, bireyciliği kutsar.
Rekabeti
yaşam biçimi yapar.
Tüketimi
‘kimlik’ haline getirir.
Sosyalizm
ise bireyciliğe karşı kolektivizmi esas alır.
Bireye
değil, bireyciliğe karşıdır. Bireyin gelişiminin önünde sonsuz olanaklar açar.
Halkların
dayanışmasını ve kardeşliğini örgütler.
Bu
yüzden sosyalizm;
*
sinemada distopyadır (Distopya; gerçeği, tam karşıtı gibi gösterir. Sosyalizmi
baskıcı-diktatör, özgürlük karşıtı bir yönetim olarak gösterir.)
*
eğitimde tabudur (sorulması yasak, konuşulması tehlikeli, savunulması suç gibi
gösterilir)
*
medyada karikatürizedir (Küçümsenir, hafife alınır, dalga geçilir,
gerçekleşmesi imkânsız bir düzen olarak gösterilir).
Zihinlerden
Silmek İstemesinin Duygusal Nedeni Şudur:
Duygu;
içten gelen veya kendiliğinden oluşan bir şey değildir. Dış koşullarla
şekillenir. Sınıflı toplumlarda tüm egemenler, halkların duygularına
hükmetmeye, teslim almaya çalışmışlardır. Çünkü hakimiyet, duygulara hükmederek
de kurulur.
Korku
üretilir.
Yalnızlık
üretilir.
Umutsuzluk
üretilir.
Sosyalizm
ise umut üretir.
Özgüven
üretir.
Kolektif
cesaret üretir.
Korkan
birey yönetilir.
Umutlanan
halk, harekete geçer.
Umut,
ummaktan doğan güven duygusudur.
Bu
yüzden umut, emperyalizm için tehlikelidir.
Halkın
devrime ve devrimcilere karşı güveni ve umudu yok edilmek istenir.
Zihinlerden
Silmek İstemesinin Sınıfsal Nedeni Şudur:
Tarih,
sınıflar mücadelesi olduğuna göre; tarihi halklar yaratır.
İki
sınıf vardır: Ezen ve ezilen.
Kapitalizmde
ezen sınıfı burjuvazi, ezilen sınıf proletaryadır.
Emperyalizm,
uluslararası burjuvazinin düzenidir.
Sosyalizm,
işçi sınıfının tarihsel ve kitlesel yararıdır.
Bu
iki ideoloji, bir arada olamaz.
Ezen
ve ezilen sınıfın çelişkisi, uzlaşmazdır. Bir sınıf, öbürünü yok edene kadar
sürekli ve çok kanlı bir savaş içindedir. Birinin varlığı, öbürünün yok
edilmesine bağlıdır.
Bu
yüzden her yöntemle sosyalizme saldırıyorlar.
Her
sınıflı toplumda, üretim ilişkileri üretici güçleri geliştirmediğinde, bir üst
aşamaya geçilmiştir. Bugün en gerici haliyle tekelci kapitalizm, yerini mutlaka
ama mutlaka Sosyalist topluma muhakkak bırakacaktır. Tarihin ve bilimin yasası
budur!
Kapitalizmin
tek alternatifi olan sosyalizmi, bu yüzden halka tehdit gibi gösteriyorlar.
Varlığını
sürdürebilmek için, çarpıtma ve karalamalarla saldırıyor, yok etmek istiyorlar.
NEDEN
ZİHİNLERDEN BİLE SİLMEK İSTİYORLAR
Çünkü
sosyalizm yalnız bir program değildir.
Bir
düşünme biçimidir.
Bir
dünya görüşüdür.
Zihinde
kaldığı sürece, her an eyleme de geçebilir. Bu yüzden emperyalizm için, potansiyel
tehlikedir.
UMUT
BİLE EDİLMESİN İSTER
Umut,
itaat etmez.
Dayanışma,
yalnızlaştırılamaz.
Tarih
hatırlanırsa tekrar edilir; yani tarihteki başarılar, gelecek için umuttur.
Bu
yüzden silinmek-unutturulmak istenir.
Sosyalizmi
zihinlerden silme çabası,
onun
zayıflığının değil,
tarihsel
gücünün itirafıdır.
Sosyalizm;
mutlak gelecektir!
Düşünceden
silinemez,
yüreklerden
silinemez,
tarihten
silinemez.
Kapitalizm
kriz ürettikçe,
sosyalizm
yeniden yeniden umut olur.
Kapitalizmin
diğer adı krizdir ve bu krizler, en fazla geciktirilebilir; ama asla engellenemez,
aşılamaz.
Sosyalizm
halklara; kapitalizmin kader olmadığını, sömürülmeden adil bir düzende
yaşanabileceğini gösteren tarihsel bir gerçekliktir.
Sosyalizm;
bir avuç kan emici asalağın alaşağı ettiği ve özel mülkiyete son verdiği için,
emperyalizm için büyük bir “tehlike”dir.
Çünkü
sosyalizm bir fikir değil,
Tarihin,
bilimin, hayatın yasalarının zorunlu sonucudur.
Devrim mücadelesi;
kapitalizmin yüzyıllar içinde kendiliğinden sonlanmasını beklemeden, halkın
iktidarını kurmayı hızlandıran ve iradi hale getiren bir süreçtir.
