Halkın Sesi TV

Almanya'nın Hanau şehrinde 19 Şubat 2020'de bir ırkçı katliam gerçekleştirilmiş ve bu katliamda 4'ü Türk 9 genç katledilmişti.

İki yıl önce Federal Başsavcılık, "saldırının bir kişi tarafından gerçekleştirildiğini belirterek dosyayı kapatmıştı.

Hanau katliamıyla ilgili olarak Hessen Eyalet Meclisi'nde kurulan komisyonun da "çalışmasını" tamamladığı açıklandı.

Yapılan açıklamaya göre, 600 sayfalık rapor hazırlayan komisyon, "Saldırı önlenemezdi" sonucuna vardı.

RAPORUN SONUCU: Katledilenlere Özür, Katliamın Sorumlularına Koruma!

Hafta içinde görüşülerek onaylanan raporda, "güvenlik makamlarının suçu önleyemeyeceği" iddia edilerek, "Devlet kendilerini koruyamadığı için mağdurlardan ve ailelerinden özür dilemeli" deniliyor.

Irkçı katliamın sorumlularını koruyan, onların suçlarını ve sorumluluğunu yargılamayı gereksiz bulan rapor, çok büyük lütufmuş gibi, "devlet özür dilemeli!" diyerek katliam dosyasının kapatılmasına onay veriyor.

"CAN BORCU ÖZÜRLE ÖDENMEZ!"

Saldırıda oğlu Sedat Gürbüz'ü yitiren anne Emiş Gürbüz, Hessen Eyalet Meclisi'nin hazırladığı raporla ilgili bir açıklama yaparak rapora öfkesini dile getirdi.

Gürbüz, "Almanya'nın bana can borcu var. Ne şekilde olursa olsun bu can borcunu ödesin ama özürle değil" diye konuştu.

Anne Gürbüz, açıklamasında şöyle dedi:

"Benim çocuğum katledilmiş özrü kabul etmem. Saldırı önlenebilirdi. Bunu komisyona çağrılan bilirkişi de dile getirdi. Sorumlular hesap vermeden özürle dosyanın kapatılmasını kabul etmiyorum. Önce katilleri durdurun. Vergilerimizle onları beslemeyin. Bu saldırıda tıpkı NSU davasında olduğu gibi pek çok nokta karartıldı."

RAPOR, IRKÇI POLİTİKALARI ve KATLİAMI ÖRTBAS EDİYOR

Hessen Eyalet Meclisi'nde oluşturulan komisyon, "2021'den bu yana, saldırının öncesinde, saldırı anında ve sonrasında yetkililerin ihmalleri olup olmadığını" araştırıyordu.

"Güya" araştırıyordu demek gerekir tabii.

Çünkü Komisyon, yetkililerin sorumluluğunu araştırmaktan ziyade, onları aklamak için çalışmış belli ki. Vardığı "saldırı önlenemezdi" sonucuyla da zaten bunu yapıyor.

Raporda bazı "hatalar" da belirtiliyor:

Bu hatalar şunlarmış rapora göre:

= Failin silah ruhsatı almasının çok kolay olması,

= ikinci olay yerindeki Arena Bar'ın acil çıkış kapısının kilitli olması ve

= saldırıdan sonra mağdur ailelerle ilgilenme şeklinin uygunsuz olması.

Hepsi bu kadar!

Alman devletinin, polisinin, yargısının, parlamentosunun hiçbir sorumluluğu, ihmali yok.

Almanya emperyalizminin yargısı, parlamentoları, polisi, gizli servisleri açık ki, ırkçı katliamları örtbas etmekte hemfikirdirler. NSU davasından Hanau'ya kadar tüm ırkçı katliam davalarında görülen budur.

