Faşizm Emperyalizmin talimatları
doğrultusunda 19 Aralık 2000 tarihinde 20 Hapishaneye birden bir katliam
saldırısı gerçekleştirdi. Saldırının adına “Hayata Dönüş” dediler ama gerçekte
devrimci tutsakları katletmek için yapmışlardı. Daha sonra saldırının adının
Tufan Operasyonu olduğunu itiraf ettiler.
Faşizm tam bir yıl öncesinden başlayarak maketler üzerinde çalışarak katliam saldırısına hazırlandı. DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti 26 Eylül 1999’da, 19 Aralık’ın provası niteliğinde bir katliamı Ankara Ulucanlar hapishanesinde gerçekleştirdi. Bu katliamda 10 devrimci tutsak vahşi işkencelerle katledildiler. Ulucanlar’daki Özgür Tutsaklar sloganlarıyla, inançlarıyla, bedenleriyle faşizmin saldırısına direndiler. Öldüler ama teslim olmadılar, aman dilemediler, Özgür Tutsaklık geleneğini direnerek sürdürdüler. Bu katliam saldırısının ardından faşizm çok daha geniş çaplı bir saldırı gerçekleştirdi. Amaç hapishanelerden başlayarak devrimcileri teslim almak ve ülkemizdeki devrim mücadelesini bitirmekti.
Emperyalistler ve işbirlikçileri Marksist Leninist ideolojimizi, direnme kararlılığımızı, Tarihsel ve Siyasal haklılığımızdan aldığımız militanlığımızı, devrim inancımızı Halk ve Vatan sevgimizi tasfiye etmek istedi. Böylece BOP ve GOP’un önünde hiçbir engel kalmayacak, Amerika İmparatorluğunu sağlamlaştıracak, bir daha Marksist Leninist bir örgütün güç olmasına izin vermeyeceklerdi.
19-22 Aralık katliamının istihbarat subayı “Operasyon DHKP-C’yi imha etmek içindi” dedi. Delili; 20 hapishanede ilk saldırıda katledilen 28 tutsağın 24’ü CEPHELİ. Adları ezberlenmeli,
NATO politikalarına boyun eğme sürecinin milatı 19 Aralık’tır. 19 Aralık’ta direnmeyenler, sonrasında da uzlaşmıştır. Uzlaşanlar, bugün emperyalizmin ve NATO’nun politikalarına uyum sağlamıştır.
Biz ise F Tiplerine karşı 122 şehitle direndiğimiz için bugün de S R Y Kuyu Tipi Hapishanelere karşı direniyoruz.
Tarih bir kez daha inançları
uğruna ölenleri teslim olmayanları yazacaktır