Bu iradi müdahalenin
sahibi, Marksist-Leninist örgüttür.
Örgüt; “Belli bir amaç
ve hedefler doğrultusunda bir araya gelmiş, kendi içinde bir program ve tüzüğe
sahip, ulusal, mesleki, ekonomik, dinsel, sınıfsal, siyasal ya da benzer
ortaklıkları olan topluluk veya grup” olarak tanımlanmaktadır.
Ülkemizde devrimci
örgüt dendiğinde, tarih sahnesine çıktığı 1970’ten bugüne akla ilk gelen
CEPHE’dir. Marksizm-Leninizm’den milim sapmayan, iktidar iddiasıyla mücadeleyi
büyüten, emperyalizmle-oligarşiyle asla uzlaşmayan, tüm dünyada sol
hareketlerin NATO solcusu haline geldiği, Kürt milliyetçi hareketin silahlarını
yaktığı, sola dair her şeyin tasfiye edildiği, sosyalizmin zihinlerden bile
silinmek istendiği bir süreçte; dünya halklarının TEK KURTULUŞ UMUDU,
CEPHE’dir.
2026 yılına;
emperyalizme ve faşizme karşı savaşı büyüttüğümüz, bulunduğumuz her yerde Halk
Komitelerini ve Halk Meclislerini kurduğumuz, sosyalizme inançsızlığın ve
reformizmin yarattığı tortuları kazıdığımız, enternasyonalizmi büyüterek
sosyalizm umudunu tüm dünya halklarına yaydığımız bir yıl yapma hedefiyle
giriyoruz.
Sınıf bilincimizi ve
sınıf kinimizi bileyleyerek, halkın devrimci şiddetini örgütleyerek, açlığa ve
adaletsizliğe karşı HALK İÇİN ADALET mücadelemizi büyüterek giriyoruz.
Kızıldere’deki iktidar
iddiamızı, her türlü baskı ve zulme her koşulda direnme kararlılığımızı
çelikleştirerek, tutsak ve şehit yoldaşlarımıza verdiğimiz ADALET olma sözünü yerine
getirme inancıyla giriyoruz.
Çünkü biliyoruz ki;
DÜNYANIN BÜTÜN NEHİRLERİ BİRLEŞSE, ADALETE SUSAMIŞ BİR HALKIN
SUSUZLUĞUNU GİDEREMEZ.
BİZ ADALET OLACAĞIZ!
KARANLIKTA UMUT ADINA BİR ZERRE IŞIK OLMAK İÇİN, TÜM
YÜREĞİMİZİ ATEŞE ATACAĞIZ!
VAR GÜCÜMÜZLE HAYATIN
HER ANINDA VE HER ALANINDA DİRENECEK VE SAVAŞACAĞIZ!
2025’e yeni direnişler
ve zaferlerle girdik.
2026’ya
uzlaşma-teslimiyet-tasfiye saldırılarını püskürterek giriyoruz ve biliyoruz ki
2026, yeni direnişler ve zaferlerle bizim olacak!
Tüm halkımızın,
yoldaşlarımızın yeni kavga yılını kutluyoruz.
Ben adaletim
içinde ne yok ki.
Sevgi var, emek var, kin var vefa var,
onur namus her şey var.
Bir de sabır var.
İşte o sabrımın
sonundayım...
Sanmasınlar ki yoksul sahipsizdir, güçsüz, güvensizdir.
Onların öyle bir adaleti vardır ki
oynatır yeri yerinden.
Gün gelecek,
bir daha bir daha oynayacak bu yer yerinden.
Nasıl ki çiçek susuz, güneşsiz yaşayamazsa
bir bebe anasının sütü olmadan yaşayamazsa
halk da adaletsiz yaşayamaz.
Sanmayın ki elim ayağım yok,
beynim, yüreğim yok
Topum,
tüfeğim tankım yok. Her bir şeyimden var.
Ben kimim; bir daha anlatayım o zaman.
Ben
kimi zaman
bu kalemi tutan elim,
kimi zaman tecrite boyun eğmeyen tutsağın dilindeki sloganım, kimi
zaman
milyonların öfkesini bedenine saran Alişan'ım,
İbrahim'im yoldaşlarının hesabı için çarpışan
Erdal'ım, Hasan Selim'im,
kimi zaman Muharrem'im,
kimi zaman Berkin'in katilleri için yalan sarayının 6. katına
çıkan Şafak'ım, Bahtiyar'ım,
işkencehaneleri basan
adalet saçlarından taşan Elif Sultan'ım...
"Yarin yanağından gayrı her şeyde hep beraber" diyen
Bedreddin’im,
dağları mesken tutan Çakırcalıyım.
Ben Mahir’im, Dayı'yım.
Ben bu topraklarda
iyiden güzelden halktan yana ne varsa oyum.
Ben şimdi tüm Cepheliler’in elinde bir pankartım,
bir slogan,
açtığı çadır, attığı molotof, sıktığı mermi…
Ben bu topraklarda bir tek Cepheli’nin elinde Adaletim!
30.12.2025
CEPHE