Emperyalizm ve faşizm aynı kaynaktan, kandan, terörden besleniyor. Halkın sanatçılarına, halkın evlatlarına saldırıyor. Grup Yorum ‘un çalışmalarını yaptığı Kültür Merkezinden ne istiyor AKP faşizmi? Emperyalizm yaptıkları toplantılarda halkın haklı mücadelesini sürdürenlerin "Kökünü Kazıma" kararları almış hayata geçiriyor. Bunun içinde halkın mücadelesini sürdüren devrimciler, sanatını yapan devrimci sanatçılar başta olmak üzere halk emperyalizmin ve faşizmin hedefi durumunda. Tüm emperyalistler birleşmiş Filistin halkını bombalayan İsrail Siyonizm’ini destekliyor, 7 Ekim yenilgisinin intikamını almaya çalışıyor. Bütün dünyanın gözleri önünde Filistin halkına soykırım uygulanıyor. Hiçbir ahlaki, savaş kuralı tanımadan, hastane, ev, yaşlı, çocuk demeden katlediyor Siyonizm. Almanya da Grup Yorum'a yönelik baskılar sürerken, Kanser hastası İhsan Cibelik hala hapishanede tutulmaya devam ederken, Türkiye faşizmi de geri kalmayarak Grup Yorum ‘un evi İdil Kültür Merkezini basıyor. Bu sabah yapılan baskınla halkın türkülerini yapan Grup Yorum yıldırılmaya, engellenmeye çalışılıyor. Ama nafile. Grup Yorum baskınlarla susturulacak bir grup değildir. Baskılar, yasaklar, baskınlar Grup Yorum ‘un susturulmasına yetmez. Çünkü her zaman söylüyoruz bir kez daha tekrarlayalım ki, "GRUP YORUM HALKTIR SUSTURULAMAZ!"
İdil Kültür Merkezinde bulunan 9 devrimci sanatçı AKP'nin katil polislerine Marşları ve Grup Yorum türküleriyle cevap verdi ve gözaltına alındılar. Halkın türkülerinden bile korkan AKP faşizmi bu korkuyu baskınlarla hafifletmeye çalışıyor. Ama nafile Grup Yorum AKP'nin korkularını büyütmeye, halkın türkülerini söylemeye devam edecek.

BASKINLAR, GÖZALTILAR GRUP YORUM'U SUSTURAMAZ!

KAHROLSUN FAŞİZM YAŞASIN GRUP YORUM, YAŞASIN TÜRKÜLERİMİZ!

AKP KANLI ELLERİNİ İDİL KÜLTÜR MERKEZİNİN ÜZERİNDEN ÇEK!

GRUP YORUM HALKTIR SUSTURAMAZ!

GÖZALTINA ALINANLAR SERBEST BIRAKILSIN!

ALMANYA HALK CEPHESİ

Basına ve halkımıza

Siyonist İsrail’in katliamcı yüzü AKP iktidarı bugün sabah saat 6.00’da Gazze’ye baskına gelmiş gibi evlerimizin kapılarını kırarak anne babalarımızı, gencecik çocuklarımızı yere yatırarak, ters kelepçe yaparak işkence etmiştir.

Faşist AKP iktidarının katil polisleri halkın evlerini talan edip, silah aradıklarını söylüyorlar. Halkımızın evlerinde bulunan boş buzdolabındaki peynir, zeytin kutularına bakacak kadar acizler.

Bizler 1984’den bu yana her koşulda evlatlarımızın sesi olduk.

Faşizm S, R, Y kuyu tipi hapishanelerdeki direnişin tahammülsüzlüğüyle saldırıyor. Yıllardır Filistin halkı Siyonist İsrail işgaline direniyor ve teslim olmuyor. Bizler de emperyalizm ve işbirlikçilerinin teslimiyet politikası olan kuyu tipi hapishanelere karşı direnerek, kuyu tiplerini parçalayacağız.

Bizler korkmuyoruz. Direnişimiz haklı ve meşrudur.

Biz halkız, haklıyız. Biz kazanacağız.

BASKILAR GÖZALTILAR BİZİ YILDIRAMAZ!

KAHROLSUN FAŞİZM YAŞASIN MÜCADELEMİZ!

Saflar Bellidir; Dünya Halkları Direnen Mazlum Filistin'in, Emperyalist Dünya İşgalci Katliamcı İsrail'in Yanındadır

Avrupa emperyalist ülkeleri, çok çeşitli bahaneler ve çarpıtmalarla Filistin’e destem eylemlerini yasaklıyor, engellemeye, daraltmaya çalışıyor.

İsrail'e destek eylemleri için hiçbir sınırlama, yasak getirilmezken, Filistin eylemlerine yasaklar getiriliyor, eylemlere polis saldırıyor.

Avrupa emperyalistleri, yasaklama ve engelleme politikasını, Filistin bayrağını açtırmamaya, kefiye taktırmamaya kadar uzatmıştır.

  Avrupa emperyalistleri, işgalci, katliamcı, Siyonist İsrail'i sahiplenmek ve emperyalist çıkarlarını savunmak söz konusu olunca, temel hak ve özgürlükleri bile gasp etmekte tereddüt etmiyorlar.

Halk Cepheliler! Halkımız!

Filistin Davası, Bizim Davamızdır!

Filistin halkını sahiplenme eylemlerini yasaklara rağmen sürdürmeliyiz.

Filistin davası, bizim davamızdır. Filistin halkının topraklarını işgalden kurtarma savaşı, adalet ve özgürlük savaşı, bizim savaşımızdır.

Bugüne kadar bu taleplerin yanında olma, bu doğrultuda Filistin halkının ve direniş örgütlerinin anti-emperyalist, anti-Siyonist mücadelesinin yanında olma konusunda tereddüdümüz olmadı.

Bundan sonra da olmayacaktır.

  Emperyalistlerin Sorunu Sadece İsrail'i Destekleme Sorunu Değil!

Onlar Halkların Gücünün Yeniden Kanıtlanmasından Korkuyorlar!

 Sorun sadece "İsrail'i sahiplenmek" değildir.

7 Ekim Aksa Tufan’ında tüm emperyalistleri korkutan başka bir yan daha vardır.

On yıllardır, İsrail'in teknolojik üstünlüğü övülür, bir tek İsrail'in onlarca Arap ülkesini yenmesi... anlatılır durur.

Bu anlatımlarda Arap halkının ve ülkelerinin aşağılanması ve EMPERYALİSTLERİN DESTEĞİNDEKİ İsrail'in bölgedeki yenilmezliği vardır.

Yani aslında, halklara kabul ettirilmeye çalışılan emperyalistlerin yenilmezliğidir.

Emperyalizmin tam desteğindeki bir rejimin yıkılmayacağıdır.

Aksa Tufanı operasyonu, İsrail'in "yenilmez, yıkılmaz gücü", yargısını yıkıp geçmiştir.

HAMAS'ın, FHKC'nin, İslami Cihad'ın başını çektiği direniş örgütleri, basit hava araçlarıyla milyar dolarlık sistemleri delip geçmişlerdir.

Aksa Tufanı, "Gazze'deki uçan kuştan haberi olduğu" savunulan MOSSAD'ı ve hava gözleme araçlarını da aşıp geçmiştir.     

Bu, halkların gücü ve yaratıcılığıdır.

Emperyalistler, işte bundan korkuyorlar.

Bunun tüm halklar tarafından örnek alınmasından korkuyorlar.

Filistin halkının on yıllardır dünyanın gördüğü en katı, en katliamcı ve güçler dengesinin en eşitsiz olduğu bir kuşatma altında dahi, direnişini ve örgütlenmesini sürdürmesi, DİRENEN VE SAVAŞANLARIN yenilmezliğidir.

Halkımız! Halk Cepheliler!

Filistin halkının tek kurtuluşu, savaşarak kendi topraklarındaki işgale son vermesidir.

Bugün direniş örgütleri, bu doğrultuda savaşı yükseltiyorlar.

Filistin kurtuluş savaşının yanında olmaya devam edeceğiz!

Bu konudaki çarpık, yanlış düşüncelere karşı ideolojik mücadelemizi devam ettirelim. 

Eylemlere konulan yasaklara, Filistin bayraklarına, kefiyelere konulan yasaklara boyun eğmeyelim.

Bulunduğumuz her yerde Filistin bayraklarıyla Halk Cephesi'nin kızıl bayraklarını birlikte dalgalandırmaya devam edelim.  

Yaşasın Filistin Halkının Direnişi!

İşgale Son, Filistin'e Özgürlük!

Emperyalizm Ve Siyonizm Yenilecek, Zafer Direnen Ve Savaşan Halkların Olacaktır!

20.10.2023

Avrupa Halk Cephesi